İçimde yanan ateşle sabahın yüzüme vuran güneşi ile içimdeki Ateş küle dönüşmüştü yok olmuştum hayatımda ilk defa yalnız olduğumu hissettirmişlerdi bana hem de herkes tüm sevdiklerim bana sanki ihanet etmişti sabah olmuştu Bir tane parkın barkında uyuyakalmıştım gece o kadar soğuktu ki her yerim bum buzlu ısınabilmek için ben şu an kalkıp yürümeye başlarım ki karan Ali'nin arabası yine bir köşede Durmuş sanki bana bakıyordu ben ise sinirle arabanın yanına giderek camdan karan Ali'nin arabada uyuyakaldığını görürüm ne kadar kıyamasam da sinirim beni ele geçirmiş yüksek bir sesle arabanın camına vururum ses ile karan Ali arabada bir yerde silahını çıkartın bana doğrulttuğunda ilk defa elimde silah görürüm beni gördüğünde silahı indirip yerine koyup arabadan hızlıca inip yanıma gelir "masal" der ve kimi tutugunda elimin buz gibi olduğunu anlar "ellerim bombuz olmuş gel de arabada ısıtalım" der ben ise elimi çekerek ondan uzkalasıp sinirli bakışlarla "demek ki silahım da var sen nesin mafya falan mısın yoksa bir çeteci misin yoksa herkesin bildiği gibi ünlü bir iş adamı mısın" dediğimde Bir de bana yaklaşıp iki eliyle yanağımı tutarak okşar nefesi kadar yakındı yine bana ve o biliyordu beni nasıl etkisi altına alacağını çok iyi biliyordu. ben ise bu sefer fırsat vermeyerek geri çekilip ellerini beden imden ayırırım. "Sakın bir daha bana dokunma sakın" derim karan Ali ise derin bir nefes alarak "tamam ama sen de bana bakmazsan dünden beri telefonum susmuyor çünkü telefonu açarsan anneme ne yalanını söyleyeceğimi bilmiyorum yakında ailenle ararsa ben ne diyeceğim bak sen anneni düşündüğün kadar sen de annemi düşünüyorum o yüzden bana birkaç gün ver en azından ailelerimiz açıklama yapalım" der ben ise araya girerek " 1 ay" dediğimde şaşkın suratıyla bir adım öne atarak "ne" der ben ise bir adım öne attığında aramızda yine bir parmaklık mesafe kalır.
"Bir ay içinde boşanacağız bir ay içinde ailelerimize açıklama yapıp boşanacağız sen de bana kim olduğunu söyleyeceksin ancak öyle bir ay sana daha katlanırım" dediğimde karan Ali sırıtarak aramızdaki bir parmak mesafeyi kapatıp nefesimi kesmeyi becerir bana yaklaştığında hala sırıtıyordu burnu burnuma değdiğinde yine beni öpeceğini sanırdım ama o yüzden dudaklarını dudaklarıma sürterek dudaklarıma doğru fısıldar "ben senin için katlanacak biri miyim masal" dediğinde gözlerimi sıkıca yamuk bir adım arkaya doğru giderek nefes alışverişimi düzeltip sinirle karan Ali'ye dönerim "şimdi söyle sen kimsin" derim karan Ali ise "of tamam söyleyeceğim ama burada değil sözümü dinleyip daha fazla kardan adam olmak istemiyorsan aramaya binip güzel bir restorana gidip orada sana kahvaltıda anlatacağım okey mi" deyip yanağımdan makas alarak göz kırkıp pişkin pişkin gülerek arabasına doğru gider ve binmeden son kez binip benim binmem bekliyordu bilmekten başka çarem yoktur.
Sağ kenarında birisi sonra gelmiştik içeri girip masamıza oturduktan sonra kahvaltı servisi yaparlar kahvaltı servisi bitene kadar hiçbirimiz ağzımıza açmadan bekleriz en sonunda garsonlar giderek "anlat" dediğimde karameli elimdeki çatılı tabağına bırakıp yakasını düzelterek bana doğru döner "bunları 10 sene önce babamı kaybettikten 2 gün sonra babamın avukatı gelerek bütün şirket hisselerinin bana kaldığını söyler ve elime de bir tane mektup verir babamdan kalmış bir mektup avukat gittikten sonra derse açıp mektubu okudum ve orada daha önce annemin bile bilmediği bir sır yatıyordu babam bir kara para atlayan bir mafyanın çetesinin başıymış yani bunca mal hepsi kara para aklayarak kazanılmış ve benden de bu çetenin başına geçme mi istedi yani babamın koltuğuna oturmam onun bana bıraktığı bir miras ben de hayallerimi 22 yaşında bırakarak babamın koltuğuna oturup unutsam isteğini yerine getirip ailemin başına oturmuştum evet bu kadar başka ne öğrenmek istiyorsun" der ben ise bu duyduklarım karşısında Şok olmuştum yani şu an ben bir kara para atlayan mafyanın karısı mıydı aşık olduğum adam Bir mafya mıydı gerçeği herkesin hayaliydi Bir mafya ile evlenmek değil mi rüyalardakinden daha iyi zannederdim ama hiç de iyi bir şey değil sizi sevmeyen bir mafya ile evlenmişsiniz ne sizi seven bir mafya olmayan bir adamla evlenmişsiniz mi aralarında dağlar kadar fark vardı ben çok sevdiğim bir mafya adamı ile evlenmiştim ve mafya olduğunu daha şimdi öğrenmiştim ne diyebilirdim ki ağzım açık şoklu izliyordum karan Ali'yi ama bir taraftan da onu anlıyorum kimsenin haddi değil ki hayallerini geride bırakıp bambaşka hayata bir adım atıp başkası için değişmek hiç kolay bir şey değildi ama ona anlamaya çalıştıkça sanki o beni itiyordu. "Bu adam kim yani o depodaki"sözümü bitirmemi beklemeden araya girip "baban mı" der ben ise "bana bak O benim babam falan değil benim bir tane babam var o da Fırat ne kadar çok sevmesen de o benim babam" derim derim sinirli eğer sesim öyle çıkmıştı ki herkesin dikkatini dağıtmayı becerip sesimi alçatmaya denemiştim ve birazcık daha sesim çıkmaması için masaya eğilerek "benim babam değil" derim "bakma sen ben de ilkinde inanmadım ama bilmiyorum hatırlıyor musun daha biz evlenmeden önce kardeşimin düğünü için buraya gelmiştik hatırlıyor musun aslında buraya gelmenin başka birileri de vardı kızını öğrenmiştim yıllardır bir kızı olduğunu öğrenmiş ve o kızın da senin olduğunu gösteriyordu her şey ben de emin olmak için senin daha önce vitamin düşüklüğünden için kan verdiğin hastaneye o kandan DNA testi yaptık yasal olmayan yollardan yaptık diyebiliriz daha doğrusu çünkü sana her şeyi gerçeğiyle artık söylemek istiyorum çünkü bunu bilmeye hakkın var " dediğinde gülerek "demek beni hatırladın öyle mi hakkım var acaba ne oldu da bir şeye hakkım olduğunu görebildin sen bana en baştan bunların hepsini anlatman gerekiyordu sen bu oyunu başlatmadan önce beni kandırmadan önce bunların hepsini anlatman gerekiyordu ama sen ne yaptın sen o adamdan intikam alabilmek için benim canımı yaktı sen benim aşkımla oyun oynadın" derim karan alış ise "tamam bak hata yaptım kabul ediyorum senin bunlarla ilgili hiçbir suçun yok ama sen benim babamı öldüren adamın kanını taşıyorsun onu soyundansın ne yapabilirdim he o adamın canını yakmak için seni kullanmaktan başka ne yapabilirdim ben sadece bir evladım babasının olmuş nasıl bir acı hissettirdiğini o adama da evlat acısını hissettirmek istiyordum ben ne yaşadıysam onun da yaşamasını istiyorum ve yaşıyor da seni öğrendi O depodayken de benden hesap sormak için beni oraya çağırmıştı ama ne var ki sen de her şeyi öğrendin" dediğimde daha fazla buna katlanamayarak nefesimin kesildiğini hissederim nefes alamıyordum sanki göğsüm daralıyordu kolyemi istiyordum ona sığınmak istiyordum ama yine boynumda yoktu en sonunda masadan kalkarak hiçbir şey demeden restoranın terasına çıkarım çıktığım anda nefes alıp veririm arkamdan da karan Ali gelerek "masal.." der kolumu tutarak beni size korku ve gözyaşlarıyla kolumu çekerek sinirle "DOKUNMA..dokunma dokunma" derim ağlayarak ve denize doğru dönerek derin Derin nefes almaya calıstıkça nefesimin kesildiğini her hissettiğimde gözümden bir damla yaş daha akıyordu ondan sonra içimi öyle bir üşe alır ki ellerimle kolumu sararak aglmaya devam ederken arkadan karan Ali'nin sarıldıgını hissetiğimde harakete geçerek uzaklaşmaya çalışırım ama öyle sıkıyordu ki beni öyle bırakmıyordu ki beni en sonunda vazgeçip kollarına kendimi bırakmıştım yüzünü omzuma koyarak ben ise başımı yüzüne doğru çevirip yüzünün yüzüne değmesini sağlarım kolyem yanımda olmasa bile kolyemin bana hissettirdiği duyguyu hissettiren adam yanımdaydı gözlerimi kapatarak sadece tenine değmiş yüzümle nefesini hissederim sadece gözümün yaşının dinmesini sakince beklerim
Herkese merhaba arkadaşlar Kara gecenin kıyameti adlı kitabıma yeni bir bölüm attım cuma günü ve öyle bir bölüm attım ki herkese heyecanlandıracak bir bölüm olduğuna inanıyorum bu bölüm bittikten sonra diğer kitabıma da göz atarsanız çok sevinirim çünkü sizi orada da görmek istiyorum oradaki yorumlarda da şimdiden herkese okuduğu teşekkür ederim sevgili yazarınız masaldan sevgiler ve saygılar. KARA GECENİN KIYAMETİ. 🥺😢🔐🥰❤️🔥🍷🔥🥀🎶
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
16.73k Okunma |
953 Oy |
0 Takip |
52 Bölümlü Kitap |