18. Bölüm

Karşıma oturdu ve beni izlemeye başladı. Bu durum çok fazla sinirimi bozmuştu. Sen git Tuğçe'yi öp sonra git seni kardeşim gibi görüyorum de şimdide evine alıp oturup film izler gibi izle. Ayağımdaki bandajı açarak ayağa kalktım, umarım gidebilirim. Neyseki ayağım bana sorun çıkartmamıştı. Zaten sadece incinme vardı ama yinede zorlamadan hafif topallayarak kapıya doğru ilerledim.

"Nereye?" Dedi arkamda ne yaptığımı anlamaya çalışıyormuş gibi bakarak.

"Cehennemin dibine. Sana ne?" Dedim ve kapının kulpunu kavrayarak açtım. Ayakkabılarımın ikisini de giyindim. İyi de ben şimdi nereye gideceğim? Bahçeye tam bir adım atmıştım ki birinin beni kolumdan tutup içeri çekmesi bir oldu.

"Napiyorsun sen ya?"

"Gece gece nereye gidiyorsun sen?" Dedi dişlerinin arasından.

"Dediğim gibi cehennemin dibine."

"Naz." Dedi dişlerinin arasından. Anlaşılan gerçekten çok sinirlendirdim.

"Senin olmadığın bir yere."

"Benim olmadığım bir yer yok güzelim bunu o güzel kafana sok. Nereye gidersen git bulurum seni."

"Rahat bırak beni." Dedim Bora'yı iterek. Boşluğuna gelmiş olacak ki iki adım geriledi.

"Seni görmek istemiyorken burda kalmam."

"Bende sana meraklı değilim ama bunu yapmak zorundayım. Benim yüzümden canından olmanı istemiyorum." Dedi. Yine kalbimi parçaladın be adam. Tabii ya tahmin etmeliydim, ne de olsa beni kardeşi gibi görüyor.

"Sakın aklına bundan fazla bir şey gelmesin." Dedi ama çok geç. Yine kendi kurguma kapıldım ve yine benim canım yandı. Neden canımı yakıyorsun? Neden ikide bir bunu hatırlatıyorsun?

"Beni korumak zorunda değilsin. Şimdi beni rahat bırak tamam mı? Benden de sorumlu falan değilsin." Dedim ve bahçe kapısına doğru ilerledim. Ne yapıcam ben şimdi? Onunla kalamam yoksa ona daha çok bağlanırım ve yine canı yanan taraf ben olurum. Nereye gittiğini bilmeden ilerliyordum. Bir parkın önünden geçerken aniden biri önüme çıktı.

"Ooo nereye esmer bomba?"

"Çekil önümden." Dedim sinirli görünmeye çalışarak. Büyük ihtimalle içmişti.

"Neden yavru kuş? Beni beğenmedin mı?"

"Çekil önümden yoksa çığlık atarım."

"Atsana bende sesini daha iyi duyayım." Dedi ve gülmeye başladı. Tam geri döndüm kaçacakken arkadan bana sarıldı ve yere doğru itti. Yere düştüğümde kolum acımaya başladı.

"Bak kaçamadın esmer bomba."

"Lütfen bırak beni gideyim."

"Yok öyle gitmek başta eğlenicez." Dedi ve üzerime gelmeye başladı, ben ise geri geri gidiyordum. Tam o sırada birinin ayaklarına çarptım ve durdum. Kesin onun arkadaşı. Gözlerimi sım sıkı yumdum. Bir kaç dakika sonra birinin koltuk altımdan tutarak beni kaldırmasıyla gözlerimi açtım. Bu kişi Bora'ydı. Beni yalnız bırakmamıştı. Adama döndüğumde Okan ve Kuzey adamla ilgileniyordu.

"Yürü." Dedi sinirle. O önde ben bir adım arkasından gidiyordum çünkü o çok hızlı yürüyordu. Zaten ayağım hâlâ tam olarak iyileşmedi. Bir kaç dakika sonra durdu ve bana doğru döndüp üzerime gelmeye başladı. Ne oluyor ya? Bir anda kollarımı sert bir şekilde tuttu.

"Madem bu kadar meraklıydın gece çıkmaya benim odama gelseydin. En azından yabancıya gitmemiş olurdun." Dedi. Bu sözleri o kadar çok ağır gelmiştiki nasıl olduğunu bilmiyorum ama kollarımı ondan kurtarıp güzel bir tokat atmıştım yine.

"Sen ne saçmalıyorsun? Farkında mısın başta kuzenimi öpüyorsun sonra bana kardeşim gibi görüyorum diyorsun sonrada gelip bana yardım ediyorsun. Etme. Yardımını istemiyorum." Diye bende bağırdım.

"Ne dediğinin farkında bile değilsin. Sen benim canımı nasıl yaktığını bile bilmiyorsun. Ben sana daha fazla bağlanmamak için senden kaçıyorum ama sen beni neyle suçluyorsun. Emin ol eğer böyle bir şey isteseydim Murat kaç sene boyunca teklifini kabul etmemi bekledi o zaman kabul ederdim." Dedim.

"Ama bir şey diyim mi? Sana çok teşekkür ederim. Artık acılara daha dayanıklı olmamı sağladın ama keşke hiç karşıma çıkmasaydın en azından o çocuğu gözümde kötü biri yapmazdın" Dedim ama dediğime pişman oldum gözlerinde öyle bor kırgınlık belirdi ki. Hayır Naz umursama o da senin canını yaktı. Bu düşünceye tutunarak yanından geçtim. Neden ağlıyorum ki ben? Ağlama Naz, şu adam için ağlama. Tek bir göz yaşını bile hak etmiyor.