BORA'DAN
Nasıl beni en nefret ettiğim insana benzetir? Biliyordu. Beni. O adamdan ölesiye nefret ettiğimi biliyordu. Ama o ne yaptı beni ona benzetti. Ben onun gibi gaddar değilim ki. Ben sevdiklerine zarar vermem, kadınlara yada çocuklara el kaldırmam, sevdiklerimi oara uğruna satmam. Boks torrbasına daha sert vurmaya başladım. Nasıl höyle düşünür? Onu küçükken çok seviyordum hala çok seviyorum. Neden lan neden? Neden hâlâ onu seviyorum? O kadar tek geceliklerim oldu neden hâlâ onu unutamadım? Onu gördüğüm gibi eski duygularım tekrar ortaya çıktı. Ulan Okan, ulan Okan hepsi senin yüzünden. Ben sana doğru araştır demdim mi?
"Sen ne yaptın Bora?" Dedi Ayla. Ayla'nın sesiyle durdum. Bakışlarımı ona çevirmeden havluyu aldım ve yüzümdeki terleri sildim. Nefes nefeseydim.
"Bora sen hani Naz'ı seviyordun? Kıza seni kardeşin olarak görüyorum dedin. Bora Naz ne hale geldi." Dedi. Ben ona kardeşim olarak gördüğümü söylemiştim demi? Off offf
"Bora neden böyle bir şey yaptın?" Dedi Ayla. Bu kız bana ne hakla hesap soruyor?
"Sen bana hangi hakla hesap-" sözümü bölen ses yine onun sesiydi.
"Naz'ın kardeşi olarak, arkadaşı olarak bir sorun mu var Bora?" Dedi sinirle.
"Sen bana Naz'ı sevdiğini söyledin, onu görmek istediğini söyledin ve ilk gördüğün yerde de Naz'ın kalbini paramparça ettin." Dedi sinirle. Naz'ı koruması hoşuma gitmişti ama bilmediği şeyler var.
"Demekki sevmemişim Naz'ı." Dedi. Gayet sakin bir şekilde.
"Sana inanmıyorum ya kız ne halde haberin var mı?" Dedi.
"Bor-" dedi Okan ve Ayla'yı görünce sustu.
"Okan; Ayla hanımı, Nazgile bırak yada okuduğu şehre." Dedim. Okan başını sallayarak Ayla'ya yaklaştı ama Ayla'nın bakışı durmasını sağladı.
"Bora Karayel beni iyi dinle seni bir kere uyarıcam. Eğer bir daha seni Naz'ın etrafında görürsem emin ol sana bu sefer böyle yaklaşmam. Eğer sen mafya lideriysen benim de tanıdığım mafyalar var. Canını almama yeter." Dedi ve Okan'ın omzuna sert bir şekilde çarparak gitti.
"Bora ne oluyor? O kız seni tehtid etti ve sen bir şey demedin." Dedi.
"Haklıydı. Naz'ımın canını yaktım Okan. Ona kardeşim gibi gördüğümü söyledim." Dedim ve sandalyey oturdum.
"Ne yaptın sen? Sevdiğin kıza kardeşi gibi gördüğünü mü söyledin?"
"Mecburdum. Etrafındaki itleri bulmak için mecburdum."
"Etrafındaki itler derken? Bora biz intikam için gelmedik mı?"
"Evet intikam için geldik Okan ama senin sayende yanlış kişiden."
"Nasıl yani Naz'dan almayacak mıyız intikamı?"
"Okan kes sesini." Dedim sabrımı zorluyordu.
"Tamam da itler kim Bora?"
"Ayla'nın tehtidindeki itler Okan." Dedim. Okan başıyla onayladı.
NAZ'DAN
O günden tam bir hafta geçmişti bende artık iyiydim. Tekrardan Ayla'yla eve döndük. Annemler ne kadar iyileşip öyle gitmemi istesede ben iyi olduğuma inandırıp, Ayla'yla geri döndüm.
"Hadi hazırlan bakalım yemeğe gidiyoruz."dedi Ayla ama ben evden çıkmak istemiyordum ki çıkamazdımda ayağımda sargı var.
"Ayla derslerim var. Zaten olaylardan dolayı derslere de doğru düzgün çalışamadım."
"Dersleri bahane etme tatlım. Bugün seninle kafa dağıtıcaz."
"Ayla bu ayakla nereye gidicem Allah aşkına?"
"Gidersin gidersin." Dedi ve odadan çıktı. Bu kızın aklında yine ne geçiyor? Neyse bende hazırlanayım bari. Koltuk değneklerini alarak ayağa kalktım ve dolabımın yanına geldim. Bir elimle dolabımı açtıktan sonra bakmaya başladım. Daha doğrusu fazla bakmadan elime gelen ilk pantalon ve bir de üst aldıktan sonra dolabı kapatıp yatağa doğru ilerledim. Siyah bol bir pantolon ve beyaz omuzları açık bir kazağı giyindim ve ayağa kalkarak kazağı pantalonun içine koydum. Saçlarımı serbest bıraktım ve hafif makyaj yaptım sonrada dolabımdan siyah-beyaz bir de spor ayakkabıyı alarak yavaş bir şekilde kapıya yöneldim tam o sırada kapı çalındı ve içeri bir erkek girdi. Tabii ki de bu kişi Murat'tı. Göz gözel geldiğimizde bana üzgün bir şekilde bakıyordu.
"Senin ayakta ne işin var?" Dedi.
"Şey odadan çıkacaktım." Dedim. Bana doğru gelerek. Beni kucağına aldı.
"Murat ben gidebilirim." Dedim. Kucaklaması bana o günü hatırlattı.
"Gidebileceğini biliyorum güzel hanım efendi ama bırakında yardımcı olayım." Dedi. Beni gülümsetmeye çalışıyordu ve başardıda.
"Belini ağrıtırsın ama." Dedim. Ne de olsa Bora'nın ki gibi bir fiziğe sahip değildi. Bora büyük ihtimalle her gün Spor salonundaydı ama Murat öyle değildi. Liseye başladığı sene gitmiş daha sonrada bırakmıştı.
"Abartma Naz, çok hafifsin." Dedi. Gülümsedim ve önüme baktım. Ayla da odadaydı, siyah çantamı ve dolabımdan çıkardığım spor ayakkabılarımı alarak peşimden geliyordu. Dışarı çıktığımızda bir titreme geldi. Murat bir kaç adım attıkdan sonra durdu. Neden durduğuna bakmak için başımı kaldırıp Murat'ın yüzüne baktığımda kaşları çatık bir şekilde karşıya bakıyordu. Bende baktığı tarafa baktığımda karşıdaki boş bir villa vardı ama anlaşılan artık boş değildi. İçerden çıkan kişilerle benimde kaşlarım çatıldı. Bunun ne işi var burda? Yanındada arkadaşları vardı. Yani o zindandaki arkadaşları.
Okur Yorumları | Yorum Ekle |