Merhaba Sevgili Okurlarım bugün 28. Bölüm ile karşınızdayım.
Bölüm atmamı isteyen meleklerim bölüm geliyorrrrr.
Yorumcular nerelerdesiniz? Yoksunuz ortalarda. Bir yorum yapın da şenlenelim.
Bolca yorum yapmayı ve oylamayı unutmayınnnn
Sizleri seviyorum ♥️
İyi okumalar.
O bana bakarken sakin kalmaya çalışarak Mavi'ye baktım. Bakışları fazlasıyla beni zorluyordu. Dikkatimi dağıtıyor ve soğuk terler dökmeme sebep oluyordu. Heyecandan ölebilirdim şu an. Acaba ben mi kafamda bana baktığını kuruyorum? Şizofreni mi oldum sonunda? Aman Allahım! Şaşkınlık ve iri gözlerle ona baktığımda bana bakıyordu. Kaşının biri havaya kalkmıştı. Ne var gibisinden. Yerimden hızla kalktığımda zaten bana bakan daha bir dikkatle baktı. Herkes bana bakarken "Ben eve gitmeliyim." dedim ve hızlı adımlarla kapıya doğru ilerlemeye başladım. Arkamdan Mavi ve Kutay geliyordu biliyorum ama kaçmak için şu an onları burada bırakabilme potansiyeline sahiptim. Kolumdan kavradı. "Nereye Ay Yüzlüm?" Dediğinde tırnaklarımı yoluyordum. " Mavi o." Dedim ama anlamamış gibiydi. Kutay "Ney Ay?" Dedi. Kulağına eğildim tam bir şeyler söyleyecektim ki kapı önünde duran onu gördüm ve panikle geriye çekilip "Sonra konuşuruz." Dediğim gibi bir şey demelerine izin vermeden dışarı çıktım. Hızlı ve heyecanlı adımlarla eve giderken daha yeni birkaç metre gitmiştim ancak arkamdan ayak sesleri gelmeye başlamıştı. İçimi bir panik sararken çaktırmamaya çalışarak sakinmiş gibi çantamdan aynamı çıkardım. Elimi yüzümü düzeltir gibi yaparken arkamdakine tuttum aynayı. Oydu. İçimdeki panik azalmak yerine arttı. Aynayı çantama atıp hızla koşmaya başladım ama arkamdan ses gelmiyordu. Arkama baktığımda sakin adımlarla bana bakıyordu. Ne yaptığımı sorgular gibi bir hali vardı. Tek kaşı havada bana bakıyordu çünkü. Utançla yüzüm kızardı. Başımı önüme eğip kırmızı kırmızı olmuş yanaklarımı saklamaya çalışarak ilerledim. Bir böyle rezil olmadığım kalmıştı zaten! Çocuğubildiğin sapık konumuna düşürmüştüm ve bir de arkama bakmıştım! Aman Allahım ben ne kadar gerizekalıyım?! Bir de öylece bakmıştım. Başımı utançla iki yana sallarken önümdeki elektrik direğini fark etmemiştim. Son dakika fark ettiğimde yapacak tek şey durmaktı ama onu da yapamadım. Gözlerimi kaptmıştım ve yeni rezilliğimi bekliyordum. Ancak alnım yumuşak bir şeye çarptı. Çok yumuşak değildi ama demir gibi kafa da kırmıyordu. Alnım o yumuşak yüzeyleyken gözlerimi kırpıştıra kırpıştıra açtım. Birkaç saniye ne olduğunu anlayamayarak bakındım. Ancak yere bakıyordum. Kafamı yavaş yavaş kaldırdığımda yutkundum, yine oydu. Sağ eli benim kafamı tutan şeydi. Bir eli ben de bir eli cebinde ifadesiz bir yüzle bana bakıyordu. Al al yanaklarla ona alık alık bakarken yavaşça alini çekip kolumdan kavrayıp kendine çekti. Beni çektiğinde birkaç adım geriledi ve eli yavaşça koluma sürtünerek geri çekti. Dokunuşu bile beni ürpertirken elini sürtmesi buz kesmeme sebep olmuştu. Tüylerim diken dikendi. İçimdeki kelebekler bir tuhaftı. Hiç olmadığı kadar.
Ben hala ona alık alık bakarken o "Bir dahakine önüne bak." dedikten sonra yine sakin adımlarla yola koyuldu. Arkasından bakarken ağzım beş karış açık kalmıştı. Ne demişti o? Bir dahakine önüne bak mı dedi? İçimdeki tuhaf olan kelebekler ağzıma kadar doldu. Ağzım açıkken sanki dışarı taşmış ve ona konmuşlardı çünkü bir anda durmuştu. Ardından yine aynı şekilde gözden kaybolmuştu. Ben hala arkasından bakarak dikilirken abimin "Kızım girsene içeri! Ne bekliyorsun bu soğukta?" dediğini duyduğumda kendime gelip eve girmiştim.
İşlerimi bitirmiş yatakta uzanırken Kutay ve Mavi'ye olayı anlatmıştım. Mavi şaşkınlıktan öylece kalırken Kutay ondan daha beterdi.
Kutayyy❤: Mavimtırağın bile haberi varken benim niye bundan haberim yok lan
Kutayyy❤: Ben üvey kardeşin miyim
Kutayyy❤: Hiç mi sevmediniz lan beni
Kutayyy❤: Hiç mi değer vermediniz de şu Kutaya da bir söyleyelim diye
Kutayyy❤: Vefasızlar puuuu
Aşk Bahçemmm💋: Abartma Kutlu abrtmaa
Kutayyy❤: Ne bartma mıııı
Kutayyy❤: Gerçekten vefasızsınız sizzz
Aşk Bahçemmm💋: Kutluuuuu
Kutayyy❤: Mavimtıraaaak
Aşk Bahçemmm💋: Ne var
Kutayyy❤: Asıl sana ne var
Ben: Offf susun be
Ben: Beynim dağıldı aklım değil
Ben: Kalan 250 gramlık beynimin yüzde biri kalmışsa
Kutayyy❤: Ne olur
Ben: Zıkkımın dibi olur
Kutayyy❤: Sjfjhf
Ben: Ne yapcam şimdi ya
Kutayyy❤: Neyi
Ben: Zıkkımın dibini
Kutayyy❤: Haaa
Ben: Yaaaa
Aşk Bahçemmm💋: Bana diyene bak
Aşk Bahçemmm💋: Neyse
Aşk Bahçemmm💋: Hiçbir şey olmamış gibi davran
Ben: Nasıl olacak o
Aşk Bahçemmm💋: Ne bilim kafana takma işte
Kutayyy❤: En mantıklısı bu bence de
Ben: Offff
Yazdıktan sonra kafamı peluş yunusuma vurdum. Ne yapcam ben? Oflaya oflaya benimkine yazmaya başladım. En azından çaktırmayayım.
Anonim: Naber benimki
Anında çevrimiçi oldu.
İlk Aşkım❤: Nerden seninki oluyorum ben
İlk Aşkım❤: Bana yazmama inadın bir gün bile sürmedi mi
Anonim: Beni istemiyon mu
İlk Aşkım❤: Evet seni istemiyorum
Anonim: Çok kırıcısın
İlk Aşkım❤: Canım ben
Telefonu bir kenara bırakıp kafamı yastığa gömdüm. Zırlayasım geliyor valla. Öyle de yaptım.
MAVİ'DEN...
Aysima aniden çekip gitmişti. Onun gitmesiyle ben de yarım saate Kutlu ile eve dönmüştüm. İkimiz de çok merak etmiştik. Zaten Aysima'dan sonra o soğuk bakışlı eniştem de çıkmıştı. Meraklanmıştım ve zaten bu yüzden bu kadar erken eve gitmiştim. Normalde bir on ikiye kadar otururdum ama on buçuğa yakın kakmıştık. Kaan da toparlamıştı biraz kendini ama hala ağrıları vardı. Birkaç güne inşallah tamamen ağrıları biterdi. O zaman okula da gelebilirdi.
Derin bir nefes alarak efulime mesaj attım. Efulim bu defa dedim çünkü baba tarafı Trabzonluydu. Anne tarafı Tokatlıydı. İki taraftan da Karadenizliydim. Ama buna rağmen memleket harici yöresel konuşmazdım. Bir gün Kaan ile evlenirsem ona hep Karadeniz ağzıyla seslenecektim.
Ben: Aşk böceğim
Ben: Ballı kaymağım
Ben: Kaymaklı balım
Ben: Arkadaşların evine gitti miiii
Sevgilim❤: Evet gittiler de ne bu haller
Ben: Ne varmış halimde
Sevgilim❤: Belli değil mi
Sevgilim❤: Aşk böceğim falan
Ben: E nolmuş
Sevgilim❤: Kafana taş mı düştü
Ben: Aşk olsun sanki daha önce hiç demedim
Sevgilim❤: Demedin
Ben: Demedim mi
Sevgilim❤: Yani ballı kaymağım ve kaymaklı balım hiç duymadım
Ben: Onları yeni türettim
Sevgilim❤: Hımmm
Ben: Beğenmedin mi yoksam
Sevgilim❤: Yooo beğendim
Ben: Eeee
Sevgilim❤: Ne eeee
Ben: Off boşver
Sevgilim❤: Arkadaşlarım sevdin mi
Ben: Evet hepsi çok cana yakın ama
Sevgilim❤: Ne ama
Ben: Aralarından biri etrafa soğuk bakışlar atıyordu kim o
Sevgilim❤: Ha Araf mı
Sevgilim❤: O bize de öyle. Normal hali bu
Ben: Değişik
Ben: Neyse sen biraz dinlen sevgilim. Yaran daha taze. Hem ağrın vardı. Pansumanını zaten yaptım. Yat tamam mı
Sevgilim❤: Tamam Kırmızı Güzeli, iyi geceler güzelim
Ben: İyi geceelr yakışıklım
Yazdıktan sonra telefonu bırak mıştım. Demek ki adı Araf'tı. dı da değişikti onun gibi. Ama ona yakışıyordu. Soğuk duruşu ve ifadesizliği gerçekten arafı temsil ediyordu. Acaba sevdiğinin adını neden söylemedi Allah'ın akıllısı?
Yarın sormaya karar vererek ben de yattım.
_________________________
Merhaba Sevgili Okurlarım. Normalde dün bölüm gelecekti. Aranızda isteyenler de olmuş. Kusura bakmayın, dün kardeşimin doğum günüydü ve etraf çocuk kaynıyordu. Bir türlü yazamadığım için yarına ertelemiştim ve evet geldi.
Ben ikinci kitaba geçmeyi düşünüyorum ama farklı bir kitap olarak mı yoksa bundan bilmiyorum. Belki de ikinci kitabı çıkarmam. Şu an tam emin değilim çünkü sizlere bir fantastik kurgu da yazmaya çalışıyorum. İkisi fazlasıyla beni zorlar gibi ama hadi bakalım. Allah en hayırlısını nasip etsin.
Ve Aysima ve adını bilmediğiniz ve sonunda adının Araf olduğunu öğrendiğiniz çocuğun hayranları varsa buraya bir emoji ile duygularınızı bırakmanızı istiyorum.
Sizce Aysima sevdiğinin adını biliyor muydu yoksa o da mı bilmiyordu? Sürekli etrafında dolaşıyordu am aadını biliyor muydu?
Bu bölümde daha çok Aysima ve Araf sahnesi vardı. Bölümü beğendiniz mi? Bolca yorum yapmayı ve oylamayı unutmayın.
Sizleri seviyorum.❤💋💕😘💖
Bir dahaki bölümde görüşmek dileğiyle hoşça kalınnnn!
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
79.55k Okunma |
6.46k Oy |
0 Takip |
68 Bölümlü Kitap |