Hayatın anlatımıyla
Askeriyedeydik
Ablamların gece yarısı çıkan operasyonundan asla haber alamıyorduk
Gözümden süzülen yaşların haddi hesabı yoktu
" Timden birini bulamıyoruz " dedl Albay alıştıra alıştıra söylemeye çalışıyordu farkındaydım
" Yüzbaşı yavuz Balcayı bulamıyoruz "
- hayır diye fısıldadım
O an telefondan ablamın sesi yükseldi
"her an yeniden saldırıya uğrayabiliriz şuan burada sadece komutan kaan ve ben varım yeni bir gelişme olur-
Silah sesleri ablamın konuşmasını kesmişti
- leyla ! diyen kaanın sesini duydum
Selin ablam ne haldeydi ?
oturmuş önüne bakıyordu sadece bakıyordu
- bulacaklar diye fısıldadı " bulacaklar "
- evet dedim " abimi bulacaklar "
Telefonum çaldığında kim olduğuna bakmadan açtım
- hayat
- abla buldunuz mu !
hopörlöre aldım
- bulamıyoruz nereye götürdüler bilmiyoruz timin hepsi neredeyse yaralı !
- Ne yapacaksınız?
- hayat senin için kolay değil biliyorum ama şimdi söyleyeceklerimi iyi dinleyin
- eğer ben burada şehit düşersem dediğinde gözümden yaşlar akmaya başladı " birbirinize sığının olur mu ve birbirinizi yalnız bırakmayın sakın ve sen güçlü ol hayat "
- abla dedim
- eğer burada ölürsem birbirinize emanetsiniz
- Sakin olun dedi Albay " eminim gelecekler"
telefon kapandı
- güçlü olacaksın hayat dedi selin abla
gamze neredeydi bilmiyordum
diğerlerinin durumunu bilmiyorduk
abim neredeydi ?
..............
evdeydik
kapı çaldığında ayşe abla açtı
serkan abi gelmişti
- hayat !
- abi!
hemen bana sarıldı
- sakin olun hepsi sapasağlam dönecek dedi
- inşallah dedi selin
yüzü askerliği bıraktığı için pişman olmuş gibi gözüküyordu
saatler sonra :
hiç haber yoktu
haber kanallarının tek söylediği sürekli saldırıya uğradıklarıydı
ama son bir saattir onu da söylemiyorlardı
umutlarımız tükenmeye başlamıştı
ceren geldiğinde ona ne diyeceğimizi şaşırmıştık
annemi aradım
- kızım !
- sen nasıl annesin diye fısıldadım
- kızım gerçekten üzgünüm !
- üzgün olman kimin umurunda anne ! ablam orada ölürse ben ne yapacağım! diyip ayağa kalktım
- ölmeyecek kızım ölmeyecek !
- abimde yok abim nerede anne abim nerede !
- kızım
- anne ben yeniden kimsesiz kalmak istemiyorum !
- kalmayacaksın diyen ablamın sesini, duyduğumda gözlerimi hemen arkama çevirdim
gelmişlerdi
ama abim yoktu
hemen sarıldım
buz gibiydi teni buz gibiydi elleri buz gibiydi
- yavuz ? dedi selin titreyen sesiyle
- selin dedi ablam " bulamıyoruz allah kahretsinki bulamıyoruz "
Selin ablamın önünde yere düşecekken ablam hızla kolunu tutup sarıldı
- anne ?
ceren gelmişti
- halacım gel biz odaya geçelim dedim
- anneme noluyor ?
selin hıçkıra hıçkıra ağlıyordu
- sadece morali bozuk
- ben yavuzu istiyorum leyla bana kocamı getirin kaan ! diyordu
- babam dedi cerene " babama bir şey mi oldu ? "
- hayır dedim ve tekrarladım " hayır sadece gezmeye gitmiş "
ceren inanmadı tabi ki ve koşup seline sarıldı
ablam selini bıraktığında koltuğa oturup başını eğdi
- abla diyip yanına gittim ellerini tuttum
- bunu söylemek istemiyorum ama dedi kaan abim " her ihtimale karşı hazır olmalıyız "
- biz o ihtimali düşünemeyiz
gamze içeri girdiğinde gözleri herkesin üzerinde gezindi ardından ablama kaydı
hızla yanına gidip diz çöktü
başını ablamın dizlerine yaslayıp ağlamaya başladı
ablam başını kaldırdığında onunda ağladığını görmüştüm
- leyla bana abimi getir ne olursun dedi gamze
ablam cevap vermedi
- deniz dedi ablam gözyaşlarını silip " onu al "
deniz geldi ve gamzeyi göğsüne çekti
- ilk defa umutlu konuşmuyorsun dedim ablama
- ilk defa bu kadar çaresizim hayat dedi
kapıdan bu sefer giren annem oldu
- defol ! dedi ablam " ne diye geliyorsun abime yaptıklarını mı merak ediyorsun ?
- kızım dedi annem gözyaşları yanaklarından süzülürken
- kızın falan değilim senin kızın öldü ! duydunmu beni öldü yaşama sebeplerim elimden gidiyor ! dediğinde sinir krizi geçiriyor gibiydi kaan hemen ellerini tuttu
- Abla diye fısıldadım
- canın mı yanıyor ? yansın o zaman yan anne yan ! hepimizin hayatını mahvettin !
Kötüydü
Ablam çok kötüydü
- sen annemiz olduğunu falan mı düşünüyorsun ? değilsin anne değilsin
- anne çık dışarı yoksa elinden bir kaza çıkacak dedim
annem ağlayarak dışarı çıktı
Olduğum yere çöktüm
Erdemin beni sarıp sarmaladığını hissettim
......
sabaha doğru evden çıkmışlardı
hala bir gelişme yoktu
ablamın aradığını görünce hemen açtım
- hastanenin önündeyiz abim burada dedi
- yaşıyor mu ?
- sadece gelin hayat dedi
gelmiştik
sedyede yatan benim abim miydi ?
tanınmayacak haldeydi
yaşıyor ama yaşamıyor gibiydi
leylanın anlatımıyla
ona dokunmak için elimi uzattım
yapamadım
- abi diye fısıldadım
- acil ameliyathaneye almamız gerek ! diyen doktor sedyeyi tuttu
- bırakın ! dedi gamze
saatler sonra
ameliyattan çıkmıştı
ilk yirmi dört saat bizim için önemliydi
annem ve kocası da gelmişti
- selin dedim " hadi kalk bir şeyler ye "
başını iki yana salladı
cereni şebnem ablaya bırakmıştık
sandalyeye oturdum
- siz gidebilirsiniz dedim annemlere
- uyanana kadar buradayım diyince güldüm
durumu stabildi ve yirmi dört saati doldurmamıza üç saat kalmıştı
hayat selin ve gamze yanına girmişti ama ben cesaret edememiştim
- ben yanına girmek istiyorum dediğimde üzerime bir şey verdiler ve maske taktım
ağır ağır adımlarla yanına geçtim
karşısındaki sandalyeye oturdum
- abi diye fısıldadım
elini tutup maskenin içinden bir öpücük kondurdum
- abi lütfen uyan sensiz bir hiç gibi hissediyorum dedim gözümden bir dama yaş yanaklarımdan süzülürken
- ama doğru ben zaten hiçtim değil mi ?
bir anda elimi sıktığında hızla ayağa kalktım
- doktor dedim " hareket etti!"
doktorlar hızla içeri girdiğinde onu kontrol etmeye başladılar
ben oradan çıktığımda herkesin gözündeki umudu görebiliyordum
üç saat sonra :
evet uyanmıştı
ama şuan pek konuşamıyordu
hepimiz odada oturmuştuk
ela gözleri açıktı artık
- l-leyla dediğinde hızla başına geçtim
- söyle dedim
- asla bir hiç olmadın dediğinde gülümsedim
Bir hafta sonra:
evet abim artık çok iyiydi
ve bu gün taburcu olmuştu
evlerine geçmişlerdi
bizde aynı şekilde
ama günlerdir yorgun düşmüştük
sabaha doğru kalktım ve mutfağa indim
- günaydın ayşe abla dedim
- günaydın kızım !
bir bardak su aldım ve bahçeye çıktım
Köpeklerle oynarken Altayı duydum
- abla ! sana bir süprizim var !
oraya döndüğümde kucağında atlası gördüm
atlas onun oğluydu
hızla onu kucağıma aldım
- ne haber ? dedim gülerek
- abla bir kaç saat sana emanet dedi altay
- seve seve dedim
biz atlasla oynarken kaan geldi
- bu yakışıklıda kim ? dedi yanıma otururken
- altayın oğlu atlas dedim " bir kaç saat bana emanet "
Kaanı sevmiş görünüyordu çünkü hemen onun kucağına gitmek istemişti
- çok güzelsiniz dedim hayranlıkla
- lan çocukmu kaçırdınız ! diyen denizi yanında ise gamzeyi terasta gördüm
- evet ! dedim
- denizim salak mısın ? dedi gamze
ben kahkaha atarken kaan kucağında atlasla bahçeyi turluyordu
Fazla güzeldi benim asla sahip olamayacağım kadar güzel
ayşe ablayı kapıdan çıkarken gördüm
- bir şeyler almam lazım kızım markete gidiyorum dedi
- dur ben giderim dediğimde ayağa kalktım
- kızım sana zahmet olmasın
- yok yok dedim " atlası alabilir miyim artık ? "
bana uzattığında atlas hemen kucağıma geldi
market on beş dakika uzaklıkta olduğu için yürüme kararı aldım
birlikte markete doğru güle oynaya gittik
markete geldiğimizde malzemeleri almaya başladım
ta ki annesi yeşimi görene kadar
- oğlumun sende ne işi var ?
oğlunun bende olduğundan haberin bile yok dedim
- çabuk oğlumu ver !
- atlas babası gelene kadar bana emanet yeşim dedim
- çocuğumu ver dedim !
- bende babası gelene kadar bana emanet dedim
- gelmiş çocuğuma annelik yaparak mı kendini avutuyorsun sen anne bile olamayacaksın dedi
ne kadar saçmaydı değil mi?
Önüme gelen insan bana bunu söyleyebilecek miydi?
- yani ? dedim alayla
- zaten avukatını üzerime salmıssın !
- seve seve yaptım şimdi çekilde malzemelerimi alayım dediiğimde yanından geçtim
atlas ondan korkup yüzünü boynuma gömmüştü
- oy kurban olurum sana dedim
malzemeleri alıp oradan çıktım ve eve gittim
- abla bir sorun çıkartmadı umarım ? dedi altay
- yok da yeşimle karşılaştık abuk subuk konuştu dedim
- ne dedi Allah aşkına ? dedi
- işte kendimi böyle avutuyormuşum zaten anne olamayacakmışım avukatımı üzerine salmışım falanda filan dedim
- sana nasıl bunları söyler ? dedi
- sorun yok ben kabullendim dedim
atlasın yanağına iki öpücük bıraktım ve altaya verdim
ikisi giderken bende eve girdim
yemek yerken kaan konuşmaya başladı
- size söylemeyi unuttum dedi " üç gün sonraya düğünümüz var "
yediğim peynir boğazımda kaldı
- benim neden bundan haberim yok ! dedim
- kolonya getirin bayılacağım şuraya ! dedi gamze
- e haberin oldu işte dedi kaan
BÖLÜM SONUU
GÖRÜŞMEK ÜZERE !
Miyori
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
25.8k Okunma |
2.08k Oy |
0 Takip |
62 Bölümlü Kitap |