93. Bölüm

92. Bölüm

Mav Perikal
mavperikal

 

 

Merhaba oy vermeyi yorum yapmayı unutmuyorsunuz değil mi?

 

İçinizden biri karakter önerisinde bulunmuştu Antuan ve Lily için ama mesajı bulamadım. Buradaysan tekrar yazabilir misin canım?

 

 

 

(90) Anlaşılan Gerçekler

 

 

 

"Buradan gitmek, geldiğim yere dönmek istiyorum." Sarsıldığını gözlerimle gördükten sonra devam ettim. Öylece bırakıp gideceğime inanmak istemiyormuş gibiydi. "Ama öncesinde hakkımı sonuna dek arayacağım. Burada bir kaçak gibi dolanmak istemiyorum çünkü buraya kendi isteğimle gelmedim. Nasıl geldiğimi, asıl amacını öğrenmek istiyorum. Valeri'den hesap sormak istiyorum. Chloe, istese de istemese de o benim de kızım ve onu görmek istiyorum. Amacım annesinden ayırmak değil ama kimse doğurup büyüttüğü çocuğa öylece arkasını dönmek istemez."

 

Dolan gözlerime bakıp başını salladı.

 

"Bu konuda hakkımı nasıl ararım? Sen sadece bir hapishane yöneticisisin, yani bana nasıl yardım edebilirsin? Adaleti bizzat sen mi sağlıyorsun? Yok mu buranın avukatı, hakimi?"

 

"Ben bir hükümdarım! Ve senin için ihtiyar heyetinden oluşan dört büyüklerle görüşme talep ederim. Çözülemeyecek büyüklükteki sorunlarla onlar ilgileniyor."

 

"Dört büyükler mi?"

 

"Ateş, su, toprak ve hava. Her birinin yüce bilgesi. Bana bir gün ver, tüm gerekli işlemleri, yapılan haksızlıklara karşı çıkabileceğin bir gün. İstersen şu an Ran'ı buraya getirtebilirim. Sana daha iyi hissettirecekse?"

 

"Neden bana yardım ediyorsun? Senin çıkarın ne olacak?"

 

"Sevgili Lily, benim hüküm sürdüğüm yerde haksız yere tutuldun ve büyük acılara katlandın. Gerezaya ait olan fangralarla korkutuldun ve bunlara mani olamadım. Benim adalet kavramım çok keskindir, burada olsam böyle bir şey mümkün olamazdı ama ben bir seyahatteydim. Şimdi bu yüzden samimiyetine inandığım ve istemediğim şekilde de olsa hata yaptığım birine karşı adaletli davranıp sorununu bizzat çözmek istiyorum." Yumuşak sesi tüm bunları bir an önce yapabilir gibi geliyordu. Demek o ürkütücü köpeklerin bir adı vardı, ne hoş.

 

"Yine de karşılığında-"

 

"Karşılığı yok!" deyip sert bir sesle karşı çıktı. "Ne köle olarak tekrar yakalanma diye benimle evlenme şartı sunacağım, ne de belirsiz bir evrende seni deney olarak kullanırlarsa diye korkaklık edip saklayacağım. Ben Ruddy ya da Alex değilim. Erkekler konusunda daha önce görülmemiş bir ilginçlikte kırıldığını biliyorum. Ben sana adaleti vaat ediyorum çünkü ben adaletin hükümdarıyım."

 

"Sevgili Antuan, sözlerin oldukça etkileyici, şimdi bir de icraatlerini görelim. Ran'ın gelmesini sağlarsan sevinirim." Bunu söyler söylemez fanusun içindeki değişik canlılara baktı ve koyu gözlerinden birinin parladığını gördüm.

 

"O da neydi?"

 

"Madem ben senin yeteneğini biliyorum, eşit olmak açısından sen de benimkini bilebilirsin. Emrimde olan canlılardan Ran'ın canlısıyla iletişim kurup ona mesajımı iletmesini rica ettim. Ah, sanırım su grubunda olduğumu söylememiştim canım."

 

"Emrinde olan canlılar mı? Bu fanus mu?"

 

"Onlar benim denizdeki gözüm ve kulağım. Bu yüzden bilinmeyen bir kimlikteki kadın oraya düştüğü için haberim oldu ve ziyaretimi yarıda kesip gelmek zorunda kaldım."

 

"Anladım, gözün o yüzden mi parlıyor?"

 

"Evet ve sen de anlatımını zihnime sunarken aynısını yaptın. Tek bir farkla senin ışığın mavi değildi."

 

"Mavi olmamasının bir anlamı var mı?"

 

"Vardır elbette, yetenekler elementlerle bütünleşir. Şimdi sen Ran ile görüşürken ben de gidip özel seri işlenmiş suçlar kütüphanemi karıştıracağım. Belki buraya gelişin ilk değildir ve bunu cezalar vasıtasıyla öğrenebiliriz."

 

Harika çok mantıklı konuşuyordu ama buraya gelişimin ilk olduğunu biliyordum. Ona daha önce Dünya'ya yaşadığımı söylerken şaka yapmıyordum. "Alex bunu araştırmıştı, hatta Profesör Mara da ama bulamadılar."

 

"Çünkü onlar bir Antuan değil."

 

Tahta kapı gürültüyle çaldığında gelenin telaşlı bir şekilde Ran olduğunu düşünmüştüm ama o değildi. Gelen Alex'ti ve kapının ardındaki beni görmüyordu.

 

"Antuan, nihayet buldum seni, sana anlatmam gereken şeyler var. Çok korkunç bir şey oldu; hiçbir suçu olmayan bir kadının şu anda senin hücrelerinden birinde olduğunu öğrendim. Lütfen çıkart onu her şeyi anlatacağım."

 

Sanırım içeri girmeye çalışmış ama Antuan onu engellemişti. "Evime kimsenin giremeyeceğini bilmiyor musun yoksa?"

 

"Tamam girmiyorum, kahretsin! Git ve adaleti sağla!"

 

"Madem bu kadar korkunçtu sen neden sağlamadın sayın alfa?"

 

"Başaramadım, yapabilirim sandım ama olmadı? Evde neyle karşı karşıya kaldığımı bilemezsin."

 

"Hayır, karını bu sabah ziyaret ettim gayet normal görünüyordu."

 

"Onu zapt edebildiği anlarda evet. Çocuğumu annesi yerine kendi anneme teslim etmek zorunda kaldım, henüz sağlıklı bir iletişime geçemediler ve sürekli ağlıyor."

 

İşte beni tetikleyen yegane şey bu oldu. "Ağlıyor mu?" Kırgın sesimle kapının arkasından çıktığımda rüzgar sadece beni hedef alır gibi kumral saçlarımı dalgalandırdı. Soluk mavi gözlerim Alex'in yeşilleriyle karşılaşınca ondaki telaşı, ardından şaşkınlığı gördüm. "Lily!" Alex benim bu evrendeki tek destekçimdi ve peşime düşmemesine çok bozulmuştum. Kendi şeytan karısıyla ilgileniyorsa kolunu beni araması için gönderebilirdi.

 

"Lily, buradasın, inanamıyorum, kurtulmuşsun nasılsın?"

 

Antuan'a göz ucuyla baktığımda onun Alex'e baktığını ve tek gözünün yeniden parladığını gördüm. Anlaşılan içeri almamakta ısrarcıydı. "Kötüydüm Alex! Ancak şu an gayet iyiyim beni merak etmemeye devam edebilirsin. Chloe neden ağlıyor, annesine alışamadı mı? Görüntü hala aynıyken bu nasıl mümkün olabilir?"

 

"Seni merak ediyorum Lily! Nasıl etmem."

 

Antuan gürültüyle kollarını birbirine kavuşturdu ve sert bir çehreyle ikimize birden baktı. "Artık bununla ilgilenmiyorum, ilgilendiğim tek şey kızım gibi gördüğüm çocuk."

 

"Yemin ederim senin için bir plan kurmuştum. Bunu son ana kadar sana belli edemezdim çünkü Valeri zihninde bunu görür ve sana zarar verebilirdi. Bu planı ejderham sayesinde Greinner'a aktardım, seni almaya geldi ve gizlediğimiz o yere götürecekti. Orada ihtiyacın olan her şeyi aylar öncesinden hazırlamıştım, inan bana. Tüm bunlara katlanan bir kadına öylece ne halin varsa gör diyeceğimi düşünmedin umarım?"

 

Bakışlarımın ona karşı biraz daha yumuşadığına emindim. İstediğim tek şey benim için biraz da olsa çabalamasıydı. Aşk anlamında değil elbette, onun bebeği için onca şeye katlanmış bir kadın olarak öylece boşluğa savrulmamı beklemeyeceğini ummuştum.

 

Söylediği hiçbir şeye yorum yapmadım. "Greinner-" deyip onu soracakken bakışlarını kaçırdı.

 

"Büyünün dozunu biraz kaçırdığı için yaralı. Senden sonra ona da ulaşamayınca belki bir şekilde geldiğin yere gittiğini, onun da parmağı olup aynı sebepten bana söylemediğini düşündüm ama Pearlnine onu ıssız bir yerde yığılmış olarak bulmuş. Şimdi tedavisi devam ediyor. Valeri bir ejderhaya zarar vermekten de sorgulanacak."

 

"Sorgulanacağı tek şey o olmayacak Alex!" Greinner'a olan üzüntümü ona aktarmak istemedim.

 

"Evet, artık sen varsın, buradasın ve her şey açığa çıkmak zorunda. İyi olmana çok sevindim."

 

İyi değildim, kimsem olmadığı için çaresiz ve yapayalnızdım. O anlarda seni andım ama bana elini uzatmadın Alex. Sana, yoldaşlığına ve samimiyetine güvenmiştim. Kızımdan ayrı kaldığım için acı çekiyor ve hala uyandığımda yanımda onu arıyorum. Alıştığım yer tarafından bozguna uğratıldım bir hain olarak anıldım. Tüm kırgınlığımı içimden, yalnızca onun gözlerine bakarak aktardım. Ama tıpkı sabah Antuan'a yaptığım gibi bir şey oldu ve bana beni anlarmış gibi mahcubiyetle baktı.

 

"Özür dilerim, Lily. Chloe'iyi görmeni sağlayacağım."

 

Gözümden bir damla yaş süzülürken Antuan sinirle hala kapının dışında kalmış Alex'in suratına kapıyı çarptı. Çarpmadan önce "Bu artık benim meselem alfacık, kaybol!" demişti.

 

Elbette kızımı görecektim. Çenemi havaya kaldırdığımla onunla göz göze geldim. "Bahsettiğin ihtiyarlara da anılarımı tıpkı böyle aktaracağım ve tüm haklarımı geri alacağım. Doğurduğum çocuğu gizli saklı değil tüm açıklığıyla göreceğim. Buraya gelmem benim değil ama artık onların problemi. Lily White Basillan'da ve artık benim için ellerini taşın altına sokma zamanları geldi!"

 

Yaptığı tek şey bileğini kaşırken bile yandan keyiflice gülümsemek oldu.

Bölüm : 14.01.2025 20:44 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...