15. Bölüm

15. Bölüm

nida kuşcu
nida_kuscu00

Zile basınca annem kapıyı açtı. Birlikte içeri geçerken herkes bize bakıyordu.

"Geçmiş olsun balım." Dedi Ayla.

"Teşekkür ederim Ayla." Dedim. Bir dakika Ayla mı?

"Ayla?" Dedim şaşkın bir şekilde. Ayla gülümseyerek.

"Kaza yaptığını duyunca gelmek istedim ama araba bulamadım. Bora beni alıp getirdi." Dedi. Bora'ya baktığımda o da bana bakıyordu.

"Buraya indir." Dedi Can sert bir şekilde. Aa doğru beni daha indirmemişti. Bora ters bir şekilde Can'a bakıp sonrada onun dediği yer yerine Ayla'yla göz göze geldi. Ayla'da hemen kalkıp Can'ın benim için ayırdığı yere oturdu. Bora'da beni Ayla'nın yerine oturttu. Can buna bozulmuştu. Ayla ile Bora arasında ne var? Bora'nın tek bakışıyla hemen anladı. Bora gidecekti ama annem kolundan tutarak.

"Oğlum sende geç." Dedi. Bora bana bakınca önüme bakmaya başladım.

"Yok teşekkür ederim, size afiyet olsun benim biraz işim var." Dedi. Bakışlarımı Bora'ya çevirdiğimde arkadını dönmüştü.

"Kal." Dedim. Bir dakika bunu ben mi dedim? Dilim neden benden izinsiz çalışıyor? Bora olduğu yerde kaldı.

"Onun işleri varmış Naz. Tutmayalım biz." Dedi Can.

"Hayır yok. Varsada sonra halleder demi Bora hemen sende oturuyorsun." Dedi Ayla. Bora bana bakıp, başıyla onayladı. Bora karşıma oturmuştu ama bana bakmadı. Beş on dakika sonra Can'ın annesi Serpil teyze bize seslendi.

"Hadi gençler masaya." Dedi. Herkes masaya geçmeye başladı. Ben, Bora, Can ve Ayla kalmıştık. Ayla, bana ve Bora'ya bakarak Can'a doğru ilerledi ve tekerlekli sandalyesini hareket ettirmeye başladı.

"Bora hadi Naz'ı alda gel." Dedi Ayla. Bora bana bakmaya başladı. Oturduğumuzdan beri ilk defa yüzüme baktı. Adam seni istemiyor Naz. Sadece sana mahçup hissediyor ondan dolayı yapıyor anlamıyor musun? Ayağımın durumunu unutarak ayağa kalktım ama ayağımın ağrımasıyla az kalsın yüz üstü düşüyordum takı biri beni tutana kadar. Tabii ki de bu kişi Bora'ydı.

"Deli misin sen? Ayağının üstüne niye basıyorsun?" Diye bağırdı. Bende daha fazla dayanamayarak:

"Sana ne?" Diye bağırdım.

"Naz" dedi dişlerinin arasından.

"Ne Naz ya ne? Gidiyorsun, kaç sene sonra geliyorsun ve hiç bir açıklama yapmıyorsun. Bora biz küçükken seninle neydik şimdi neyiz? Ya her şeyi unutmak bu kadar kolay mı? Sen değil miydin küçükken sıraf babandan azar işiteceğini bile bile evden kaçıp yanıma gelen? Bora sen ne risklerle yanıma gelip benimle dertleşirdin unuttun mu ya?" Dedim ağzımdan bir hıçkırık kaçtı. Ne ara ağlama başladım ben?

"Bora sen gerçekten o istemediğin adama benzemişsin. Bora sen babana benziyorsun." Dedim.

"Yeter" diye bağırdı. Ve kollarımı daha da sıktı.

"Unuttum tamam mı? Sen o zaman sadece benim için küçük bir kız çocuğuydun." Dedi. Bu sözleri beni bitirmeye yetmişti. Artık kollarım değilde kalbim acıyordu.

"Bora kızın kollarını bırak." Diye Can bağırdı ama biz sadece birbirimize bakabiliyorduk. Ne o geri gitti ne de ben ondan kurtulmaya çalıştım. Sadece durduk. Ben ağlıyordum o ise çok sinirliydi.

"Senin kız kardeşimden farkın yoktu." Dedi işse bu kalbimi paramparça etmeye yetmişti. Ben onu severken o ise beni kız kardeşi olarak görüyordu. Daha fazla ayakta duracak halim yoktu.

"Bora." Dedi Ayla uyarı dolu bir sesle. Bora kollarımı bıraktığı gibi ben koltuğa düştüm. Beni sevmemiş. Kapı sesi geldiğinde Bora'nın gittiğini anladım. Annem hemen yanıma geldi ve sarıldı. Başımı göğsüne bastırdı.

"Ağlama güzel kızım, yapma annem. Bak yeni çıktın hastaneden." Dedi. Biri arkamdan bana sarıldı. Annem, Bora'yı küçükkken sevdiğimi biliyordu. O gittikten sonra arkadından çok ağlamışım kimseyle konuşmamışım.

"Naz'ım yapma lütfen." Dedi Ayla.

"Anne ben onu unutmamışım, unutamamışım."

"Biliyorum annem. Unutmadığını biliyorum." Dedi.

"Ama kızım bak ayıp oluyor, hadi gel elini yüzünü yıkayalım. Sonrada bir şeyler ye. Bak sen ve Can için Serpil teyzen en sevdiğiniz yemekleri yapmış." Dedi annem. Annem haklıydı. Bizim için o kadar hazırlık yaptılar, kimseyi üzmeye hakkım yoktu. Zaten bundan sonra Bora defteri benim için kapanacaktı. Beni kardeşi gibi gören birine ne yapabilirim ki? Adam da haklı aramızda altı yaş var. Göz yaşlarımı silerek başımı kaldırdım. Herkes bana ügün bir şekilde bakıyordu.

"Ben herkesten özür dilerim, gününüzü de mahvettim." Dedim.

"Olur mu öyle şey kızım daha gün bitmedi hadi hemen yemeğe." Dedi Serpil teyze. Beni neşelendirmeye çalıştıkları aşikardı.

"Evet evet hadi gel bakalım." Dedi Ayla. Sonra ayağıma bakarak:

"Aa pardon unutmuşum." Dedi. Koltuk değneklerini bana uzattı.

"Şimdi gel bakalım." Dedi. Herkes tekrardan yerlerine geçti ama geldiğimizdeki neşe yoktu. Can hem kırgın hem de sınırlı bir şekilde bakıyordu. Yok artık sakın Çan'da... Hayır hayır Can benim en yakın arkadaşım. Beni birazcık tanıyorsa yapmaz böyle bir şey. Ben Can'a küçüklükten beri hep abi derdim ama büyüyünce abi demeni istemdi. Kendini yaşlı gibi hissettiğini söylemişti. Hep birlikte yemek yedik. Daha doğrusu ben yemekle sadece oynadım. Hiç iştahım yoktu. Aklım da sadece Bora'nın dedikleri dönüyordu.

Bölüm : 22.02.2025 13:19 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...