33. Bölüm sarılmakta mı istemiyorsun ?

askeriyedeydik

işlerimiz vardı

ve ben odamda oturmuş çalışıyordum

derya kapımı tıklattı

- gel dedim

- komutanım dedi ve içeri girip karşıma oturdu " buralarda bir kaç kişi görmüşler üzerlerinde bizim askerlerin kıyafetleri var ama tanımıyorlar herhalde"

tam o sırada bir gümbürtü koptu

hızla ikimizde oraya gittik

aslan yerdeydi başında ise bizimkiler onu görmemizi engelliyordu

- Aslan ! dedi derya " canın yandımı !"

tam o sırada aslanın olduğu yerden pasta çıktı

- İYİ Kİ DOĞDUN DERYA !

- Defol allah için aklım çıktı ! dedi derya

- neden benim için bu kadar korktun ? dedi aslan

- asker arkadaşımsın dedi derya " ölmeni istemem "

- anladım dedi aslan ve ekledi " üfle hadi elimde kaldı !"

derya bir kaç saniye dilek diledi

- akşam kutluyoruz dedim deryaya

- çok teşekkür ederim !

- erdem benimle geliyorsun şu yeni gelenlere bakalım dedim

erdemle birlikte herkese bakmaya başladık

komutan eren

hiçte sevmem bunu

- leyla ? dedi ve hemen düzeltti " komutan leyla bir sorun mu var ?"

- bir kaç kişi arıyoruz yeniler mi?

- evet evet dedi

- anladım

- kimin doğum günüydü senin mi?

- hayır deryanın

- kutlarım sonra dedi

başımı sallayıp gidecekken durdurdu

- görmedin mi ?

- neyi ?

- evine gelen çicekleri dedi

çiçek mi ? ne çiçeği ?

- anlamıyorum ?

- yanlış adrese göndererek doğruyu yapmışsınız dedi erdem " eğer komutanımın evine göndermiş olsaydınız şuan karşımda mı yoğun bakımdamı olurdunuz bilmiyorum kaan komutanımın haberi yok "

- sen dedim " ne cürretle bana çicek gönderiyorsun ? "

- birincisi kaan bana hiç bir şey yapamaz onla eşitiz dediğinde onu durdurdum

- hayır eşit değilsiniz o evli kadınlara çiçek göndermiyor

lafı boğazına tıktım

- bu arada bu bir daha yaşanırsa kocama söylemekten hiç çekinmem dedim " malum sevmez bu tür şeyleri "

oradan ayrıldık

- manyak mıdır nedir canına mı susadı ? dedim söylenerek

içeri geçtik

- ne oldu ? dedi kaan

- buradaki askerlermiş ya dedim " aslan çay koy bunaldım "

- neden bunaldın ?

- kaan dedim " hayırdır sorguda mıyım ? "

- gerekirse evet dedi " biri bir şey mi dedi ? "

demedi gönderdi !

- ne münasebet dedim

- leyla dedi abim " şu komutan eren mi bir şey dedi ? "

- eren mi ? dedi kaan

- yok dedim " alakası yok "

- hayırlısı dedi kaan "nede olsa çıkacak ortaya "

- aslan dedim " bir çay koyamadın oğlum "

- yettim komutanım !

yarım saat sonra erenin sesini duyduk

- komutan leyla ve kaan !

hızla ayağa kalktık

- ne diyorsun ? dedim

- hayırdır ? dedi kaan

- benim çalışma masam kurcalanmış dosyalarım her şeyim dap dağınıktı

- e bundan bizene ? dedim

- erdem yaptı diyince kaanın alnındaki damarlar belirginleşti kolunu tuttum

- benim bundan haberim yok dedi erdem umursamazca

- askerime suç attığına göre kanıtın vardır değil mi eren ?

eren demesi zoruna gitmiş gibiydi

- komutan eren dedi

-benim komutanım değilsin dedi kaan

- eğer bir kanıtın varsa gel eren dedim " yoksa defol "

eren sinirle çıktı

- manyak bu ! dedim

- neden erdemi suçladı ? dedi kaan

- kaan dedim " aha kafami şuraya vuracağum ha ! taktun sen adam manyak işte !"

- tamam gül bahçem niye sinirlendin ?

çiçek meselesini öğrenirsen katil olacaksında ondan !

- elimin körü diye beğenir misin ?

- ne gerildiniz ama dedi deniz

- bu hıyarın derdi ne ? dedi yavuz

ayağa kalktım

- nereye ?

- kendimi aşağı atmaya gidiyorum gelecek misin ? dedim kaana

- evet diyince çığlık atmak üzereydim hızla odama geçtim

iki saat sonra oyalanmak için çıktım

- sen ! dedi ceyda ve bana bağırarak geldi

- ne diyorsun lan?

diğerleri harekete geçtiğinde elimle durdurdum

bana tokat atacakken elini tutup çevirdim

- KOMUTAN EREN ! "Diye bağırdım " askerin bana saldırdı !"

eren koşarak geldi

- ceyda ! ne yaptığını zannediyorsun !

- bunu dedim albaya götüreceksin hakkında olumsuz karar alınacak komutana saygısızlık yapamaz hele ki bana hiç dediğimde ceydayı üzerine sertçe ittim

- hepsi manyak dedim yanlarına gittiğimde

- hepsi ? dedi kaan

- eren normal mi ?

- yani ereni manyak buluyorsun

- kaan kafayımı yedin !

akşama doğru ben hazırlanmaya başladım

üzerme straplez uzun bir yeşil elbise giydim

onunda üzerine kısa beyaz kot ceketimi aldım

hafif bir makyaj yaptım

ve aşağı indim

- ben gidiyorum sizde bir buçuk saate gelirsiniz dedim kaana

- bir şeyi unuttun dedi

- neyi ? dedim salonda telefonumu ararken

- bana sarılmayacak mısın ?

- kaan şehir dışına gitmiyorum dedim o sırada telefonumu buldum

- peki

- ne ? dedim hayretle

- peki

- oy benim kocam sarılmak mı istemiş dediğimde hızla yanına gittim ve sarıldım

- bunu düzenli hale getirelim lütfen diyince güldüm

ardından evden çıkıp arabaya bindim

gamzenin restoranına geldiğimde içeri girdim

- hoş geldiniz leyla hanım gamze hanım şurada dedi kapıdaki çalışanlar

- sağ olun dediğimde oraya gittim

- gelmişsin dedi yorgun gözüküyordu

- tüm gün burada mıydın ? dedim

- ikidebir git gel yaptım çok yorucuydu dedi

- oy senin yorgunluğunu yesinler dedim

- bir git ya zaten başım ağrıyor dedi

- geçer birazdan dedim imalı imalı

- Ne ?

- deniz gelecek ya dedim " geçer o zaman "

- deniz ilaç mı ?

- değil mi ?

- leyla kaybol gözümün önünden dediğinde kahkaha attım

- gamze ! diyen erkek bir şahıstı

savaş muhabiri

- ercan ? dedi gamze

- buradan geçiyordum da bir yemeğini yerim dedi

- tabi tabi dedi gamze " ne alırsın ? "

onlar konuşmaya daldı ardından masaya geçip konuşmaya başladılar

seslerini çok net duyamıyordum

bir anda bir şey oldu

denizi gamzenin arkasında gördüm

ne ara gelmişti o ?

gamzenin dirseği ona çarptığında hızla arkasını döndü

- denizim ? dedi dudaklarını okuyabiliyordum

- Gamze ?

- elimin körü gamze dedi sinirle

- pardon dedi deniz " kızılım ? "

- siz kimsiniz ? dedi Ercan

ecelin koçum

- ben dedi deniz ercanın on katıydı " şuan baktığın kişinin sevglisiyim"

ercan morarırken gamze ne yapacağını şaşırmıştı

- görmek için bakmak gerekiyor ama değil mi ? dedi gamze korkuyla

- farklı şeyler dedi deniz " bakmak ve görmek "

- yanlış anlamışsın dedi ercan " yemeğimi seçiyorduk "

- niye sen seçemiyor musun ? "

- deniz !

- hayır yani tabiki seçebiliyorum ama-

- aması filan yok büyüdün artık yemeklerini kendin seçmeyi öğren dedi deniz

gamze sinirle onları orada bıraktı ve yanımdan geçip gitti

deniz ağır ağır yanıma geldi

- ne yani dedi deniz " yanlış mı yaptım ? "

- kız kolunu tutuyordu anlamadın mı ? dedim

- hissetmedim diyince dudaklarımı birbirine bastırdım

- git de gönlünü al zaten sinirli bu gün dedim

gamzenin yanına gitti

Yazarın anlatımıyla

gamze masasında oturmuş sinirle dosyaları karıştırıyordu

içeri denizin girdiğini anladı ama aynı şekilde davranmaya devam etti

- ne yaptın bu gün ? dedi deniz

- elimin körünü sever misin ?

- senin yaptığın her şeyi severim

- defol dedi gamze

- yorgun gözüküyorsun ?

- beni ne zaman ciddiye alacaksın ?

- ben seni hep ciddiye alıyorum

gamze cevap vermedi

- evet dedi deniz " yorgunsun "

hemen karşısına sandalyeyi çekip oturdu,

ve gamzenin sandalyesini de karşısına çekti

- çalışıyorum dedi gamze

- çalışmıyorsun sadece karıştırıyorsun

- ne kadar zekisin sen maşallah

- neyin var ? dedi deniz

- başım ağrıyor sadece

- susuz mu kaldın ?

- hayır dedi gamze " yorgunluktan uzansam geçer "

- uzan o zaman?

- vaktim yok bir ton iş var

- kendine ayırmadığın vakitin kimseye faydası yok

- ne istiyorsun ?

- dinlenmeni

gamze derin bir iç çekti

- beni dinlemeyeceksin değil mi ? dedi deniz

- dinlemeyeceğim

- zorla güzellik yaptıracaksın yani ?

- Ne ?

gamze ne olduğunu anlayamadan koltukta başını denizin dizlerinde buldu

- kapa gözlerini

gözlerini kapattı buna ihtiyacı vardı

bir kaç saniye sonra denizin ellerini başını ovarken hissetti

tebessüm etmemek için kendini tuttu çünkü şuan trip atması gerekiyordu

bir kaç dakika sonra son dokunuşu yaparak alnına bir öpücük bıraktı

leylanın anlatımıyla

bizim için ayarlanan özel kısım hazırdı

herkes gelmişti

- iyi ki doğdun derya !

pastayı üfledi

biraz oturduk

- hayat nerede ? Dedim

- gelecekti ama dedi erdem

kapı bir anda açıldı

hayat vardı evet ama

arkasında birileri alkol şişelerini deviriyor birbirlerine saldırıyorlardı

- hayat ! dedim "" ne oluyor ? "

- kız benim tartışmasına girdiler dedi sakince " bende kafalarını birbirine vurdum "

gamze korumalarına seslenirken ben şoktaydım

- abla bende öğrendim bir şeyler dedi yanıma otururken

dakikalar sonra korumalar sayesinde gürültü kesildi

şarkımız değişmişti " son arzum " çalıyordu

ilk deniz ve gamze kalktı

sonra kaanla ben

ardından selin ve abim

derya ve aslanın acil dansa kalkması gerekiyordu

- bunlara ne zaman jeton düşecek ? dedim

- bilmiyorum dedi kaan

gözlerim seline kaydı

annelik ona yaramıştı

o kadar mutlu gözüküyordu ki

ve ben asla böyle olamayacaktım

- kaan dedim " hava almam gerekiyor "

- ne oldu ? diye sordu hızlıca

- sadece hava alacağım dedim ve ceketimi aldım

- abicim ?

- hava alacağım

dışarı çıktım

soğuk hava yüzüme çarptı

sigaramı yaktım

ağlamamlıydım

bu gün değildi

arkamdan bir el omzuma dokundu

selindi

- bir şey mi oldu ? dedim

- sana oldu

o hep beni anlardı

- sadece hava almaya çıktım

- biliyorum leyla dedi " aynı mesele "

- o mesele bitti dedim

- bitmemiş gibi gözüküyor

- selin dedim " konuşmak istemiyorum "

- sarılmak ? dedi

-Ne ?

- sarılmakta mı istemiyorsun ? diyince kollarını açtı

hiç tereddüt etmeden sarıldım

- geçecek dedi

- geçmeyecek dedim

- geçecek söz veriyorum sana

Oy verip yorum yapmayı unutmayınn

sizce leyla anne olabilir mi ?

bir şeyler yanlış olabilir mi ?

aslan ve derya itiraf edebilecekler mi ?