80. Bölüm

53. BÖLÜM

Nektari Güzeli
nektariguzeli


Merhaba Sevgili Okurlarım yeni bölüme hoş geldiniz.

Bol oy ve yorum gelsinnnn

25 yorum istiyorummmm canlar

Sizleri seviyorum ♥️

İyi okumalar.

 

1 Ay Sonra

Tedavilerim iyiydi, bu sene atlatabilirmişim. İlik nakli olacağım bir de. Bu bir ayda anlamıştım ki o kadar kolay bitmeyecek. Bir daha başıma gelmesi daha düşük bir oranda olması için de ameliyat olmak istiyordum. Tabi ara sıra hala kan kusuyordum ama genel olarak iyiydim. Sadece ruhsal olarak çökmüştüm. Sürekli rüyamda bir kız görüyordum ve bu kızın ellerinde ilikler oluyordu. Düşünürken bile tüylerim diken diken oluyordu. Ellerimle kollarımı ovuşturup etrafıma baktım. Yaza yaklaşmıştık ama hala soğuk hafif de olsa hissediliyordu. Üzerime ayaklarımdaki pikeyi örterek arkamı döndüm. Gecenin bilmem kaçıydı. Kaan hariç diğerleri okullara gidiyordu. Tabi Kaan'da gidiyordu ama mezuna kalacaktı. O yüzden umursamıyordu. Ben de mezuna kalacaktım. Bu senem berbat olmuştu. Diğerleri de çok bir umut beslemiyordu ama yine de çalışıyorlardı. Ellerinden geleni yapacaklardı. Aysima şirket kurmak istiyordu. Bunun için de finans okumak istiyordu. Bu yüzden de eşek gibi çalışıyordu. Araf da onun gibi düşünüyordu ama kararsız gibiydi de. Asker olmak istiyordu sanki. Göktuğ diş doktoru olmak istiyordu. Arda mimar olmayı düşünüyordu. Mina ve Elif ise pilot olmak istiyordu. Gerçi Elif daha çok hostes olmak istiyor gibiydi ama bilmiyorum. O da seçemediğini söylemişti. Bize gelirsek ben çok kararlı değilim ama Kaan uçak mühendisi olmayı düşünüyordu. Herkes kendine bir şey seçmişti ama bir ben seçememiştim. Bunu Aysima biliyordu ve bu yüzden de bana şirketi birlikte açalım diyordu. Şirketi açmak için de zaten ortak lazım geliyordu. Ben de bakarız tarzından bir şeyler söylemiştim. Ama ne olacağım belirsizdi. Belki o zamana kadar yaşayamazdık, nereden bileceğiz?

Kaan koltukta uzanırken onun tarafına döndüm. Bir türlü uyku tutmuyordu beni. Yerimden doğrulup kapıya baktım. Hastanedeydim hala. Tuvalete gitsem iyi olacaktı. Pikeyi yana iterek ayaklarımı soğuk fayansa uzattım. Yavaşça kendimi yere bırakıp hastane içinde giydiğim panduflarımı giydim. Sessizce odama en yakın olan tuvalete doğru yürümeye başladım. Hastanede benim gibi yatanlar vardı ve ben onları rahatsız etmek istemiyordum. Bu yüzden ekstra bir çaba ile sessiz sessiz tuvalete girdim. Kabinlerden birine girip kapıyı kapadım. İşimi hallederken bir şey fark ettim. Ben regl olmuşum. Gözlerimi koca koca belirterek kabının kapısına baktım. Aha ben şimdi naneyi yemedim mi? Bön bön bakınırken ne yapacağımı düşünmeye çalıştım. Ben şimdi ped nasıl bulucam ya da nereden, kimden? Kimse yoktu ki söyleyeyim. Bir hanım olsaydı ondan rica ederdim ama kimse yoktu burada. Bir Kaan vardı. Ben nasıl yanına gidip söyleyeceğim? Regl utanılacak bir şey değildi, annem bunu bana bastıra bastıra söylemişti. Ama ben yine de utanıyordum. Kaan'dan bunu nasıl isteyecektir ve en önemlisi ben buradan nasıl çıkacaktım? Acaba peçete mi sıkıştırsaydım? Hem şu an çok yoğun değildi. Allah'ım bunlar hep benim başıma mı geliyor ya? Sanırım şu an tek çarem peçete koymaktı. Allah'tan peçetelikte peçete vardı. Kat kat elime dolayıp yerleştirdim. İşimi hallettikten sonra, elimden geldiği kadar hızlı ama yavaş gittim. Rahatsız ediyordu ama mecbur kalmıştım. Odama vardığımda yavaşça kapıyı açtım. Sessiz sessiz odanın ortasına gittim. Utanılmamalıydı belki ama utanıyordum. Elimden bu kadar geliyordu. Ellerimi birbirine kenetleyip sıkarken tırnaklarımın yanlarındaki deriyi soyuyordum. Dudaklarımı ısıra ısıra bir haller olmuştu. Gittikçe vaktim tükenirken yavaşça seslendim.

"Kaan." Sesim kedi miyavlaması gibi çıkmıştı. Kaan hafif bir kıpraşmıstı ki geri yattı. Utançtan dudaklarım alev alev yanarken tekrar seslendim.

"Kaan." Bu defa daha yüksekti sesim. Kendini koltuktan çevirirken başını tekrar yastığa koydu. Sesim mi fazla kısıktı, onun uykusu mu ağırdı bilmiyorum ama uyandırmaya kıyamadım. Başımda sürekli bekliyordu. Yorgundu, hem de çok. Ama benim de başka çarem yoktu. Peçete ile sabahlayamazdım. Zararlıydı. Parmak ucuyla hafifçe dürttüm. Bu saatte onu uyandırmanın, vicdan azabı ile kavrulurken bir kez daha parmak ucuyla dürttüm. Bu defa kendine gelirken etrafına kısık gözlerle bakarak başını bana kaldırdı.

"Efendim Kırmızı Güzelim?" Sesi derin ve fazla kalındı. Uyduğu için boğazı kurumuş olmalıydı. Komodinin üzerindeki sürahiden bir bardak su getirip uzattım. Elimden sorgusuzca alıp içti. Sonra tekrar sordu.

"Ne oldu Kırmızı Güzelim? Bir şeye mi ihtiyacın var? Oda mı soğuk? Tuvalete mi gitmen gerek? Acıktın mı? Uyku mu tutmadı? Sedye mi rahatsız etti? Kötü rüya mı gördün? Bir yerin mi ağrıyor?" Diye art arda soru sıraladı. Şaşkınlıkla ona baktım. Karanlıkta pek görünmese de dudaklarım kıpkırmızı idi. O ise bana merakla bakıyordu. Ağzından çıkan tek kelam ile her şeyi yapacakmış gibiydi.

"Şeye ihtiyacım var Kaan." Dedim. Uykulu kalın sesi ile sordu.

"Neye ihtiyacın var Kırmızı Güzelim?" Dedi. Utançla başımı yere eğerken o ayağa kalkmıştı. Bitişik ellerime elini atıp okşadı

"Çekinme, neye ihtiyacın var söyle sen. Ben bulurum." Dedi. Başımı kaldırıp ona baktım.

"Pede ihtiyacım var." Dedim kısık bir sesle. Başımı göğsüne gömüp öyle durdum. O ise sırtımı okşadı.

"Bunu istemekten mi çekindin? Utanmana gerek yok Kırmızı Güzelim. Normal bir şey, utanılacak bir şey de yok. Allah vergisi. Şimdi sen burada bekle ben bulayım sana." Dedi. O an iyi ki dedim. İyi ki Kaan'ı seçmişim. Hayatımdaki ilk ve son doğru seçimim bu olsa gerekti. Ben gerçekten en güzeline sahiptim. O gün o numaraya yazmasaydım ne olacaktı? Dudaklarımı göğsüne bastırdım. Gülümsediğini hissettim. Başımın üzerinden öpüp odadan çıktı. Bu saatte nereden bulacaktı onu da bilmiyorum.

KAAN'DAN...

Kırmızı Güzelim'in ihtiyacını bulmak adına dışarı çıktım. Motor buradaydı. Bu saatte bir market ya da bir şey açık ise iyiydi. Yoksa da bulacaktım bir şekil. Motora atlayıp buraya yakın olan bir markete baktım, kapalıydı. Birkaç tane daha gezdim ama sonuç aynıydı. Etraftaki tüm marketler kapalıydı. Çok vaktim kalmamıştı. Acildi. Bizim ev çok uzak mıydı acaba? Yetişir miydim bilmiyorum ama yine de bizim eve sürdüm. Evde anneminkiler olmalıydı. Olmadı Asiye teyzeye gider söylerdim. Eve girip dolaplara baktım. Birkaç tane vardı. Evden aldığım beyaz bir poşete koydum. Bunlar yeterli mıydı bilmiyorum, üzerini okuduğumda gündüz için olduğu yazılıydı. Gece için lazımdı. Motora binip poşeti koluma taktım. Mavi'nin evine geldiğimde kapıyı tıkladım. Açan olmadı. Anahtar nerede onu da bilmiyordum. Bu yüzden bizimkilere gitmem gerekiyordu ama önce bunları bırakmalıydım. Yoksa geç olurdu.

Hastaneye geldiğimde hızlıca içeri girip odaya çıktım. Odada ellerini sıkı sıkı birbirine yapıştırmış bekliyordu. Odanın kapısını açıp içeri girdim. Elimdekileri hemen uzattım.

"Bunlar işini görür mü bilmiyorum ama bunlar seni rahat hissettiriyor mu? Bir bak bakayım. Olmadı ben marketler açılınca gidip bakarım sana." Dedim. Gülümseyerek bana baktı. Dudakları kıpkırmızı olmuştu. Utangaç bir gülümsemeyle konuştu. Sesi biraz kısıktı.

"Teşekkür ederim, Yakuşuklum." Dedi. Yanağımdan öpüp mahsun mahsun bana baktı.

"Gece gece seni de uyandırdım, kusura bakma." Dedi. Kaşlarımı kaldırarak baktım.

"Estağfurullah Kırmızı Güzelim. Beni uyandırmanda bir sakınca yok, merak etme. Neye ihtiyacın varsa söyle." Dedim. Gülümsedi, kalbimden öpüp odadan çıktı. Arkasından ben de çıktım. Diğerlerini bulup onlara bir sorayım.

Kapının önüne geldiğimde durdum. Artık herkes birlikte yaşıyordu. Kutay, Arda, Araf, Göktuğ ve ben bir evdeydim. Mina ve Elif ise hemen yanımızdaki evde. Aysima ve Mavi ailesi ile kalıyordu. Aysima da gelecekti bizimle ama abisi sürekli kalmasını istememişti. Bu yüzden ara sıra burada bazen de kendi evinde kalıyordu. Mina ve Elif'in kapısını çaldım. Başta hiç ses gelmemişti ve ben tam arkamı dönüyordum ki Aysima açtı kapıyı. Demek ki bugün burada kalmıştı. Gözlerini birbirinden ayrı tutmaya çalışırken hırıltılı bir ses ile sordu.

" Bu saatte ne oldu enişte?" Dedi. Ciddiyetle cevapladım.

"Mavi için ped lazım ama marketler açık değildi, Asiye teyzeler de uyanmamıştı. Anneminkiler onu rahat ettirir mi bilmiyorum. Hem temiz kıyafet de lazım ona. Bu yüzden sizin yanınıza geldim. Sizde hazır eşya vardır diye." Dedim. Tek solukta söylediklerime şaşkınlıkla baktı. Gözlerini kırpıştıra kırpıştıra birkaç saniye bana bakakaldı. Ben de ona öyle bakarken bir anda canlandı.

"Evlenmezseniz ben sizi evlendiririm." Dedikten sonra içeri koştu. Arkasından gülerek baktım.

Yaklaşık beş dakika sonra gelmişti. Elinde bir paket vardı. İçine her şeyi koymuş gibiydi.

"Hepsi rahat edeceği şeyler de mi?" Dedim. Başını salladı.

"Evet, hepsi onun çok rahat ettiği şeyler." Dedi.

"Teşekkür ederim Aysima." Dedim. O da rica ettikten sonra hastaneye geri gittim. Hava hafiften aydınlanmıştı. Hastaneden içeri girip odaya çıktım.

MAVİ'DEN....

Kaan'ı seçmek ile öyle bir şans kazanmıştım ki. Yere göğe sığamıyordum. Böyle sevgili başka nereden bulunurdu? Beni hiç utandırmadan gidip isteklerimi getirmişti. Hatta istemediğimi bile. Gelmişti sonunda. Bana annesinin pedlerinden bıraktıktan sonra geldiğimde onu aynı yerinde görememiştim. Şimdi ise buradaydı. Elinde bir poşet ile gelmişti. İçeri hızlıca girmiş, yanıma tünemişti. Elindeki poşeti bana uzattı.

"İstediklerin burada. Aysima bunlar ile rahat edeceğini söyledi. İçine temiz çamaşırlar koydu, ve de istediğinden ped koydu." Dedi. Bana bunları anlatırken gayet ciddiydi ama güler yüzlüydü de. Eğilip yanaklarımdan öptü.

"Kırmızı Güzelim benim." Dedi. Dudaklarım kor alevken yanağından öptüm.

"Teşekkür ederim Kaan. Sen olmasan ben ne yaparım? En güzel seçimim sensin." Dedim. Kollarımı belinin iki yanından sarıp kalbinden öptüm. Kollarıyla beni sıkıca göğsüne bastırıp saçlarımın tepesinden öptü.

"Ne demek, güzelim."

_______________


Merhaba Sevgili Okurlarım bugün kü bölüm bu kadardı.

15 Şubat yani doğum günümde, bölüm gelebilirrrr

Bölüm nasıldı?

Kaan'a eriyenler burada mı????

Hele Aysima'nın evlendirme sevinci zhshhshdh

Bolca yorum ve oylarınız ile beni şereflendirmeyi unutmayın ndjdhd

Sizleri seviyorum ♥️

Görüşmek dileği ile.

 

 

 

 

 

Bölüm : 11.02.2025 23:49 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...