Burnuma gelen omlet kokusuyla zorda olsa uykumdan uyandım , beni ilk karşılayan beyaz bir tavandı ama bir gariplik vardı bu tavan ne benim ne de Volkanın evinin tavanına benziyordu çok farklıydı . Yataktan kalkarak etrafıma bakındım ..Ben çok başka bir evdeydim hem de çok farklı ya kaçırıldıysam ,kaçırıldım!! Ben kaçırıldım aman Allah’ım
Yavaş yavaş hareket ederek kapıya yaklaştım tam kulpunu tutacaktım duyduğum ıslık sesi ile geriye adımladım geliyordu , kimdi bu ? hemen komodinin üzerinde ki vazoyu alarak sıkıca tuttum tek şansım bu vazoydu . Kapının arkasına geçerek saklandım kapı açıldığı an tam kapıyı adamın kafasına vuracaktım ki o beni fark ederek ellerimi tuttu , e tabi bunu hesaba katmıştım hızla boşta kalan elim ile karnına art arda yumruklarımı indirdim “Mehir dur benim Volkan ” ne Volkan mı ? ellerimi ondan kurtararak geri çekildim , gerçekten oydu Volkandı ama burada ne işimiz vardı , ayrıca neden yarı çıplaktı ? Volkan elimden aldığı vazoyu tekrar komodinin üzerine bıraktı “Mehir ne oluyor bir şey mi oldu , neden bu kadar telaş yaptın ?” sakince soluyarak Volkana yaklaştım “Volkan kaçırıldık mı ? ” Volkan saf , saf bana bakarak ne dediğimi anlamaya çalışır gibi suratıma bakmaya başladı “anlamadım güzelim , ne kaçırılması neden bahsediyorsun anlamıyorum ben seni ? ” tekrar etrafıma bakarak odayı inceledim , bir saniye komidinin üzerinde benim ve Volkanın beraber çekildiğimiz fotoğraf vardı elimi kaldırarak yavaşça fotoğrafı işaret ettim “sapığın eline mi düştük neden bizim fotoğrafımız başkasının evinde Volkan ?” Volkan hiç beklemediğim bir anda kahkaha atmaya başladı , ne oluyordu şimdi ben ne kaçırdım yine ? anlamaz gözlerle ona bakmaya başladım “Volkan ne oluyor acaba ? delirdin mi yoksa yanlışlıkla kafana mı vurdum ?” parmakları ile gülmekten akan yaşlarını sildi ilk defa Volkanı bu şekil gülerken gördüm normalde de yanımda çok gülerdi ama ilk defa bu kadar içten gülmüştü , hayran hayran yanağında oluşan gamzesini izledim sıkılmadan “Güzelim sen kaçırıldık mı sandın , bu yüzden mi korktun ?” evet anlamında kafamı salladım , beni kendine çekerek kollarını belime doladı ben hala anın etkisinden çıkamamıştım ne demek oluyordu bunlar ? Kafamı yukarı kaldırarak keskin çene hattı ile karşılaştım ve o adem elması ahhhh kaç defa dedim ama yine diyeceğim ölüyorum onun bu parçasına çok kusursuz bir erkek, kafamın üzerinden öperek benden uzaklaştı “sen dün benim sana dediklerimi hatırlamıyor musun?” Hafızamı biraz zorladım ama hatırlayamadım “ne dedin Volkan hatırlamıyorum en son beni arabaya taşı---” aklıma gelen şeyle direkt ellerimi ağzıma kapattım bana ‘bizim bir evimiz var artık demişti ’ ne kadar salağım nasıl hatırlamam ama uyku sersemiydim hatırlamamam çok normal , kendimi toparlayarak Volkana baktım “burası o ev mi ? ” ağırca kafasını salladı “evet burası o ev , bizim evimiz” bu iki kelime dudaklarından o kadar güzel dökülüvermişti ki tekrar tekrar beynimde tekrarladım ‘bizim evimiz , bizim evimiz’ ayak parmaklarımda yükselerek kollarımı boynuma doladım ve boynuna küçük bir buse kondurdum devamı nasıl olsa sonra gelecekti , Volkandan ayrılarak elini tuttum , bir saniye benden bakışlarını mı kaçırdı o ? “Volkan sen benden utandın mı ? ” resmen koca adam boynundan öptüğüm için utanmıştı , “hadi kahvaltımızı yapalım sonra evi gezelim eğer beğenmezsen yada içine sinmezse başka ev bakarım yani senden habersiz yaptım tüm bunları, beğenmedin bir şey olursa bana söyle hemen tamam mı güzelim ?” kafamı sallayarak odadan çıktım çok açtım şu an evi düşünecek halde değildim .
Volkan ile hızla kahvaltımızı yaptıktan sonra evimizi gezdirmişti bana , beğenmediğin bir şey varsa söyle diyordu ama ben her şeyi bırak beğenmek bayılmıştım her şey özenle seçilmişti o kadar güzeldi ki bazen Volkanın sevgisini hak etmediğimi düşünüyordum bu kadar şey bana çünkü çok fazlaydı .
Şimdi ise balkonu muzda oturmuş Volkanın kendi elleri ile yaptığı kahveleri içiyorduk , “güzelim bak gerçekten içine sinmeyen beğenmediğin bir şey varsa söyle hemen değiştirelim ” bıkkınca soluyarak fincanı sehpaya bıraktım “ya Volkan aşkım , sevgilim ,hayatım , hayatımın anlamı neden böyle yapıyorsun beğenmediğim bir şey yok her şey çok güzel ayrıca benim bir yeri beğenmem için içindekilerin en lüksü veya en güzeli olması şart değil ” elini tutarak elini öptüm “bir yeri beğenmem için sadece içinde sen varsan beğenirim yoksa geri kalan her şey benim için hiçbir şey tamam mı ?” Parlayan gözlerle dikkatlice beni dinlemişti , bu huyunu çok seviyordum beni çok güzel dinliyordu, ki o bana her böyle güzel baktıkça daha çok konuşasım geliyordu, “tama güzelim sen ne dersen o bebeğim” kollarımı bedenine sararak başımı göğsüne yasladım , artık asıl soruyu sorma vakti gelmişti , göğsünde yatarken bir elim ile gömleğinin düğmesi ile oynuyordum “neden ev aldın birden merak ettim ? yani bir açıklaman vardır değil mi ?” kulağımın arkasını öperek benden biraz geri çekildi gözlerimin de üzerinden öperek ellerimi tuttu “güzelim bak belki bunları söylemem için daha çok erken ama offf çok zor ” boğazını temizleyerek yerinde dikleşti “Mehir bak ben seni çok seviyorum hem de deliler gibi ben bu zamana kadar hiç böyle hissetmedim ” elimi kalbinin üzerine koydu sanki maraton koşmuş gibi çok hızlı atıyordu “işte kalbimin bu hale gelmesinin tek sebebi sensin bir bakışın ile kalbim yerinden çıkacak gibi atıyor bana ne yaptın ve ya nasıl yaptın bilmiyorum ama ben bu hissi çok sevdim ” ellerime art arda öperek avuç içimi kokladı “ve ben bu hissin ömür boyunca içimde olmasını seni her gördüğümde böyle heyecanlanmak istiyorum geri kalan hayatımı seninle yaşamak istiyorum tabi sende istersen ” ben daha fark etmeden yanaklarımdan yaşlar düşmeye başlamıştı , yaşlarımın üzerinden öperek onları dudakları ile sildi gözlerimin önüne küçük bir ışık belirdi Volkanın eline baktığımda elinde bir kutu vardı ve bu ışık o kutudan geliyordu .Volkan kutuyu tamamen açarak tek taşın görünmesini sağladı tekrar Volkanın gözlerine baktığımda onunda benden farksız olmadığını gördüm, gözleri sulanmıştı ve her an akacak gibiydiler derin bir nefes alarak o sihirli kelimeler döküldü dudaklarından “Mehir benim ile evlenir misin ?” heyecanla gözlerimi kapattım ve tekrar açtım bu anın rüya olamaması için dua etim içimden ama gerçekti rüya değildi yine de emin olmam gerekiyordu , “Volkan beni çimdikle ” Volkan sen ne diyorsun der gibi suratıma baktı “Volkan acil beni çimdikle eğer bu bir rüyaysa uyanmam gerekiyor” yakışıklı sevgilim her zaman ki o erkeksi gülüşünü sunarak hayranlıkla onu izlememe sebep oldu , bu sefer dayanamayarak gamzesini öptüm “soruma cevap alamadım Mehir hala ” yanaklarını sulu sulu öperek tekrar yerime oturdum “evetttt seninle evlenirim ömrümün geri kalanını seninle geçiririm senin ile yaşlanırım Volkan ” Volkan kutudan yüzüğü çıkaracaktı ki ben birden olduğum yerde zıplamaya başladım içimde ki mutluluğu haykırmak bağırmak istiyordum, “evleneceğim senle başının belası olacağım kork benden” Volkan bu hallerimi gülerek izledi kollarımdan tutarak beni kucağına oturttu , “ilk önce yüzüğünü takalım sevgilim ” yüzüğü kutudan çıkararak parmağıma taktı elimin üzerine defalarca kez öpücük kondurdu “seni çok seviyorum sevgilim her şeyden çok , sen karşıma çıkana kadar yaşadığımı hissetmemiştim bana nefes oldun” dudaklarıma öpücük kondurdu bu sefer defalarca kez, “Volkan sende bu hayatta benim yalnızlığımın tek ilacı oldun sende benim nefesim oldun hayatım oldun biz birbirimizin nefsi olduk” kafasını sallayarak beni onayladı , saçlarımı kulaklarımın arkasına sıkıştırarak yanaklarımı okşadı “nefesim , benim nefesimsin yaşama sebebimsin” ve dudaklarımızı birleştirdi , bu seferki öpüşmemiz bambaşkaydı arzudan ve istekten çok uzaktı sadece duygu barındırıyordu içinde birbirimize olan nefeslerimiz vardı , bugün tekrardan nefeslerimiz bir birine karıştı ve ikimizde bir birimizin nefesi olduk o benim nefesim , ben onun nefesi biz bağımlıydık birbirimize, ikimizin ilacı da birbirimizdeydi.
Günler sonra tekrar okula gelmiştim artık , Volkan pek istemiyordu hatta aslan albayda demişti istersem okulla konuşacağını ve bu olaylar durulana kadar okula bir süre gitmemem gerektiğini söylemiştiler ama işte bende öğrencilerimden ayrı kalamıyordum .
Volkan beni kollarımdan tutarak kendine çevirdi “sevgilim bak biraz daha beklesen şu olaylar durulana kadar aklım sende kalmasa ” gerçekten daralmıştım herkes bana aynısını söylüyordu ama olmazdı “aşkım biliyorum ama yapamam burada ki çocukların bana ihtiyacı var ayrıca ben kimseden korkmuyorum tamam mı ? ayrıca tek değilim demedin mi her zaman yanında bizden birisi olacak diye ?” tek kaşımı kaldırarak sorar biçimde baktım “evet ama sana bir şey olmasından korkuyorum sende beni anla daha yeni seni kurtardık başına bir şey gelmesinden korkuyorum ” yanağına uzanarak sulu sulu öptüm diğer yanağını da öperek geri çekildim “merak etme hem verdiğin bilekliği taktım şarjı da full askerlerde burada hem bilmiyor musun ben silah kullanmasını ve nasıl kendimi savunacağımı biliyorum ” beni kollarının arasına alarak sıkıca sardı “biliyorum sevgilim ama çok dikkat et kendine en ufak bir şey de beni ara tamam mı telefonum hep açık seni seviyorum aşkım ” dudaklarına masum bir öpücük kondurarak geri çekildim “bende seni seviyorum sevgilim ” parmağımda ki yüzüğü ona göstererek elimi salladım “müstakbel kocam korkma bana bir şey olmayacak ” gülerek beni okuluma yolladı son kez ona baktığımda benim yanımda bıraktığı askerler ile konuşuyordu , muhtemelen onları sıkı sıkı tembihliyordu.
Yorgunluktan ayağıma kara sular inmişti uzun bir aradan sonra böyle yorulmak bana iyi hissettirmişti ayrıyeten Elif abla elinde kuplar ile yanıma gelerek sandalyeye oturdu “eee Mehir nasıl gi--- ohaaaa Mehir bu ne ? ” elimdeki yüzüğe bakarak şaşkınca konuşmuştu “yüzük abla ” parmağımda ki yüzüğü inceleyerek iyice elimi ters döndürdü “ne zaman oldu bu Mehir benim neden haberim yok , kızım bu kafam kadar çok güzel” Elif ablanın bağırmasıyla diğer öğretmen arkadaşlar da başıma üşüşmeye başlamıştı hepsinin tebriklerini kabul ederek tekrar Elif ablaya döndüm “dün oldu bize ev almış orada evlenme teklifi etti abla ama o kadar güzeldi ki anlatmaya kelimeler yetmez” Elif abla tam bir abla edasıyla bana bakarak yanağımı okşadı gerecekten de bana burada bir abla olmuştu sanki kayıp ablamı bulmuş gibiydim “çok sevindim senin adına kuzum umarım hep mutlu olursunuz ” bana kocaman sarılarak tekrar sandalyesine oturdu “teşekkür ederim abla ” zil çalınca çoğu öğretmenler derslere gitti benim bu iki saatim boştu aynı zamanda Elif ablanın da rahatça dedikodu yapabilirdik, bu sefer kahve yerine kendimize çay aldık “anlat bakalım nasıl oldu nasıldı ?” tam söze başlayacaktım ki bize doğru gelen Seher’i gördüm okula daha yeni gelmişti ama canımı sıkmaya başlamıştı şimdiden “tebrikleri Mehir takmışsın kafam kadar yüzüğü okula haftalardır neden gelmediğin belli oldu hanım efendi aşk böceğinin peşindeymiş” sinirle ayağa kalkarak ona yaklaştım “ne diyorsun sen be saçma sapan konuşma sen ne biliyorsun da konuşuyorsun hem ? ” her zaman ki o can sıkıcı kahkahasını atarak saçını arkaya attı “bence sen ne demek istediğimi anladın , sırf aşk hayatın yüzünden okulu asmalar okula gelmemeler yani söyle de daha iyi öğretmen gelsin yerine ” dişlerimi sıkarak tısladım “sen misin o iyi öğretmen ha ? daha öğrenciler ile iletişim kuramıyorsun hepsi senden korkuyor babanın torpili ile geldiğin bu okulda sana söz hakkı düşmem Seher daha fazla canımı sıkmadan çık git şuradan ” Elif abla aramıza girerek beni Seherden uzaklaştırdı “tamam Mehir takma gel biz hava alalım ” öfkeyle soluyarak sıcak çayımı bir dikişte içitim , bardağı sertçe masaya bırakarak Elif abla ile balkona çıktık tam sövecekti ki Elif abla birden ayakta yalpalamaya başladı “abla iyi misin ?” daha bir şey demeden bayıldı , hızla nabzını kontrol ederek ambulans çağırdım “Elif abla dayan bak hastaneye gidiyoruz ambulans da geldi” Elif abla yarı açık gözleri ile bana baktı ama bu sefer tamamen kapattı gözlerini gelen ambulans ile bende hastaneye gittim onu asla yalnız bırakamazdım ..
“Elif hanım kendinizi nasıl hissediyorsunuz?” doktorun sorusu ile Elif abla yerinde doğruldu “iyiyim doktor bey ama sorun ne neden bayılmışım ” Doktor elinde ki dosyayı inceledikten sonra bize döndü …
“Elif abla ne yapacağız şimdi Atilla abiye söyleyecek miyiz ?” Elif abla ile hastanede işlerimizi hallederek çıktık “evet söyleyeceğim ama ne zaman böyle bir şey asla beklemiyordum ben Mehir ” sırtını sıvazlayarak ona destek olduğumu belirttim “istersen şimdi karargaha gidelim direkt söyle bekletme hem zaten öğrenecek ” beni onaylayarak beni bekleyen askerlerin yanına vardık “karargaha gidebilir miyiz ” askerler birbirlerine baktıktan sonra ilk önce Elif ablaya sonra bana baktılar “bir sorun mu var Mehir hanım ?” hızla kafamı salladım “hayır yok sadece Volkan ve Atilla abi ile konuşmamız gerek ” askerler beni onaylayarak arabaya bindik ve karargahın yolunu tuttuk bu süre zarfında me ben nede Elif abla konuştu ,karargaha gelir gelmez hemen bizimkilerin yanına geçtik her zaman ki yerlerindeydiler şansımıza herkes buradaydı daha kolay olacaktı , sakince içeri girdik bizi ilk fark eden Volkan oldu “Mehir ne oldu siz neden okulda değilsiniz ?” endişeyle ayaklanarak yanıma geldi “sorun yok aşkım Elif ablanın bize söyleyecekleri var o yüzden geldik” herkesin bakışı anında Elif ablaya döndü , Atilla abi bu sefer endişe ile ayağa kalkarak yanımıza geldi “ne oldu Elif sorun ne ?” Elif abla sesi titreyerek “Atilla otur söyleyeceğim ” Atilla abi endişeli olsa yerine geri oturdu bende Volkana işaret ettiğimde o da yerine oturdu, Elif abla terli ellerini üzerine silerek derin bir nefes aldı “Atilla seni çok seviyorum aşkım , şu hayatta verdiğim en doğru karar seninle hayatımı birleştirmem asla da pişman olmadım olmam da” Atilla abi sabırsız bir şekilde Elif ablayı dinliyordu “Elif yavrum söyle artık lütfen ne oldu neden birden böyle konuşmaya başladın ?” Volkan meraklı bir şekilde bana baktı , sorun olmadığını belli ecen hareket yaptığında beni tek kafa sallama ile onayladı. Elif abla çantadan hastane sonuçlarını çıkararak Atilla abiye uzattı “Atilla ben hamileyim ” birden derin bir sessizlik oldu , kimseden çıt çıkmadı herkes Atilla abinin tepkisini merak ediyordu Atilla abi birden ayaklanarak “Allah baba oluyorum komutanım tekrar baba oluyorum lan haytalara baba oluyorum tekrar ” Elif ablayı kucağına alarak etrafında söndürmeye başladı , birden ortam şenlik yerine döndü hepimiz tek tek Elif abla ve Atilla abiyi tebrik ederek yerlerimize oturduk . Çayımı içerken Cem birden elimi alarak bakmaya başladı “omay gatt lan yüzük yenge yüzük ?” şaşkınca bir bana birde yüzüğe baktı “nerden geldi yenge bu yüzük ?” elimi ondan kurtarayım dereken bu sefer diğerleri esir aldı “gökten düştü aslanım itirazın mı var ?” Cem Volkanın cevabı ile yutkunarak “asla komutanım ” Volkan kafasını sallayarak koltuğa sindi , bu sefer tebrik alma sıramız Volkan ve bana gelmişti “Eee komutanım hem Elif yengem hamile hem de siz yüzük takmışsınız bu akşam bence kutlama yaparız değil mi ?” Ali’nin sorusu ile tüm gözler Volkan ve Atilla abiye döndü , bu sefer ölüm sessizliği oldu herkes Volkanın ağzından çıkacak iki kelimeyi beklemeye başladı “tamam ama abartmak yok yoksa mahvederim sizi” herkes şen şakrak kalkarak Cem ve Can tezahürat yapmaya başladı “Volkan komutanım oley Volkan komutanım oley” diye , hep beraber arabalara binerek her zaman timin geldiği o meşhur kebapçının yolunu tuttuk…
Okur Yorumları | Yorum Ekle |