Levent: Benim acilen Fransızca öğrenmem lazım hemen!
Leyla: Kesin yine saçma sapan birini buldu.
Levent: Yok bu sefer hayatımın aşkını buldum.
Erdem: Hadi lan ordan, iki gün sonra kızın adını bile hatırlamazsın.
Rüzgar: Hayırlı olsun, yenge Fransız mı?
Levent: Doğru tahmin ettin ama, sen nerden biliyorsun yeni sevgilimin Fransız olduğunu?
Erdem: İçine doğdu.
Sinan: Lan Fransızca öğrenmek istediğini söyledin az önce.
Erdem: Bu da çok oksijensiz kalıyor. Yükseklerden uçma sakın sonra biz uğraşıyoruz seninle.
Bilge: Tabi canım bizde zaten Fransızca su gibi konuşuyoruz. İki güne kalmaz bülbül gibi konuşursun, merak etme.
Levent: Bir haftaya kadar Fransızca öğreten bir ilan gördüm internette. Başvursam mı ne diyorsunuz?
Sinan: Ulan senin gibi saflar yüzünden mahkemelerde dolandırıcılık suçları artıyor.
Esin: Aynen öyle, ben de diyorum böyle saçma şeylere kanıp nasıl dolandırılıyorlar. Meğerse sen de onların içindeymişsin. 🤦🏻♀️
Erdem: Saf taklidi yapma. Dolandırıcıyı bile dolandırırsın sen. Stajyer şeytan seni!
Levent: Siz dalga geçin, ben o kızla birlikte Fransa’da üç gün boyunca tatil yaptım.
Yıldız: Hem çalışıp hem eğlenebiliyorsun şu an işini çok kıskandım Levent.
Esin: Ben de tatil yapmak istiyorum.
Rüzgar: Ona bakarsan herkes tatil yapmak istiyor.
Sinan: Kendi adınıza konuşun lan ben tatil falan istemiyorum!
Mert: Al benden de o kadar, öğrencilerimle mutluyum.
Esin: Odanızda kahve bardaklarından dağ oluşturan savcımız, işleyen demir pas tutmaz demek istiyor!
Sinan: Çok çalışıyorum çünkü, kahve içmezsem eğer o adliyeyi birbirine katarım.
Esin: Şu dosyayı iki saatliğine verseniz, ben de çok çalışacağıma söz veriyorum.
Sinan: Olmaz.
Esin: Lütfen savcım. yemin ederim ki çalmayacağım.
Sinan: Hiç güven vermiyorsun olmaz.
Esin: Yahu, vallahi billahi namusum ve şerefim üzerine yemin ederim ki size o dosyayı eksiksiz teslim edeceğim.
Rüzgar: Sakın abicim sakın dosya falan verme.
Bilge: Sana ne oluyor be gülüm! Kızın işine de karışma bi zahmet.
Leyla: Sen böyle söyleyerek uzaktan mı dahil olduğunu düşünüyorsun?
Esin: Peki madem dosyayı vermeyeceksiniz bari kahvenizi soğutmayın. İçin sıcak sıcak.
Sinan: Ne kahvesi, ben bugün hiç kahve içmedim ki.
Esin: Kahve içmeyince Nemrutluğunuz tutuyor sayın savcım, o yüzden de size kahve gönderiyorum Yeliz Hanım’la. Hiç soğutmayın.
Sinan: Gelmesin diyorum istemiyorum.
Erdem: Lan kız Haçlı seferleri düzenler gibi her gün Sinan’ın odasına gidiyor.
Esin: Mis gibi mis.
Levent: İçme kanka bu kız ajan falan olabilir. Kahveyi kaynarken içmeni söylüyor, kesin öldürecek seni. ☠️
Sinan: Yeliz mi aman aman kahve falan gönderme, içmekten vazgeçtim.
Esin: Gönderttim bile savcım varmak üzeredir.
Sinan: Gelmesin, geri gönder hemen!
Esin: Mümkün değil, elimden tepsiyi öyle bir aldı ki onu kimse durduramaz artık.
Sinan: Allah senin cezanı versin.
Esin: Darısı sizin başınıza savcım 🤲
Erdem: Adliyede gerilim filmi falan mı çekiyorsunuz lan! Alt tarafı kadın sana kahve getiriyor, ne var bunda nankör müsün Sinan!
Sinan: Sen gerçekten Esin’in iyilik için bana kahve gönderdiğini düşünüyor musun?
Erdem: Sen öyle sorunca ben de bir işkillendim.
Sinan: Kahveni gönderiyorum, iç ama sakın soğutma.
Esin: Ayol size iyilik yaramıyor. Yeliz Hanım’a verdiğim kahveyi bana geri gönderdiniz!
Sinan: Jestine jest yaptım beğenmedin mi?
Esin: Yok be savcım bende şeker var.
Sinan: Suç ortağın kahvenin şekersiz olduğunu söyledi.
Esin: Yok yok ben hiç içmeyeceğim, çarpıntı yapar.
Sinan: Sütlüymüş neyini çarpıntı yapacak, iç o kahveyi!
Esin: Dizlerim tutmuyor ki sonra içerim. Midem ekşir, biraz soğusun.
Levent: Bak bak bahanelere bak, nasıl da altmış yaş üstü teyzeler gibi konuşuyor, kesin içine bir şey attı bu 🐍kız.
Sinan: Ne attın kahvenin içine?
Levent: Knk uyku ilacı olmasın sakın?
Esin: Benim gibi düşünceli ve asla menfaat düşünmeyen biri, katiyen öyle bir şey yapmaz.
Erdem: Bu bir kanıt olamaz.
Rüzgar: Yalan söylüyor atın bunu nezarete.
Erdem: Hemen yargılayın savcım, kesin bu kendini bilmezin cezasını..
Rüzgar: Ev hapsi yok şey.. siz en iyisi üç ay mapus verin.
Esin: Oldu olacak kellemi de alın! Deli misiniz be! Hem o savcı, hakim değil!
Levent: E yaptıklarından sonra cezasız mı kalacak?
Esin: Milleti galeyana getirmesene!
Erdem: Yine de bir ceza almalı.
Sinan: Onun cezası, bana kurduğu tuzakla verilecek dostlarım. Siz müsterih olun.
Levent: Nasıl yani?
Alya: Bir saniye, neden Esin suçluymuş gibi davranıyorsunuz. Kız ince düşünceli davranıp kahve ısmarlamış hem daha kahvenin tadına bakmadan ‘kahveye ilaç attı’ iftiraları atamazsınız!
Leyla: Adam zaten kahve içe içe bir gün kalpten gidecek. Esin bir iyilik yapmak istemişti sadece.
Esin: Koruyun beni feminist kardeşlerim.
Levent: QWFHSHQ
Sinan: Madem kahve normal o zaman neden önce kendisi içmiyor? Bir yudum alsa inanacağız ama içmemekte ısrar ediyor.
Esin: Of tamam, itiraf ediyorum: Kahvenin içine ilaç attım.
Levent: Ben biliyordum zaten anlamıştım.
Sinan: Bu olayı da atlattığıma göre şimdi bir kahve içmeye gidip keyfime bakacağım.
Esin: Ben alırdım siz oraya kadar yorulmayınız.
Sinan: Yok benim kendi ayaklarım var, sen zahmet etme. Kafa dinlemeye gidiyorum, şişirmeye değil
Levent: Lan keşke benimde kahvemi getiren biri olsa. Kahve şart değil su da olabilir. Çok yalnızım ben.
Erdem: 1827283729291 tane kızla tanışıp hâlâ yalnızım diye kendini acındırma!
Levent: Sanki onlar tüm gün benimleymiş gibi konuşuyorsun kanka, hepsini toplasan bir kere görüyorum. Ölsem üç gün sonra haberiniz olur be! Gerçekten çok yalnızım.
Leyla: Ee, Fransız kız ne oluyor?
Levent: Boş ver Fransızı, çoktan unuttum bile kızın yüzünü görsem zor hatırlarım.
Rüzgar: Sen o kız için hani Fransızca öğrenecektin?
Bilge: Ah ah ne demişler: Ölüsü olan bir gün ağlar, delisi olan her gün ağlar!
Sinan: Bilge arada sırada gruba girip Levent’e laf soktuktan sonra kayıplara karışıyorsun.
Levent: Çünkü benden nefret ediyor.
Erdem: Bu yüzden kızlar arasında en çok sevilen Bilge’dir.
Levent: Aşk olsun kardeşim, sırf benden nefret ettiği için Bilge’yi sevmek nasıl bir şerefsizliktir.
Kaan: Duygusallığın üstünde yine.
Leyla: Çünkü Levent Yengeç burcu 🤝
Kaan: Aman kardeşim aman! Tamam hiçbir şey demedim sayın, sakın burçlar konusunu açmayın.
Esin: Ayol, sen de ne korkuyorsun bir de Aslan burcu olacaksın!
Selin: Burcunun bütün özelliklerini gösteriyorsun Kaan.
Kaan: Niye lan Aslan burcunun nesi var?
Funda: Çoooook egolu oluyorlar.
Ceren: Bundaki ego Aslan burcuna bile fazladır.
Kaan: Ben gayet alçakgönüllüyüm. Her daim insanların yardımına koşarım asla bencillik yapmam.
Esin: Hadi be yalancı dolma seni, ufak at balıklar da yesin.
Sinan: Kaan’ın gerçekte nasıl biri olduğunu biz çok iyi biliyoruz.
Erdem: Ulan duyan da tebdili kıyafetle akşamları ev ev dolaşıp yoksullara yardım ettiğini zanneder.
Ceren: Gerçekten mi?
Mert: Öyle yapıyor zaten Erdem’in sözlerinde yalan yok. Yalnızca tanımadığı kişilere yardım eder.
Erdem: O zaman çok kral çocuksun seni tebrik ediyorum.
Bilge: Aferin ulan şimdi gözüme girdin.
Alya: Kaan gerçekten hakkında böyle şeyler duymak çok güzel.
Esin: Bir varmış bir yokmuş, bu masala inanan çokmuş!
Yıldız: Dünya tersine dönmüştür artık kızlar
Rüzgar: Dünya, kötü zannettiklerinizin iyiliklerini görmezden geldiği gün tersine döndü zaten. Herkese önyargılı olmamalısınız kızlar.
Levent: Lan senin içine Alya mı kaçtı?
Rüzgar: Yok, bir tutam insanlık kaçtı.
Erdem: Çok ayrı bir boyutsun, insan kendine laf sokar mı lan?
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
5.14k Okunma |
506 Oy |
0 Takip |
45 Bölümlü Kitap |