kader her kez için aynıdır aslında sadece o kadere nereden bakmak önemlidir. ben kaderi değiştirmek için elimden en geldiyse yaptıp çoçukluğumdan beri kaderimi değiştirmek için hep caba gösterdim teşekkür ederim dünden beri babam gibi olmamak için hiç çaba gösterdim.
Ama nereden bilebilirdim ki babam sandım gerçek babam çıkmayacak ailem sandım gerçek ailem çıkmayacak ve gerçek ve onunla yüzleşmek istiyordum hangi cesaret hangi yürekle ya da hangi yüzle aynı ama her şeye rağmen bir gün saten konuşucaktım onunla.
Akşam olmuş akşam gemeği hazırlayarak sofraya oturmuştuk karan Ali'ye.
Karan Ali yaptıgım dolmanın tadına bakmış gözlerime gülerek bakmış v ekafasını sallayarak beğendiğimi ifade etmiştim sonra ise elimi tutup elimlere para ver ben ise yüzüne koyup yanağından öpüyorum yemeğe doğru döndüğümüzde karan Ali'nin "gerçekten istiyor musun masal babanla konuşmayı" der ben ise yutkunarak "gerçek babam o benim babam değil sadece kanını tasıyorum benim hiç bir zaman gerçek bir babam olmadı " derim karan Ali de elimi tutar ve öper "üsgünüm sevgilim ben sadece bu senin için çok ağır bir şey yani ben sadece istiyorum ki bu şerefsizi vermemeli çünkü ben seni ondan korumak için gerekirse canımı veririm" dediğinde ama gülümseyerek duyduğum yerden kalkıp kucağına oturmuştum ona sıkıca sarılıp "beni korumaya çalıştığını biliyorum ama benim gerçek babam ne kadar baba demek bana ağır gelse de ne olup ne bittiğini bilmem hakkım" dedim karan Ali ise beni öperek karşlık verir ve "ama şimdi değil" dediğinde yüzümü ondan çekerek ne demek istediğini analamaya çalısıyordum "tamam dedim ama senin güvende olduğunu anlamadan seni onunla bir ortama sokamam masal o adam beni babamı öldürdü senide kaybedemem" dediğinde sanki içim açıdı böyle demesi beni korumaya calışması o kadar hoşuma gitmişti ki dudaklarına yapısaraka karşılı veririm
Ayrıldıgımızda kafamızı birbirinden ayrıldığında anınlarımızı birbirine tutarak dudaklarımızın arasına bir kaç mesafe koyarız ondan ayrılmak istemiyorumdum o benim nefesim di eyer ondan uzaklaşıp hissedemezsem ki hüngür hüngür ağlardım ama onun bana nefesi bana nefes oluyordu ve hep bir umut olduğunu bana hissettirmeyi beceriyor
Öyle ya da böyle bizi yemiştik ve televizyon karşısına geçip televizyona bakıyorduk ve derim bizlerden biri çıkıyordu rabia'nın telefonum çaldı ve elime telefon alarak kardeşim ikizim sandım Muzaffer arıyodu karan Ali baktığımda sadece bana gülümseyerek bakıyordu ben de gülümseyerek doğruluk telefonu açıp kulağıma götürüyorum "alo" derim "masal kardeşim nasılsın" der ben ise "iyiyim Muzo sen nasılsın" derim "iyiyim masal kardeşim Bir hafta önce biz bizim eve gelmişsiniz karan Ali'yle ve siz gittikten sonra babam delirmiş bütün eve annemin başına gitmiş sen konuştun mu annenler annen şu an ne halde biliyor musun masal senin ne hakkın var annene böyle eziyet çektirmende ayrıca söylediklerin nasıl bir saçmalıktı"dediğinde gözümden bir damla yaşatmıştı çünkü bir haftadır ailemle hiç konuşmuyordum üvey ailemle annem deli gibi merak ediyordu ama ben biliyordum ki aradığımda daha kötü olacaktı o yüzden arama beni seçmiştim bir hafta sadece ben ve karan Ali eve kapanmış sadece kendimize bugün ayırmıştık "ne Muzo sen ne diyorsun annem iyi mi şu an babam ne yapıyor" dediğimde ağlayarak karan Ali televizyonu söndürüp kolumdan tutarak bana baktı Melisa sadece telefonun ucundaki kardeşinin sesini duyuyordum "iyi çok şükür annem bir şey yok ama bir haftadır herkes sana arıyor ve sen açmıyorsun ya benim haberim olmasaydı iş için Ankara'ya gittim ve geldim eve nasıl bir ev" "Muzo O babam bildiğim adam benim babam çıkmıyor ailem bildiğim ailem çıkmıyor yıllardır kizim dediğim sen" dediğimde "Suz kes sesizini masal" bağırarak dediğini deli gibi gözyaşlarım döküldü "bana bak masal ne duyduysan duydum hiçbir gerçek değil tamam mı bir şeylere geliyorsun ve adam akıllı konuşup hallediyoruz ne duydum umurumda değil sen benim ikizimsin ve sen bu ailenin kızısın ne olursa olsun anladın mı beni hemen Eskişehir'e geliyorsun yoksa hayatın boyunca bir daha sana bu telefonu açmam karşına da çıkmam" dediğimde yüzüme kapatmıştı ben is dona kalmış bir vaziyette elim titreyerek karan Ali'ye dönmüştüm ve karan Ali sırtımdan beni tutarak kendine bastırmıştım sıkıca sarılıp ona hüngür hüngür ağlamıştım sıcak göğsünde O ise sımsıkı sarılıp saçımdan ne alnımdan öpmüş tü bu yaşadıklarım çok ağır geliyordu ne kadar ben de kabul etmek istemesem de ama gerçekti bazen düşünüyorum karan Ali yanımda olmasaydı ve yalnız başıma duysaydım nasıl olurdu herhalde kafayı yerdim kendimi öldürüyordum karan Ali benim sadece çocukluk aşkım değil kocam değil hayatım değil karan Ali benim yaşama sebebim hayata tutunma sebebim nefesim umudum her şeyin gerekirse canımı bile vereceğim bir kişi
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
16.73k Okunma |
953 Oy |
0 Takip |
52 Bölümlü Kitap |