35. Bölüm Oyun değil ki yaşamak

Yazarın Anlatımıyla

hayat durmuştu

her şey durmuştu

Leyla ilk defa bu kadar nefes alamadığını hissediyordu

hepsi hastanedeydi

ayağa kalktı ve dışarı gitmek için ağır adımlar attı

soğuk hava yüzüne çarptığında dizlerinin üzerine çöktü

Gözünden ağır ağır yaşlar süzülmeye başlamıştı

Deniz ilk defa ağlamıştı

babasından sonra ilk ağlayışıydı bu

- o şerefsizin belasını sikeceğim ! dediğinde hızla ayağa kalktı

- Abi dur !

Yavuz ne haldeydi peki ?

kardeşlerini koruyamamıştı onları hiç bir zaman koruyamayacaktı

kızlar hızla dışarı çıkmıştı

- yapma ne olursun yapma !

Canı çok yanıyordu leylanın

Kaan dışarı yöneldi

ve dizlerinin üzerine çökmüş olduğunu görmemek için gözlerini yumdu

bakamazdı

karısının bu haline bakamazdı

Abisi ve karısı yok oluyordu

gözlerinin önünde ölüp diriliyorlardı

Polisler hızla oraya gitti

- Kamera kayıtlarında kim olduğu gözüküyor dedi

Deniz öyle bir çıktı ki kaan aslan ve erdemin gücü onu tutmaya yetmedi

Leyla ise ayağa kalkamıyordu

Gamze yaklaşık üç saattir ameliyattaydı ve ses seda yoktu

Deniz arabaya atladı ve diğerleri binemesin diye kilitledi

sonra ise polislerin verdiği adrese gitti

Kapıyı öyle bir çaldı ki kapının yerinden sökülmesine ramak kalmıştı

kapıyı o adam açtı yüzünde korku vardı

- Ben bir şey yapmadım !

deniz onu öyle bir hırpalıyordu ki altı polis memurunun gücü onları ayırmaya asla yetmedi

ve o an bir şey oldu

adamın başından giren bir kurşunla adam yere yığıldı

Kim yapmıştı ?

Ve o an orada o göründü

Yavuz vurmuştu

intikamını almıştı

.............

Leylayı zar zor içeri götürmüşlerdi

gelecek en ufak haberi bekliyordu

Erkekler onları toparlamak için deniz ve yavuzun yanına gitmişlerdi

Kimsenin bilmediği bir şey vardı

O adam aranan terör örgütünün kurucusuydu

...........

Doktorlar ameliyathaneden çıktığında hepsi ayaklandı

sanki o an kalbi durdu leylanın

- Kalbi durdu dedi doktor ve sonra derin bir nefes aldı " ancak geri getirmeyi başardık "

nefesler tutulmuştu

Leyla yere çöktüğünde diğerleri de onunla birlikte çöktü

- uyanması yarını bulacaktır ve onu zorlu bir süreç bekliyor bağışıklığı çok düşük

doktor giderken derya hızla aslanı arayıp anlattı

...................

" Kim yapmış?" dedi Leyla tüm soğukkanlılığıyla

" Öldü" dedi Deniz sadece

" Kim ?"

" O pisliğin babası ve terör örgütü kurucusu"

2 Saat sonra :

Hepsi hastanede oturmuş bekliyordu

en ufak bir hareket onlara umut verecekti

birazda olsa yaşıyor olması onları toparlamıştı

leyla kaan göğsüne yaslanmıştı

yavuz öyle bir haldeydi ki

anlatılamazdı

iki kardeşini de kurtaramamıştı

hayat yanına çöktü

ellerini tuttu abisinin yanağına yasladı

- Abi dedi hayat " yaşıyor düzelecek tamam mı ? hem gamze bizi bırakmaz "

yavuz kardeşini göğsüne çekip sarıldı

............

O sırada şebnem hızla geldi

Onun şimdi haberi olabilmişti

-oğlum ! dedi ve hemen denize sarıldı

- anne

- geçti oğlum hepsi bitti !

- Anne canım çok yanıyor

kaan yutkundu

bu cümeleyi babaları öldüğünde abisine kaan söylemişti

- acmasın oğlum dedi şebnem " acımasın ölürüm sana ben "

- eğer isterseniz sırayla onu görebilirsiniz

doktorun dediğiyle leyla yavuz ve deniz bakıştı

ilk kim görecekti ?

- Ben göreceğim diyen sesin sahibine döndü gözler

sesin sahibinde annesi vardı

Gamzenin annesi

- Hangi akla hizmet ? diyen hayat onun önünü öyle bir kesti ki kadın yerinde sendeledi

- kızım o benim

- kızın olduğu şimdi mi aklına geldi !

leyla zorlukla ayağa kalkıp hayatı çekti

- konuşsana suzan hanım dedi leyla " haklıymışsınız benden uzak kalmalıymış "

- leyla-

- o şimdi orada yatıyor dedi leyla " ama ben ölüyorum "

- leyla dedi suzan " senin hiç bir suçun yok "

herkes şok olmuştu

leylayı suçlaması çok olasıydı

konuşamadı leyla

- şimdi dedi " kızımı ben görmek istiyorum "

kimse sesini çıkaramadı

suzan kıyafetlerini giyip kızına gitti

nasılda solgundu

dudakları kuruydu

zayıflamış gibiydi

bedeni küçük kalmıştı

yaşayan bir ölü gibiydi ..

- kızım diye fısıldadı suzan onun ellerini tuttu " yalvarırırm uyan "

- kızım ben çok pişmanım ne olur beni affet

son pişmanlıklar işe yarar mıydı ?

yada bu son pişmanlık mıydı ?

........

saatler geçti gamze gözlerini açmadı

ama umut kesilmemişti

içeri yavuz girdi

onunla konuşmaya başladı

- benim ömrüm dedi " uyan güzelim ne olursun "

gamzenin gözleri kıpırdayınca heyecanla beklemeye başladı

konuşmak istiyordu

- doktor ! diye bağırdı yavuz

doktor hızla içeri girdi

müdeheleleri yaptı

yavuz kardeşinin ellerini tutuyor diğerleri heyecanla bekliyordu

- gayet iyi dedi doktor " odasına alabiliriz "

.........

herkes odadaydı

Leyla hariç

onu görecek yüzü yoktu

kılına zarar gelince dayanamayan leyla onu öyle görmeye dayanamazdı

- leyla nerede ?

gamzenin sorduğu ilk soru buydu

sesi kısıktı ve pürüzlü çıkıyordu

- dışarıda dedi yavuz

- onu bana getirin

...

saatler geçmişti ama leyla hala onu görememişti

yavuz onu kolundan tuttu

- abi bırak yapamam !

- kız sabahtan beri seni sayıklıyor !

yavuz kapıyı açtığı an leyla gözlerini yumdu

gamze ise ona bakıyordu

çok kötü bir durumdaydı

- leyla dedi gamze " sana ihtiyacım var ama sen yoksun "

leylanın boğazına bir yumru oturdu

- bana bak dedi gamze

bakmadı leyla

- korkuyor musun ! dediğinde nefesini zorladığı için öksürdü

o öksürünce leyla hızla gözlerini açıp ona döndü

leyla yavaş yavaş gitti ve yanına oturdu

- bilerek yaptın değil mi ?

hiç kimse bunu düşünmemişti

ama Leyla anlardı

onu hep anlardı

- sadece direnmedim dedi gamze

-ne demek direnmedim ! dedi deniz

- o silahın hedefi zaten bendim dedi gamze " evet sizi arayabilirdim ama aramadım cezamı çektim "

- ne cezası ? dedi yavuz

- Leylayı koruyamamanın onu anlayamamanın cezası

- biliyordum dedi leyla " ve bunun için asla kendimi affetmeyeceğim ve bil diye söylüyorum" dedi ve derin bir nefes aldı " bende cezamı çekeceğim "

- leyla ! dedi kaan " saçmalamayı bırakın!"

bunun ne anlama geldiğini herkes anlamıştı

- sen beni yok ettin gamze dedi leyla " kendine kıyarak beni yok ettin "

gamzenin gözünden tek tek yaşlar düşmeye başladı

- zaten yetişemeyecektiniz dedi gamze

- yetişirdim dedi leyla

- yapma dedi gamze " beni kendinle cezalandırma "

- o ceza bana ait dedi leyla

- yeter dedi yavuz " eğer ikinizde " dedi sesi öyle ürkütücü çıkıyordu ki herkes şok içerisinde ona döndü " kendinize zarar verecek tek bir şey daha yaparsınız kendimle beraber herkesi yok ederim "

.................

saatler geçmişti kıyafetler getirilmiş herkes üzerini değiştirmişti

komutan eren belirdi orada

- geçmiş olsun dedi komutan eren leylaya

- sağ ol dedi leyla şuan onun uğraşacak hali yoktu

- iyi gözükmüyorsun

- bu seni ilgilendirmez

- ilgilendirir sende askersin bende

- eren dedi leyla " git başımdan " tam yanından geçecekken kolunu tuttu

- bir şey olursa haber verirsin dedi ve çiçeği leylaya uzattı

- önce o elini çek dedi leyla tehditkar bir sesle

eren elini çekti

leyla çiçeği aldı ve onun gözü önünde çöpe attı

ardından gamzenin odasına girdi

- ne oldu ? dedi kaan "işin uzun sürdü ? "

- eren gelmiş dedi Leyla " geçmiş olsun dedi"

içeri serkan eşi ve çocukları girince herkes onlara döndü

- Leyla abla ! dedi sema ve hızla ona sarıldı

- gamze abla geçmiş olsun iyileştin mi !

- geçmiş olsun dedi cem yaşına göre otoriter çıkan bir sesle

gülmemek elde değildi

- geçmiş olsun dedi serkan

- geçmiş olsun dedi ece

- sağ olun dedi gamze " evet iyileştim semacım"

serkan elini leylanın alnına koydu

- Ateşin çıkacak senin

- şuan önemi yok

kaan dudaklarını karısının alnına bastırdı

- evet çıkacak

- ilaç içerim geçer bir şey olmaz

- kendini göz ardı etmene izin vermiyeceğim dedi kaan " kalk gidiyoruz bir serum taksınlar sana "

- gerek yok

- var diyen ses gamzeden çıkmıştı

- evet dedi serkan " ne kadar yükseliyor biliyoruz hadi "

- evet abicim dedi yavuz " hadi "

leyla mecburen ayağa kalktı

kaan ve serkan leylayla birlikte serum takmaya gitti

serumu taktıktan sonra bitmesini beklediler o sırada serkan oradan ayrıldı

- seni çok yordum özür dilerim dedi leyla

- beni mi yordun ? dedi kaan hayretle

- evet seni yordum

- yorgunluk bile sana ait olduğu sürece sorun yok Leyla

............

Bölüm sonuu

sizce rafet karahan nerede ?

ona ne oldu ?