17. Bölüm

"Bunun ne işi var burda?" Dedi Ayla.

"Bilmiyorum ama bundan sonra tek o burda olmayacak." Dedi Cem.

"Aynen öyle." Dedi Murat dişlerinin arasından. Ne oluyor burda? Ne demek sadece o burda olmayacak?

"Bu ne demek şimdi?" Dedim Ayla'ya bakarak.

"Canım artık Cem ve Murat'ta bizimle bu evde kalacak." Dedi. Pardon ne demek Cem ve Murat bizimle kalacak.

"Neden?" Dedim.

"Naz hem senin durumun hemde o şerefsiz kalmamız için yeterli değil mi?" Dedi Murat. Murat'ın gözlerine baktım.

"İyi ama gerek yok ki? Bir şey yapmaz o hem bende iyiyim zaten." Dedim.

"Bu sefer olmaz Naz, seni yalnız bırakmam." Dedi.

"Ama -"

"İtiraz istemiyorum." Dedi Murat sert bir şekilde. Arabaya doğru tekrar ilerlediğimizde Bora'ya bakmamaya çalışıyordum ama olmadı. Gözlerime sahip çıkamadım. Ona baktığımda sinirli bir şekilde Murat'a bakıyordu. Hatta sinirli kelimesi yanında çok masum kalır, resmen öldürecekti. Gözleri, gözlerimi bulduğunda bakışları yumuşamıştı. Bakışlarımı kaçırdım ve arabaya döndüm. Cem arabanın arka kapısını açarak kenara çekildi. Murat beni yavaşça yere, ayakkabılarımın üstüne indirerek giyinmeme yardım etti. Tabii ki de tekini giyinecektim. Ayağa kalktı, tam çekileceği sırada saçlarımda dudaklarını hissettim. Onu ittim. O geri girmderken bende geriye soğru düştüm. Ayağım ağrımaya başlamıştı ama onun acısını unutmuştum. Yanıma yaklaşacaktı ki izin vermedim.

"Sakın Murat! Sakın yaklaşma." Dedim. O sırada biri beni yerden kaldırıp, kucağına alırken bir kaç kişi de Ayla'yı, Murat'ı ve Cem'i tutuyordu.

"Sen iyi misin?" Dedi. Bu Bora'ydı. Ona sıkıca sarılmak istiyordum, sanaki aklımdan geçenleri okumuž gibi sıkıca sarıldı.

"Özür dilerim Naz, çok özür dilerim." Dedi.

"Neden Bora? Neden geldin?" Dedim ağlayarak.

"Anlatıcam güzelim ama başta şunları halletmem gerekiyor." Dedi ve beni Serkan'a vererek Murat'a doğru ilerledi ve yumruk attı.

"Bora." Dedim.

"Serkan, Naz' eve götür." Dedi.

"Tamam." Dedi Serkan ve villaya doğru ilerledi.

"Serkan ne oluyor?"

"Olan bir şey yok Naz. Bir çete daha hellediliyor." Dedi.

"Ne çetesi?" Dedim. Ayla'yı çok iyi tanıyorsum o böyle bir şey yapmazdı.

"Bora'nın düşamanlarından bir çete. Ayla da bilerek seninle arkadaş oldu. Sen Murat'a sevgili olunca yada evlenince..." Dedi ve sustu.

"Ee devam ettir." Dedim.

"Naz üzülürsün, boşver."

"Söyle lütfen." Dedim.

"Seni dış ülkeye kaçırıp, Bora'nın düşmanlarından birine satacaklardı. " Dedi. Ayla nasıl yapar böyle bir şeyi? Ben ona kendimden daha çok güveniyordum.

"Naz lütfen söylediğime pişman etme." Dedi ve koltuğa oturttu. Ayağım yüksekte duracak şekilde ayağımı bir sehpaya koydu.

"Naz hanım bir isteğiniz var mı?" Dedi kızıl saçlı, 175 boylarında, bacaklarını ortaya çıkaran bir elbise giyinmiş kız.

"Su alabilir miyim?"

" Tabii ki de." Dedi gülümseyerek ve gitti. Kız suyu getirdi, içtim ve tekrar bardağı uzattım. İçeri bir kaç dakika sonra Bora, Okan ve Caner içeri girdi. Bora'nın yeşilleri doğruca beni buldu.

"Hemen geliyorum, üstümü değiştireceğim." Dedi ve merdivenleri çıkmaya başladı. Caner ve Okan'da onu takip ederek üst kata çıktılar ama ayrı odalara girdiler.

"Ee Naz nasılsın?" Dedi Serkan.

"İyiyim." Dedim. İyi olduğuma emin değilim ama. Neredeyse dört senelik arkadaşımı tek gecede kaybettim. Yediğimiz, içtiğimiz ayrı gitmeyen arkadaşımı kaybettim.

"Naz arkadaş çevrene dikkat etmen gerekiyor. Özelliklede bundan sonra." Dedi

"Bundan sonra ne olacak ki?" Dedim gerçektende bir şey anlamamıştım.

"Bundna sonra burda, benimle kalacaksın ve benim düşmanlarım her yerde." Dedi Bora aşağı inerken. Yine çok yakışıklı olmuştu. Beyaz bir tişört, siyah kot pantalon ve siyah deri bir ceket giyinmişti.