8. Bölüm

8. Bölüm

nida kuşcu
nida_kuscu00

"Seni bu yüzden buraya getirdim. Bora duyarsa beni öldürür ama ben arkadaşımı geri istiyorum. Ne sana nede bir başkasına zarar versin istemiyorum. Naz bana yardım et. "

"Sen beni nereden tanıyorsun?"

"Bora'nın yanına gittiğim zaman senin adını söyledi. O zamnadan beri seni araştırıp, takip ediyorum ama seni kaçırmasına engel olamadım." Dedi üzgün bir şekilde. Bora'nın haline çok üzüldüm. Nasıl bir insan çocuğuna kıyabilir ki?

"Şimdi seni çözücem. Ayrıca sana birde telefon vereceğim. Numaram içinde yazılı olacak. Bana ulaşabilirsin. İstediğin zaman ara." Dedi ve beni çözmeye başladı. Dediği gibi bir de telefon verdi. "Dediğim gibi ne zaman bana ihtiyacın olursa ara." Dedi ve yüzüne bir maske takarak benimle birlikte odadan çıktık burası hastanenin deposuydu.

"Doktorluk için staj görüyorum. Bu arda ben Emir." Dedi.

"Gerçekten mi kaç sen var? Bende tıp okuyorum ama birinci sınıfım."

"Biliyorum. Benim son senem." Dedi. Sesiiz bir şekilde yukarı çıktık. Bora'nın adamları her yerdeydi. Büyük ihtimalle beni arıyorlardı. Neyseki Emir doktor kıyafetliydi kolay bir yalan bulunurdu. Bira anda arkamdan biri kolumda sertçe tutup kendine çekti. Tabiikide Bora'ydı. Öfkeyle gözlerime bakıyordu.

"Nerdesin sen?" Dedi dişlerinin arasındna.

"Ben...şey..."

"Bora Bey gelip bana sizin durumunuzu sordu. Kızı sıkıştırmanıza gerek yok." Dedi Emir. Çok teşekkür ederim Emir. B3n yalan bulsamda o panikle söylememki.

"Sana sormadım doktor." Dedi Emir"e bakmadan.

"Doktor Bey doğru söylüyor. Ona senin durumunu sormaya gitmiştim." Dedim. Bir anda yüzünü acıyla buruşturdu ve yaranın üzerine elini koydu.

"Bora iyi misin?" Dedim kolundan tutarak.

"Bora Bey dinlenmemiz gerekiyor. Ayakta dolaşmayın." Dedi Emir, Bora'nın koluna girerek ama tabii ki Bora bu ikimizinde ellerinden kurtulup odaya doğru ilerlemeye başladı. Canı yanıyordu. Bende ona kurşun sıkarak canını yaktım.

"Yürü." Dedi sinirle. Emir'le birbirimize baktık. Dudaklarımı oynatarak 'o iyi mi?' diye sordum. Emir de gözlerini olumlu bir şekilde açıp kapattı.

"Ohh şükür." Diye mırıltı döküldü ağzımdan.

"O kadar sevinme ameliyatına ben girdim. Kardeşimi vurmayı sana göstereceğim ama şuan bana lazımsın." Dedi ciddi bir şekilde.

"Bilerek olmadı ki. Üzerime gelince korktum hem bende panik atak var. Onun telaşıyla bende sıktım." Dedim mahcup bir şekilde.

"Hadi git bizim deli durduk yere olay çıkarmasın şimdi."

"Tamam." Dedim ve Bora'yı takip ettim. Odaya girdiğimizde kollarımdan sert bir şekilde tutup kapıyla arasına aldı.

"Bir daha benden izinsiz durumumu sormaya kalkma." Dedi dişlerinin arasından. Canım yanıyordu, gözlerimde dolmaya başladı.

"Ama seni ben vurdum." Dedim sesim titriyordu.

"Ne olursa olsun." Dedi aynı şekilde. Başımı kaldırdığımda yüzlerimiz çok yakındı. Üzerime eğilmişti. Neden bilmiyorum ama içimden ona sıkıca sarılmak istiyordum. Bütün yaralarını sarmak istiyordum ve ne olduğunu anlamadan kollarımı beline doladım. Ağlıyordum üstelik sarılıyordum da. Bora kaskatı kesilmişti.

"Özür dilerim Bora. Çok özür dilerim. Özür dilerim." Dedim sesim sonlara doğru kısıldı. Babasının yaptıkları adına ben özür diliyordum. O ise hiç kımıldamadı bir süre sonra konuştu:

"Neyin var senin?"

"Yok bir şeyim." Dedim yeni sakinleşmeye başlayarak. Ondan ayrıldım. Yüzüme tuhaf bir duyguyla bakıyordu.

"Ben özür dilerim sadece bir an..."

"Her neyse bizimkiler yemek getirdi geç otur." Dedi. Yemek iki kişilikti ve lahmacundu. Tamam ben severim ama senin yemen yasak. Sen vuruldun bir kere. Emir'e yardım edeceğim. O çocuğu tekrar geri getireceğim, canımı yaksa bile. Tam ıssıracaktı ki elindeki dürümü aldım. Kaşlarını çatarak bana baktı.

"Sen yiyemezsin canım, yaralısın." Dedim. Gözlerinde yine anlamadığım bir duygu vardı ama öfke yada kin değil daha farklı ama çok kısa sürdü. Öfkeli bakışları yine gözlerimdeydi.

"Vuran sensin cezasını ben çekemem." Dedi. İşte bu acıtmıştı.

"Ben lavaboya gideceğim." Dedim. Adam haklıydı. Ben yaptım ama cezasını o çekiyordu. Lahmacunu masaya bıraık kapıya doğru yürüdüm ama bir el bunu engelledi.

"Öyle demek istemedim. Geç otur şuraya." Dedi. Gözlerim dolmuştu bile. Neden bu kadar duygusalım? Bora'ya doğru döndüm.

"Bora ben herşeyi biliyorum." Dedim sesim titreyerek.

"Herşey?" Dedi tek kaşını yukarı kaldırarak.

"Senin hayatını." Dedim. Kaşları çatıldı. Kolumu sıkmaya başladı.

"Kim?" Dedi dişlerinin arasından.

"Bora canımı yakıyorsun."

"Kim?" Dedi tekrar.

"Emir." Dedim. Özür dilerim Emir. Sen beni korurken ben seni sattım.

"Ondan uzak duracaksın."

"Neden Bora? Seni doğru yola teşvik ettiği için mi? Bora annemin bu olayda hiç bir suçu yok. Takıntılı bir manyak yüzünden mi beni cezalandırıyorsun? Yapma Bora. Emir senin küçüklüğünü de anlattı. Sen böyle değilmişsin. Lütfen buna bir son. Lütfen Bora." Dedim. Gözlerinden öncekinden daha fazla öfke vardı.

"Bitirdin mı?" Dedi dişlerinin arasından.

"Bor-"

"Kes sesini artık. Annen suçluydu. Eğer o adama yüz vermese-" sözünü bölen şey ben oldum. O cesaret nereden geldi bilmiyorum ama tokat atmıştım.

Bölüm : 04.01.2025 11:00 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...