9. Bölüm

Sabah uyandığımda başım çok ağrıyordu e normaldi saatlerce ağlamıştım , Gülseren canım arkadaşım ne haldeydi şimdi aç mıydı , üşüyor mu ? bilmiyorum çok merak ediyorum onu ,Volkandan da bir haber yoktu akşam gittikten sonra bir daha hiç konuşmadık sessizce lavaboya giderek işlerimi hallettim tam o esnada Elif ablada kalktı "günaydın Mehir erkencisin " koltuğa oturarak soluklandım yaralandığım günden beri zor yürüyordum "günaydın abla pek uyku tutmadı sende erkencisin" Hilal uyku mamuru halde minik minik adımlar atarak annesinin kucağına çıktı "e belli değil mi benim neden erkenci olduğum ?" Hilale gülerek beraber mutfağa geçtik ben Hilale mamasını yedirirken Elif ablada kahvaltıyı hazırladı çayı demlerken aynı anda benimle sohbet ediyordu "Mehir sende çok başka bir şey var , ne oldu sana ?" sorduğu soruyu anlamamıştım "nasıl abla " bıkkınca nefes vererek karşıma oturdu "hayatında birimi var ?" sorduğu soru ile dondum kaldım hayatında biri mi var ? derken şimdi ne diyebilirim ki ona Volkan hayatımda mı diyeceğim çok saçma ayrıca orta da bir şey yokken tamam dün öpüşmüş olabiliriz ama o kadar yani daha birbirimizin hayatına dahil olmadık ki beni düşüncelerimden ayıran Elif ablanın beni dürtmesiyle oldu "kızım ne oldu nereye daldın sen ? yoksa sen ve Volkan ile " hızlıca sözünü kestim "ayy abla ne Volkanı ya hadi kahvaltımızı yapalım kurt gibi açım ben " Elif abla çayları bardaklara doldurarak yerine oturdu "anladım ben siz öpüşmüşsünüz " dedikleri ile ağzımdaki çayı püskürtmekten kendimi zor durdurdum "ne saçmalıyorsun abla ya ne öpüşmesi ne alaka " ağzındaki lokmayı yutarak keyifle konuştu "kızım geldiğin andan beri elin dudaklarından hiç inmiyor Volkan lafı geçse hemen gülüyorsun ben anlamayacağımda kim anlayacak ha ? " o kadar mı belli etmiştim kendimi Elif abla söylemese farkına bile varmayacaktım bana ne yapmıştı böyle bu aklım ile oynuyordu adam , kahvaltımız yaptıktan sonra güzel bir kahve yaptı bize Elif abla karşıma geçerek kahveleri sehpaya bıraktı Hilal de zaten kendi kendine oyun oynuyordu kahvemden bir yudum alarak keyifle gözlerimi yumdum "ayy Elif abla çok güzel olmuş eline sağlık " Elif ablada kendi kahvesinden bir yudum alarak "afiyet olsun güzelim , asık meseleye gelelim biz dökül bakalım Mehir hanım bana her şeyi " Yine Volkandan bahsediyordu off "aman abla ne döküleyim dün işte biraz şey oldu aramızda " Elif abla hemen lafa atladı "öpüştünüz yani aranızda olan biraz şey bu değil mi ?" utanarak kafamı aşağı yukarı salladım Elif abla bana tebessüm ederek "kuzum bunda utanacak ne var ki herkes sever sevilir öpüşür yani bunlar normal şeyler " öyleydi ama işte konuşamıyordum başkaları ile özel hayatımı kahvelerimiz bitti anda kapı çaldı "ben bakarım Elif abla " Elif abla beni onaylayarak mutfağa gitti bende kapıyı açtım , açtığım anda beni karşılayan uzun boyuyla üzerinde askeri üniforması olan ve her halde sıcaktan bunalmış ki üniformasının ilk üç düğmesi açık halde bir adet Volkan , onu daha öncede üniforma ile görmüştüm ama bu bambaşkaydı nefesim kesiliyordu ona bakarken Volkan ve Atilla abi ayakkabılarını çıkararak içeri geçtiler , Hilal koşarak hemen babasının kucağına atladı çok güzellerdi Volkana baktığımda o da aynı şekilde onlara bakıyordu , baba olsa volkan çok güzel bir baba olurdu bir de kız çocuğu olursa o kadar güzel dururlardı ki , Hilal babasının kucağından inerek koşarak bu sefer Volkanın kucağına atladı "voykan abiş çeni çot öyjlediym beyn " Volkan sulu sulu Hilalin yanaklarından öperek "bende seni özledim prenses " Hilal Volkanın kucağında yerini alarak güzelce kuruldu ikisi de hallerinden gayet memnundular , Volkan ve Atilla abide birer kahve içerek Volkan ile beraber evden çıktık ilk önce hastaneye gidip pansuman yaptırdık yarama sonrasında ise benim evime geldik bu süre zarfında ne o konuştu ne de ben eve geldiğimizde kendimi hemen koltuğa attım hiç bir şey yapmamıştım ama yine de yorulmuştum volkan da yanıma gelerek oturduk şimdi ona Gülseren'i sorabilirdim tam konuşacağım sıra da o konuştu "bulduk Gülseren'i merak etme Serkan ve Sarp onu almaya gitti hiç bir şeyi yok ama " ama nefret ediyordum bu amalardan "kolunda yara var vurulmuş bu kadar bilgi verebilirim sana " tamam anlamında kafamı salladım bu bile yeterdi bana iyi olduğunu öğrendimya daha ne isterdim mutlulukla Volkanın boynuna sarıldım Volkan ilk başta sarılmadı bana ama sonra o da ellerini belime sararak sarılmama karşılık verdi , ne yaptığımı sonradan anlayarak Volkandan ayrıldım hızlıca boğazımı temizleyerek "kusura bakma birden heyecandan şey oldu " Volkan cümlemi bitirmeden bana tekrardan sarıldı "kusur mu Mehir ? ne kusuru bana istediğin gibi sarılabilirsin kollarım sana her zaman açık " ama ben eridim bittim bu nasıl bir adam böyle ben bunu yerim Volkana daha da sokularak başımı göğsüne koydum bu kadar rahattı ki dünyada ki tüm yatıklara bin basardı Volkan bir eli belimde diğer eli ile saçımı okşuyordu ve inanılmaz derece de mayışmıştım rahat göğsü , kokusu ve saçımı okşaması benim uykumu getirmişti , birden havalanmam ile Volkanın beni kucağına aldığını anlamak zor değildi odama gelmiştik ve beni yatağıma yatırıp üzerimi örttü yavaş yavaş gözlerimi açacakken "bölme uykunu uyu sen ben buralardayım " uyku mamuru ile gözlerimi kısık bir şekilde açtım "sende gel yanıma çok yorgunsun biraz dinlen " Volkan saçlarımın arasına küçük bir buse kondurarak "sen uyu iyiyim ben" olmaz anlamında kafamı salladım "iyi sen gelmezsen bende uyumam kalkıyorum bende" bir anda çocuk gibi inatlaşmıştım Volkanla dudağımı büzerek Volkana baktım benim bu halime gülerek yorganı kaldırarak yanıma geldi "geldim oldu mu ?" oldu anlamında kafamı salladım beni kendine çekerek kollarının arasına girdim başımı göğsüne yasladığımda kalp atış seslerini duyabiliyordum ve o kadar hızlı atıyordu ki tıpkı benim kalbim gibi şu an bende öyleydim yanıma gelmesini söylemiştim heyecandan gözümü bile kapatamıyorum o da öyleydi , Volkan tekrardan bir elini belime diğer elini saçlarımın arasına daldırdı saçlarımı okşayarak yine uykumun gelmesine neden oldu kısa süre içinde uykuya daldım , Uyandığımda yine aynı şekildeydik ben yine Volkanın kolları arasındaydım o kocaman elleri beni sarmaya devam ediyordu kollarının arasında kayboluyordum neredeyse yanında çocuk gibi kalıyordum bir ara boyunu sormam lazım ona ama tahminen 1,90 vardır diye düşünüyorum hatta daha fazlada olabilir, yattığım yerden biraz geri kayarak yüzünü daha iyi görüyordum daha kaç kere anlatacağım bilmiyorum ama gerçekten de sanat eseri gibiydi doyamıyordum ona bakmalara her bir zerresi özenle çizilmiş gibiydi o kadar mükemmeldi ki anlatmaya kelimeler yetmez yazmaya çalışsam sayfalar biter o kadar güzel bir adam , elim ile yanağını okşayarak ona daha da yaklaştım ve kokusunu derince içime çektim , bu kokusu baş döndüren türdendi beni sarhoş ediyordu bu kokusu için dünyaları verirdim yerimden hafifçe doğrularak yanağına küçük bir buse kondurdum geri çekileceğim sırada beni tamamen kendine çekerek gözlerini açtı "diğer tarafın hakkını yiyorsun Mehir hanım " ben şok ile ona bakıyordum nasıl uyanmıştı "sen nasıl uyandın ben çok sessizdim ? " Volkan diğer öpmediğim yanağını göstererek "sen uyandığın andan beri uyanığım ayrıca hak yeme burayıda öp ağlar yoksa peşinden " dediği şeyle sırıtarak orayıda öptüm o da benim yanaklarımı öptü "Mehir ne yapıyorsun sen bana ? " derince soluyarak içli içli konuştu "ne yapıyorum ben sana Volkan ? " sorusuna soruyla karşılık verdim , tavana bakarak konuştu "beni mahvediyorsun sana her baktığımda mahvoluyorum ve nedense ben bunu çok sevdim " tekrardan bana dönerek yüzümü avuçlarının arasına aldı ilk önce gözlerimin üzerinden öptü "bu gözlerine baktıkça kayboluyorum ve hep burada kaybolmak istiyorum " sonra yanaklarımdan öptü "utanınca al al olan bu yanakların ve bu yanaklarını her gün her saniye öpmek istiyorum " çok güzel konuşuyordu ama ben yine kızarmaya başlamıştım, bakışları dudaklarıma düştü yutkunmasıyla bakışlarım adem elmasına düştü ve bunun ben bağımlısı olmuştum bana iyice yaklaşarak "bu dudaklarında dün ilk dafa hayat buldum ilk defa yaşadığımı hissettim " elimi tutarak kalbinin üzerine koydu kalbi o kadar çok hızlı atıyordu ki "ilk defa kalbim biri için böyle atıyor Mehir ben daha önce hiç böyle olmadım" gözümden akan bir damla yaş ile Volkana sıkıca sarıldım "Ben sende kayboluyorum Mehir " tekrardan dudaklarıma düştü bakışları sakince yaklaşarak dudaklarımızı birleştirdi ve ben tekrardan kayboldum onun dudaklarında ve tekrardan hayat buldum dudaklarında bu sefer daha farklıydı beni öpüşü daha istekli daha yoğun ve bende aynı şekilde ona karşılık verdim ama durmamız gerekiyordu ne o duruyordu ne de ben , o benim alt dudağımı iştahla öperken bende aynı şekilde onun üst dudaklarını esir aldım bırakmaya da hiç niyetim yoktu eli bel boşluğumda delice keşfe çıkmış gibi dolanıyordu diğer eli ile de ensemden destek alarak beni kendine daha da bastırıyordu sanki kayıp gidecekmişim gibi bense ellerimi sırtına sararak ellerim ile sırtında keşfe çıkmış gibi her bir zerresini ezberlemeye çalışıyordum zar zor da olsa birbirimizden ayrıldık ve alnını alnıma yasladı oda da sadece nefes seslerimiz vardı , yine tekrardan kızarmıştım yanaklarım alev atıyordu bunu hissedebiliyorum Volkan yüzüme barak gülmeye başladı hızlıca kafamı eğerek kendimi ondan saklamaya çalıştım "Mehir güzelim saklama dedim sana kendini benden , ayrıca yanakların kızarınca ayrı bir güzel oluyorsun " sinirle Volkana çıkıştım "sen benimle dalga mı geçiyorsun ?" Volkan yanımdan kalkarak "asla seninle dalga geçmem ama şu an o kadar tatlı duruyorsun ki seni yemek istiyorum " dedikleri ile anında yumuşadım bende yatakta ayağa kalktı ve şu an hemen hemen Volkanla aynı boydaydık o hala benden uzundu aklıma gelen soru ile Volkana yaklaştım "senin boyun kaç santim ? " Volkan yatmadan önce belinden çıkardığı silahını tekrardan yerine yerleştirerek bana döndü "1,90 boyum " olduğum yerde hafif zıplayarak ellerimi birbirine çarptım "doğru tahmin etmişim o zaman " Volkan bu halime gülerek beni yakalayacakken geri kaçtım "yakalayamazsın beni "ona dil çıkarak yataktan aşağı atlayarak içeri kaçtım yaram acımıştı ama pek değil "Mehir yavaş yaralısın hala koşma " koltuğun arkasına geçerek nefes nefese konuştum "iyiyim ben bir şeyim yok ayrıca çok sıkıldım yat yat nereye kadar üsteğmenimmm" üsteğmenim kelimesini bilerek bastırarak söyledim "ayrıca sen nasıl askersin daha beni yakalayamıyorsun görevde de böylemi yapıyorsun ? " bana öylemi der gibi baktı hızlıca yanıma gelerek beni yakalamaya çalıştı yine hızlıca ondan kaçarak bu sefer mutfağa kaçtım çok yanlış yere gelmiştim çünkü buradan kaçmaya yer yoktu küçücüktü ve Volkan tüm heybetiyle üzerime doğru gelerek beni mutfakta kapana kıstırdı "şimdi nereye Mehir hanım " şirince gülümseyerek ona yaklaştım "ne nereye sanki kaçak kovalıyorsun " Volkan tam üzerime eğilerek "sahi senin boyun kaç santimdi 1,10 var mısın ?" ne 1,10 mu ? tamam kısa boylu olabilirdim ama o kadar da değil bilerek beni sinirlendirmek için bunları söylüyordu "hayır canım ayrıca bir kadına yaşı ve boyu sorulmaz " Volkan kahkaha atarak bana iyice yaklaştı "o kilosu ve yaşı olmasın ? " tek kaşını kaldırarak bana sorduğu soruya alayla güldüm "ne fark var soramazsınız " eli ile çocuk sever gibi saçlarımı severek "ama sen bana sordun ve bende cevabını verdim " dudak büzerek "söylemeseydin sanki kafana silah dayadım Allah Allah " onu elimle iterek salona geri döndüm koltuğa oturarak telefonumu elime aldım canım şuan çok lahmacun çekmişti sipariş vererek telefonumu tekrardan sehpaya koydum Volkan yanıma gelerek beni birden koltuk altlarımdan tutarak havaya kaldırdı beklemediğim için böyle bir şey ağzımdan küçük bir çığlık kaçtı "şimdi 50 kilosun " beni yere bırakarak gözlerini üzerimde gezdirerek "vee 1,55 boyun var " şaşkınlıkla ona bakarak "ne yapıyorsun Volkan ayrıca iki göz gezdirmeyle bunu nasıl bildin " egoist bir bakış atarak kendini koltuğa bıraktı "ben bir bordo bereliyim tabi ki de bilirim " çalan zil sesi aramızdaki muhabbeti böldü Volkan elini belindeki silaha atarak "birini mi bekliyordun " evet anlamında kafamı salladım "kuryedir lahmacun söyledim yersin değil mi ? " Volkan kapıyı açarak lahmacunları alarak yanıma geri geldi "yemek yapamıyorsun yani hep dışarıdan mı yiyorsun , Seni kimse almaz evde kaldın " elindeki poşeti alarak direk lahmacuna saldırdım "birincisi ben yemek yapabiliyorum canım çok lahmacun çekti o yüzden ikincisi ben evde kalmadım sen alacaksın beni " Volkan ayranından içerek ağzında ki lokmayı yuttu "nereden biliyorsun belki almayacağım " ikinci lahmacunuma geçerek Volkanı cevapladım "insan almayacağı kişiyi böyle öper mi , yoksa üsteğmenim sen benimle gönül mü eğlendiriyorsun ? " Volkan da ikinci lahmacununu alarak "hayır alacam seni " gülerek ayranımdan yudum aldım "almazsan zaten vururum seni " ,, "çok korktum acilen kaçmam lazım " gözlerimi kısarak ona baktım "kaçamazsın kaçsan da bulurum seni" Volkan ellerini teslim oldum der gibi havaya kaldırdı "tamam teslim oluyorum kaçmıyorum bir yere vurma beni zalımın kızı " sohbet eşliğinde lahmacunumuzu yiyerek karnımızı doyurduk Volkan ortalığı toplayarak yanıma tekrardan geldi "Volkan Gülseren geldi mi hala haber gelmedi bana da bir şey söylemiyordun " Volkan oturduğu yerden dikleşerek bana döndü "hastanede bir gece hastanede kalacak sonra çıkacak hastaneden " ,,"tamam yanına gideyim tek başına hastanede kalamaz o yanında kalayım bu gece bende " Volkan olumsuz anlamda kafasını salladı "olmaz Mehir sen Gülseren'in yanına gidemezsin şu an çok riskli " sinirle ayağa kalkarak Volkanın karşısında dikildim "ne demek bu Volkan Gülseren'in şu an bana ihtiyacı var onun yanında olmam lazım nesi riskli bunun ? " Volkan da ayağa kalkarak karşımda dikildi "olmaz Mehir bir süre Gülseren ile görüşmeyeceksin " sinirle soluyarak Volkana çıkıştım "ne demek görüşmeyeceksin Volkan kaç yıllık arkadaşım can dostum kardeşim onu orada tek mi bırakacağım ?" Volkan eli ile yüzünü sıvazlayarak "Mehir olmaz başka zaman " öfkeyle telefonumu ve çantamı alarak evden çıktım Volkan da peşimden koşarak geliyordu ne kadar hızlı gitsem de Volkan iki adımda yanımda belirdi kolumdan tutarak beni durdurdu "Mehir bak dinle gitsen bile giremezsin içeri " kolumu ondan çekerek hızlıca arabaya bindim hızlıca hastaneye gittim Gülseren'in kaldığı odayı öğrenerek direkt odasının olduğu kata çıktım odasını bulduğumda kapının önünde iki tane polis vardı tam içeri girecekken polisler beni durdurdu "hanım efendi giremezsiniz " polisi kolundan iterek "ne demek giremem içerideki benim arkadaşım çekilin önümden " polisleri ne kadara ikna etmeye çalışsam da izin vermediler içeri girmeme Volkan yanıma gelerek beni kenara çekti "Mehir yapma güzelim böyle bak istesen de giremezsin içeri " Volkanı göğsünden iterek "nasıl giremem içeri Volkan o benim arkadaşım onu orda bırakamam bak iyi olduğunu göreyim söz hemen çıkacağım dışarı " artık sinirden ağlamaya başlamıştım "Mehir bak beni dinl-" Volkanın sözünü bitirmesin müsaade etmeden hızlıca polisleri yararak içeri girdim gördüklerim ile ne hareket edebildim nede konuşabildim Gülseren'in bir eli yatağa kelepçeli bir şekilde yatıyordu beni görür görmez "Mehir ben bir şey yapmadım ne olur kurtar beni buradan kurtar ben hain değilim " Gülseren ağlayarak konuşmaya çalışıyordu polisler ve Volkan içeri girerek beni zorla dışarı çıkardılar "Mehir ne yapıyorsun sen ?" ağlayarak Volkan döndüm "Volkan bu ne demek oluyor o gördüklerimin bir açıklaması vardır elbet değil mi ?" Volkan üzgün bir şekilde bana bakarak "Mehir Gülseren'in senin saldırıya uğramanda parmağı var " duyduklarım ile şoka uğradım nasıl olabilir böyle bir şey Gülseren bana saldırı düzenleyecek o adamlarla asla inanmam bunlara kafamı inanmaz bir şekilde salladım "yalan söylüyorsunuz siz asla böyle bir şey yapmaz Gülseren " Volkan acıyla bana bakarak beni teselli etmeye çalışıyordu ama nafile ardından gelen savcı ve polisler Gülseren'i alarak götürdüler ve ben hiç bir şey yapamadan öylece onlara baktım öfkeyle Volkana bakarak yanından uzaklaştım herkesten beklerdim böyle şeyler ama Volkandan asla onca şeylere rağmen bana yalan söyledi eve geri dönerek kendimi yatağa attım daha sabah burada Volkanla beraberdik daha sabah bana güzel sözler söylemişti yoksa yalan mıydı hepsi ? beni oyaladı mı ? ona içimden okkaca küfürler ederek zor da olsa uyumaya çalıştım...