24. bölüm yok olursan yok olurum kadın

Sabah 

gece eşyaları kolilemekten uyuyamamıştık ben ne kadar kabul etmesemde herkesle ortak kira ödiyecekti

eşyalar gidince bizde evden çıktık

babamın evine geldiğimizde evi gezdim üç katlıydı bir sürü odası vardı

herkesin odasının yanına adlarını yazdık

ve eşyaları yerleştirmeye başladık

üç saat sonra

- yemek söylüyorum dedim

- söyle söyle dedi gamze " pestilim çıktı "

- oy yesinler seni dedim

yemekleri sıpariş ettim

- birini işe alacağım dedim " emektar bir abla "

- güvenebilecek misiniz komutanım? dedi aslan

- sadakatsizlik yapmayacak dedim

yemekler geldiğinde yedik ve son şeyleri yapıp evi tamamaldık

duşumu aldım ve yattım sabah askeriyeye gidecektik

Ne kadar izinli olsamda orada bulunmalıydım

Çünkü ben komutan Leylaydım

sabah 

uyanınca üzerimi değiştirdim ve diğerlerinin gelmesini bekledim onlar da gelince askeriyeye doğru yol aldık

selin yoktu buda kararının ne olduğunu gösteriyordu

Artık aramızda Selin yoktu

Çok buruktu içim ama bir asker çocuğu tek bırakılmazdı teröristler ilk fırsatta saldırırdı

Onlar göreve giderken ben ise Askeriyedeydim

Üç gün sonra

oturmuş çay içiyorduk

-lan ! dedi yavuz

- ne oldu? dedim

- karım magazine çıkmış ! diyince hemen telefonumu açtım

Selin elinde tuttuğu cerenle sanırım alışverişe çıkmıştı magazincileri görünce gözlüklerini çıkarttı

- yavuz beyin patlayan fotoğrafını gördünüz mü selin hanım !

Evet Gamze marka işine abimi dahil etmişti..

- görmedim

magazincilerden biri gösterince gözleri kocaman açıldı

fotoğraf bir milyon beğeni almıştı

- bu yorumlara yazan hanfendiler dedi sabırla " götleri yiyorsa bir de bana yazsınlar "

magazincileri orada bırakıp arabaya bindiler

- işte şimdi sıçtım dedi yavuz çünkü selin onu görüntülü arıyordu

- karıcım !

- hiç sırnaşma bir milyon ne !

Hepimiz gülüyorduk durumu vahimdi

- karıcım Gamzenin suçu vallahi!

- olabilir !

- benmi dedim bir milyon kişi beğensin diye ?

- birde deseydin !

- leyla yardım et korkuyorum !

- ben hayatta o işe girmem kolay gelsin abicim dedim

- yazıklar olsun!

o sırada telefonuma bir mesaj geldi

" akşam sekizde attığım aderesde tek başına "

bu bilinmeyen bir numaradan gelmişti

kimdi ?

- Aslan çayını içtiysen bana erdemi çağır dedim

- hemen komutanım !

erdem genç olmasına rağmen gelişimi çok hızlıydı ve oldukça başarılıydı

- beni çağırmışsınız komutanım dedi erdem

- evet erdem senden bir isteğim olacak dediğimde sigaramı yaktım

- nedir?

- kardeşim hayat biliyorsundur dedim " ona dövüş dersi vermeni istiyorum "

- kardeşinize mi ama -

- sorun değil sert olabilirsin dedim

- emredersiniz dediğinde gitmeye yöneldi ki kaan konuştu

- yarın sana haber vereceğim " bizim time gelme ihtimalin var "

- çok memnun olurum dedi erdem ve gitti

melisanın beni aradığını gördüm

- efendim?

- leyla şimdi son duruma baktım dava bizim gibi duruyor ama sen emin misin?

- eminim eminim saat kaçta? dedim

- bu gün iki saat sonra adliyeye gel hayatı da al

telefonu kapattım

hayatı aradım ve birazdan geleceğimi söyledim

- mahkemeden sonra geleceksin değil mi? dedi yavuz

- bir işim var ordan gelirim

- işin? dedi kaan sorgulayarak

yanındaki ceketimi almak için uzandım

- senlik bir şey yok dediğimde kolumdan tutup çekti

- kendini tehlikeye atacak bir şey yapma yakalarsam fena yaparım ve aklında bulunsun dedi" adamlarım peşinde "

- sen peşime adam mı taktın ?

- başka çare bırakmadın

- kaan dedim sabır çekerek " Askerleri peşimden al !"

- emir veriyorsun dedi kaan " çabuk karahan olmuşsun "

- ciddiyim !

- ben daha ciddiyim bayan karahan istediğini yap

Oflayarak ceketimi aldım ve çıktım

ilk eve geçtim ve üzerimi değiştirdim

sonrada hayatı alıp çıktım

Arkamda kaanın koyduğu askerleri görebiliyordum

geldiğimizde arabadan indik ve melisayla buluştuk

bir buçuk saat sonra

evet tek mahkemeyle sonuca bağlamıştık ve dediğim gibi kazanan biz olmuştuk

-sen nereye dedi Hayat

- bu gün gamzeyle kalıyorsunuz biz askeriyedeyiz dedim

hayatı eve bıraktıktan sonra konuma gittim

tek başıma gitmek ne kadar güvenliydi bilmiyordum ama başka çarem yoktu

geldiğimde şehirden uzak bir fabrikayla karşılaştım

arkamda kaanın gönderdiği askerleri arabası durdu

onları umursamadan içeri girdim ve silahımın emniyetini açtım

içeride bir gezintiye çıktım kimse yok gibi gözüküyordu

- çık ortaya ! diye gürledim

- işte benim güzel karahanım diyen sesi duyunca kat katı kesildim

bu ses Rafet karahana aitti

dedeme ..

karşıma baktığımda onu gördüm

babam biz küçük yaştayken dedem çok güçsüz herhangi bir dayanağı olmayan biri olduğu için onu yurt dışına göndermişti çünkü dedem bizi seven tek kişiydi

- dede dedim " aynı kişi misin "

- aynı kişiyim güzel kızım dedi

silahımı yere bıraktığımda koşarak gidip ona sarıldım

- benim güçlü kızım dedi saçlarımı okşarken

- nasıl geldin nasıl yaptın ?

- ben yaparım dedi gülerek

- gel gidelim hayatı gör ! dedim

- geleceğim ama şimdi değil dedi " seninkinin askerleri beni gördü görmeseler iyiydi ama neyse " ,

- kaan mı? dedim

- evet askerlerin içeri girdiğini fark etmedin mi

- ettimde umursamadım dedim

- yarın size geleceğim güzel kızım dedi " hayatı da göreceğim artık buradayım hiçbir yere gitmiyorum "

- sonunda dedim

- şimdi git dedi " dikkat çekmeden "

başımı salladım ve arabaya bindim

Yazarın anlatımıyla

- abi bir adam gördüm dedi kaanın adamı " yengem ona sarıldı "

- ulan kimi gördün !

- yaşlı bir adam

- kim olduğunu öğrenmedin mi !

- sorayımmı !

- ulan aptal !

- dayı senin adın nedir?

rafet kahkaha attı

- telefonu alabilirmiyim

rafet telefonu aldı

- rafet karahan dedi " tanıştığımıza memnun oldum damat "

leylanın anlatımıyla

sabah 

dedemden kimseye bahsetmedim ama kaanın bildiğine emindim

yine çalışmalarımızı yapmıştık yorgunca sandalyeye oturdum

Kendimi çok yormamaya çalışıyordum ama dayanamıyordum da komutanlığımı seviyordum

- çay koy aslan dedi kaan

- komutanım ölüyorum ! dedi aslan kaan bu gün ona özel çalışma yapmıştı

- çay koy sonra öl dedi kaan

- gaddar dedim

- bir şeymi dedin bayan karahan? dedi

- gaddar dedim

- öyleyimdir aslan çay koysana !

- durun çocuk nefeslensin ben koyarım ! dedi deniz

- aslan dedim " şaka maka çok iyi gidiyorsun oğlum bu gidişle rütben yükselecek " dedim

- sağ olun komutanım

- ben? dedi derya

- bundan sonra seninle özel ilgileneceğim dedim " ama rütbenin yükselmesi için biraz daha gelişmen lazım "

-anlıyorum

- ağla ! dedi aslan

- sen ağla ben niye ağlıyorum !

- ikinizde ağlamayın dedi yavuz

- ezik benimki yükselecek sen aşağıda kalacaksın !

- kim demiş lan senden önce yükselirsem görürsün !

- hehe

- komutanım dedi derya " bir tane vurayımmı "

- yazık derya dedim " kıyma yavrucağa zaten cevabını alacak "

- komutanım birlik oldular beni kırıyorlar dedi aslan kaana

- kırılma sende dedi kaan

- ağlamaya gidiyorum dedi aslan

- defol !dedi derya

- gitmiyorum vazgeçtim !

- susun artık dedi yavuz

yavuzun sözü üzerine ikisi de sustu

hayatın aradığını gördüm

- söyle

- abla gamze ablayla geldik bizi içeri almıyor burda bir tane çocuk!

- ne ! dedim " askeriyeye mi geldiniz hadi gamze gelir sen niye geldin !"

- sizi göreyim diye !

- dur tamam başımın belası geliyorum !

ayağa kalktım ve girişe gittim

erdemi gördüm sanırım hayatla kavga ediyordu gamze ise onlara gülerek bakıyordu

hayat onu çalıştıracak kişinin karşısında olduğunu öğrenince ne halt edecekti?

ve erdemin onları niye içeri almadığını anlayamayacak kadar salak

kıyafetleri kısaydı ve kimse onlara bakmasın diye beni beklemişti

- erdem ! dedim

- ne ! dedi hayat " erdemmi bumu beni çalıştıracak abla kafayımı yedin bu benim on katım ! "

- senden sadece bir yaş büyük ve adamın vücuda bak hayat dedim

- eyvallah komutanım bana çocuk demese içeri alacaktım ama dedi erdem

- sağ olasın hadi gidelim dedim

- hayat dedim yürürken etrafı kontrol ediyordum eğer bir tanesi ikisinden birisine bakarsa diye " sen kime çektin böyle neden bu kadar salaksın "

- bulaşma kıza dedi gamze " iyi anlaştı çocukla "

- başka şansı yok zaten ! dediğimde kapıyı açtım

- s-siz dedi deniz " içeri böyle mi girdiniz ?"

- evet neden ki dedi gamze

- ikiside salakmış dedim

- leyla ! dedi gamze

-abicim şakamı yapıyorsunuz ! dedi yavuz

- merak etmeyin benimle birlikte geldiler erdem kimse bakmasın diye içeri almamış dedim

- nasıl dedi hayat " o yüzden mi almadı? "

- evet tabiki sence başka durumda buradakilerden birisi bana karşı gelebilir mi ? dedim

kaanı gösterince kaşlarımı çattım

- eğer ben istersem o bile işime karışamaz hayat !

- aynen öyle dedi kaan " bende istersem leyla benim yaptığım işin ucuna bile dokunamaz "

- arada kaynamak istemiyorum ! dedi hayat

- kaan dedim " bana istemeyeceğim şeyler yaptırma senin bile canını acıtırım " dediğimde öne doğru eğildim

yaptığım hareketin aynısını yaptı

- leyla dedi " acıtamazsın istesen bile yapmazsın"

- kaan dedim " yaparım seni mahvederim "

- leyla dedi " yiyorsa "

- askerlerini peşimden al bu sana son uyarım yoksa olan askerlere olacak"

- sorun yok dedi " geleceğim yer yine senin yanın yolumdasın" diyince geriye çekildim

- korkuyorum dedi derya

- gerilim hattı gibiler dedi deniz

- hodri meydan dedim

- ayşe abla geldimi? dedim

- geldi geldi çok tatlı dedi gamze

- onu göreceğiz dediğim uyarıları yaptınmı dedim çayımı yudumlarken

- tehditler mi

- nasıl anlamak istiyorsan

- söyledim

kaan telefonu çalınca ayağa kalktı

- ikiniz şuradaki kıyafetleri giyin ve gidin dedim

- leyla dedi gamze " noluyor sana kaanla gergin olabilirsin ama bundan hepimiz nasibimizi alıyoruz "

yavuz onu susturmaya çalıştı

- bırak konuşsun dedim

- diyorum ki ben eski leylayı istiyorum

- eskisi öldü yenisi var dedim " kabul ettin ettin "

- etmezsem

- sen bilirsin o zaman dedim

- o zaman yenisini dize getiririm dedi

- beni mi ? dedim

- yapmadığım şey değil diyince kıyafetlerini alıp gitti

- birdiler iki oldular dedim

- allah yardımcın olsun dedi deniz

- müjdeli haber dedi kaan " erdem artık bizimle "

- hayat ona bizimle kalmayı teklif et dedim

- ne ben mi hayatta olmaz gel sen söyle !

- uğraştırma beni

- iyi tamam !

yarım saat sonra ikiside çalışmaya başlamıştı

bende dışarda dolaşıyordum dudaklarımda sigaramı elime aldım

birileri kavga ediyor gibi gözüküyordu

erdem ve ceydaydı bunlar

- bana ihanet ettin bu kız kim ! dedi

- birincisi o sesini kıs karşındaki kim sen biliyor musun ! dedi erdem

- yanlış anladın o sadece konuşuyoruz ! dedi hayat

- ceyda biz ayrılalı bir ay oldu git şurdan işim var !

- parçalayacağım onu ! diyen ceyda olunca hiç hareket etmedim

elini hayata uzattığında erdem elini tuttu

- ona dokunamazsın benim emanetim !

- sen o kimde koruyup duruyorsun ! diyen ceyda olunca hayatın attığı bakışla ben bile ürpermiştim

- ben hayat karahan ! dedi " şimdi ne yapacaksan yapabilirsin 1

erdem ve ceyda şok olmuştu

yanlarında olduğumu farkedemeyecek kadar

- gençler dedim " ne işiniz varsa kardeşimi bulaştırmayın kendi aranızda çözün ve askeriyede de bunu yapmayın " dedim

- kusura bakmayın komutanım dedi erdem

- sen emanetini korudun sorun yok ama biz bir ceydayla konuşalım dedim

kolumu ceydanın omzuna attıp ve yürümeye başladık

- ona ne yaptın? da sana bu kadar öfkeli dedim

- aldattım

- o zaman neden hala peşindesin ?dedim

- anlamadım

- aldatmışsın ceyda ölse dahi affetmez çocuğun peşini bırak dediğimde kolumu omzundan çekti

- kardeşine ayarlamak için yapıyorsun ! dedi

derya hızla ayağa kalktı ama onu durdurdum

- kardeşime istersem onlarca adam bulurum ceyda sende biliyorsun ben sadece dövüşe odaklanmasını istiyorum ve biri bunu bozacak olursa dedim " sonu pek iyi olmaz"

- kusura bakmayın komutanım

- hadi kolay gelsin dediğimde onu orada bıraktım

ayşe ablayı aradım

- leyla kızım

- ayşe abla nasılsın?

- iyiyim valla kızım bir isteğin mi olacaktı ?

- akşama bir sürü yemek yapar mısın güzel bir sofra olsun istiyorum misafirimiz olacak

- tabiki !

akşam

yemekler hazırdı

- kim gelecek? dedi yavuz " o kadar hazırlandık "

- süpriz dedim

zil çaldığında

- ablacım hadi sen aç dedim

hayat başını sallayarak gidip kapıyı açtı

ve dedemle karşılaştılar

elleri titremeye başlamıştı çok mutlu olmuştu

- dede ! dediğinde hemen ona sarıldı

- güzel kızım benim kocaman olmuşsun !

- oha dedi yavuz " şaka mı yapıyorsun? "

- gerçek dedim " dede hoş geldin onları tanıtmama gerek yok sanırım "

- damat dedi " tokalaşmıyacak mısın benimle? "

kaan ayağa kalktı ve elini uzattı

- merhaba rafet karahan

ona adıyla seslenmesi doğru değildi

- kaan dedim uyarırcasına

ama dedem çok mutluydu hatta kahkaha attı

- sevdim ben bu delikanlıyı !

birlikte masaya geçtik

- babannem dedim " yaşıyor mu* "

- yaşıyor dedi

- nerde? dedim

- amerikada ama yarın burada olacak

- iyiymiş dedim ona dedem kadar sevgi duymuyordum

ayşe abla konuşamaya girdi

- kızım bölüyorum ama bu gün size düğün davetiyeleri geldi üzerinde yeliz ve orhan yazıyordu dedi

- anneniz evleniyor mu dedi dedem

- sağ ol ayşe abla dedim " evet evleniyormuş "

- muş dedi sorgulayarak " gitmeyeğinizi söylemeyin"

- gitmeyeceğiz ne işimiz var orda bana yaptıklarını biliyorsun dede dedim

- tamam kızma şampiyon ama ben bunu annenizi sevdiğimden söylemedim

- nasıl dedi hayat

- düğüne gidip ona güzel bir süpriz yapalım ne dersiniz beni görünce güzel bir şok olur dedi keyifle

-bana uyar dedim

- en mutlu günü dedi hayat " yapmasak mı "

- istiyorsan sen gelmezsin dedim

- bakıyorumda hala büyüememissin dedi dedem

- ne alaksı var !

- hala intikam almayı bilmiyorsun ablana bak

- Bu övünülecek bir şey değil Rafet Karahan dedi Kaan ürkütücülüğü ise şuan çok farklıydı

Dedem ise ona karşılık vermedi

- dede ben sizin gibi güçlü biri değili ota boka ağlıyorum zaten dedi hayat

- salak dedim

- bu güçlü olamayacağın anlamına gelmez kızım dedi

- kızın aklını kurcalamayın dedi kaan

- ne o dedim "yoksa benim gibi olmasından mı korkuyorsun "

- ben hiçbir şeyden korkmam dedi

- iyiymiş dedim

- damat dedi dedem " babanızın size bıraktığı servetten haberiniz var mı "

Denizin yediği şey boğazında kalırkan kaan dehşetle dedeme bakıyordu

- ne !

- benim haberim var ama avukatı size söylemiş olmalıydı dedi dedem

- senin nereden haberin var dedi kaan

- oğlum gibi severdim onu dedi dedem

- ne serveti dedi deniz

- yüklü bir miras dedi dedem

- o avuklatın belasını diye ayağa kalktı kaan

- avukat aramaya ne dersiniz ? dedim alayla

ikiside kalkıp gitti evden çıktılar

- düğün yarın dedim

- gidelim zaman

sabah :

Sabah kalkıp askeriyeye gittik ve işlerimizi hallettik

Akşama doğru hazırlanmaya başladık

Tek omuzlu siyah uzun ve yırtmaçlı bir elbise seçtim

makyajımı yapı kırmızı rujumla tamamladım

- komutanım ben biraz gecikeceğim eve uğramam gerek dedi aslan

- tamam tamam dediğimde çıktık

düğün alanına bakıldığında şaşalı bir düğün olduğu belli oluyordu muhtemelen cemiyetten biriyle evlenmişti

dedemin koluna girdim ve sırıtarak yürümeye başladık

annemle birbirimizi aynı anda gördük beni görünce gülümseyen yüzü dedemi gördüğü an soldu benimde asıl istediğim buydu

- Allah evliliğinize uzun ömür versin dedi dedem

- kusura bakmayın çıkaramadım siz kimsiniz ? dedi annemin kocası orhan

Bu ses bana tanıdık gelmişti bir anda üşümüştüm

- dedem ama babamın babası olan dedim gülümseyerek

- davetliler arasında yoktun rafet karahan dedi annem öfkeyle

- davet edilmediğim yerlere gelmeyi severim yeliz karahan pardon pardon yelizcim dedi dedem

Üzerimde bakışlar hissediyordum

- gel şuraya geçelim dede

hep birlikte sohbet ediyorduk

- yine şanslı zengin birini ayartmış dedim

- doğru babanda ona kanmıştı

kaanı yan masamızda gördüm yanımıza gelmemiş olması şaşırtıcıydı

acaba yanına gitse miydim ?

- geliyorum birazdan dedim ve dayanamadan yanına gittim

- iyimisin ? dedim koluna dokunarak

- tuzağıma düştün dedi

- ne ?

- geleceğini biliyordum hani benden uzaklaşacaktın ? dedi ve üzerime eğildi

- seni pislik !

Telefonu çaldığında arayanın aslan olduğunu gördü ve hızla telefonu açtı

- ne oldu ?

kaanın yüzünü endişe kapladı

- hemen arabayı araziye çek ve içinden çık derhal ! dedi

- çık çabuk aslan !

- ne oluyor ! dedim

aslanın arabası düğünün ötesinde durdu ve bir kaç saniye içinde aslan arabadan koşarak çıktı ve bir ses de arkasından geldi

patlama sesi !

herkes yere çöktüğünde bağırdım

- Aslan!

- Aslan ! diye bağırdı Kaan

- iyiyim !

- itfayeyi arayın ambulansı da arayın ! dedi kaan

hızla yanına gittik

- aslan iyimisin ! dedi derya ama burada sadece kaan la ben vardık

- iyiyim !

- derya sakın gelme ! dedi kaan aslanı kontrol ederken

- aileyi karıştırmayacaktık ! dedim ayağa kalkıp " oyunu düzgün oynayacaktı ! "

- leyla dur ! dedi dedem

- düzgün oynayacaktı dediğimde yanan arabaya tekme atmıştım

- leyla kendine gel !dedi kaan ,

sinirden ellerim titriyordu bu bir savaştı ve kuralına göre savaşmıyordu !

- Allah kahretsin !

- bana bak kendine gel seni bu sefer gerçekten döverim ! diyen gamze kolumdan tuttu

- gamze bırak !

- leyla sağlıklı düşünmüyorsun ! dedi dedem

- sağlıklı düşündüğümde kaybediyorum zaten ! dedim " o zaman bende kuralsız oynayacağım dede ! "

- sakın ! diye gürledi dedem

- oyun bitti dediğimde arkamdaki bağırışmaları duymadan arabama bindim

- leyla in şu arabadan ! dedi kaan

arabayı çalıştırdığımda sürmeye başladım

babamın herkesten sakladığını düşündüğü dağ evine gidiyordum

düşmanım orada saklı olabilirdi

arkamdan gelen arabaya baktım seline aitti

diğerleri gelince sorun çıkartacağı için o gelmişti

arabayı sola döndürdüğümde gelmiştim

Anahtarı aldığım gibi aşağı indim

- Leyla dur ! dedi selin

hızla merdivenleri çıktım ve kapıya anahtarı soktum

kapı açıldığında birlikte içeri girdik

her yeri karıştırmaya başladık

babamım çalışma odasına geçtim

çekmeceleri açıp kağıtlara baktım

ve bir mektup vardı

" Bu gün öldüm baba sen beni öldürdün sen beni öldürdün ruhumu öldürdün benim yerime seçtiğin kızın senin sonun olacak baba senin sonun olacak ve bende onun sonu olacağım çünkü benim yerime onu seçtin hayat acımasızdır ama ben daha acımasızım baba. "

Hilal karahan ..

- Hayır ! Allah kahretsin !

Ablam vardı ablam yapmıştı hilal karahan benim ablamdı !

- nasıl olur ? dedi selin

mektubu aldım ve aşağı indim

tekrar arabaya bindik ve eve doğru sürdük

geldiğimde herkesin evde olduğunu fark ettim ve anahtarımla girdim

- bir şey bulabildin mi ? dedi yavuz

- dede dedim " biliyor muydun ? "

- kızım dinle-

- sana bir soru sordum ! ablamı öldürmemi istemedin değil mi !

herkesin gözleri dehşetle açıldı

- abla mı ? dedi hayat

- Konuş ! konuşsana ablamı öldüreceğimi biliyorsun değil mi !

- yapamazsın ablana yapamazsın geçmişini bilmiyorsun ! dedi dedem ,

- banane lan geçmişinden ! kimse kim ölecek gerekirse tüm karahan soyunu temizlerim dede ama intikamsa intikam acımasızlıksa acımasızlık dede !

- Onu göremeden öldürecekmisin ? dedi hayat

- eğer bizi görmek isteseydi annelik hakkımı elimden almaz gelir adam gibi görüşürdü hayat ! al oku bakalım ne yazıyor ! dediğimde mektubu ona uzattım ,

- ne yani dedi dedem " ablanı öldürecek misin ? "

- onu arıyorsun beni çağırdın fabrikada görüşme ayarlıyorsun dedim

- haklısın abla ama bende geleceğim dedi hayat

- saçmalama sen bu işlere bulaşmayacaksın

- benimde soyadım karahan dedi hayat " geleceğim dediysem geleceğim "

- harika ! dedim

- bu o olduğunu kanıtlamıyor yani onu öldüremezsin leyla dedi kaan " ayrıca terörist mi onu da bilmiyoruz"

- rafet beycim kanıtları bulacak değil mi dede? dedim tehditkar bir sesle

Eğer bir teröristse zaten yaşama hakkı yoktu

Hayır

O zaten teröristlerle iş birliği yapmıştı !

Sadece buna dair kanıtımız yoktu

- leyla büyüdünde beni mi tehdit ediyorsun ?

- evet ediyor dedi hayat beklemediğim bir şekilde " ne olacak yoksa başkalarını da saklar benimde annelik hakkımı elimden alırsın ? "

- yapacağını bilseydim durdururdum ! dedi dedem

- ama durduramadın dedi hayat " o yüzden istediklerimizi yapacaksın"

dedem adamını çağırıp bir şeyler söyledi

- harikasın leyla düşündüğümden daha beter durumdasın dedi kaan

- ne düşünüyormuşsun lan sen beğenemedin mi, kaan efendi beğenemedin mi ! o kadın benim annelik senin babalık hakkını aldı ! dedim hiddetle

- Yada dur dedim " senin babalık hakkını almadı çünkü kendine onlarca kız bulup çocuk yapabilirsin sen aile kurabilirsin ama ben kuramam !

ayağa kalktı

adım adım bana yaklaştı

elleriyle yüzümü tuttu

- saçmalama gül bahçem dedi sakince " benim ailem sensin benim her şeyim sensin "

- hakkını elinden alamam kaan !

- o hakkı senle yaşamayacaksam hiç bir manası yok

- kaan dedim " içinde kendiminde yok olacağını bilsem bile o kadını yok edeceğim anladın mı ? "

kaanın kaşları çatıldı boynundaki damarlar belirginleşti

- yok olursan yok olurum kadın dedi " yok olursan yok olurum duydun mu sakın bir daha böyle bir şey söyleme yapmaya çalışma bile "

- adamlarım bulacak ve sana kanıtları getirecek leyla dedi dedem

- kanıtları yetkililere teslim et ve hakkında arama kararı çıkar ölü yada diri isteyecekler dedim

ertesi gün :

buluşma saati gelmişti hayatla aynı arabadaydık ve yanımızda bir tek korumalar vardı ama herhangi bir tuzağa karşı ilerde askerler bekleyecekti

Henüz arama kararı yoktu kanıtlar hala incelemedeydi

silahlarımdan birini hayata verdim

- durduk yere çıkarma sakın sadece kendini koruman için dedim başını salladı ve arabadan indik

Bölüm sonu

Oy verip yorum yapmayı unutmayınn