6. Bölüm

6. Bölüm

nida kuşcu
nida_kuscu00

"Neden kaçmadın?"

"Seni vurdum." Dedim çekinerek.

"Kaçman için bir fırsattı. Hem beni vurmak senin tercihindi."

"İsteyerek yapmadım. O an üstüme gelince korktum. Panik atağımda var o yüzden vurdum." Dedim itiraz ederek.

"Dinlenmek istiyorum ses yapma. Ayrıca telefonum." Dedi elini uzatarak. Telefonunu verdim ve geri çekildim. Üstündeki tişörtü çıkardı ve yatağa uzanıp gözlerini kapattı. Vücudu spora gittiğini belli ediyordu. Göğsünde ejderha dövmesi vardı.

"Oturacak mısın?" Dedi. Aniden sorduğu için yerimden sıçradım.

"Şey."

"Başımda dikilmesinden hoşlanmıyorum."

"Üzgünüm." Dedim. Gözlerini açtı ve bana bakmaya başladı.

"Neden sürekli özür diliyorsun? Vurduğun zaman özür diledin ama şimdi niye?"

"Öyle alıştım."

"Aileni tanıyorum. Özür dilemezler sana nasıl alıştırsınlar." Dedi gözlerini kısarak. Evet haklı. Ailem hep kaba insanlardı. Asla özür dilemezler. Hatta panik atağımın da başlama sebepleri onlar. Ne yaptıysam bir açıklama beklediler, hep korkutuldum, geri bırakıldım. Sevmediler beni sadece okumamı istediler. Canım yanıyormu, özel hayatımda ne yaşıyorum sormadılar. Bende başkalarına güvendim ve canım çok yandı ama ailem anlamadı. Odamda ders çalışıyorum diye tek başına ağladığım günlere ne demeli? Ondan dolayı uzak bir şehir de okumak istedim ve Ankara'yı seçtim.

"Sana bir soru sordum."

"Ailem hakkında ne biliyorsun bilmiyorum ama ben öyle yetiştirildim." Dedim. Bu yalan değildi. Küçük bir haramda annem çok kızardı benede özür dilerdim ama cezadan kurtulamazdım.

"Öyledir." Dedi dalga geçerek.

"Ben senin yerinde olsam kaçardım. Çünkü seni bunu yaptığına pişman edeceğim." Dedi.

"Siz den tek bir şey istiyorum." Dedim.

"Nedir?"

"Okula devam edeyim." Dedim.

"Bakarız." Dedi. Bu cevap mutlu olmama yetmişti.

"Çok teşekkür ederim." Dedim gülümseyerek. Gözlerime anlamadığim bir duyguyla baktı ve sonra tavana bakmaya başladı ve gözlerini kapattı. Bende orda bulunan koltuğa oturdum. Bora'ya baktım. Kim canını bu kadar yakmıştı ki intikam almak istiyordu? Halbuki uyurken çok masum görünüyor. Birden telefon titreşimde çalmaya başladı. Komodinin yanına doğru ilerledim. Hakan diye biri arıyordu. Açmam doğru olmayacağı için açmadan geri yerime oturdum ama telefon ısrarla çalmaya devam ediyordu. Uyandırsam kızar mı ki? Yok yok bence uyandırmayayım. Telefonu bu sefer alarak açtım.

"Ne o Bora? Kız seni vurmuş. Bi geçmiş olsun diyeyim dedim. Benim yapamadığımı kız yapmış? Bir gün o kızla karşılaşırsam emin ol ellerinden öpücem. Hatta bir ara benim bara da get-" adam daha sözünü tamamlamadan biri telefonu elimden çekip aldı. Arkamı döndüğümde, Bora bana çok yakındı. Başını eğse dudaklarımız birbirine değerdi. Üstelik gözleri öfkeyle bakıyordu.

"Eğer bir daha onun baş harfini bile düşünmeye kalkarsan yemin ederim seni düşünemez hale getiririm." Dedi dişlerinin arasından. Benim bile tüylerim diken diken olmuştu.

"Hayırdır iki günde kıza bağlandın mı Bora Karayel?" Karayel mi? Bu bana çok tanıdık geldi.

"Düşmanıma asla bağlanmam, o senin gibilerin işi."

"Ahh be Bora, işte bu asla kelimesini kullanmayacaktın. Her neyse umarım dediğin olur." Dedi ve kapattı telefonu. Şimdi de o öfkesi beni bulacaktı.

"Sakın bir saha telefonumu açmaya kalkma. Hatta sana ait olmayan hiç bir şeye benden izinsiz dokunma." Dedi ve telefonda birini arayarak odadan çıktı. Karayel. Kim bu Karayel? Neden bana bu kadar tanıdık geldi? Sanki daha önce duydum ama kimden? Bora Karayel sen kimsin?

Bölüm : 21.12.2024 10:44 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...