86. Bölüm

85. Bölüm

Mav Perikal
mavperikal

(83) Beden Transferi

 

 

 

Alex kendi ejderhası aracılığıyla Greinner'la sık sık irtibat kuruyordu. Chloe alması geren sütü almış, kazanması gereken bağışıklığı kazanmıştı ancak ikisi birden Lily'ye öyle alışmışlardı ki... Alex ondan gelecek bir art niyet sezmiyordu, aralarında gönül bağı oluşmasın diye ellerinden geleni yapmışlardı. Bazı anlara yenik düşseler bile daha fazlası olmamıştı. İsteseler evli bir çift olarak neler yaparlardı kim bilir?

 

Valeri'nin gelmesini sabırsızlıkla bekliyor, ona vereceği hesabı duymak için gün sayıyordu. Ailesini nasıl böyle umursamaz bir şekilde paramparça edebilmişti bilmiyordu. Lily'ye olacakları da merak ediyordu. Tüm kalbiyle iki ayrı seçeneği de istiyor ama düşünmekten başına ağrılar giriyordu. Lily kendi bedenine dönmeyi hak ediyordu ve bunu başaracağına neredeyse emindi. Ufak pürüzler büyüyüp genişlemezse keza her şey bir yapboz parçası gibi yerine oturacaktı. O zaman belki aylardır yaşadıkları mevsim döngüleri normale dönecek, kraliçe ve kral bunun peşini araştırmayı bırakacaklardı.

 

Ancak bir sorun vardı. Lily kendi bedenine dönerse eğer buraya dışarıdan bir insanın girmediği koca bir gerçekle ona ne yapacaklardı? Alex böyle bir durum karşısında onu yakın takibe alıp korumalıydı. Bunu ona borçluydu, o kızını taşımış, doğurmuş, onca acıyı çekmiş ve büyütmüştü. Ona olan borcu asla kapanamazdı.

 

Aradan geçen süre boyunca bebek Lily'ye göre fazla çabuk büyümüştü. Basillan'da bu koşullar altında her şey normaldi. Demek ki eğitime bu şekilde erken başlıyorlardı. Artık Chloe yürüyebiliyor, üç kelimelik cümleler kurabiliyor ve her şeyi kıvrakça kavrayabiliyordu. Saçları uzadıkça lüleleri belirgin olmaya başlamıştı. Onları öpüp koklamadan, ipek gibi olduğunu düşünüp sevmeden uyuyamıyordu.

 

Anne bebek beşiği de yalan olmuştu çünkü Chloe orada yatmak istemeyip annesinin kokusuna doğru sokuluyordu uyurken. Ona temas etmeye bayılıyor ve bir kolunu muhakkak annesine dolayıp yatıyordu. Lily ona kendinden parçalar bırakmak için bir bileklik yaptırmıştı. Ucunda beyaz zambak sallanan bir bileklik. Çocuk onu salladıkça mutlu oluyor ve asla koparmıyordu. Lily koparmak ister diye endişe etse de bir kere bileğinde görse mutlu olacağını düşünerek yaptırmış ama Chloe bırak koparmayı başkasına bile dokundurtmamıştı.

 

Şimdi ise bahçede çiçeklerin arasında oturuyorlardı. Çıplak ayakla toprağa basmak onlara iyi geliyor ve Chloe her yeri keşfediyordu. "Ani bu?" Uzattığı işaret parmağına minik bir öpücük kondurdu Lily. "Bu zambak anneciğim. Beyaz zambak, unuttun mu?"

 

"Zambı."

 

"Hayır zam-bak."

 

"Zambı."

 

"Tamam zambı." Chloe kıkırdayarak el çırptı.

 

"Ani bu?"

 

"Gül."

 

"Gı."

 

"Gül."

 

"Gıl."

 

"Eh daha iyi."

 

"Ani gıl ve."

 

"Veremem anneciğim onlar canlı bak, mis gibi koklamak için."

 

"Ani, pış pış."

 

"Ya o aklını yedirtmek mi istiyorsun bana sıpa. Pış pış yapıp uyuduğumuz odada neden var diye soruyorsun aklınca değil mi? Onu Ella abla getiriyor başka yerden tamam mı?"

 

"Pa?"

 

"Yok yok sıpa demek yok, bak babaannen duymasın açıklayamam. Al zambak demeye devam et sen. Hiç unutma anneciğim beyaz zambağı ne olursun."

 

"Zambı."

 

***

 

 

 

O ve ardından geçen günlerde sevgileri ve bağları daha da çoğaldı. Yumuk yumuk yanaklarını ve lüle saçlarını öpüp sevmekten geri alamıyordu kendini. O gece de mis gibi kokusunu soluyup sevdi kızını. Parmak ucundan suyun şifasını akıttı bedenine bir kötülük dokunmasın diye. Kollarının arasından her an kaybolacak diye sıkı sıkı tutuyordu onu. Ne kadar vedalaşsa da buna asla tam anlamıyla hazırlanamayacaktı.

 

Artık zaman tamamdı, büyük tehlike geçmişti. Greinner olanları durdurmayı bırakmış, Valeri'nin ruhunu da Lily'nin bedenini de özgür bırakmıştı. Ve gök yeniden renk değiştirdiğinde gölgeler ve dalgalar semaya karışıp neptün ayını doğurdular. Poseidon burcu olan bu ay girişiyle büyük bir deprem ve zelzele etkisi gösterdi. Denizler taştı ama kimse bunun Lily'nin yararına olduğunu anlayamadı.

 

Valeri, dalgalar penceresinden duvarlara yansıyınca gözlerini açtı ve burun deliklerini tüm havayı çekmek ister gibi açtı.

 

Kucağında gördüğü bebekle bir anda her şeyi unuttu. "Ah, kızım. Kızım benim. Beni senden bu kadar uzak tutanlara bunun hesabını soracağım. Ne için gitmiştim ve neyle geri döndüm. İnanamıyorum. Mis gibi de kokuyorsun. Baban uyuyor demek, onunla aranız nasıl?" Valeri kızını severken masum masum uyuyan bebek hiçbir şey duymadı ama onun yerine Alex kalktı.

 

"Bir sorun mu var Lilum? Uyuttun mu? Güzel kızım benim," deyip Valeri'ye yaklaştı ve kızının saçlarını sevdi. Ancak Valeri iki şeyde takılı kaldı; birincisi ona Lilium diye seslenmişti, ikincisi bu yakınlıkta neyin nesiydi? Başını ondan tarafa çevirince çok yakın olduklarını fark etti. Kocasını öyle özlemişti ki bu yakınlık içini yaktı. Yine de az önce olanları unutamazdı. öyle bir ses tonuyla "Lilium mu?" dedi ki bunun kıskançlık ve kin dolu olduğunu bir aptal bile anlayabilirdi. "Lilium mu?" deyip bu sefer bağırarak konuşunca Alex kalakaldı.

 

"Ne? Hafızanı mı kaybettin?" Uyku sersemi olduğu birkaç dakika anlayamamıştı. Olayı ancak birkaç metre ileride, ötede kıvrılıp yatan Lily'yi görünce anladı. Bağırtıya sesini açan Lily gözlerini kırpıştırıp kendine gelir gelmez eliyle kızını yokladı. Nerede olduğunu bile anlamamıştı. "Kızım, kızım, kaydın mı yine? Alex uyan çocuk yok!"

 

Telaşla ayaklanan Lily'e bakakaldı Alex, çoktan uyanmıştı. Buğulu mavi gözlerine, kumral saçlarına, yüzündeki dağılmış çillere baktı. Ruhu çok güzeldi, kendi ruhundan bile güzeldi. Hafif kıvrımlı ama yüzüne yakışan burnunu, fazla büyük olmayan ince dudaklarını ve üzerinde beyaz eski zamanlardan kalmış bol bir gecelikle odanın artasında öylece salındığını gördü.

 

Lily telaşla odada kızını ararken yatağın üzerinde duran bedeniyle rahat bir nefes verip gülümsedi. "Buradaymış, bu sefer yataktan beni atmışsınız," dedi ama yatağın yanında kızıl saçlarıyla öfkeli bir ejderha gibi burnundan soluyan kadını görünce tüm rahatı kayboldu. Yüzünü bürüyen şaşkınlıkla "Valeri?" diye fısıldadı. Aynı şaşkınlık Alex'te de vardı çünkü o da "Lily," diye fısıldamış bulundu.

 

Ona ilk kez adıyla seslenen Alex'e doğru ürpererek baktı Lily. Zamanı gelmiş ve olanlar olmuştu ama hiçbir şey gördüğü o andaki gibi ilerlemiyordu. Bu odaya hiç olmaması gereken üç kişi sıkışıp kalmıştı.

 

"Kızım mı?" Valeri ağzı açık bir şekilde olanları izlerken, yataktan dizleri üzerine yükselip titreyen sesle ona doğru ilerlerken bu öfkeden korktu Lily.

 

"Ben, ben anlatabilirim."

 

"Neyi anlatacaksın ha? Burada ne bok dönüyor?" Alex silkelenip kendine gelince büyüyle tüm duvarı ve camı ses gitmesin diye kapadı. Keza bu odada birazdan büyük bir kıyamet kopacaktı.

 

"Hesap vermesi gereken biri varsa sensin? Gerçekten sen misin peki? Ben buna bile tereddüt ediyorum çünkü. Ne halt yedin sen ha? Nasıl öylece ortadan kaybolabilirsin? Karnında bir bebek varken nasıl bedenini terk edebilirsin? Yerine kimin geleceğini nasıl düşünemezsin?"

 

"Bunları senden önce düşünerek bir anlaşma yaptım zaten, ölüyordum Alexhander. Gördüğüm bir görü bedenimi ayakta tutup ruhumu emiyordu. Yaşamıyor, gülmüyor, koşmuyor, yemiyor ve benliğimi yitiriyordum. Kim olduğumu hatırlamayıp deliliğe doğru yola çıkıyordum."

 

"Ban neden anlatmadın!"

 

"Çünkü beni engellerdin? Ölmek istemedim tamam mı bir kukla gibi yaşamak istemedim. Yerime bir ruh gelecek ve doğum bittikten sonra bedenimi bana devredecekti!"

 

Alex sinirle ellerini başından geçirdi. "Yerine gelen ruh bir şeytanın ki mi olacaktı Valeri? Sen bunu nasıl göze aldın ha? Bir şeytana bebeğini, beni yuvamızı nasıl emanet edebildin. Ya hiçbir şey anlamasaydım o zaman ne olacaktı? Ya şeytanla, ya şeytanla..."

 

"Doğumda benim ruhum yerine onun ruhu azap görecek ve yerine kendi ruhumu koyabilecektim. Yine eski Valeri olarak sağlıkla yaşayacak ve o korkunç büyüden böylelikle kendimi koruyabilecektim. Peki bu kim? Yatak odamın ortasında dikilen bu kadın kim?"

 

"Yerine geçen ve şeytan olmayan başka bir ruh," deyince Valeri ürperdi. Lily bu çıkışa olduğu yerde kaldı. Valeri "Greinner!" diye neredeyse kükrediğinde düşündüğü tek şey Chloe'nin uyanıp korkudan ağlayacak olmasıydı...

Bölüm : 05.12.2024 21:51 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...