"Babam öldüğünde seni suçlamadım " dedi " ama gitmem lazımdı ailemi korumam lazımdı" dedi ve devam etti " gel dedim sana gelmedin"
Son pişmanlık işe yararmıydı ?
Ya da bu son pişmanlıkmıydı ?
Gelemezdim
Gelirsem babam Kaanı öldürürdü belki de ailesinde ki başka birini ve benim buna dayanacak gücüm yoktu
dakikalardır konuşan oydu
bu açıklamayı yapıp susmuştu
- sana yalvarmıyacağım dedi " açıkladım ve bitti "
- Açıkladın ve bitti diye tekrarladım " Ama unutma kaan sen zaten kimsesiz olan birini yalnız bırakarak onu yalnızlığına mahkum ettin"
Hızla içeri girdim ve arkada bizi dinleyen bir grup asker görmek şaşırtmadı
- Siz - diyen Yavuzun sözünü kestim
- Biz diye bir şey yok dedim " hepinize iyi geceler"
Saatler sonra yatağım da bilmem kaçıncı debelenişimdi
Evimdeydim
Kardeşim Hayatın uyumuş olduğunu varsayıyordum çünkü ses yoktu
Aşağı indim
Saat 04.30 du
Kaandan gelen bir mesaj vardı
" Uyanır uyanmaz askeriyeye gel "
Ne oluyordu ?
Hızla hazırlandım
ve hayata haber verip evden çıktım
Askeriyeye geldiğim de timin yanına gittim
- Ne oluyor ?
- Şehidimiz var dedi Kaan
Yumruklarımı sıktım sinirle
- Nasıl olmuş ?
- İşin garip tarafı son bir haftadır komutanların öldürülmesi diye açıkladı Kaan " biri komutanları hedef haline getirmiş ve çocuk oyuncağıymış gibi Şehit ediyor ! "
- Sıra sıra ilerliyor dedi Yavuz
- Eğer sadece komutanları şehit ediyorsa sıra biz de de olabilir dedim Kaana " eğer öyleyse işimiz daha kolay"
- Neden kolay ? dedi Aslan
- Çünkü olayın ciddiyetinin farkına vardık dedim " eğer bize gelirse ölümü bizim ellerimizden olacak"
- Yeterli dedi Kaan ve hepimiz kalktık
Geçen günlerde omzumdan yara almıştım
Ama bu gün baktırmamıştım
Gerçi pekte umrumda değildi
kaan Tüm heybetiyle yanıma oturdu ve malzemeleri çıkarttı
- ne yapıyorsun ? dedim
- yarana bakacağım dedi
- o yaraları sen açmadın mı zaten ? dediğimde elleri malzemeleri çıkartmayı bıraktı ben konuşmaya devam ettim " Ayrıca yaram olduğunu nereden biliyorsun ? "
başını kaldırdı ve gözlerim baktı
- Selinden öğrendim
o omzuma bakarken ben ise dimdik ileriye bakıyordum
Gözlerim ilerde oturan selin ve yavuza kaydı
Antreman yapıyorlardı
kaan ve bana çok benziyorlardı
sonları bize benzemesin diye geçirdim içimden
- Selin savunmasız ! diye bağırdığım da Selin bir yumruğunu da yavuzun karnına geçirdi
Aslan gelip yanımıza oturdu
- Canım komutanlarım af buyrun ama dedi Aslan " sizin aranızda ki münasebeti tüm askeriye konuşuyor"
- tüm askeriye konuşuyor diye sende mi konuşayım dedin ? diye karşılık verdi Kaan
- Yok tövbe estağfurullah dedi Aslan anında " susturayım mı diyecektim "
- sustur o zaman dedim bende
- emredersiniz komutanım !
- şuan buraya gelip boş yapabildiğine göre antremanın bitmiş olmalı dedi Kaan
- evet komutanım
- peki kim sana bitti dedi ?
- siz komutanım
- ne zaman dedim ?
- demediniz mi ?
- demedim gerizekalı !
Saatler sonra :
Odamdaydım
Masada ki dosyalardan başımı kaldırdığım da gözüme bir zarf çarptı
Elimi zarfa attığm da karşılaştığım cümle canımı yakmıştı
Gül bahçem' e
Oldukça eski bir zarftı Kaan yazmış olmalıydı
Ey sevgilim
Bu gün babam şehit oldu Leyla ve ben seni bırakmak zorundayım
Zorundayım çünkü
Babama ihanet etmiş gibi hissediyorum
Ama seni bıraktığım da sana ihanet etmiş gibi hissediyorum
Affet sevgilim
Yalvarırım affet
Bir gün gelecek o zaman tekrardan karşılaşacağız ve ben seni yeniden seveceğim..
Sinirle kalktım masadan ve hışımla odadan çıktım
Bahçeye indiğim de onu görmem bir oldu
Anında gidip iki elimle yakasından tuttum ve ağaca yasladım
" Bunu bize neden yaptın ! " diye bağırdım
Sesini çıkartmadı
" Bana neden yaptın ! " dedim güçsüzleşirken
O kağıt parçası her şeyi yeterince anlatmıştı
Şuanda hissettiğim yoğun bir acı vardı kalbimde sanki kalbim bırak da sakinleşeyim bir kere sarılayım sakinleşeyim diyordu
" Kahretsin ! " dedim " Hiç mi canın acımadı !
" Acıdı " dedi " çok acıdı"
" Benimde acıdı ! " dedim " Beni yalnızlığıma mahkum ettin ! "
Tüm askerler bize bakıyordu ama bir tanesi bile ayırmaya tenezzül etmedi
Gittikçe güçsüzleştim
" Bunu bize neden yaptın ki ? " dedim ve başımı göğsüne yasladım " Bize neden kıydın ? "
Ellerim hala yakasındaydı ama güçsüzdü
Kollarının beni sardığını ve çenesini başımda hissettim
Nefes alabiliyordum
Sonunda nefes alabiliyordum
.......
Saatler sonra evdeydim
" Abla varya mükemmel bir filmdi !"
Hayat yeni eve gelmiş bana izlediği filmi anlatıyordu
" Abla senin kafan mı bozuk ? "
Eğer şehit olursam Hayata kimin bakacağını düşünüyordum
" Yok ya " dedim " Dalmışım"
" Aynen dalmışsındır " dedi ve karşıma oturdu " seninki gelmiş"
" Ağzının üzerine bir tane yapıştırırsam görürsün benimkiyi ! "
" Tamam sustum ! " dedi " Ama özlememiş misin ?"
" Hiç özlememişim" dedim" Hatta nefret duyuyorum"
" Atma sende "
" Hayat ! "
" Bu sefer sustum ! " diyip içeri kaçtı
Telefonuma düşen aramayla birlikte telefonumu açtım
" Efendim ? "
" Albay hepimizin bir arada kalmasını söyledi " dedi Kaan " senin eve gelmemiz sorun olur mu ? "
" Bekliyorum" dedim ve telefonu kapattım " Hayat ! " dedim " Hazırlan Bozkurt timi geliyor ! "
Yarım saat sonra :
Hayatla birlikte televizyona bakıyorduk
Ta ki silah seslerini duyana kadar
" Hayat eğil ! " diye bağırdım ve silahıma uzanmaya çalıştım
Silahımı tuttuğum da adamları görmeye çalışıyordum ama gitmişlerdi !
" Hayat kal orada ! "
İçeri koşan Timi gördüm
" İyi misiniz ? "
" evet " dediğim sırada hızla telefonumu açtım
" Bu sadece küçük bir uyarıydı küçük kızım"
" Ne sanmıştım ki ? " diye mırıldandım sinirle
" Ne oldu ? "
" Babam " dedim "Babam yaptırmış"
" Ne ? " dedi Hayat " bu kadar ileri gitmiş olamaz "
" Gitti işte " dedim " daha da ileri gider"
" Yaranız var mı ? " dedi Selin
" Yok" dedim
" Abla o yapmamıştır " dedi Hayat " bu kadar da neden sevmez ki bizi ? "
Gözlerimi kapattım
Bunun nedenini hiç bir zaman anlamamıştım
Ve anlamayacaktım
" Hadi odana çık biz buraları temizleriz " dediğim de etrafı toplayan time yardım etmeye başladım
" Abla neden ! " diye bağıran Hayat olduğu an ona döndüm
Hayat bana asla bağırmamıştı
" Onun kızıyız çünkü ! " dedim kendimi tutamayarak " tek suçumuz bu Hayat var olmak !" dedim " küçük kız çocuğu gibi davranmayı bırak artık kabullen ! "
Odasına çıkarken derin bir nefes aldım
" Rahat bırak kendine gelecektir"
Etrafı topladıktan sonra açık kalan yerleri bir kaç saat içinde yaptırmayı başardık
Herkesi odalarına yerleştirdik
Ben aşağı indim ve leptopumu ve dosyaları açtım
Bu dosyada bir kaç teröristin listesi vardı
Aşağı inen Kaanı gördüğüm de sanki pek umursamıyormuşum gibi leptopa ve dosyalara bakmaya devam ettim
" Yardım lazım anlaşılan "
" iyi olur " dedim
Yanıma oturduğun da oda benimle beraber bakmaya başladı
..........
" Bırak !" dedi Leyla babasına
Ama şu hayatta gücü yetmediği tek kişi babasıydı
Doğan Karahan Leylayı tuttuğu gibi ensesini terasın demirliğine yasladı
" Sen benim kızımsın ! " dedi Doğan " Hepsinden iyi olmak zorundasın ! "
Leylanın nefesi daralıyordu
" Bırak Allahın cezası ! "
" Biri ceza olarak sayılacaksa ceza sensin !" dedi Doğan " bir bok becerebildiğin yok ! "
" Sen becerebildin mi ! "
Doğan Karahan duyduğuyla leylanın boynunu iyice demirliğe yasladı demirlikte ki vida Leylanın canını acıtmaya başlamıştı
" Tabi ki becerebildim ama sen hiç bir şey beceremeyen zavallının tekisin aptal ! " dedi ve kızını bırakıp sinirle içeri gitti
Leyla yere doğru çöktü
Kolay kolay ağlamazdı
Şuan da ağlamadı
Ama canı yandı
" seni " dedi kendi kendine " ben öldüreceğim duydun mu ben öldüreceğim ! "
.........
Leyla okuldaydı yaşananların ertesi günüydü
Söylediği cümleyi unutmuyordu
Seni ben öldüreceğim demişti ama nasıl yapacaktı ki ?
" Babası albaymış "dedi bir çocuk " benim de babam albay olsa bende bu kadar başarılı olurdum torpilli "
Leyla duyduklarıyla beraber hızla ayağa kalktı ve çocuğu boğazından tuttuğu gibi duvara yasladı
" Torpil yok ! " diye bağırdı " ben yaptım ben başardım o adamın bana bir gram faydası yok ! "
Herkes onları izliyordu
" Ayırsanıza ! " diye bağırdı Kaan
" Yiyorsa sen ayır nasibini alırsın" dedi aralarından biri
Kaan hızla gitti ve Leylanın elini tuttu
" bırak " dedi" özür dileyecek"
" özür fayda etmez "
" başka çaren mi var ? " dedi Kaan
" Yok" dedi Leyla ve çocuğu bıraktı " benim hiç bir şeyim yok"
Oradan hızla çıktı ve sınıfına gitti
" Allah kahretsin ! " dedi sınıf boştu " Kendine gel Leyla ! "
Sıraya oturup başını duvara yasladı ve sakinleşmeyi bekledi
Bir kaç dakika sonra kapı açılıp kapandı ama leyla kapatmış olduğu gözlerini açmadı
Yanında ki sıraya birinin oturduğunu hissetti
" Kim ne yapıyor sana ? " dedi Kaan
Leyla cevap vermedi
" konuş benimle "
" neden seninle konuşayım ? "
" konuşmak rahatlatır çünkü " dedi
" Çözümü olan şeyler yaşamıyorum"
" her şeyin çözümü vardır"
Leyla gözlerini açtı ve kaana doğru eğildi
Kaan yavaşça Leylanın ela gözlerine baktı
" O çözüm" dedi Leyla " benim çözümüm sen misin ? "
...........
Bu bölüm düzenlenmiş bir bölümdür
Bilginize...
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
25.82k Okunma |
2.08k Oy |
0 Takip |
62 Bölümlü Kitap |