Günaydınlara Doyamayanlar

Levent: Günaydın saygı değer ailemmm.

Leyla: Günaydın minnoş.

Levent: Leyla minnoş falan delikanlı kadına yakışıyor mu bu laflar?

Leyla: Haklısın kodum mu oturturum şerefsizim.

Levent: ASJHDPWDNJNSDJK

Rüzgar: Yine formundasın sabah sabah.

Levent: Günaydın knk hiç kalkmasaydın birazdan ikindi okunurdu.

Rüzgar: Çatacak başka birini bul, bugün bana bulaşma.

Esin: İkindi ezanı saat sekizde mi okunuyor salak!

Levent: Uykusuna düşkün biri için gayet uygun bir yalan.

Erdem: Güzel bir günden günaydın :)

Alya: Niye mutlusun sen?

Leyla: Tahmin edebiliyorum ama neyse.

Alya: Günaydın arkadaşlar

Yıldız: Günaydın faslını biraz hızlı geçelim.

Mert: Yani birbirinize günaydın deyince elinize ne geçiyor?

Kaan: Yatın uyuyun lan gün aymadı daha.

Ceren: Aydı da senin haberin yok, saat sekiz.

Kaan: Tamam işte daha aymamış.

Ceren: Ne zaman ayıyormuş peki?

Kaan: Ben uyandığımda ;)

Ceren: Yanlışın var, sen uyandığında güneş batıyor. O da yüzünü görmemek için.

Levent: Hani sen hümanist biriydin Ceren, ben pek göremiyorum da?

Ceren: Yunus Emre miyim ben? Ne yapayım arada sinir olduklarım haricinde insanlara iyi davranıyorum. Herkese iyi davranan biri yoktur, menfaati olan insan vardır.

Kaan: Ben sinir olduklarının arasındayım öyle mi? :(

Ceren: Hayır canım!

Kaan: O zaman sevdiklerin arasındayım. ;)

Ceren: Ne mübasebet, sen en nefret ettiklerim arasındasın!

Selin: Tüh ya, günaydına yetişemedim!

Levent: Manyak lan bu!

Selin: Sana da günaydın Levent!

Levent: Lan bir daha günaydın yazmayacağım valla kusacağım artık günaydından.

Ceren: Canım müdürümün gül yüzünü gördüm ya, gün o zaman aydı benim için.

Rüzgar: ASDWDNNSK

Leyla: Barıştınız mı yani?

Ceren: Evet artık gıcıklık yapmıyor.

Kaan: Bugün işe gitmek istemiyor canım.

Yıldız: Dün de gitmek istemiyordun.

Kaan: Genel olarak gitmek istemiyorum kanka Cjhsjhs

Ceren: Biz de bayıla bayıla gidiyoruz zaten.

Esin: Öyle demeyin ya, işini aşkla yapanlar var. Mesela Sinan Bey, izin falan takmıyor hiç, kafasına esince hooop bir de bakıyorsun adliyede. Bu ne şevk kardeşim?

Sinan: Nedense ben de seni her defasında odamın önünde buluyorum. Bunun izinli günlerime denk geldiği günler özellikle daha fazla olmaya başladı.

Esin: Benim sizin kapınızda işim ne? Meraklı değilim sizi görmeye.

Sinan: Aynı şeyi ben de senin için düşünüyorum.

Esin: Müvekkillerimi neden bana karşı kışkırtıyorsunuz? Az kalsın öldürüyordu beni. Elinize ne geçti söyler misiniz?

Sinan: Ben gerçeği söyledim o kadar 😈

Esin: İyi halt yediniz gerçekten! Başıma bir şey gelseydi ne olucaktı o zaman? Zaten zor kurtuldum manyağın elinden. Bir de sizinle uğraşıyorum.

Levent: Oha lan sjnjs

Esin: Adam bana pet şişeyi fırlattı az kalsın gözüme geliyordu. Zaten sinirli biri, siz de iyice kışkırtıp üstüme saldınız.

Rüzgar: Başka bir meslek seçseydin o zaman.

Esin: Ben mesleğimi seviyorum.

Rüzgar: Hem ayranım dökülmesin hem yoğurdum ekşimesin oh ne güzel!

Esin: Ne yani avukatlık yaptığım için bütün bunları hak mı ediyorum?

Rüzgar: Ne anladıysan o, bir de sana açıklama mı yapayım?

Esin: Küstah.

Levent: çok seviyeli bir ilişki.

Leyla: Aynen. Mesela ben Levent'e hakaret edemeden cümle kuramıyorum.

Alya: Leyla giderek Levent'e benzemeye başladın. Sen onun gibi biri değilsin.

Rüzgar: Seviyeli bir ilişki derken?

Esin: Bırak seviyeyi, asıl ilişki derken neyi kastettin?

Sinan: Niye rahibeler gibi takılıyorsun sen?

Leyla: Qcsljwpw özür dilerim arkadaşım.

Esin: Savcım noluyor? Bana olan bu davranışlarınızın sebebini öğrenebilir miyim?

Kaan: O, sevmediklerine hep öyle davranır, kaç yıldır beraber çalışıyorsunuz anlamadın mı hâlâ?

Esin: İyi de ben kimseye kötülük etmedim ki. Bana neden dış kapının mandalı muameli gösteriyorsunuz, kedinize yaptıklarım için mi yoksa meseleyi kişisel mi algılamalıyım?

Sinan: Seni tam affedeceğim diyorum aklıma kedime yaptıkların geliyor sonra vazgeçiyorum.

Yıldız: Bu arada Sezar nasıl, iyi mi?

Sinan: İyi, keyfi yerinde beyefendinin. Evde mama yiyor arada bir bahçeye çıkarıyorum.

Yıldız: Kedi partisi düzenle arada bir. Sıkılır hayvan evde tek başına.

Esin: Savcım kedinizden özür diliyorum bunu ona iletiniz lütfen, yakın zamanda kendisine ziyaret düzenleyeceğim hem de en sevdiği mamayla birlikte geleceğim.

Sinan: o seni görünce tırmalamak, parçalamak istiyor.

Esin: Hadi be küs müyüz hâlâ?

Sinan: Maalesef.

Kaan: Sezar, bizi seviyor da senden nefret ediyor Esin, bir yerde tutsa öldürecek seni dikkatli ol. Sonra kim vurduya gitme sjsj

Sinan: Kedi partisi güzel fikirmiş.

Yıldız: Çağır şöyle birkaç miyavsu kafa dağıtsın azıcık. Hayvanı da kendin gibi asosyal yaptın.

Rüzgar: Bad boy erkekler gibi takılacak desenize.

Levent: Tek gecelik ilişkiler sjsj

Sinan: Pezevenk yaptınız lan Sezar'ımı

Levent: Kedi bile mutlu aq, bir ben mutsuzum.

Leyla: Tahmini ne zaman bırakırsın bu Küçük Emrah tavırlarını?

Kaan: Sen evlenince.

Leyla: Çok sürmeyecek desene.

Rüzgar: Daha dün bir kına gecesinden kurtulduk bir de sen başlama lütfen!

Leyla: Benim hayatımda kimse yok.

Esin: Niye öyle dedin?

Leyla: Beni küçük düşürmesine izin vermemek için.

Rüzgar: Kendinden büyük gururu var bunun da!

Leyla yazıyor...

Levent: Nasıl bilirdiniz rahmetliyi?

Sinan: Lafını sakınmazdı pek sjsjsjsh

Rüzgar: Özür dilerim valla bak.

Esin: Artık çok geç.

Alya: Rüzgar dilinin kemiği yok.

Sinan: On dakika oldu hâlâ yazıyor.

Yıldız: Bu senenin paragraf sorularını Leyla hazırlasın.

Rüzgar: O zaman soruları okumaya gerek kalmadan ana temayı söylüyorum: "Depresyon ve yalnızlık."