Tam bir saat arabanın içinde bekleyen Karan Ali'ye bakıyordum. Patron gelmişti ve ben çıkmak için harekete geçmiştim. Dükkanın kapısından çıktığımda, Karan Ali arabadan inmişti ve "Buyurun," diyerek kapıyı açtı. O an o kadar mutlu olmuştum ki, elim boynumdaki kolyeye gitmiş, kalbim sakinleşmek için derin derin nefes alıp veriyordum. Arabaya oturduğumda, yol boyunca sadece yola bakmıştı; ben ise onu izliyordum. Bir an kafasını bana çevirince hemen gözlerimi cama doğru çevirdim.
Bir süre sonra, araba durmuştu. Arabadan inerek etrafa bakındım; burası çok lüks, çok pahalı bir yerdi. Karan Ali'ye döndüğümde, bir adama arabasının anahtarını veriyordu. Sonra bana dönerek, eliyle yolu gösterdi. Hafifçe gülümseyerek yürümeye başladım. İçeri girdiğimizde, üzerimdeki paltoyu çıkarmak istemedim çünkü Komagene üniformam vardı; buraya yakışmıyordum. İçeri girdiğimizde, etrafa bakarak biraz ürperdim. Giyinen insanlar, pahalı yemekler yiyip, pahalı masalarda oturuyorlardı. Kendimi çok yabancı hissettim.
Bir adam yanımıza gelerek, "Hoş geldiniz efendim, masanız hazır," dedi. Karan Ali, bana bakarak ilerlemeye başladı ve mekandaki bütün masalardan uzak, büyük bir masa vardı, sadece iki kişi için hazırlanmıştı. "Benim yemeğe geleceğimi nereden düşündü ki?" diye düşündüm. Hafif utanarak ve gülümseyerek masaya bakarken, Karan Ali yanımda durarak sandalyemi çekti ve "Buyurun," diyerek yerimi gösterdi. Gülümsedim ve oturdum.
Yanımıza bir garson gelip menüleri uzattı. Ben ise, "Yok, teşekkür ederim, bir şey istemiyorum," dedim. Karan Ali gözlerini bana kaldırarak gülümsedi ve garsona dönerek, "Biz iki tane bonfile alalım, bir de salata, içecek olarak da..." diye devam etti. Sonra yine bana dönerek, "Ne içersin?" diye sordu. Ben gülümseyerek bir şey demedim. O ise daha da gülümseyerek garsona, "İki tanede su olsun," dedi. Garson gülümseyerek masadan uzaklaştı.
Ben, olduğum durumun farkına varıp, "Biz niye buraya geldik? Yani bana hayır diyeceksen ve benim üzülmemi istemiyorsan, bunlara hiç gerek yoktu," dedim. Karan Ali'nin yüzündeki tebessüm kayboldu ve ciddi bir şekilde, "Bunu yemekten sonra konuşalım, olur mu?" dedi. Ben, karşı gelecek cesareti bulamayıp köşeme çekildim ve sessizce yemeklerin gelmesini bekledim.
Yemekler geldiği anda, Karan Ali, "Afiyet olsun, ye, sabahtan beri çalışıyorsun, yorulmuşsundur," dedi. O an gülerek elime çatalı aldım. O, yemeğine dönerek yemeye başladı. O kadar güzeldi ki, onu hayatım boyunca izleyebilirdim. Acaba gerçekten de evlenmek istiyor muydu benimle? Ne bileyim, beni düşünmesi, bir saat dükkanın önünde beklemesi... Beni benden almıştı.
Yemek yedikten sonra artık dayanamayıp, "Bak Karan Ali, ailem merak eder. Bizim burada birlikte yemek yememiz bile riskli, hem de çok tehlikeli. O yüzden buraya kadar beni neden getirdiğini öğrenmek istiyorum. Bana hayır demek için mi, yoksa..." dedim. Sert bir şekilde yutkunarak, tam Karan Ali'nin gözlerinin içine baktım. O ise ne gülüyordu ne de sinirleniyordu, sadece sessizce dinliyordu. "Yoksa evlenmek istediğini söylemek için mi?" dedim ve sesini duymak için bekledim.
Karan Ali derin bir nefes alarak arkasına yaslandı. O an, "Hayır" diyecek kesin diye düşündüm. Gözlerim dolmaya başlamıştı. Hayır, hayır, ağlamayacağım, diye kendime telkinde bulunarak, gözyaşlarımı yutmaya çalıştım. Ve yüzüne dimdik bakarak hafifçe gülümsedim. "Ya evet dersem, ne olacak? Ya da hayır dersem?" dedi.
Ben ise, "Hiçbir şey, aslında..." diyerek yerimden kalktım. Tam kapıya doğru yürürken, Karan Ali bileğimi tutarak beni durdurdu. O an kalbim yerinden çıkacak gibi çarpmaya başlamıştı. Korkuyla elim boynumdaki kolyeye gitti. Bir anda elimi çekerek, "Ne yapıyorsun?" dedim sinirle. O ise gülerek, "Masal..." dedi.
Ben sinirle, gözlerim dolu bir şekilde, "Ne var? Benimle oyun mu oynuyorsun? Ben oynayacağım bir oyuncak değilim," dedim ve arkamı döndüm. Tam gidecekken, "Evet... Seninle evlenmek istiyorum," dedi. O an, kolyemi daha sıkı tutarak kalbimin karnımda attığını hissettim. Gülümsedim ve o an Karan Ali'nin de güldüğüne emin oldum.
"O zaman ben anneme cevabımı iletmesini söylerim," diyerek kaçarak gitmiştim
Karan Ali'den
Masal bunu der demez koşarak gider ben ise gülen soratımı daha fazla tutamayarak "özür dilerim masal sen evlendigin yerde mutlu olmayacaksın" derim.
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
16.73k Okunma |
953 Oy |
0 Takip |
52 Bölümlü Kitap |