14. Bölüm

Eve gelir gelmez hemen kendimi mutfağa attım madem ikinci bir emre kadar karargah da olacaktı bende ona güzelce yemekler yapacağım , mutfak önlüğümü giyerek gerekli malzemeleri çıkardım ona en sevdiği patatesli börek yapacaktım ilk önce hamurunu hazırladım ardından hamur dinlenirken hiç harcını yaptım içi de hallolunca börekleri yaparak fırına koydum o orada pişerken ayrıyeten kakaolu pasta da yaptım pastayı da çok severdi ve son olarak da kendi ellerimle yaptığım limonatayı da şişeye koyarak Volkan'a mesaj attım ,

Kimden = MEHİR

KİME =ÜSTEĞMENİM

-Benim yakışıklı üsteğmenim ne yapıyormuş acaba ??

GELEN MESAJ

Oturuyorum bir tanem sen ne yapıyorsun ?

Giden mesaj

Bende yatıcam şimdi sensiz pek anlamı yok ama olsun yastığına sarılıp uyuyacağım ikinci bir emre kadar …

Gelen mesaj

Şuan her şeyden çok isterdim güzelim inan yanında uyumak ama görev biliyorsun .

Giden mesaj

Biliyorum aşkım merak etme ben iyiyim ayrıca seni biraz özleyeyim de geldiğinde daha güzel karşılayayım seni .

Gelen mesaj

Nasıl olacakmış o biraz ayrıntı mı versen acaba ?

Giden mesaj

Yok ayrıntı veremem neyse ben uyuyacağım dikkat et kendine üsteğmenim çooooook öpüyorum .

Gelen mesaj

Neremden çoook öpüyorsun öğretmen hanım ?

Giden mesaj

Alnından hayatım 😉 hadi bay ben gider 😊..

Gelen mesaj

Kaç bakalım Mehir hanım ama kaçamazsın benden rahat uyu bebeğim …

Hızla üzerimi değiştirerek yaptıklarımı alarak evden ayrıldım hemen yanına gitmeliydim ..

VOLKAN BOZKURT’TAN ;

Bana her ne yapıyordu bilmiyorum ama iyi ki vardı telefona attığım son mesaj ile telefonu masanın üzerine koydum raporun son kısmını da yazarak fotokobisini aldım Albay Aslana teslim etmem gerekiyordu hızla üniformamı düzelterek odamdan çıktım. Albayın kapısının önüne gelerek kapıyı iki kez tıklattım, içeriden gel komutu gelince odaya girdim ona selam vererek “Komutanım emrettiğiniz gibi raporu hazırladım ” diyerek raporu masanın üzerine koydum Albay raporu incelemeden dosyaların arasına koydu her zaman böyle yapardı asla incelemezdi nedenini ona bir keresinde sormuştum ona o da bana “evlat senin görevin rapor yazmak değil ama buradaki görevleri de unutmaman lazım unutma sen çok özel bir askersin evlat her konu da en iyisi olmak zorundasın ” evet bana aynen böyle demişti .

Tam odadan çıkacakken hızla içeri Atilla girdi “komutanım Gülseren adlı şahıs konuşmak istiyor ama ancak Volkan komutanıma konuşacağını söyledi ” Albay oturduğu koltuktan kalkarak “hazırlıklar yapılsın Volkan orada sadece sen olacaksın başka kimse olmayacak bakalım ne diyecekmiş sana ” Atilla ile aynı anda “emredersiniz komutanım ” diyerek odadan çıktık hızla hazırlıkları yaptık Albayın da dediği gibi ben ve Atilla’dan başka hiç kimse yoktu , şu anda ise Gülseren’in karşısında oturuyordum yüzü gözü hala çok şişti Mehir gerçekten tam bir sanat eseri yapmıştı onda kendimi toparlayarak “anlat bakalım bana ne anlatacaksın Gülseren ?” Gülseren yine o değişik surat ifadesini takınarak “Mehir nasıl iyi mi ?” hala akıllanmadı hala şansını zorluyordu “Gülseren sabrımı sınama ne söyleyeceksen söyle yoksa -” Gülseren birden deli gibi kahkaha atmaya başladı gerçekten delirmişti bu “üsteğmen yoksa ne gidecek misin ? asla böyle bir şey yapamazsın neden biliyor musun ? ” her zaman ki gibi gözlerini vücudumda dolaştırmaya başladı “söyle neden gidemezmişim ben ?” tekrardan bana bakarak “çünkü konu ne biliyor musun ? konu o çok sevdiğin Mehir ve kayıp kız kardeşi ve yaşayan annesi üsteğmen ” duyduklarım ile ani bir şoka girdim nasıl olurdu böyle bir şey Mehir annesinin yaşayıp yaşamadığında bir haberdi ama kız kardeş onun kız kardeşi yoktu ki,, yine deli gibi gülmeye başladı “ne oldu üsteğmen biraz şaşırdın asıl bomba ne biliyor musun ? yada boş ver onu söylemeyeceğim onu da kendin bul siz Türkler kendinize çok güveniyorsunuz bu konu da ama bir şey yapamayacaksınız hatta bu şey için geri sayım başladı ” ve devam etmedi “devam et Gülseren anlata asıl bomba ne anlat ” cık cıklayarak bana yaklaştı “asıl bomba Mehir de da hatta on saniyesi kaldı ,, üç ,iki, bir, booommm ” öfkeyle yerimden kalkarak boğazına yapıştım “konuş bu ne demek Gülseren konuş ” artık gözleri kaymaya başlamıştı yavaş yavaş nefesi yavaşlıyordu Atilla hızla içeri gelerek zorda olsa beni oradan uzaklaştırdı “komutanım sakin olun ” Mehir ,Mehir ona bir şey yapacaklar “Atilla Mehir o-” karşımda gördüğüm Mehir ile derin bir nefes aldım buradaydı ona bir şey olmamıştı hızla yanına gelerek “Mehir bebeğim iyi misin ? ” şaşkın şaşkın çipil gözlerle bana bakıyordu “Ne oldu Volkan bir sorun mu var ? ” hızla onu kendime sardım çok korkmuştum ona bir şey olacak diye “yok bir tanem bir şey yok ama senin burada bu saate ne işin var ?” sorduğum soru ile benden ayrılarak elindekileri bana gösterdi “sana yemek getirdim hiçbir şey yememiştirsin eminim o yüzden sana kendi ellerim ile yemek yaptım .” yerinde hareketlenerek heyecanlı heyecanlı konuştu “güzelim neden zahmet ettin ayrıca sen uyumayacak mıydın en son? “

Benden bir iki adım geri giderek benim o dama doğru yürümeye başladı “yok uyuyamadım hadi gel gidelim işin yoksa ” odamın önünde durarak “aşkım benim ilk önce albayın yanına geçmem lazım sen içeri de beni bekle ben geleceğim hemen ” hızla kafasını sallayarak oda ya geçti bende hemen sorgunun detaylarını anlatmak için hızla albay Aslanın yanına gittim …“komutanım anlattığım gibi olaylar ” Albay düşünceli bir şekilde çenesini kaşıyarak “ne yapmayı planlıyorsun peki ” yerimde dikleşerek “komutanım henüz hiçbir şey net değil o zamana kadar bunu kimseye söylemeyeceğim kendim araştıracağım eğer izniniz olursa ” Albay kafasını sallayarak beni onayladı “haklısın ama ya Mehir ona ne diyeceksin ” evet asıl sorunda buydu ona nasıl anlatacaktım ben “komutanım aynen her şey Mehir için de geçerli ” albay ben onaylayarak gitmemi söyledi “git sevgilin yanına hadi daha fazla bekletme ” sevgili ? hızla albaya dönerek “anlamdım albayım ” albay koltuğundan kalkarak karşımda durdu benden kısaydı boyu “Mehir burada değil mi hatta odandadır şimdi ” şaşkınca albaya baktım ama o nerden biliyordu daha Mehir buraya geleli çok olmadı “öyle şaşkın bakma anlamadım mı sanıyorsun Volkan ? az önceden beri kıpır kıpırsın devamlı üzerini kontrol ediyorsun e bide heyecanın da var tam senin aklını başından almış bu kız ” utançla kafamı öne eğerek “farkında değildim komutanım kusura bakmayın “ albay bana gülerek tıpkı bir baba edasıyla elini omuzuma koydu “utanma oğlum hepimiz aşık olduk ama eğer onu üzersen karşında beni bulursun sakın ha diyeyim üzme kızımızı ” asker selamı vererek “emredersiniz komutanım ” diyerek hızla çıktım odadan çokta bekletmiştim son kez üzerimi kontrol ederek odama girdim …

Mehir Türk’ten ;

Volkan gelmeden hızlıca yaptıklarımı masaya yerleştirdim limonatayı da bardağa koydum ve her şey hazırdı ve tam o anda da Volkan içeri geldi zamanlaması harikaydı yanıma gelerek ellerini belime doladı burnunu saç diplerime daldırarak derince içine çekti kokumu bende ona dönerek kollarımı beline doladım olduğu kadar tam yetişmiyordu kolum adamın belinde bile kas vardı ya , aklıma sofra gelince hemen ayrıldım ondan elinden tutarak peşimden sürüklerdim “bak sofranı hazırladım hadi gel ye hemen ” onu koltuğuna oturtarak hemen yemeklerimi anlattım aslında pek bir şey yapmamıştım sadece patatesli börek ve yaptığım pastadan getirmiştim ha sonradan yanına küçük küçük kurabiyeler yaptım kalpli birde limonatam var “bak bunları yaptım sana limonatayı bile kendim yaptım aşkım ” beni kendine çekerek bacağına oturttu tek eliyle saçımı diğer omuzuma atarak boynuma burnunu sürterek küçük öpücükler konurdu yerimde huysuzlanarak “ya volkan ne yapıyorsun ? sana o kadar şey getirdim senin yaptığına bak ya ” erkeksi sesi ile kıkırdayarak nefesini boynuma verdi ama böylede olmaz ki benim dikkatim dağılıyor burada “ilk önce bu tatlımı yiyeceğim ardından diğerlerini ” ve boynumu ısırdı , çatık kaşlar ile ona bakınca ısırdığı yeri öperek parmakları ile okşadı , elim ile omuzuna vurarak “ya Volkan zaten senin yüzünden devamlı boğazlı giymek zorunda kalıyorum yeter ” kahkaha atarak kafasını geri yasladı bakışlarım anında inip kalkan adem elmasına düştü intikamımı almam lazımdı bende hemen adem elmasını ısırdım acıyla inleyerek “ne yapıyorsun kızım ” ısırdığım yeri öperek çatalı elime aldım pastadan bir çatal alarak ağzına yaklaştırdım hemen ağzını açarak pastamı yemeye başladı meraklı gözlerle vereceği tepkiyi merak ediyordum bu zamana kadar çok yapmıştım ama lokmayı bitirince direkt gözlerimin içine baktı “nasıl olmuş aşkım” elimden çatalı alarak bir parça pastada benim ağzıma attı “harika aşkım çok güzel ama seninle kıyaslanamaz asla ” börekten de eline alarak yemeye başladı kurabiyelerden de yedi limonatamı da içti iyi ki hepsinden fazla fazla getirmiştim yoksa doyuramayacaktım Volkanı son lokmasını da yiyerek “bebeğim hepsi çok güzel olmuş ellerine sağlık ” son kez yanağından öperek kucağından kalktım hemen ortalığı toplayarak tekrar yanına geçtim masasına kalçamı yaslayarak üstten ona bakmaya başladım “bakma bana öyle bana Mehir ” ellerimi omuzlarına koyarak onu kendime çektim “nasıl bakıyormuşum ? ” çekimime hayır demeyerek bana iyice yaklaştı ellerini belime sararak kafasını göğsüme yasladı “öyle bir bakıyorsun ki bana bakarken aklım duruyor hiçbir şey duymuyorum ” koyulaşmış gözlerle bana bakmaya başladı yavaşça bana yaklaşmaya başladı ilk önce boynumu öptü ardından çenemi ve sıra dudaklarıma geldi o benim alt dudağımı talan ederken bende üst dudağını talan etmeye başladım sanki yanması gereken bir ateş vardı ve biz de onu küçücük bir kıvılcım ile yaktık nefes nefese ayrıldığımızda alınlarımız birbirine yaslandı sadece birkaç saat içinde onu deliler gibi özlemiştim kendime tamamen geldiğimde masanın üzerinde oturuyordum ne ara buraya çıkmıştım ben ? ahh Volkan aklımı her seferinde başımdan alıyor , aklıma gelen şey ile hemen masadan atladım “aşkım ben sana bir şey daha getirdim ama arabamda kaldı hadi gel alalım onu ” Volkanı peşimden sürükleyerek hızlıca dışarı çıktık hiçbir şey demiyor yaptıklarıma ayak uyduruyordu kimse görmeden hızla dudaklarına tekrardan sulu bir öpücük kondurdum “Mehir yapma bebeğim bak sonu kötü olacak sonra ” omuz silkerek bahçeye çıktık “bekle burada geliyorum aşkım ” beni kafasını sallayarak onayladı hızla arabama geldiğimde tam kapıyı açacaktım arkamdan Atilla abi bağırdı “Mehir bomba var kaç !!” ve ardın kocaman bir gürültü ve sonrası karanlık …