"Konuşmamız lazım, Masal," dedi. Ben ise donmuş bir şekilde, gözlerim fal taşı gibi açılmış bir halde, hiçbir şey bulamadığım bir şekilde şok yaşıyordum. "Alo, orada mısın?" dedi. Ben hiçbir şey demeden, telefonu yüzüne kapattım. Kapattığım anda şoktan titreyerek, ellerimle telefonu masaya fırlatıp attım. "Masal, ne oldu? Kimdi o? Sen..." dedi Ece endişeyle. Ben ise etrafta dört dönerek, korku içinde titriyordum. Ece'ye dönüp, "Karan Ali, biraz önce... Karan Ali beni aradı ve görüşmek istediğini söyledi. Ece, Karan Ali biraz önce benimle konuşmak istediğini söyledi... Ben de kapattım," dedim, titrek bir sesle.
Ece şaşkın bir şekilde, "Yüzüne mi kapattın?" diye sordu. Ben de delirmiş bir şekilde, hızla çekerek, "Evet, yüzüne kapattım!" dedim. "Ece, evlenmek istemeyen bir adam neden benimle görüşmek ister? Ece, benden ne istiyor olabilir? Evlenmek istemeyen Karan Ali annesini yollayıp bana talip mi oldu, dersin?" diyerek gülümsedim. Ece, elimi tutarak, "Masal!" dedi. Hemen, delirmiş bir şekilde, hızla elimi çekerek, "Ne oluyor, Ece?" diye feryat ettim.
Ece, gözlerimden süzülen yaşları silerken, bana yaklaşıp sarıldı. Ben de hüngür hüngür ağlamaya başladım. Ece, gözünden bir damla yaş akarak, silip, bana dönerek, "Masal, bana bak. Sen çok güçlü birisin, duydun mu? Belki de Karan Ali, gerçekten seninle evlenmek istiyordu. Belki o da sana aşıktır. Olmaz mı? Masal, sen bu anı yıllardır hayal edip beklemedin mi? Peki şimdi ne oldu da bu kadar yıkıldın?" dedi.
Bir anda her şeyin farkına vararak, sakinleşip ellerimle gözyaşlarımı sildim. Ardından sakin bir şekilde, "Haklısın," dedim. Ece gülümseyerek, "Ben her zaman haklıyım, bebeğim. Hadi git, elini yüzünü yıka," dedi. Ben zar zor olsa da elimi yüzümü yıkayıp tuvaletten çıktım. Ece'yle biraz daha konuştuktan sonra, gitmeye kalktım. Ece ile vedalaşıp, kapıya doğru yöneldim. Aşağı inmek üzereydim ki, Ece seslendi: "Masal!"
Ne olduğunu anlamak için durdum.
Ece'nin yanına gitiğimde karan Ali kapıpnın önde arabasının yanında durmuş bana bakıyordu
.
Ece yanıma gelerek kolumdan tutar, o sırada Karan Ali içeri girer, gözlüğünü çıkarıp tam karşımda durur. O an, kilitlenmiş bir şekilde, ağzım açık, titreyen bedenim ve deli gibi atan kalbimle Karan Ali'ye bakıyordum.
"Konuşmamız lazım," dedi Karan Ali, "Eğer telefonu yüzüme kapatmasaydın, geleceğimi söyleyecektim ama..." diye ekledi. Ben, şok içinde sadece dinliyor ve cevap veremiyordum. "Burada... Burada ne işin var? Ne konuşmak isteyebilirsin ki? İsteyebilirsiniz," diyerek söylediklerimi düzeltmeye çalıştım.
Karan Ali bir adım daha bana yaklaşarak, "Evliliğimiz hakkında konuşmamız gerek değil mi?" dedi. Ben hiçbir şey demeden, Ece önüme geçerek, "Merhaba, ben Ece, Masal'ın yakın arkadaşıyım," dedi ve elini uzattı. Fakat Karan Ali, sadık bir şekilde sadece yüzüne bakarak elini sıkmadı. Ece, utanarak elini çekti ve "Neyse, siz konuşun, Masal. Sonra konuşuruz, tamam mı?" diyerek odadan çıktı.
Ben ise, "Konuşalım o zaman, başla," dedim. Karan Ali etrafa bakarak, "Yalnız burası olmaz. Kimsenin bizi rahatsız etmeden konuşmamız lazım," dedi. Ben içimden, "Allah'ım, baş başa mı? Allah'ım, sana geliyorum!" diye geçirdim. "Ben çalışıyorum, gördüğün gibi. Ve ayrıca seninle bir yere de gelemem, münasip olmaz," diyerek durumu açıkladım.
Karan Ali, "Bak, bu bizim evliliğimiz hakkında," dedi, "Bunu ayak üstü konuşacak bir şey değil. Kimsenin bizi rahatsız etmeyeceği bir yerde, düzgün bir şekilde konuşmamız lazım." Ben de, "Peki, o zaman. Sen işini bitir, bir restoranda oturup konuşuruz," dedim.
"Restoran mı? Aileme ne diyeceğim?" dedim. Bir an düşündü ve, "Mesaiye kaldım dersin. Ne zaman çıkacaksın?" diye sordu. "Bir buçuk saat sonra yaklaşık," dedim.
Karan Ali, "Tamam, ben de arabada beklerim seni o zaman," diyerek, fırsat vermeden gitmeye başladı. Ben, ne kadar istemiş olsam da, bunun yanlış bir karar olduğunu biliyordum. Ama neler olduğunu bulmam gerekiyordu, yoksa bütün gece uyuyamazdım.
Bir saat sonra...
🥰🔐🔐❤️🔥
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
16.73k Okunma |
953 Oy |
0 Takip |
52 Bölümlü Kitap |