72. Bölüm
Queen 👑 / Sır / Vampir Kız 🦇

Vampir Kız 🦇

Queen 👑
monster

Toygar gittikten sonra kendimi yavaşça yatağa bıraktım. Ağrılarım hala devam ediyordu . Ama doğumdan sonra böyle agrilarin olması normalmiş öyle dediler . Onlara güvenmekten başka şansım yok .

Başımı yavaşça yatağın başlığına koydum. Yağız da uyuduğu için biraz olsa dinlenmek istedim .

Toygar

Meleğimi ve tabi aslanımı burada bırakmak hiç içime sinmese de onların güvenliği için bu şarttı.

Nasıl olsa yaşadıklarını ben bile fark edememiştim. Hastanede kokular bir birine karıştığı için ayırt etmek çok zordu . Yani kokularını saklaya bilmek için çok güzel bir yerdi .

Ama bu güvenlik benim için yeterli değildi. Bu yüzden bir kaç koruma ayarlamam gerekiyordu. Bir de babamın evini . Nede olsa Esrayi direkt kendi evimize götürürsem hemen fark edilecektir .

Bu yüzden gözümü kapatıp güvenebileceğim onlara Karımı ve oğlumu emanet edebileceğim birilerini bulmam lazımdı.

Hastaneden çıkmadan önce Erayin yanına gittim . Iceride bir hastası vardı. Bu yüzden biraz bekledim .

Yaklaşık bir on dakika sonra adam odadan çıkınca odaya daldim . Eray sinirle yüzüme bakıyordu.

Eray: Toygar eve git ve yıkan. Dedi

Şaşkın şaşkın yüzüne baktım. Kendimi koklamaya başladım.

- Ne saçmalıyorsun oğlum sen? Dedim

Eray: Esra nin kokusu sinmiş üzerine . Bütün planı berbat edeceksin. Dedi

Yüzümden saçma bi gülümseme belirdi .

- Kıskanma. Dedim sırıtarak

Eray göz devirdi.

Eray: Eee ne yapmayı düşünüyorsun? Dedi

- Bi kaç koruma ayarlayacağım. Ben yokken aklım kalmasın. Bir de babamın evini ayarladım. Bir müddet orada kalacağız. Dedim

Eray bir müddet düşündükten sonra

Eray: Mustafa amca nin evi gayet mantıklı ama...dedi

- Eeeee? Dedim

Eray: Korumalar çok dikkat çeker. Bunun için çok profesyonel birileri olmalı. Öyle ki bizim bile fark edemeyeceğimiz adamlar olmalı. Dedi

- Bende sabahtan beri onu düşünüyorum. Bizimkiler ögrenmemeli ama bizimkilerden başka kime güvene biliriz ki? Dedim

Eray: Tamam bunu düşünürüz şimdi....dedi tek kaşını kaldırarak.

- Ne ? Dedim

Eray: Bak Toygar dün seni bozmak istemedim ama Esra biraz daha burada kalacak . Dedi

- Neden? Dedim sinirle

Eray: Kiz daha yeni doğum yaptı. En azından kendini toparliyana kadar burada. Gözümün önünde kalacak. Dedi

Zaten pek bir şansımda yoktu . Bu yüzden kabul ettim.

- İyi tamam . Sen den başka kimseye güvenemem zaten . O zaman bende şu koruma işine bakayim . dedim ve ayağa kalktım

Eray kolumu tutu.

Eray: Koruma işini de ben halledicem . Ama sen bir müddet Esra nin yanına gelmeyeceksin! Dedi

Derin bir iç çektim

- Onun farkındayım. Ama fazla uzatmam. İki günde bir mutlaka gelicem. Dedim

Eray: Kimse nin seni takip etmediğinden emin ol yeter. Dedi

Başımı salladım. Eray yanıma geldi. Sıkı sıkıya sarıldı. Sarilmasina karşılık verdim.

- Karim ve oğlum sana emanet. Dedim

Eray: Hiç şüphen olmasın kardeşim. Dedi

Erayı bıraktım ve olabildiğince en hızlı şekilde hastaneden çıktım.

Ormana girdim . Sonra birden Erayın söyledikleri geldi aklım . Kendimi koklamaya başladım.

Acaba gerçekten kokusu sinmiş mıdır? Peki ya oğlumun kokusu .

Aslan oğlum benim . Kesin sinmiştir cennet kokulum benim ben şimdi nasıl iki gün dayanacagim yanlarına gitmeden, diye düşünürken .

Esra için hazırladıkları mezarın yanına yaklaşmışım. Kokusu hala geliyordu .

Sahi acaba onu nasıl yapmışlardı ? Diye düşünürken birinin mezarın yanında durduğunu gördüm. Böyle küçük bir karartı vardı.

Uzattım kim olduğunu pek anlamadım. Ama yaklaştıkça mezarın üzerine birseyler yaptığını fark ettim.

Hızlı adımlarla olabildiğince sesiz bir şekilde yaklaşmaya çalıştım. Biraz daha yaklaşınca mezarı kazdiğinı fark ettim.

Dönüştüm ve var gücümle koşmaya başladım. Arkasi dönüktü ama beni fark etti . Mezarı bıraktı ve ormana doğru akıl almaz bir hızla girdi .

Kokusu vurdu yüzüme. Bu o geceki küçük vampir kızdı. Onu hemen tanıdım ve arkasından koştum.

O psikopat yer cücesini öldürücem. Sakın bana o bir çocuk demeyin . Çocuklar mezar kazmaz.

Derdi neydi bu psikopatın mezar kazmak nedir ya ? Derdi neydi benimle ? Tam bir pençe savurdum ki son anda kurtuldu.

İyice ormanın derinlerine girdik . Boynunu koparmak için bir hamle daha yapyim ama küçük olduğu için bundan da kaçtı.

Sınıra doğru yaklaşık. Uçurumun kenarına doğru gidiyordu . Köşeye sıkıştı artık kaçacak yeri yoktu .

- Arkanı dön velet . Dedim dişlerimi sıkarak

Ellerini havaya kaldırdı ve bana doğru döndü.

Haklıydım bu o veletti. Sinsi bir gülümsemeyle yüzüme bakıyordu.

- Zaten öleceksin küçük velet bu yüzden dökül ki acısız bir ölüm olsun . Dedim

Kendimi çok zor tuyuyordum. Parçalarına ayırmadan önce en azından biseyler öğren bilirdim . Ölüsü bir işime yaramayacak çünkü.

Öylece yüzüme baktı sadece . Yüzünde yine o iğrenç gülümsemeyle. Sabrım tükeniyordu.

- KONUŞSANA!!! dedim

Her şey bir saniyede oldu .

Geriye doğru bir adım attı ve uçurumdan atladı.

Aramızda sadece bir kac adımlık mesafe vardı ama sanki hee şeyi planlamış gibiydi. Arkasından koştum tutmaya çalıştım ama olmadı.

Uçurumun dibi görünmüyordu. Umarım ölmüştür psikopat ucube .

Bir kere daha anladım durumun ne kadar ciddi olduğunu . Aklım almıyordu biz yıllardır barış içinde yaşıyorduk. Nasıl böyle bir duruma gelmiştik böyle?

Uçurumun kenarından yavaşça ayrıldım. Ağır adımlarla mezarın yanına gittim . Oyunumuzun inandırıcı olması için buraya da birilerini nin göz kulak olması gerekiyor.

Mezarın yanina geldim . Toprağı hep dagitmişti . Açmaya çalışmış . Toprağı ellerimle tekrar düzelttim.

Timuru aradım. Biraz bekledikten sonra açtı.

Timur: Nerdesin abi sen ? Dedi panikle

- Mezarın yanındayım kardeşim. Dedi sakinleştirmeye çalıştım.

Timur: Abi biz seni göremeyince...dedi Sesi titreyerek

- Tamam oğlum tamam biseyim yok . Ama benim sizin yardımınıza ihtiyacım var. Dedim

Timur biraz olsun kendini toparlayinca .

Timur: Tamam abi ne istersen. Dedi

- Sag ol kardeşim. Mezarın oraya gelebilir misiniz? Ama Arda ve Savaşı da getir . Dedim

Timur: Tamam abi birazdan orada oluruz . Dedi

- Tamam kardeşim dikkatli ol. Dedim

Timur: Tamam abi . Dedi ve kapattı.

Hızlıca eve koştum. Bizimkilerin durumu anlamaması lazımdı . Bu yüzden duş alıp üzerimi değiştireceğim .

Eve geldim apar topar duşa girdim ve elime ne geliyorsa giyindim.

Saçlarımı bilerek ıslak bıraktım. Sonuçta karım öldü benim değil mi? Ahh düşüncesi bile berbat.

Tanrım sen böyle bir acıyı kimseye yaşatma. Diye geçirdim içimden anahtarını da alıp hızlıca evden çıktım.

Mezarın yanına geldiğimde bizimkiler çoktan gelmişti. Erdem hala yüzüme bakamiyordu .

Bunun hesabını verecekler elbette ama önce şu sorunu halletmemiz lazım.

Arda mezarın üzerindeydi. Yüzünü birden bana çevirdi. Koşarak gelip sarıldı.

Arda : Abi başına birsey geldi sandık .dedim

Yavaşça ona sarıldı .

- Tamam kardeşim sorun yok . Dedim hafifçe gülümseyerek

Timur yaklaştı. Sıkıca sarıldı.

Timur: Abi aklımızı aldın . Dedi gülümseyerek

- Tamam tamam biseyim yok . Sadece biraz dinlenmek istedim. Dedim

Savaş mezara baktı.

Savaş: Abi ne oldu burda ? Ormandan da garip kokular geliyor. Dedi

Mezarın yanına yaklaştım ve mezar taşını nazikçe okşadım.

- Biz prensin evinde kaldığımız zaman oraya gelen kurtların yanında küçük vampir bir kız vardı. Dedim

Herkes merakla gözümün içine bakıyordu.

- Benim sınırın orada gözünü oydugum bir kurt vardı. Ben onunla savaşırken bu küçük vampir velet üzerime atladı.

Ne zaman o kör p*çle dövüşsem o vampir velet engel oluyordu . Bu gün yine mezarın yanına geldiğimde onu mezarı kazarken yakaladım.

Boynunu koparmak için arkasından koştum ama uçurumdan atladı. Dedim

Selin : Yani mezarı bu hale o vampir mi getirdi ? Dedi Şok geçirdi

Başımı hafifçe salladım.

Arda üzerindeki şoku atınca konuşa bildi .

Arda: Hangi çocuk mezar kazar ki ? Derdi ne? kim bu manyak? Dedi

Tam o esnada ağaçları arasından Prens çıktı.

Prens: O çocuk benim torunum......

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bölüm : 14.01.2025 14:12 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...