KONUŞMA
Bugün 16 Ekimdi. Bir ay boyunca Pusat'tı bir sürü kızla gördüm ve bu iğrençti. Hergün evine başka bir kızla dönüyordu. Annesi ve babası anneannesini ziyarete gitmişlerdi ve 2 hafta gelmeyeceklerdi. Ben de ne sanıyorsam. Benim için değişecekmiş. Hah güleyim bari. Bugün okul çıkışı evinde parti veriyordu.
"Abiii bak seninki bugün parti veriyor."
"Ne güzel. Bekle sorayım bende gidebiliyor muyum." Aynen abiiciğim bir sen eksiktin partide. Gör bak Pusatcığının gerçek yüzünü. Bakalım biz gittiğimizde kucağında hangi kadınla oturuyordu.
"Alooo." Abim o gereksizi aramıştı.
"Koçum parti veriyormuşsun. Bizi çağırmak yok mu?"
" E tamam madem bu kadar çağırdım geleyim bari." Ay nazlı. Sanki kendisini zorla çağırtmamış gibi. Hem evde çok uzaktı yürü yürü bitmezdi. Abim telefonunu kapatıp bana döndü.
"Hazırlan akşam beraber gidiyoruz." Abim odadan çıktı. Camdan tıklama sesi geldi. Hemen balkona çıktım.
"Ne var be."
"Merhaba Su Perisi akşam partiye geliyorsun değil mi?" Karşımda sırıtarak bakan bir gereksiz duruyordu. Ya da baş belası. Bence baş belası daha mantıklıydı.
"Gelmeyeceğim. Benim yerime abim gelecek. Artık sende hangi kadınla takılmak istersen onunla takıl. Hoş ben olsam bile umursamıyorsun ama neyse." Daha fazla gülmeye başladı.
"Ne o kıskandın mı Su Perisi."
"Hayır kıskanmadım. Neyse bunu burda konuşmayalım."
"Akşam partiye gel o zamn orada konuşalım." Bak bu iyi fikirdi. Tek seferde yüzleşip biterde.
" Tamam lan geliyorum partiye konuşalım." Sinirle balkondan çıktım. Bana ne oluyordu ya. Bu herif için niye duygularım böyle değişikti. Aman birşey olmazdı bence. Geçip gidicidir galiba. Dolabımı bir tane siyah mini elbisemi aldım ve onun üzerinede siyah deri ceketimi giydim. Baştan aşağı siyah olduktan sonra saçlarım hariç. Çantamıda alıp aşağıya indim. Abimde simsiyahtı. İlk defa uyumlu olmuştuk.
"Oooo mafya bey. Çokta bir mafyalığını görmedik ama. "
"Sen görmedin Lara."
"Tamam abiciğim hadi çıkalım." Berabber kapını önüne geçtik. Siyah topuklu ayakkabılarımı dolaptan aldım ve ayağıma giydim. Abimle beraber yan eve geçtik.Kapı açıktı zaten.
"O zaman parti başlasın."
"Hahaha çok komiksin abi."
"Saol canım." İçeriye girdik. Etrafa şöyle bir baktım ama Pusat'ı göremedim. Abimde görememiş olacak ki konuşmaya başladı.
"Pusat'ı göremedim. Yine kim bilir hangi kızla takılıyordu çapkın herif." Ya ben ne zaman Pusat'a karşı bir koz oynasam abim onu bilmiş oluyor ve bu benim elimde patlıyor.
"Neyse ben takılayım bari." Abim yanımdan uzaklaştı. Bende üst kata çıktım. Ayaklarım benden bağımsız Pusat'ın odasına gitti. Kapıyı açıp içeriye girdim. Odası masmaviydi. Bence güzeldi. Bazası, dolabı, çalışma masasıda siyahtı. Arkamdan bir nefes hissettim.
"Odamı mı karıştırıyorsun sen Su Perisi." Hemen ondan uzaklaştım.
"Bak yine kaçıyorsun."
"Kaçmıyorum."
"Kaçıyorsun benden işte inkâr edemezsin." Tamam o zaman içimde biriken tüm duyguları püskürtüyordum.
"Evet kaçıyorum Pusat. Neden çünkü hergün farklı kadınla dolaşıyorsun. Sonra bana geliyorsun değişiceğim diyorsun. Ama yok hâlâ aynı Pusat. Hiç değişmemiş. Hergün, Hergün okulda, sınıfta, sokakta, hatta evinde bile kadınlar. Ama ben ne sanıyordum ki . Yeni taşınmış mahalleye yeni sınıf arkadaşım üzerinden neredeysen 1 ay geçmiş ama ben ona güveniyorum niye aptalın tekiyim çünkü."
"Lara ben..." Bir adım yaklaştım yanına.
"Sen ne Pusat. İçimde bir umut vardı biliyormusun. Hergün dedim belki değişir. Ama sen değişmedin. Üzerine benim umutlarımıda çürüttün. İçimde sana karşı bir duygu olduğunu bilmiyordum. Başka birinden hoşlanıyordum. Tam sana karşı bir şeyler filizlendi içimde. Ama sen onuda kaybettin. Al şimdi doya doya yaşa hayatını. Çünkü sana karşı hiç bir hissetmiyorum."
"Tolga değilmi"
"Ne Tolga."
"Aşık olduğun Tolga değil mi."
"Ya evet ya da hayır bu seni ne ilgilendir---" Sözüm yarıda kesildi. Çünkü beklemediğim birşey oldu. Baş belası dudaklarıma bildiğin yapışmıştı yani. Ama sanki öpüşü özür diler gibiydi ve ben yapmamam gereken birşey yapıp öpücüğüne karşılık verdim. Dudaklarımız birbirinden ayrıldığında alınlarımızı bir birine yasladı.
"Özür dilerim Su Perisi. Biliyorum seni çok kırdım. Ama lütfen bana bir şans ver. Seni sürekli Tolga ile beraber yan yana gülerek görüyorum. Ama bana bu kadar gülmüyorsun. Onunla mutlu olurken beni sürekli tersliyorsun sürekli. Bilmiyordum sana aşık olacağımı. İçimden hep derdim çapkın adam aşık olmaz. Ama ilk gün seni gördüm. İçimde değişik birşeyler oldu. Sonra yanında o Tolga'yı gözüm döndü. Çünkü o seni mutlu edemezdi. Özelliklede o Yasminle takılırken. Beni affet lütfen. Gerçekten mutlu edeceğim." Benimde yüzsüzlük seviyesi.
"Hayır affetmeyeceğim. Yine umut verip kaçmayacağın ne mağlum. Benim duygularım oyuncak değil Pusat bey."
"Peki bak bu sefer kendimi sana kanıtlayacağım. Gerçekten farkılı bir Pusat göreceksin Su Perisi."
Bu sefer biraz saçmalamış olabilirim. Özür dilerim aklıma başka bir şey gelmedi.
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
5.51k Okunma |
547 Oy |
0 Takip |
35 Bölümlü Kitap |