53. Bölüm

31 Bölüm

Melisa Mis
melisamelisa248

Yeniden Bir Arada - Lena'nın Gözünden Lara

 

Lara'nın başına gelenleri öğrendiğimde, kalbimde derin bir boşluk açılmıştı.

 

Bir gün gitti, bir daha dönmedi.

 

Ölmediğini biliyorduk, ama nerede olduğunu, ne yaşadığını, nasıl bir savaşın içinde olduğunu bilmiyorduk. Onun izini sürebilmek için her yolu denedik ama her defasında elimiz boş kaldı.

 

Ve bekledik.

 

Onu bize geri getirecek olan zamanı bekledik.

 

Ama zaman geçtikçe, içimdeki korku büyüdü.

 

Ya gerçekten dönmezse?

 

Ya Lara bir gün bir yerde, bir başına, kimse bilmeden yok olursa?

 

Bu düşünceyle her gece uyuyup her sabah aynı acıyla uyandım.

 

Lara sadece biri değildi. O benim en yakın dostumdu.

 

Ve ben onu kaybetmeye hazır değildim.

 

O Gün Geldiğinde...

 

O sabah her şey sıradan başlamıştı.

 

Nine Melek kahvaltı hazırlıyordu. Teyze Almira mutfakta tatlı bir telaş içindeydi. Alpay amca her zamanki gibi sessizdi. O da bizim gibi bekliyordu ama bunu hiç belli etmiyordu.

 

Ve sonra... kapı çaldı.

 

O an içimde bir şey koptu.

 

Bazen insan bir şeyin olduğunu hisseder. İşte o an, ben de hissettim.

 

Kapıya koşarken ayaklarım titriyordu. Ellerim kapı kolunu tutarken buz gibiydi.

 

Ve kapıyı açtım.

 

Lara.

 

Oradaydı.

 

Gerçekti.

 

Ama gözleri...

 

O, bizim Lara'mızdı ama aynı zamanda değildi. Gözleri, geçirdiği fırtınaları anlatıyordu. Tenindeki yara izleri, savaşın içinden çıktığını söylüyordu.

 

Ama... yaşıyordu.

 

O an düşünmeden ona sarıldım. Saatlerce bırakmayacakmış gibi.

 

Lara başını omzuma koydu ve fısıldadı:

 

"Döndüm, Lena."

 

Gözlerimi sımsıkı kapattım, içimdeki korkular dağılıyordu.

 

Evet, dönmüştü.

 

Ve onu bir daha asla kaybetmeyecektim.

 

Aileyle Yeniden

 

Almira teyze arkamdan koşarak geldi. Onun titreyen sesi hâlâ kulaklarımda:

 

"Lara!"

 

Annem, onu sanki asla bırakmayacakmış gibi sıkıca sarıldı. Onun yokluğunda kaç gece ağladığını kimse bilmiyordu.

 

Babam ağır adımlarla yaklaştı. O, duygularını gösteren bir adam değildi ama gözleri doluydu.

 

"Evine hoş geldin, kızım," dedi, sesi sert ama içinde binlerce duygu taşıyordu.

 

Babaannem Melek, gözyaşlarıyla onun saçlarını okşadı.

 

Aslan, bir köşede, gözleri kocaman olmuş şekilde onu izliyordu. Sonra aniden bacaklarına sarıldı.

 

"Teyze!" diye bağırdı. "Geri geldin!"

 

Lara onu kucağına alıp yüzüne bakarken gözleri doldu.

 

"Seni her gün düşündüm, yakışıklı," dedi.

 

Ve sonra gözlerim onu aradı.

 

Timur.

 

Biraz geride durmuş, sessizce Lara'yı izliyordu. Sanki onun eve dönüşünü izlerken kendi içinde bir savaşı bitiriyordu.

 

Onu böyle görmek, Lara'nın sadece bize değil, ona da döndüğünü anlamamı sağladı.

 

Timur, Lara için her şeyi yapmıştı. Onu hayatta tutmuş, yanında kalmış, savaşıp korumuştu.

 

O, Lara'yı bize geri getiren adamdı.

 

Ve Lara, gözleri Timur'la buluştuğunda bunu biliyordu.

 

Ona doğru bir adım attı. Timur'un gözleri onun gözlerindeydi. Hiçbir şey söylemelerine gerek yoktu.

 

Çünkü onlar çoktan birbirlerini seçmişlerdi.

 

Babamın sesiyle anın büyüsü bozuldu.

 

"Sen Timur'sun," dedi sertçe.

 

Timur, dimdik durdu. "Evet, efendim."

 

Alpay amca bir süre onu inceledi. Sonra başını eğerek, tokalaşmak için elini uzattı.

 

"Kızımı korudun. Teşekkür ederim."

 

Timur, başını salladı. "Onun için her şeyi yaparım."

 

Ve o an anladım.

 

Bu hikâyede bir kaybeden yoktu.

 

Biz kazanmıştık.

 

Lara artık yalnız değildi.

 

Ve hepimiz, sonsuza kadar bir arada kalacaktık.

 

Sonsuzluğa Atılan Adım – Lena’nın Gözü

 

Bugün, Lara’nın hayatında yeni bir sayfa açılıyordu.

 

Yıllarca tehlikenin gölgesinde yürüdük, her an diken üstünde yaşadık. Ama bu gece… Bu gece, Lara artık geçmişin yükünü bırakıyordu. Şimdi gözlerinde sadece heyecan, kalbinde ise yeni bir başlangıcın kıpırtısı vardı.

 

Ve Timur…

 

Onun için bu, sadece bir nişan değildi. Lara’yı sonsuza kadar yanında tutacağının, onu koruyacağının, her şeyden öte, onu seveceğinin sözünü veriyordu.

 

Bu gece, iki ruh birbirine mühürlenecekti.

 

Hazırlıklar – Lara’nın Telaşı

 

Lara’nın odasına girdiğimde aynanın karşısında durmuş, derin bir nefes alıyordu. O narin ama güçlü duruşunu gördüğümde gülümsedim.

 

Ona yaklaşarak omzuna dokundum. “Hazır mısın?”

 

Lara gözlerini bana çevirdi, içinde hem heyecan hem de belirsiz bir ışık vardı. “Bu gerçekten oluyor, değil mi?”

 

Elini tuttum. “Evet. Ve bunun olmasına izin vereceksin. Artık mutluluğu hak ettiğini kabul et, Lara.”

 

Lara gülümsedi ama dudaklarının kıyısında hala hafif bir endişe vardı. Sonra, kapının aralığından küçük bir baş belirdi.

 

“Annneeeem!”

 

Aslan, hızla içeri girerek Lara’nın eteklerine yapıştı. Gözleri heyecanla parlıyordu. “Teyze, Timur amca çok heyecanlı! Çok ama çooook bekledi!”

 

Lara kahkaha attı, Aslan’ı kucağına aldı. “O beklediyse ben ne yapayım? Bak, şu an bile kaçmayı düşünüyorum.”

 

Aslan gözlerini büyüttü. “Ama kaçarsan Timur amca seni bulur!”

 

Lara, bana bakarak başını salladı. “Evet, bulur.”

 

Ve hep yanında kalır.

Bahçede Buluşma – Aşkın Sessiz İtirafı

 

Bahçeye çıktığımızda her şey mükemmeldi. Beyaz ışıklar ağaçların arasına asılmış, her şey özenle süslenmişti. Gecenin hafif esintisi, tatlı telaş içinde olan kalabalığın arasından geçiyordu.

 

Bir köşede babaannem Melek, tatlıları masaya dizerken gülümseyerek bizi izliyordu. Babam Alpay her zamanki gibi sessizdi ama gözlerindeki o gurur her şeyi anlatıyordu. Annem Almira ise konuklarla ilgilenirken göz ucuyla Lara’yı kontrol ediyordu.

 

Ve sonra…

 

Timur geldi.

 

Siyah takım elbisesinin içinde, güçlü ve sarsılmaz duruşuyla ama gözleri sadece Lara’yı arıyordu.

 

Gözleri Lara’yı bulduğunda, yüzüne belli belirsiz bir gülümseme yayıldı.

 

Lara önce duraksadı. Sonra adım attı.

 

Bir adım.

 

Sonra bir tane daha.

 

Ve göz göze geldiler.

 

İkisi de konuşmadı ama her şey çok açıktı.

 

Buradayım.

 

Ve hiçbir yere gitmiyorum.

 

Yüzükler ve Sonsuz Sözler

 

Masaların etrafında herkes toplanmıştı. Melek Nine elinde yüzük kutusunu tutuyordu. Yüzü heyecanla aydınlanmıştı.

 

Babam, Timur’a döndü.

 

“Bu aileye girdiğinin farkındasın, değil mi?”

 

Timur başını kaldırıp babamın gözlerinin içine baktı. “Ve bu benim en büyük şansım.”

 

Babam başını eğerek onayladı. O anda, Melek Nine yüzükleri avuçlarının içinde tutarak bir dua fısıldadı.

 

“Bu yüzükler, bir bağın, bir sözün işareti. Bunları takarken, kalbinizle de mühürlenin.”

 

Timur, elini uzattı ve yüzüğü avuçlarının içine aldı. Lara’nın elini tuttu.

 

“Benimle sonsuza kadar yürür müsün, Lara?”

 

Lara’nın gözleri doldu ama bu gözyaşları artık korkudan değildi.

 

Başını salladı. “Evet.”

 

Titreyen elleriyle Timur’un yüzüğünü taktı.

 

Ve o an, herkes alkışladı. Ama onlar sadece birbirlerine bakıyordu.

 

Kahkahalar ve Kutlamalar

 

Yüzükler takıldıktan sonra, neşe ve kahkaha bahçeyi doldurdu.

 

Bora, elini Timur’un omzuna atarak başını iki yana salladı. “Kardeşim, artık resmen başın belada.”

 

Bars gülerek araya girdi. “Aynen öyle. Lara’yı üzüp kaçamazsın, çünkü seni biz buluruz.”

 

Timur hafifçe gülümsedi. Lara’nın elini daha sıkı tuttu. “Kaçmayı hiç düşünmedim.”

 

Araf ve Demir Savcı, babamla birlikte konuşuyorlardı. Demir Savcı, Timur’a dönerek hafifçe gülümsedi. “Bu aileye girmek cesaret ister.”

 

Timur, Lara’nın gözlerine baktı. “Benim için en büyük cesaret, onu sevmekti.”

 

Ve o an, anladım…

 

Onlar artık ayrılmazdı.

 

Geçmişin gölgelerinden çıkmış, kendi yollarını çizmişlerdi.

 

Bu sadece bir nişan değildi.

 

Bu, birbirlerine duydukları sevginin, inancın, bağlılığın en büyük ispatıydı.

 

Ve ne olursa olsun, onların hikayesi burada bitmeyecekti.

 

Aksine, yeni başlıyordu.

 

DEVAM EDECEK…

 

Bölüm : 01.03.2025 14:24 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...