38. Bölüm sağ ve sol kolum

Saatler sonra eve gelmiştik

ama hazırlanıp çıkacaktık

çünkü melisanın doğum günüydü

üzerime uzun kahverengi ve uzun kollu bir elbise geçirdim

makyajımı kahverengi tonlarında yaptım

bu sefer çok büyük bir farklılık yapıp çillerimi belli ettim

ve kahverengi bir kombo yapıp masadan kalktım

siyah kabanımı üzerime aldım ve çantamı da aldım

- ben çıkıyorum melisayı alacağım dedim kaana

- tamam tamam bende geçiyorum

arabama binip yerleştim ve melisayı aradım

on dakikaya orada olacağımı söyledim

- çok güzel olmuşsun ! dedim o arabaya binerken

- sende !

arabaya gideceğimiz uöne çevirdim ve sürmeye başladım

taki iki araba önümüzü kesene kadar

arabadan mafya bozuntuları indi

- silah şurda dedim melisaya gösterirken " lazım olursa "

aşağı indik

burada insanlar vardı ve otomatik olarak korkmuşlardı

- hayırdır ? dedim

- bizimle geliyorsunuz dedi aralarından birisi

- yok işim var

- zorluk çıkartmayın dedi

-çıkartırsam naparsın ölüm timinin komutanını mı öldürürsün ?

öyle bir morardı ki melisa kahkaha attı

- cevabınızı aldınız diye umuyorum dedi melisa

- geliyorsunuz dedik

- etraftaki herkes evlerine girsin lütfen ! diye bağırdığımda herkes korkarak içeri geçti

- hadi sen kendini savundun bu avukat bozuntusunu kurtaramazsın dedi aralarından biri

- o bana avukat bozuntusu mu dedi ?

kahkaha attım

melisa avukat olabilirdi

ama benim sağ kolumdu

ve bunu sadece ikimiz biliyorduk

ilk kurşunu ben attığımda arabanın arkasına çöktük

- e bunlar bitti dedi melisa

ben ise polisi arayıp ekip göndermelerini istedim

birisi hala yaşıyordu

polis ekipleri gelmişti ve benim ifademi aldıktan sonra melisaya geçtiler

adamı yakasından tutup kaldırdım

- kim gönderdi seni ?

sesi çıkmadı

- kim gönderdi diyorum !

bunu dediğimde onu duvara çarpmıştım

- komutanım ! dedi komiser

elimle durdurdum

- konuş !

- e-e

- ne e si hadi !

düştü

ölmüştü

- kahretsin !

- tamam hadi bozma moralini gidelim

geldiğimizde hemen minik bir bahçeyle karşılaştık

- doğum günün kurlu olsun melisa !

- sana bir şey göstermem gerek dedi melisa ve çantasından bir şey çıkararak altaya gösterdi " özgürsün resmi olarak boşandınız "

bir çığlık attığımda altay şoktaydı

şuana kadar kimse onları boşamayı başararmamıştı

- eline sağlık dedi altay

- işim bu dedi melisa

geçip pastasını üfledi

- benim size bir şey açıklamam gerek ! dedim

- aha 

- kimse bilmiyordu şuana kadar bunu dedim " melisa benim sağ kolum "

altay elindeki bardağı düşürdü

- ne !

- ne !

- ne !

- Altay ise sol

bu seferde melisa elinde ki bardağı düşürdü

onlar bile birbirlerini şimdi öğreniyordu

- o öyle birimiydi ? dedi altay melisayı göstererek

" öyle biri ki altay önüne bir engel çıkarsa kendi dahi yok olacağını bilse o engeli aşmadan durmaz ortalığı yerle bir eder "

ona bir ay önce böyle söylemiştim

- sen beni sadece avukat olarak biliyor olabilirsin " ama ben komutan leyla kandemirin sağ koluyum bunu aklına kazısan iyi edersin altay "

Altay yutkundu

- nasıl sakladın ! dedi gamze

- bir şeyi istersem yaparım ruhunuz duymaz dedim ve ekledim " bu arada gelirken yolumuzu mafyalar kesti "

yavuz içtiğini püskürtürken herkes şoktaydı

- ne oldu ne oldu ?

- bizde onları öldürdük

- siz ?

- ecelim ve ben değil heralde melisa ve ben dedim

- onun birini öldürmeye yasal olarak hakkı varmı ?

- teknik olarak korumam sayılıyor ve tehlikedeysem bunu yapma hakkına sahip dedim " iyi anlaşmaya bakın "

içeri bir anda o girdi

altayın eski karısı

- ne işin var burada ?

- hesap sormaya geldim !

- hesabı ben sormuştum aslında dedi melisa ve altayın önüne geçti

- metressin sen !

kaşlarım çatıldı ama melisa ona cevabını verebilirdi

- metres değilim dedi ilk önce " ve senin gibi de değilim aldatıp hatta yakalanıp sonra da hiç bir şey yapmamış gibi davranmıyorum lugatımda yok geldiğine göre de kapının yerini biliyorsun "

gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım

sinirle evden çıktı

- ne bön bön bakıyorsun hala resmi olarak avukatınım dedi melisa

- avukatımsın

.........

melisanın anlatımıyla

herkes gittikten sonra duş aldım üzerimi değiştirdim

leptopumu açıp bakmaya başladım

bu ara ilgilenecek çok fazla davam vardı

kapı sesi duyunca o yöne baktım

- uğur ? sen mi geldin ?

- evet abla ben geldim odama çıkıyorum

- gel bakayım sen ! dedim ve ayağa kalktım yüzünü bana çevirdim

ellerim dudaklarıma kapandı

- ne oldu sana ?

dudağı patlamıştı yüzünde morluklar vardı

- düştüm

- düşmemissin uğur salak değilim !

- kavga ettim

- yine mi ? dedim " hiçmi üzülmüyorsun beni hiçmi düşünmüyorsun "

- ab-

- beni dinle dedim " beni ufakadarcık düşünseydin kendini bu hale getirmezdin canımı yakmayı bırakırdın bu kaçıncı ? "

sesi çıkmadı

- beni o kadar düşünmüyorsun ki bu gün doğum günüm olduğunu bile bilmiyorsun dediğimde hızla bana döndü

işte bu canını yakmıştı

onu orada bıraktım arkamdan seslense de umursamadım hırkamı alıp arabama bindim ve anahtarı takıp gaza bastım

nereye gidiyordum ki ?

gidecek tek yerim leylanın yanıydı

ama onu da artık rahatsız etmek istemiyordum

arabayı park ettim

öylece durdum

dakikalar sonra birnin camımı tıklatmasıyla havaya sıçradım

- Altay ! dedim ve hızla camımı açtım " ne işin var burada ? "

- burası benim evimin önü dedi " asıl senin burada ne işin var ? "

kahretsin !

gele gele altayın evinin önüne gelmiştim !

- sürüyordum sadece nereye gittiğimi bilmiyordum sonrada burada durdum işte dedim

- gel de sana bir kahve yapayım anlatırsın

dakikalar sonra evindeydim

çok güzel bir evi vardı

ha birde atlas

- naber yakışıklı ? dedim atlasla oynarken

o kahvelerimizi masaya koydu

yanına oturdu

- ne oldu ? dedi " moralin bozuk gibi görünüyor ? "

- kardeşim dedim " bir erkek kardeşim var "

kaşları havalandı

- ve benden tamamiyle zıt bu gün yine biriyle kavga edip gelmiş ağzı yüzü mosmor dedim

- garip dedi " senin gibi birnin kardeşinin böyle olması "

- annem ve babamın ölümünden sonra bu hale geldi dedim

- bilmiyordum dedi " başın sağ olsun "

- saol dedim " bu gün doğum günüm olduğunu bile bilmiyor inanabiliyor musun ? "

- ona çeki düzen vermek gerek dedi " bunu da yapsa yapsa bir kişi yapar"

- kim ? dedim

- leyla tabiki dedi

- merak ediyordum da diyip bağdaş kurdum " sen leylaya neden bu kadar bağlısın ? "

- leylayla biz dedi " o benim hayatımı kurtardı bir gün babamla yine kavga ediyorduk "

heyecanla dinlemeye başlaıdm

- bana her zaman ki gibi vurdu ve leyla o zaman genç bir askerdi geldi ona engel oldu dedi " ve bana yeni bir yaşam sundu ev aldı iş buldu her şeyi yaptı ve bende hayatımı ona ve bu miniğe adadım "

- benim ailemin imkanları pek iyi değildi ama çalışkandım dedim " leyla beni buldu ve beni ülkenin en iyi avukatlarından biri yaptı "

bizim için çok değerliydi

- o çok önemli biri dedi " her anlamda "

- evet dedim uykum geliyordu gözlerimin kapanmasına çok az kalmıştı

- ben lavaboya gidip geliyorum dediğinde ayağa kalktı

hayır uyuma melisa !

sakın !

Oy verip yorum yapmayı unutmayınn

Ölümle uç ucanın ikinci kitabının birinci bölümünü attım ancak ilgi görmemiş fark etmediğinizi var sayıyorum ve sizi oraya da bekliyorumm