Yeni bölümden herkese selam.
Keyifli okumalar.
***
Payiz abla ve Diyar abi hariç herkes iki hafta önce Şanlıurfa'ya dönmüştü. Bu gün de biz dönüyorduk. İki gün sonra düğün vardı. Vedat babalar düğünle ilgili orada her şeyi ayarlamıştı.
İçimde çok büyük bir heyecan vardı. Her genç kızın hayalidir beyaz bir gelinlik giymek. Ben yıllar önce evlenmeme rağmen bu şans bana verilmemişti. Ama ben öyle bir adam ile evlenmiştim ki bu şansı bana yaratmıştı..
Bugün sonunda evime dönmüştüm. Ama eşyalarımızı toplayıp hemen gidecektik. Payiz abla ile beraber arabadan inip binaya girdik. Kapıyı çaldığımda Şiyar açtı.
"Hoş geldin hatunum" dedi. Kocaman gülümsedim. "Hoş buldum hayatım" dedim. Şiyar bana sarılırken bende ona sarıldım. "Yeter bu kadar ayrılın düğüne iki gün kaldı sıkın dişinizi" diyen Diyar abi araya girdi.
"Hayde Avzem topla eşyalarını uçağı kaçıracağız yoksa" diyen Payiz abla üzerine odama gittim. Odaya göz gezdirirken bakışlarım makyaj masasını buldu.
"Şiyar bu ayna nerede" diye sordum hemen. Ben gittiğimde yerinde duruyordu. "Uzun hikaye boşver" dedi Şiyar. "Ferzan abi onu ıslattığı gün kırdı ruh hastası" dedi Diyar abi. Şiyara yok artık dercesine baktım.
Ben odadaki kendi eşyalarımı ve kıyafetlerimi toplamaya başladım. Şiyar kendikilerini çoktan toplamıştı. Odamdaki işim bitince salona geçtim. Salondaki bütün eşyalar toplanmıştı.
Gözlerim doldu dolu baktım. Her şey bu evde olmuştu. 4 yıl boyunca olan her şey gözlerimin önünden geçti.
Şiyar ilk burada bana aşk itirafı yapıp rüyasını anlatmıştı. Ben ilk kez evim dedimiştim buraya. Kendi evimde ilk kez misafir ağırlamıştım. Ben bu evde Şiyara aşk ilanı yapmıştım. Şiyar bu evde bayılmış ve ben bu evde onun hastalığını öğrenmiştim.
İyisi ile kötüsü ile her şeyimi tüm ilklerimi bu evde yaşamıştım. En önemlisi biz Şiyarla bu evde gerçek bir aile olmuştuk.
Bu ev bize dair her şeyi görmüştü. Ama tek bir şeyi görmemişti. Annemi ve babamı. En büyük eksiğimi..
"Ağlıyor musun sen" diyen Şiyar yanımda durup elini omzuma attı. "Yok" dedim burukça gülümseyerek. "Bu evden ayrılmak ikimiz içinde zor olacak ama daha güzel bir ev bizi bekliyor" dedi Şiyar.
"Önemli olan evin güzelliği değildi. İçindeki yaşanan güzel anılardı" dedim. Kafası ile beni onayaldı. "O evde de çok güzel anılar biliktireceğiz" dedi Şiyar.
"Gençler ev ile vedalaştıysanız çıkalım artık" dedi Diyar abi. Salondan çıkıp bavulları aldık. "Şiyar bu eşyalara ne olacak" dedim hemen. "Bu eşyalar yeni evimize gidecek" dedi Şiyar.
"Şiyar sen geçecekten konağa dönmeyecek misin" dedi Diyar abi. Şiyar konağa dönmeyi istemiyordu. "Evet Diyar kaç defa söyleyeceğimi ev aldım" dedi Şiyar. Ev almıştı ama bana bile göstermemişti.
"Bunu duyan dedem ne tepki verecek çok merak ediyorum" dedi bu defa da Diyar abi. İşte bunu bende merak ediyordum. "Hayde çıkalım" diyen Payiz abla ile beraber evden çıktık.
Benim için en zor anlardan biri ev sahibine anahtarı vermek olmuştu. Zaten bizim olmayan ama anılarınızla dolu olan evin anahtarını sahibine vermek garip hissettirmişti.
Biz uçakla dönerken Şiyar ve benim arabam da eşyalarla beraber Şanlıurfa'ya getirilecekti.
Uçak Şanlıurfa'ya indiğinde kalbim deli gibi çarpıyordu. 4 yıl sonra geri dönmek garip hissetirdi. Havaalanında çıktığımızda artık tam anlamıyla kendi topraklarıma adım atmıştım.
Bir anda elimi tutan Şiyara baktım. O da bana bakınca ikimiz de gülümsedik. Sonunda Şanlıurfa ya dönmüştük. Ama bu dönüş muhteşem olmuştu.
Çünkü Şanlıurfa'ya dönen Avzem o korkak sevilmeyen Avzem değildi. Korkusuz avukat ve sevilen bir Avzemdi..
Ben, Şiyar, Sinem, Kerem ve Buket arabaya binip otelin yolunu tutarken Diyar abi ve Payiz abla konağa döndü. Sinemler de düğün için bizimle gelmişti. Düğünde sonra onlar da memleketlerine dönecekti.
Duran taksi ile indik. Şiyar ve Kerem bavulları çıkarırken biz onları bekliyorduk. "Kızlar siz yürüyün" diyen Kerem üzerine biz yürümeye başladık.
Ben henüz bir kaç adım atmıştım ki sert bir şeye çarptım. Birkaç adım sendelerken düşecek gibi oldum ama beni tutan el ile son anda düşmekten kurtuldum.
Kafamı kaldırıp bana çarpan aynı zamanda düşmemem için beni tutan kişiye baktım. Benim gibi bir çift mavi gözle karşılaştım. Hemen elindeki elimi geriye doğru çektim.
"İyi misiniz? Ben gerçekten çok özrü dilerim. Acelem vardı görmedim" dedi karşımdaki adam tedirgin bir şekilde. "Sorun değil iyiyim" dedim hemen. O sırada Şiyar çoktan yanıma gelmişti.
"İyi misin sevgilim" diye sordu endişeli bir şekilde. "İyiyim iyiyim sorun yok" dedim hemen. Adam beni tutmasaydi yeri boylaycaktım. "Ben gerçekten özür dilerim" dedi adam tekrardan mahçup bir şekilde.
"Sorun yok kardeşim" diyen Şiyar üzerine "tekrardan özür dilerim" diyen adam yürümeye başladı. Bizde yürümeye başlarken istem dışı arkamı döndüm. Benim arkamı dönememle beraber adam da döndü.
Onun mavileri benim mavilerimle buluştu. Tekrardan önüme döndüm. Otelin içine girdik. Resepsiyonun önünde durduk. "Şiyar Bedihi, Avzem Bedihi, Kerem Yavuz, Sinem Kılıç ve Buket Yıldız adına rezervasyonumuz vardı" dedi Şiyar resepsiyona.
"Evet tek kişilik beş oda" diyen adama şaşkın şaşkın baktım. "Yanlış baktınız her halde tek kişilik üç oda ve iki kişilik bir oda olacaktı" dedi Şiyar.
"Yok adam doğru söyledi. Ferzan abi öyle ayarladı. Siz hala ayrı kalacaksınız" dedi Buket. "Ya sabır ya sabır" dedi Şiyar. Ferzan enişte bir türlü vaz geçmiyordu.
Oda kartlarımızın verilmesiyle berber hepimiz odalarımıza geçtik. Hepimiz odası yan yanaydı. Odaya girer girmez ilk işim duş almak oldu.
YAZARIN ANLATIMIYLA
Şiyar odaya girip duş aldıktan hemen sonra çıktı. Yönünü Avzemin odasına çevirdiği an kapının önünde duran Sinem ve Buket ile karşılaştı.
"Ferzan abi söyledi de inanmadık. Hemen damladın" dedi Sinem. "Kızlar siz en çok da Sinem sen beni, bizi anlarsınız. Şimdi ben bir şey söylemeden odalarınıza gidiyorsunuz" dedi Şiyar hemen.
"Neden? Neden gidelim" dedi Buket alaya karışık bir şekilde. "Peki anlasa biliriz" dedi Şiyar ağa kabul etmelerini umut ederek. "Vaatlerin dinliyoruz" dedi hemen Sinem.
"Kerem ile düğününüzde beşi bir yerde takacağım. Sağdıç yerine de tüm paraları ben vereceğim" dedi Hemen Şiyar ağa. Sinem düşünür gibi yaptı. "Zengin enişteden iyi teklif kabul ediyorum" dedi.
"Ee bunda benim çıkarım ne" diye ortaya atladı hemen Buket. "Sana da koca bulacağım" dedi Şiyar ağa. "İyi de beni isteyen çok ben onları istemiyorum" dedi Buket. Şimdiye kadar genç kıza yüzlerde teklif gelmişti ama kabul etmemişti.
"Kabul etmiyorsun çünkü güvenmekten ve sevmekten korkuyorsun. Sana öyle birini bulacağım ki hayırın H harfini bile kullanamayacaksın" dedi Şiyar ağa iddialı bir şekilde.
"Hayde bakalım görelim seni enişte" diyen Buket geriye doğru çekildi. Sinem de çekilirken ikili odalarına gitti. Şiyar, Avzemin kapısını çalarken Avzem kimin geldiğini biliyordu.
Avzem geldip hemen kapıyı açtı. "Hoş geldin hayatım" dedi hemen. Şiyar da gülerek "hoş buldum hatunum" diyip içeriye girdi..
***
Herkes ortada durmuş Avzeme beğeni dolu gözlerle baktı. Beyazlar içinde ne de güzel olmuştu genç kız. Avzem de sonunda aynanın karşısına geçip kendisine baktı. Kendini çok beğenmişti genç kız.
Beyaz gelinliği tam kendisinin istediği gibi sade ve çok güzeldi. Saçını da yine kendi istediği gibi sade bir şekilde yaptırmış birde aralara papatya, beyaz gül ve minik yeşil yaparlar koymuştu.
Herkes her ne kadar daha abartılı bir şekilde olmasını istese de onun kendini rahat hissettiği şeyler sade olanlardı. Hem o kadar da sade değildi idealdi Avzem için.
"Avzem çok güzelsin su gibi" dedi Dilçem kız kardeşine doldu dolu gözlerle bakarak. "Çok teşekkür ederim abla" dedi Avzem de doldu dolu gözlerle.
"Kızlar sakın şimdiden ağlamaya başlamayın" diye Melek araya girdi hemen. "Kızlar dedem hepimizin aynı anda düğün salonunda olmasını istemiş. Babam bizimkileri aradığı an hepimiz çıkıyoruz" dedi Zerya.
"Ben Ferzanla babamlara geçip oradan geçeceğiz onun için erken çıkacağım" dedi Dilçem.
"Siz Mirşat dedeye ve aşiretlere kimin düğünü olduğunu söylediniz" diye sordu merak ile Avzem. Bunu daha önce sormak hiç akına gelmemişti. "Burak'ın kardeşi Kerim'in olduğunu söyledik" dedi Canan gülerek.
Herkes gerçeği öğrenince büyük bir şoka uğrayacaktı. Tüm aşiretler, Mirşat ağa, Haşmet ağa ve Hamiyet xanım büyük bir şok yaşayacaktı.
"Ferzan gelmiş ben çıkıyorum. Hasan amcam da düğün salonuna geçmiş" diyen Dilçem kuaförden çıkıp gitti. "Diylar da gelmiş Avzem hemen arkanı dön" diyen Payiz üzerine Avzem arkasını döndü.
Bir süre sonra kuaförün kapısı açıldı. İçeriye elinde çiçek ile Şiyar ağa geldi. Birkaç büyük adım atıp Avzemin arkasında durdu. Çok heyecanlıydı genç adam. İlk kez karısını beyaz gelinlik içinde görecekti.
Elini Avzemin omuzuna değdirip nazik bir şekilde dürtü. Omzuna değen el üzerine önüne döndü Avzem. Şiyar karşısındaki gördüğü kız ile büyüledi adeta. Bu güzellik gerçekten var mı diye geçirdi içinden.
"Avzem hatun bu ne güzellik. Güzelliğine karşında ne diyeceğimi bilemedim" dedi Şiyar ağa. Ne diyeceğini bilmiyordu. "Teşekkür ederim sevgilim sende çok yakışıklısın" dedi Avzem.
Şiyar elindeki papatyalardan oluşan gelin çiçeğini Avzeme verdi.

"Artık çıkalım Agit gel sen duvağı tak" diyen Zerya üzerine Agit geldi. Zerya elindeki duvağı Agite verdi. Agit duvağı alıp ablasının başına örtü. "Hep mutlu ol ablam" dedi ablasına sarılarak.
"Teşekkür ederim ablacım" dedi Avzem ağladı ağlayacak bir haldeydi. Bu duvağın babasının evinde örtülmesini ne de çok isterdi genç kız. "Kuşak da burada mı bağlanacak" diye sordu Diyar ağa.
"Yok salonda" diye Açıklamada bulundu Buket. "Diyar hayde bizde çıkalım dedemeler birazdan yola çıkar. Sizde hemen çekim yapıp gelin" diyen Zerya üzerine herkes yola koyuldu.
Şiyar ve Avzem çekim yaptılar. Çekim bitmek üzere iken Kerem, Şiyar ve Avzeme baktı. İkili hemen mesajı almışlardı. "Sinem bir gelir misin saçım takıldı sanki çekiliyor" dedi Avzem.
Sinem hemen gidip kızın saçını kontrol etmeye başladı. O sırada Kerem yüzüğü çıkarıp yere diz çöktü. "Hani bir şey yok Avzem" dedi Sinem kontrol etmeye devam ederken.
"Geçti zaten. Ama az önce çekildi" dedi hemen Avzem. "Sorun yoksa Sinem çekil de çekime devem edelim" diyen Şiyar üzerine Sinem ona bakıp göz devirdi.
"İyi be al yap çek-" arkasını dönem Sinem lafını tamamlayamadan olduğu yerde kala kaldı. "Kerem" dedi şaşkın şaşkın genç kız. "Çok klasik olacak ama benimle evlenir misin Sevgilim" dedi Kerem.
"Evet" diye bağıran Sinem üzerine orada bulunan herkes alkışlamaya başladı. Kerem kalkıp yüzüğü Sinemin parmağına taktı. Genç çifti herkes tebrik etti.
"Burak artık gelin diyor" diyen Faruk üzerine çekimi sonlandırdılar. Hep birlikte arabalar binip yola çıktılar. Avzemin kalbi deli gibi çarpıyordu. Genç kız heyecandan bayılmak üzereydi.
Şiyar da en az onun kadar heyecanlıydı. Ama Avzeme belli etmemeye çalışıyordu.
Arabamın durması ile birlikte Şiyar ve Avzem arkadan gelin ve damat odasına gittiller. Çok geçmeden tekrardan çıktılar.
Burak konuşmasını yaptıktan sonra sahneden indi. Çalan şarkıyla berber herkesin gözü gelin ve damat girişine yöneldi.
"Hazır mısın Avzem hatun" diyen Şiyar Avzemin elini tutu. "Hazırım hayatım" diyen Avzem, Şiyarın elini sıktı. Çok fazla heyecanlıydı.
İkili son kez bir birlerine bakıp girişe doğru yürüdü. Girişe yetişen ikili salonun içine doğru yürüdü. Onlar içeriye doğru girdikçe onları gören herkes şoka uğruyordu.
Tam anlamıyla salona giriş yapan Avzem ve Siyarı gören Mirşat ağa, Haşmet ağa ve Hamiyet xanım şoka uğradı. İşte bunu hiç biri beklemiyordu.
Şiyar ve Avzem kendilerine şok ile bakan ailesine baktıktan sonra dönüp birbirlerine baktılar.
İşte şimdi herkes Şanlıurfa'nın en
şansız kızı olarak bildikleri Avzemin nasıl şanslı olduğunu görmüştü..
Bölüm sonu.
Hemen yorumlarınızı alayım.
Bölümü nasıl buldunuz.
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
35.3k Okunma |
2.47k Oy |
0 Takip |
54 Bölümlü Kitap |