Kitabımı oylamayı unutmayın. Güzel yorumlarınızı görmek isterim :)
Deniz Maver
Aledayı çok seviyorum ama bana da Alp ve Kağan gibi mesafeliydi. Burakla arası çok iyiydi zaten Burak ve annem olmasa o adamın evinde kalacaktı ve gittiği andan itibaren bile aklımız kalmıştı. Neyseki Burak, ben ablamla uyudum. Hiçbir şekilde yanlışı olmadı. Aleda uyurken üzerini açsa hemen bakmadan örterdi demişti. İç çekerek mutfağa geçtim. Ben aklım doluyken sohbet ederek kafamı boşaltamıyorum yemek yaparak kendimi rahatlatabiliyorum.
Bunun sebebi. Ben Kağandan ve Furkandan sonra evin en büyüğüydüm. Furkan zaten bizimle hiç konuşmaz aklını bir yerlere gidip dağıtırdı ama bize yerini söylemezdi. Ben de evde ne Kağan’ı ne Furkan abimi göremediğim ve babam da Burak’la çok iyi ilgilenemiyor diye Alp ona babalık ettiği için benim dertleşecek kimsem kalmamıştı. Annem de zaten Aleda gelene kadar psikolojik hap kullanmıştı. Kendine gelememişti. Bende içime kapanarak stresimi ya ders çalışarak ya da yemek yaparak atmıştım. Dolaptan yemek malzemelerini çıkartırken mutfağa annem girdi.
“Oğluşum nasılsın?”
Gülümseyerek yanaklarına sulu öpücüklerimi kondurdum. Annem kıkırdayarak gözlerime baktı.
“İyiyim sultanım. Deniz bey’in mutfağına hoş geldiniz. Bugünkü menümüzde ne olmasını istersiniz bayan Maver?”
Kıkırdayarak öptü beni
“Senin yemeklerinin hepsini çok seviyorum sen belirlersin menüyü. Bu arada Aledayla dün konuştuk ve yemek yapmayı senin kadar çok seviyormuş. Biraz çekingen aslında dün seninle yemek yapmak istediğini söyledi ama senin teklif sunmanı bekliyor.”
Şaşkınca anneme baktım. Aleda benimle birlikte yemek mi yapmak istiyordu?
“Gerçekten mi?”
“Evet dün uyumadan önce söylemişti bana. Deniz görürsen söyler misin? Demişti.”
Havalara uçtum. Aledam ister de ben kabul etmez miydim? “Tamam t-tamam ben bir odasına gideyim. Odada mı anne?” Annem bu halime gülümseyerek baktı. “Odasında değil bebeğim. Biz birlikte uyuduk. Odamıza git. Ah, gerek kalmadı bile!” Aleda uykulu gözlerle mutfağa girmişti. Yeni uyandığı için yanakları pembeleşmişti. Saçları dağılmıştı. Gözlerini ovuşturuyordu. Beni gördüğünde bir tepki bekliyordum ama düşündüğüm gibi olmadı sadece görüp yanımdan geçti. Dolaptan bardak alıp kendine su doldurdu. Annem fısıldayarak ilk adımı at bence dedi. Doğru söylüyordu. Fırsatım vardı. “Aleda ben yemek yapacağım eğer istersen benimle birlikte yemek yapabilirsin.”
Bana gülümseyerek baktı. “Ben yemek yapmayı çok severim. Tamam olur. Ne yemeği yapacağız?” Bir yandan da saçlarını toplamaya çalışıyordu. Annem size kolay gelsin diyerek bizi başbaşa bırakıp çıktı. Biz de Aledamla birlikte kaldık. “Sen ne yemek yapmamızı istersin?” Dudaklarını yaladı. “Ben izmir köfte çok seviyorum birlikte yapalım mı?” Kafamı salladım. İki saatte çok güzel yemekler yapmıştık ama bana Deniz diye seslenmesi beni üzüyordu. Masayı kurduğumuzda evimizin akşam yemeği saati gelmişti. Herkes sofraya oturduğunda Aleda hala gelmemişti halbuki mutfaktan getirilecek malzeme kalmamıştı.
“Biliyor musun hayatım? Bugün Denizle, kızım birlikte bize yemek yaptılar.”
Babam, Aleda’nın yardımını duyunca daha da iştahla önündeki yemeğe baktı. Burak heyecanla tabağını tepeleme doldurdu. İlk defa Aleda’nın elinden yiyecektik. Ben bile heyecanlanmıştım hep bugünün hayalini kurmuştum. “Anneciğim bir türlü gelemedin. Neredesin?” Annem iki kere daha seslendi ama ses gelmiyordu. Bir şey mi olmuştu? Kağan hemen silahını çıkarttı. Hep birlikte ayağa kalktığımızda dışarıdan Aleda geldi. Ne kadar saklamak istesede ağladığını görüyorduk. Göz altları kızarmıştı.
“Ben yemeyeceğim. Size afiyet olsun.” Koşarak yukarıya çıkmıştı. “Ben bir korumların ağzını arayayım.” Furkan abim, korumalarla konuşmaya gitmişti. Belki öğrenebilirdi kimin geldiğini. “Ben bir ablama bakayım annem.” Burak yukarıya çıkacakken annem durdurdu. “Sana anlatmaz şimdi oğlum. Deniz sen bir şansını dene.” Kafamı salladım. Yukarıya çıktığımda odasının önüne geldim. Kapıya iki kere vurdum. Biraz bekledim ama gelme diye ağlamaklı ses gelince biraz bekledim ama ağlamaları artınca kapıyı açtım. Aleda yatakta bacaklarını kendine çekmiş ağlıyordu.
Endişeyle yanına geldiğimde belinden kendime çekip sımsıkı sarıldım. “Ne oldu abim? Neden ağlıyorsun peri kızım?” Burnunu çekti. Gözlerime gözlerindeki yaşlarla baktı. “B-ben kötü bir kız mıyım? Y-yani hiç güzel bir evlat olmadım mı?” Babası gelmişti anlaşılan. “O adamdan bahsediyorsan iyi bir baba olamayan kendisi. Kızını kullanmak istemesi kadar saçma bir şey yok. Bak Aleda ben pek yalan söyleyebilen bir insan değilim. Sen görüp görebileceğim en yürekli insansın. Şu anda ağladığın o adama bir şey bile olsa koşarak yanında olursun. Hatta Alp’e bile bir şey olsa ilk sen koşarsın. Senin gibi herkes böyle durmayı başaramaz.”
Bana gözlerini kırpıştırarak baktı. “Gerçekten mi?” Kafamı salladım. “Gerçekten bebeğim. Şimdi silelim gözyaşlarını ve beraber yaptığımız yemeği yiyelim. Sen de kafanı o adamın dediklerine takma. Olur mu?” Kafasını salladı. Burnunu çekince çok da tatlı oluyordu. Güldüm. “Çok tatlısın bebeğim.” Bana kötü kötü bakıyordu.
“Ya şapşiiik. Tamam ben üzerimi değiştirip geliyorum.”
Aleda konuşurken benden gizli yaptığını sanıp sürekli kolunu çekiştirip duruyordu.
“Tamam abiciğim ama benden bir şey saklamıyorsun değil mi?”
Aleda yok diye mırıldandı ama davranışları öyle değildi. Gene de kırmak istemediğim için odadan çıktım. Aşağıya indikten birkaç dakika sonra Aleda da gelmişti. Yemeklerimizi yemeğe başlamıştık. Furkan da durumu öğrenmiş olmalı ki biz gelmeden babamla konuşmuştu çünkü babam sinirli bir şekilde yemeğini yiyordu ama yerkende Aleda’dan birkaç bir şey duyarım dye yaptığımız yemekleri övüyordu ama Aleda sessizce yemeğini yiyordu. Kimseyi duymuyor gibiydi. Dalmıştı. Yoksa gene mi tehdit etmişti o pislik?
Kitabımı oylamayı unutmayın. Güzel yorumlarınızı görmek isterim :)
Deniz'i nasıl buldunuz?
Aleda sizce neden sessizliğe büründü?
Okur Yorumları | Yorum Ekle |