14. Bölüm ilk dokunuş

Yüzüm ona doğru gider ve gözlerim onu izler o an ilk defa elimi o kadar sıkı tutuyordu ki iynenin girdiğini bile hisetmeden hemşire çekilir ve elinde bir kutu dolu kan ile gider ben ise şok şekilde kalırım çünkü ben iğnenin girdiği anda çok korkan biriydim küçüklüğümden beri her şeyden çok korkardım hayvanlardan insanlardan herşeyden kim bilir di ki bir adam geliçek ve bütün korkularımı yenmen için elimden sokı tutucaği helede beş sene aşk açısı çektigim bir adam için eskiden bana sadiçe açı veren adam şimdi bana destek oluyor.

Gözlerim ondan bir saniye bile ayrılmazken karan Ali sandalyenin ucuna gelerek elimden beni cekerek kaldırır kaldırdıgı anda burunlarımız kadar yakın oluruz o an nefesim kesilmişti sadiçe karan Ali'nin nefesini hisetmiş bir elim karan alini tutarken diyer elim boynumdaki kolyeyi tutuyordu anahtarlı kolyeyi. Ben beni öpmesi için hazırken gözlerimi kapatırım karan Ali ise biraz daha yaklaşarak dudalarınız yaklaştıgını hisetmiş kalbimi sakin tuamayıp ben yaklasırım ama karan Ali geri çekilerek gözelerimizin buluşmasına izin verir. O ise hiç bir şey olmış gibi yanıma geçerek elimden daha sıkı tutup "hadi gidelim" der ben ise utanarak kafamı salalrım. "Ne sandın adamın seni ilk kez öpüçek ve burada mı salak masal. Allahım kim bilir şimdi yanağım nasıl kızarmıştır" içimden diyerek karan Ali'nin elinden tutarak yürümeye başlarız ve hastaneden cıkıp arabaya doğru gideriz ve bütün yol boyunca bir şey demeyiz takı benim "nereye gidiyoruz" diye kadar karan Ali iş ebana bakamadan "gidince görürsün" der ve hiç bir şey demeden sadiçe yolu işlerim taki radyoyu açıp benim en sevdiğim şarkılardan biri cıkana kadar bağdat

Yine sevmekten başka hiç bir şey yapmadım bu gün eni konu çaldı telefonlerım boşver bakmadım bu gün ne gazate okudum nede bir haber derdi yasakladım bu gün.

O arabaya odaklanmış bir şekilde arabasını sürerken ben bu sarkıyı içimden söyleyim gözlerim dolu bir şekilde ona bakıyordum cünkü biz evleniyorduk ama o ne bana bir soru soruyo nede yüzüme bakıyordu. Ben ona yaklaştıkca o benden kacıyordu sanki sanki gözlerinin içine her baktıgımda beni sevdiğini görmüyordum. Her güldügünde sanki isteyerek gülmüyormus gibi beni istemiyorsa nde. Benimle evleniyordu. O an sarkı devam ederken ben sadiçe karna Ali'ye odaklamıstım ki karan Ali fark edip bana doğru dönerken ben cama doğru dönüp yüzümü adeta saklarım ve bir anda sarkı kesilir radyoyu kesmişti. O an gözümden bir damla yaş akar ama ben hemen silerim sonra araba bir restoranda durur arabdan inip içeri gireriz elimi tutmasını beklemden sadiçe arkasından giderim. Bir masay oturuz öyle bir masadır ki dısarda ve kimsenin olmadıgı ve Eskişehir'in tepesinde şehri gözüke biliyordu. karan Ali sipariş verir ve siharasını yakar ben ise sadece onüme bakıp bir şey söylemesini bekelrim ve "bir şey mi oldu" der ben ise yüzümü kaldırarak "istemiyorsan evlenmek sorunda değiliz karan Ali " dediğimde karan Ali saşkınca sigarasınd abir yudum alıp külüğe bırakır ve masanın üstünden iki elimizde tutarak kendine çeker ben ise bu ne kadar çok istesemde elimi çekerim "hayır lütfen söyle bana bunu bilmek sorundayım ve beni seviyor musun gerçekten" diyerek kireç yüzümle bir damla yaş akarak karan Ali'nin gözlerinin içe bakıp cevap bekeklerim "masal" der ben ise anayacağımı anayıp yerimden kalkıp giderken karan Ali kolumdan tutup beni kendine bir anda çekip dudaklarıma yapışır o an duduklarımız birleştiginde şaşırmış ve sevinçmistim kalbim tam durdu derken nefesim bana nefes olmuş kalbimi natmasına yardımcı olmuştu. Belimden tutarak beni kendie. Çeker ve daha da yapışarak dudkalrımı öyle bir çeker ki geri çekilemdim elimi boynuna koyarak bende karşılık veririm öyle bir öpüyordu ki ıslak ve sanki bu günü çok beklemiş gibi öperken ben tadını ala ala öpüyordum ağsıma gelen tek tad karan Ali'nin değil göz yaşlarımın tatı ağızımıza doluyordu biraz beli eyerek daha çeke çeke öper ben dili adeta emiyordum sanki beni sevdiğini bôyle gözteriyordu ben ise beş senedir kavuşmanın sanki böyle cıkarıyordum

Nefes almak için geri çekildiğinde bende çekilip asıl nefesimi ondan alırım duduklarımız deymesede deymek üzeri olan bir vasiyete cekemden gözlerim kapalı ondan nefesimi alıyordum o ise bana bakıp yüzümü seyrediyordu ben ise yine benden kaçmamazı için iki elimle boynundan ve yüzünden tutuyordum sadiçe orda kalıp yaşamak istiyordum bir tarftan hözümden damak damla yaş akarken bir taraftan nefesimi çektikçe karan Ali'nin nefesi karışıyordu. O an en çok istemesigim şey karan linin çekilip nefesini hisedemem di ôyle bir tutuyordum ki boynunu gitmemiş için bir taraftan ağladıgımda dudaklarım onun dudaklarına deyiyordu.

"Babamın beni terk eddip gitmesine dayansamda onun beni babam gibi bırkaıp gitmesine dayanamazdım kaldıramazdı kalbim bu acıyı".

🥰🔐❤️‍🔥