geri girdiğimizde topuklularımızın sesleri boş fabrikada yankılanıyordu
bir masa gördük orada bir kadın oturuyordu
sesimizi duyunca bize döndü
- hoş geldiniz karahanlar dedi
bize çok benziyordu
- hoş mu geldik onu bilemeyeceğim hilal dediğimde karşısına oturduk
- miniğimizi de getireceğini düşünmemiştim dedi
- ölmeden önce seni göreyim dedi hayat
- öldüreceksiniz beni yani dedi gülerek
" neden yaptın hilal ?"
- neden mi yaptım dedi " intikam istedim "
- neyin intikamı hilal ? dedi hayat
- her şeyin intikamı mesela dedi " leylanın benden çaldığı hayatı gibi "
- ben benim olmayan hiçbir şeye dokunmadım hilal dedim
- seni seçti leyla seni seçti beni bir çöp gibi atıp sizi seçti seni seçti ! beni öldürdü !
- beni seçmesi benim suçum değil hilal karahan dedim
- beni öldürdü derken ? dedi hayat
- hamileydim dedi " babam ise benim karnıma sıktı neden biliyor musun ? " diyince nefesim kesildi " beni istemezken benden bir parçaya tahamülü yoktu ve siz orda paşalar gibi yaşıyordunuz "
- aynısını ablama da mı yapayım dedin ! dedi hayat
- paşalar gibimi ? dedim alayla
- leylada çeksin istedim dedi
- bu bahane değil dedim duygusuzca
- belkide kendimi avutmamdır dedi
- babamın yaptıkları benim suçum değildi ! dediğimde ona yaklaştım ve gözlerinin içine baktım
- kimin suçuysa umrumda değil
- benim umrumda ! anlıyormusun benim canımı acıttın hilal ! ve benim canım acıdıysa herkesinki yanacak anladın mı beni !
- babanın kızısın dedi
- evet babamın kızıyım acımasızım bencilim ve sen benim duygusuzluğumda boğulacaksın duydunmu !
hayatın gözleri bile dolmamıştı o kadar güçlü duruyorduki..
- leyla ben bebeğimi kaybettim dedi " sence senin acımazsılığın bana işler mi ? "
- işler dedim net bir şekilde " seni şuana kadar kimse duymadı görmedi ama sen buna rağmen bana karşı çıktın çıkmasaydın seni duyardım görürdüm ! "
- karşı çıktıysam ne olmuş leyla karahan ?
- ne olacak demeliydin dedim " sen gerçekten güçsüz biriymişsin !'" dediğimde ayağa kalktı ve hayat belinden silahını çıkarttığı gibi ona doğrulttu
- hayat sakın ! dedim
- sandalyene otur hilal karahan ! dedi hayat
- vay be dedi hilal ve yerine oturdu
- neden güçsüzsün biliyor musun ? dedim " çünkü gücünü birilerine acı çektirerek alan insanlar gerçekte güçlü sayılmazlar hilal karahan "
- saçmalıyorsun çünkü taşıdığın soyadın sahipleri bunu yaparak güçlendi dedi
- gerçek güç bu değil ve sen gerçek gücün anlamını bilemeyecek kadar adisin zavallısın dedim
- sende gerçek güç var mı peki ? dedi
-var dedim ben gücümü soyadımdan almayalı uzun zaman oldu
- ama şuan alıyorsun
- almıyorum
- öyle olsun bakalım
- sen aileyi işe bulaştırmayacaktın onlar benim ailemdi dedim " ama dur sen onuda kıskandın değil mi ? "
- sus ! dedi ayağa kalktı
- evet ailemi de kıskandın senin gibi yalnız olayım istedin !
- öyle bir şey isteseydim yapardım !
- kendini bunu yapabilecek biri gibi zannetme ! tüm cihan bir araya gelse dahi ailemi elimden alamaz hilal !
- benim ailem yoktu ! kendim büyüdüm ben yanımda kimse yoktu ulan en ufak bile acıma duygusu hissetmiyormusunuz ! dedi
- hayır dedi hayat " en ufağını bile hissetmiyoruz "
- acınılacak durumdasın ama benim acıyacağım türden değilsin hilal dedim " ve bu senin için kötü oldu "
- ne yapacaksın ? dedi
- gidiyoruz hayat dediğimde ayağa kalktı
- sen benim annelik hakkımı aldın ya hilal dedim " bende senin canını alacağım çünkü bunlar aynı şeyler "
dediğimde onu orada bıraktık
şuan onu öldüremezdim
bir hamle daha ya
-konuşmaları kaydettin değil mi ?
- evet dedi
arabaya binip eve gittik
- noldu ? dedi derya
hayata işaret verdiğimde kaydettiği sesi açtı
koltuğa oturdum
yavuz beni kendime seçti
- yoruldun değil mi ? az kaldı bitecek dedi
- hayatın tepkilerine şaşırdım açıkçası dedi kaan
- söz konusu ablam olunca dedi hayat
Yazarın anlatımıyla
gece
- Gidip basacağız orayı dedi yavuz " leylanın ve hayatın uyumasını bekliyoruz "
Albay bu operasyonun leylasız olmasını istemişti
- zorluk çıkarıp gelmezse vurun yoksa vurmuyorsunuz dedi kaan
evden çıktılar ve bu gün üç kardeş buluştukları yere gittiler
- bu bir baskındır hilal karahan çık ortaya ! diye bağırdı kaan
bir anda çatışma başladığında hilalin adamları askerler için kolaydı
- HİLAL KARAHAN ÇIK ORTAYA ZORLUK ÇIKARIRSAN ÖLÜRSÜN ! Dedi yavuz
hilal bir anda karşısında belirdiğinde deryayı rehin almıştı
ama buda planın parçasıydı
- gidin burdan yoksa kıymetli askeriniz geberir !
- hilal karahan rehineyi bırak ve teslim ol yoksa ölen sen olacaksın ! dedi kaan
deryayla kaan bakıştığı an derya hilale arkadan bir tekme attı
ve yavuz hilali kalbinden vurdu eğer hilal vurulmasaydı yavuz vurulacaktı
- operasyon tamam ! dedi kaan
- zorluk çıkartmasa iyiydi dedi yavuz " bir kadını vurmak zorundan kalmazdım "
- yapacak bir şey yok artık dedi deniz
Tabi bunlar olurken leyla ve hayat uyanmıştı
ne yaptıklarını da anlamışlardı
bekliyorlardı
sonucu hiçbiri bilmiyordu
askerlerin arabası orada durduğunda leyla hırkasına daha çok sarıldı
arabadan indiklerinde kızları gördüler
ve bir ceset torbası arabadan indirildi
- koyun ! dedi leyla " torbayı buraya bırakın ! "
Torba oraya bırakıldığında leyla eğildi ve torbanın fermuaruna uzandı
- abla eminmisin ? dedi hayat
yavuz ise vereceği tepkiden korkuyordu
leyla fermuarı çektiğinde hilalin cansız bedeniyle karşılaştı
İçi acıyordu
- Abla dediğinde torbanın yanında dizlerinin üzerine çöktü " Bebeğinle buluştun artık"
Herkes derin bir sessizliğe gömülmüştü
Leyla ailesiyle bu ceset torbalarında karşılaşmak zorunda mıydı?
- leyla dedi yavuz " ben yaptım "
yavuz vereceği tepkiden korkutuğu için kesik kesik nefesler alıyordu
hayatın gözünden bir damla yaş düştü
Başını eğdi Leyla
dizlerinin üzerindeki ellerini sıktı
Kaan eğildi ve Leylayı yerden kaldırdı
Kaanın dayanamadığı bir diğer şey leylanın dizlerinin üzerine çökmesiydi
- torbayı kaldırın dedi leyla
- abla biraz daha dursun dedi hayat
- yeterli dedi leyla ve torba götürüldü
Bir Karahan daha ölmüştü
1 Ay sonra
- Bu gün açılışa aslan ve derya gitsin dedi Gamze açılış için çok heyecanlıydı
- Hazırlanıyorum o zaman? dedi derya
gamze başını salladı
- çabuk ol seni bekleyemem dedi aslan
- çobok ol sonü bokloyomom ! diyerek ağzını taklit etti derya
Biz ise askeriyeye geçtik
İşim olmasa bile orada olmak beni rahatlatıyordu
deryanın anlatımıyla
müşteriler tıkır tıkır geliyordu şuanlık çalışanlardan da memnunduk
- iyi günler hanımefendi dedi bir adam
- iyi günler bir sorun mu var ? dedim aslanın yanından kalkıp
- aradığımı bulamadım da dedi
- çalışanlara sorabilirsiniz diyen aslana çaktırmadan bir tane sırtına yapıştırdım
- gösterebilir misiniz aradığınızı ? dedim
Hayır burada çalışan değildik kontrol etmek için gelmiştik ama kibarlıktan zarar gelmezdi
bana gösterdiği elbiseyi gösterdim
elbiseyi aldığında birlikte kasaya gittik
- aslında emin olamadım sizce kardeşime yakışır mı ? dedi
- bence yakışır dedim
- aslında sizin üstünüzde görsem çok memnun olurdum dedi
yavşak dedim içimden
- Kardeşinizde görürsünüz yapacak bir şey yok dedim sabırla
- canlı canlı dedi " görsem iyi olurdu "
- öyle bir hizmetimiz yok dediğimde sonunda aslanın yanına gelebilmiştik
- bana da mı yok ? gerçekten beğendim ama üzerinizde görmek istiyorum
- eğer o elbiseyi çok beğendiyseniz size onu giydiririm ve aynaya bakınca canlı canlı görmüş olursunuz nasıl olur ? diyen aslanın gözleri büyük bir korkutucukla buraya dönmüştü
- anlamadım ? yani hanfendinin üzerinde beğenirsem onu da alırım dedi çapkın çapkın
aslan boynunu çıtlandığında korkudan elim ayağıma dolaştı ilk günden olay çıkarmamalıydık !
- yok dedi aslan " kendisi satılık bir eşya değil " ayrıca bu elbiseyide alamazsınız " diyince kaşlarımı çattım
- neden param var ?
- yavşaklara mal satmıyoruz diyince gülmemek için kendimi zor tuttum
- sen bana --
- ben sizin yerinizde olsam dedim tehditkar bir sesle ve askeri kartımı çıkarıp gösterdim " zorluk çıkartmadan burdan toz olurdum "
- sadece beş saniyen var dedi aslan
adam koşarak çıktı
- teşekkürler dedim
- ne için ?
bu adam gerçekten salakmıydı yoksa salağamı yatıyordu ?
- korudun ya beni dedim
- ha doğru bir şey değil dediğinde elimdeki elbiseyi almak için uzandı
elbiseyi aldı ve geri götürüp yerine koydu
bu adam salaktı ama etkileyici olduğunu söylemezsem ayıp ederdim
leylanın anlatımıyla
sonunda eve gelmiştik çok yorucu bir gündü
deryada bir durgunluk vardı
- güzelim bir şey mi oldu ? dedim
terastaydık sadece ikimiz vardık
- anlatıp başını şişirmek istemiyorum dedi
- anlat anlat dediğimde sigaramı yaktım
- şuana kadar güvenebildiğim tek bir arkadaşım oldu o kadar kişinin arasından dedi " ama dört ay önce güvenimi boşa çıkardı "
- ne yaptı ? dedim merakla
- sevgilim beni en yakın arkadaşımla aldattı ciddi bir ilişkimiz vardı o arkadaşım sandığım yılan ise sırf sevgilime ulaşmak için benimle arkadaş olmuş
- vay pezevenk dedim ve ekledim " moralini bozan ne ? "
- moral bozmak değil ne halt yiyorlarsa yesinlerde eski sevgilim peşimi bırakmıyor aylardır mesaj atıyor numarasını engelliyorum başka numaradan yazıyor dedi
- e dövelim o zaman dedim
- dışarda görsem döveceğim zaten dedi
- sen numarayı bana versene dedim
- vereyim de neden ki?
- sen ver dediğimde numarayı attı ve dinleneceğini söyleyerek gitti
bahçede bizimkileri gördüm
- gamze ! acil gel dedikodu var !
- uçtum uıçtum ! dediğinden onları orda bırakarak yanıma geldi
- ne ne kim kime ne olmuş kim kimi aldatmış ne zaman nerde !
taramalıya bağlamıştı
- bir romatizm işimiz var dedim
- hmm bayılırım kim ?
- derya ve aslan
- çok şükür Allahım
- şimdi deryanın takıntılı bir eski sevgilisi varmış en yakın arkadaşıyla aldatmış numarası var bende onu arayım yarın minik bir davet verip onu da çağıralım sonrasında da bunları sürekli birbirlerine bağlamamız gerek dedim
- ay o iş bende !
sabah :
Davet için minik bir bahçe ayarlamıştık
Tanıdıklarımız vardı ve bir kaç kişi daha
Şuan ise deryanın eski sevgilisini bekliyorduk
Aslan yan masada deryaya bulaşıyordu
- Lan yemesene! dedi derya elindeki tepsiyi aslandan kaçırırken " bitirdin ayı!"
- Zaten yiyeceğiz zamanın önemi yok dedi Aslan
- Manyak mısın ya!
Ve o an onu gördüm
Deryanın eski sevgilisini
BÖLÜM SONU
OY VERİP YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
25.82k Okunma |
2.08k Oy |
0 Takip |
62 Bölümlü Kitap |