13. Bölüm

13. Bölüm

Merve Türk
mehirinkalbi

Volkan Bozkurt'un anlatımından ;
Mehir sendeleyerek eve doğru adımlamaya başladı ama o kadar yorgun duruyordu ki bedeni tam koluna gireceğim sırada elinde silahı ile Gülseren evden belgeler ile çıkıyordu buna müsaade edemezdim Mehir' i bırakarak silahımı çekerek Gülseren'in bacağına ateş ettim tam diz kapağına gelmişti ve büyük ihtimalle diz kapağı parçalandı ve artık eskisi gibi yürüyemeyecekti acı içinde bağırarak yere düştü tam o anda da Mehir'de bayıldı Gülseren'i es geçerek Mehir'i hemen kucağıma alarak eve götürdüm sonra da Gülseren'i de alarak eve geçtim onu sandalyeye elleri arkasından bağlayarak dışarıya son kez göz gezdirdim başka gelen var mı diye , yoktu kapıları kilitleyerek ilk önce Mehir'i yatağa yatırdım ellerinde ki yaraları temizleyerek üzerini örttüm . Asıl gelelim Gülseren hanıma karşısına sandalye çekerek oturdum "anlat bakalım seni buraya kim gönderdi " alayla gülerek bana baktı dilini dişlerinin üzerinde gezdirerek "Volkan Mehir seni nasıl kandırdı aslında benim sevgilim olacaktın var ya off" sinirle soluyarak sandalyede geriye doğru yaslandım "Gülseren benimle oyun oynama konuş birazdan almaya gelecekler seni emin ol benim kadar nazik davranmazlar sana " kıkırdayarak pantolonumun üzerine bakışlarını sabitledi "Mehir'i nasıl orospun yaptın acaba kaç kere yattı altında , güzel miydi , aslında bakarsan ben ondan daha çok zevk veririm sana " dişlerimi birbirine sürterek içimden bir küfür savurdum ama susmuyordu "Ya volkan bir defacık ya hem ne malum Mehir'in başkalarıyla olmadığı ?" sinirle ayağa kalkarak boğazını sıktım "bana bak sıçan bir daha Mehir'in adını ağzına alırsan senin dilini koparırım asla bir kadına el kaldırmam ama seni burada parçalarım anladın mı beni ?" geriye doğru itince hızla yere düştü bakmaya bile yeltenmedim umurumda bile değildi içeri doğru gelen adım sesleri ile Mehir'in uyandığını anlamam uzun sürmedi bir iki üç ve içeri geldi adımını atar atmaz bir bana bir de yerde ki Gülseren'e baktı tekrardan bana dönerek "Volkan ne oldu ben hiç bir şey hatırlamıyorum " Gülseren'i es geçerek yanıma geldi koltukta oturduğum için bana üsten bakıyordu , o kadar güzel ki ben ne yaptım da benim karşıma bu kadar güzel , temiz kalpli beni kendinden bile düşünen bir kadın ile karşılaştım bunun için ayrıyeten şükür namazı kılmalıyım Mehir ellerini omuzlarıma koyarak gözlerimin içine bakarak "Volkan iyi misin ? " kollarımı beline dolayarak kendime çektim anında bana karşılık vererek kollarını boynuma doladı "Mehir sen hangi duamın kabulüsün , ne yaptım da yüce Rabbim seni benim karşıma çıkardı " gözleri dolu dolu alnıma sıcak bir öpücük bıraktı bu bile kalbimin teklemesine yetiyordu bacaklarımın arasına girerek sol bacağıma oturdu kollarını daha da sıkarak başını direkt göğsüme yasladı "Mehir kokun beni sarhoş eden türden bir insan nasıl alkol almadan kokuyla sarhoş olabilir ? " burnumu saçlarının arasına gömerek hayat bulduğum o güzel kokusunu ciğerlerime doldurdum arkadan gelen gülme sesi ile ikimizin bakışları Gülseren'e döndü "ya çifte kumrulara bak canım kardeşim sen ne yaptın da Volkanı kendine bağladın doğruyu söyle ne yaptın altına girmek için ?" Mehir hiç bir şey demeden kafasını resmen göğsüme gömdü nefes alış verişleri sıklaşmıştı sinirlenmeye başlıyordu haklıydı da istediğini yapsın umurumda bile olmazdı konuşsun yeterdi "benim güzel kardeşim ya da Volkan sana ne vadetti seni altına almak için ?" sinirle ayağa kalkarak Gülseren'in ellerini çözdü tam ayağa kalkacaktı suratına şamarı yemesi ile tekrardan aynı yere düştü Mehir Gülseren'in saçlarını eline dolayarak yerde sürüklemeye başladı aynı zaman da bağırarak diğer eliyle suratına art arda şamarlarını indirmeye devam etti kapının çalınması ile Mehir'i durdurmaya çalıştım ama durmaya hiç de niyeti yoktu onu öfkesi ile baş başa bırakıp camdan kimin geldiğine baktım bizimkiler gelmişti kapıyı açarak içeri geçmelerini sağladım içeri geçen maskesini indirip şaşkın şaşkın içeriye bakıyordu bende arkalarından kapıyı kapatarak içeri geçtim kapının eşiğinde kala kaldım çünkü Mehir Gülseren'i öyle dövmüştü ki burnundan , ağzından kanlar geliyordu kaşı patlamıştı yani anlaşılan Mehir güzel bir stres atmıştı keyifle Mehir'in yanına geçerek "heyt be kimin sevgilisi ellerin dert görmesin güzelim ama yeter bu kadar yorma kendini " derin bir nefes vererek son bir kez yumruk attı suratına ve Gülseren bu son hamle ile bayıldı , ellerini silerek benim yanıma geldi sanki az önce Gülseren'i dövmemiş gibi şirince suratıma baktı onun bu bakışlarına dayanamıyordum o dudaklarını ısırmamak için kendimi zor tutuyordum "Cem , Can alın şunu götürün sıkıca bağlayın kaçmaya yeltenmesin " Cem ve Can Gülseren'i sürükleyerek evden çıktılar , Serkan Mehir'in yanına gelerek "ya Mehir ellerin dert görmesin biz sırf kadın olduğu için bir şey yapamıyorduk ama sen hepimizin içine su serptin " Atilla da lafa atladı hemen "Valla öyle bacım ellerine sağlık helal olsun sana " Mehir gururla gülerek "eyvallah her zaman " Serkan diğerlerine de işaret vererek evden çıkarak bizi evde yalnız bıraktılar . Mehir yine aynı tatlılıkla bana dönerek parmakları ile oynamaya başladı ama bu sefer kaçışı yoktu o dudakları ısırmam lazım yoksa hasretinden öleceğim belinden tutarak kendime yasladım anında dudakları dudaklarım ile buluştu anında bana karşılık vererek elleri ensemdeki yerlerini aldı çok özlemiştim bu tadını insan yanında kini özler miydi ? ben özlüyordum deli oluyordum ona her dokunamadığımda dudaklarımız cılız bir sesle birbirinden ayrıldı nefes nefese alınlarımızı birbirine yaslandı hızla benden ayrılarak "ya volkan ne yapıyorsun ya biri görseydi ?" benden ayrılmaya çalışıyordu ama buna müsaade etmedim "görsün sevgilim değil misin suç mu öpmek ?" omuzuma vurarak "Volkan bir daha beni ulu orta yerlerde öpme " kendime iyice yasladığımda kasıklarımız birbirine değdi dudaklarından küçük bir nefes kaçarak dudaklarımın arasında kayboldu bakışlarını yere indirerek benden kurtulmaya çalıştı zor da olsa onu bırakarak ikimiz birden el ele evden çıktık bizim için gelen zırhlı araca binerek geri yola koyulduk... Mehir bayıldıktan sonra uyumasına rağmen hala uykusunu alamamıştı anlaşılan yavaş yavaş gözleri kapanmaya başlıyordu direnmeye çalışıyordu ama olmuyordu her seferinde daha çok esniyordu tam uyuyacağı zaman kafası hızla öne düşerek tekrardan uyanıyordu ,"Mehir gel buraya güzelim " dediklerim ile herkesin bakışı ilk önce sonra Mehir'e döndü Serkan'ın boğaz temizleme sesi ile herkes tekrardan önüne döndü bende hayat bulduğum gözlere tekrardan döndüm bana gizliden kafasını hayır anlamında sallayarak kafasını önüne eğdi içimden ya sabır çekerek koltuk altlarından tutarak iki bacağımın arasına aldım onu göğsüme kafasını yatırdım ilk başta itiraz etse de ısrar edince kabul etmek zorunda kaldı kafasını tam boynuma gömerek kendisini uykunun kollarına bıraktı …
(MEHİR TÜRK'ÜN ANLATIMINDAN)
Uyandığımda sıcacık bir göğüste yatıyordum hem de ne göğüs ama viyana kapısı gibi mübarek , biraz daha etrafıma baktığımda herkes bize bakıp gülüyorlardı hayır yani gülünecek ne var ki yatamaz mıyım acaba sevgilimin göğsüne be--- ouvvv şimdi anladım bana neden güldüklerini ve o imalı bakışları şimdi anladım çünkü normalde ben Volkanın bacaklarının arasına girip uyumuştum ama şu an tam da kucağına çıkmıştım , kafam tam boynuna gömülüydü ve ellerimin birisi ensesinde diğeri ise tam da kasıkları ile karın kasları arasındaydı , ben nasıl bu şekle gelmiştim ? kızaran yanaklarım ile kafamı öne eğerek deve kuşu gibi kafamı gömmek istedim şuan çünkü fena rezil olmuştuk aslında ben olmuştum Volkan bir şey yapmamıştı ne yaptıysam ben kendim yapmıştım . Volkan ellerini sırtıma sararak yavaş yavaş okşamaya başladı kulağımın üzerinde hissettiğim nefes ile birden irkildim bilerek yapıyordu tam da dibime girmişti utanacağımı utandığım zaman da ona daha çok sokulacağımı biliyordu ve bu yüzden bilerek yapıyordu "bebeğim utandın mı sen ? " anlık gelen o erkeksi kalın sesi ile acilen yutkunmam gerekti hızla yutkunarak "Volkan dibime girme zaten rezil olduk iyice rezil olmayalım herkes bize bakıyor " ben bile duymamıştım sesimi ama o her zaman ki gibi beni anladı , onun bu huyunu çok seviyordum işte her zaman beni anlıyordu , çatık kaşlarla timdekilere dönerek "dönün lan önünüze , bakanı yorgunlukla eğitime sokarım " ne bu kadar yorgunluğun üzerine bir de eğitim mi verecekti "Volkan ne eğitimi bu yorgunluğun üzerine ne saçmalıyorsun" Cem parlayan gözlerle bana yaklaşarak "hay be yengem ağzını öp-" onu susturan şey Serkan'ın kaskı ile ona vurması ile son buldu konuşması Volkan tam da anlının ortasında oluşan o derin yarık ile Cem'e dönerek "Cem karargah içinde ve dışında asla karşıma çıkma çıkarsan seni hedef yapar vururum aslanım" Cem asker selamı vererek "emredersiniz komutanım " Cem korkuyla hızla yanımızdan uzaklaşarak Can'ın yanına sindi . volkan yine sinirle bana bakarak "hepsi senin yüzünden Mehir " şimdi de ben mi suçlu olmuştum "ne alaka volkan ben niye suçlu oluyorum acaba ? " tek kaşımı kaldırarak sorar biçimde ona baktım , sağ kulağımın yanındaki saçları kulağımın arkasına iterek "bebeğim çok güzelsin seni tim arkadaşlarımdan kıskanmam ama konu sen ve o güzel dudakların olunca onları bile harcarım " bakışları dudaklarıma düştü biraz orada oyalandı ve tekrardan gözleri gözlerim ile buluştu "bu dudakları bir tek ben ağzıma ala bilirim bebeğim her konuda " bana çapkınca göz kırparak arkasına tekrardan yasalanarak beni izlemeye başladı , şu an dediklerinin etkisindeydim ve tepki veremiyorum o az önce bana dudakların benim dudaklarıma mı yakışır diyordu ,, Madem oyun oynamak istiyordu bende oynardım o zaman, kimse bize bakmıyordu zaten isteseler de bakamazlardı bunu fırsat bilerek elimi kasıklarının üzerine bırakarak kulağına yaklaşarak "haklısın sevgilim dudaklarım ancak senin dudaklarına yakışır ve bu dudaklarımı yakışan yere almalısın " kulak memesini dişlerimin arasına alarak dilimi değdirdim hafif çekiştirerek serbest bıraktım dudaklarının arasından kaçan küçük bir hırlama saçlarımın arasında kayboldu derin bir iç çekerek kafasını benden uzaklaştırdı , hızla boğazımı temizleyerek önüme döndüm ve o anda Atilla abi ile göz göze geldim bizi görmüştü bana göz kırparak sarp ve Serkan'ın sohbetine dahil oldu , utançla kafamı öne eğerek parmaklarım ile oynamaya başladım ensemde hissettiğim nefes ile bunun volkan olduğunu anlamam uzun sürmedi zaten başkası da olamazdı "utandın mı sen ?" hiç bir şey demeden kafamı göğsüne yasladım daha fazla utanamazdım amacı da buydu zaten kollarını bana sararak saçlarımın arasına küçük bir buse kondurdu "utanma bebeğim sen benim sevgilimsin sana asla bir şey diyemezler " . uzun bir yolculuğun ardından Mardin'e geri döndük hızla arabadan inerek tüm tim albay aslanın karşısında hazır ol da durdular "rahat asker" ve aynı anda rahat da durdular o yeri göğü inleten postal sesleri çok güzellerdi "turan timi ikinci bir emre kadar kimse karargahtan burnunu dahi çıkarmayacak " yine hep bir ağızdan "emredersiniz komutanım" nasıl bir dakika ne ? ama benim Volkanla planlarım vardı off "üsteğmenim raporu akşama masamda bekliyorum " Volkan albay aslan asker selamı vererek yanıma geldi "bebeğim sen benim odama geç ben üzerimi değiştirip geleceğim yanına " çantamı bana vererek "valizlerimiz benim arabamda merak etme " kafamı sallayarak onu onayladım arkasını dönerek benden yavaşça uzaklaştı arkasından biraz daha bakarak yollarını ezbere bildiğim odasına adımlamaya başladım tam köşeyi dönecektim ki koca bir bedenle çarpıştım beni düşmeden tutmak istedi ama ondan önce davranarak kendimi toparladım ha bu arada çarpıştığım kişi ise Nuh yüzbaşıydı burada en son görmek istediğim kişiydi , "pardon " diyerek oradan uzaklaşmaya başladım "yüzüme bile bakmıyorsun demek Mehir hanım " arkamdan seslenmesi ile sinirle durakladım "anlamadım yüzbaşı ne yüzünüze bakması ? " iki adımda yanıma geldi benim yedi sekiz adımda geldiğim yere o iki adımda geldi nerde adalet nasıl bu kadar uzun olabiliyorlar ? "diyorum ki Mehircik benden neden kaçıyorsun Volkan benim hakkımda sana ne dedi de böyle korkuyorsun benden ? " alayla gülerek bende kafamı dikleştirdim "korkmak ? ben sen kimsin de ben senden korkacağım ? " tek kaşımı kaldırarak sorduğum soruya öylemi der gibi baktı , bana daha çok yaklaşarak üzerime doğru eğildi "Volkana yakışmıyorsun aslında benim sevgilim olsaydın ne güzel hayatımız olurdu be Mehir " sinirle kaşlarımı çatarak "ne diyorsun sen be ? " bana biraz daha yaklaştı , evet yaklaş da doğru anda sana gününü göstereyim elini belime atarak beni kendine çekmeye çalıştı hızla onu iterek "ne yapıyorsun sen ? bırak beni " onu ittikçe daha da yaklaşıyordu bana "hadi Mehir itiraf et sende beni istiyorsun değil mi ? " şu an fark ettim beni kameranın kör noktasına çekmeye çalışıyordu ben bunu yer miyim ? arkadan gelen adım sesleri ile anında dudaklarımı öpmeye başladı hızla onu iterek suratına tokat attım "ne yapıyorsun sen ? " bu sefer yakasından tutarak burnuna kafa attım sadece bir kaç adım geriye sendeledi başka hiç bir şey olmadı tam bana vuracakken Volkan son anda arkadan kolunu tuttu , umarım bu pisliğin beni öptüğü anı görmemiştir hızla suratına art arda yumruklar indirmeye başladı , volkanın kolundan tutup durdurmaya çalıştım ama nafile asla durmuyordu Atilla abi ile Serkan da gelerek hızla Volkanı zor da olsa çekerek durdurdular ve arkadan aslan albay da geldi zaten gelmese olmazdı "ne oluyor burada ? " herkes hazır ola geçerek yerinde dikleşti tek kişi hariç o da Nuh yüzbaşıydı zaten ayağa kalkacak hali kalmamıştı aslan albay tekrardan kükreyerek "burada ne oluyor dedim asker cevap verin bana ?" Volkan tam konuşacakken ondan önce lafa atladım ağlamaklı sesle evet ağlamıştım ama Volkana bir şey olma korkusundan ağlamıştım "Nuh yüzbaşı beni taciz etti Volkan da beni onun ellinden kurtardı " albay şaşkınlıkla bir bana birde Nuh yüzbaşıya baktı "Nuh doğrumu bu ne yaptın sen " Nuh yüzbaşı burnunu tutarak yerden kalktı "komutanım yalan söylüyor ben askerimin sevgilisine asılacak kadar şerefiz miyim ? " Volkan içinden aslında herkesin duyacağı şekilde "şerefsizsin" dedi albayın ona bakışları ile "pardon komutanım ama konu Mehir olunca yada başka bir kız da olabilirdi Mehir'i taciz etti kendi gözlerim ile gördüm " tüm tim gözlerinden öfke çıkarcasına Nuh yüzbaşıya odaklanmıştı "tim dağıl Nuh ve Volkan odama " tam arkasına döndüğü sırada "Mehir sende " bende onları takip ederek albayın odasına girdik albay koltuğuna oturarak "evet Mehir ilk önce sen başla bakalım ne oldu ? " oturduğum yerden dikleşerek "albayım ben Volkanın odasına gidiyordum sonra Nuh yüzbaşı ile çarpıştım özür dileyerek ondan uzaklaştım ama o arkamdan seslenerek benimle saçma sapan konuştu " o anlar tekrardan gözlerimin önüne gelince gözlerim dolmaya başladı "sonra bana dokunmaya çalıştı belime dokundu beni kendine çekmeye yani kamaranın bizi görmeye çalıştığı yere çekmeye çalıştı " Nuh yüzbaşı alayla gülerek "Mehir bu kadar yalancı olma be " nuh yüzbaşı albayın bakışı ile anında sustu "sen devam et kızım " burnumu çekerek "sonra arkadan ayak sesleri duydum Volkandı gelen sonra beni öpmeye çalıştı bende onu iterek suratına tokat attım sonrada kafa attım ona " albay şaşkınca bana bakarak "kafa attın sen ?" evet anlamında kafamı salladım sonra albay aslan hepimizi tek tek dinleyerek "kameralar da incelenecek eğer Nuh olaylar Mehir'in anlattığı gibiyse olacaklardan ben sorumlu değilim şimdi çıkın " hepimiz odadan çıkarak volkan ile odasına gittik kendimi direkt koltuğa attım harbiden yorulmuştum volkanda yanıma gelerek beni kolları arasına aldı "Volkan ne olacak şimdi " beni sıkıca sararak "sonuç ne olursa olsun bebeğim o pisliğin ne yaptığını gördüm gerekeni ben yapacağım merak etme sen " hızla yerimden kalkarak "sakın Volkan kendini asla tehlikeye atmak yok tamam mı ? " ellerimi yanaklarına yasladım anında gözlerini kapattı dudaklarını avuç içime bastırarak "merak etme asla bir şerefsiz için asla kendimi yada mesleğimi tehlikeye atmam " beni koltuk altlarımdan tutarak kucağına oturttu "bebeğim ben ikinci bir emre kadar karargahta olacağım sen artık git eve yorulma daha fazla " sıkıca sarılarak "gideceğim ama seni çok özleyeceğim ben " büzdüğüm dudaklarıma sulu sulu öperek "eğer böyle yapmaya devam edersen Mehir sonuçlardan ben sorumlu olmam " burnumun ucunu öperek beni sıkıca sarmaladı kollarımı boynuna doladım sıkıca sarılarak ayrıldım , bana karargahın çıkışına kadar eşlik etti tekrardan ona sarılarak zorda olsa ayrıldım . Bana arabasının anahtarını vermişti arabaya binerek hızla eve geçtim .

 

 

 

 

Bölüm : 04.12.2024 20:42 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...