Ceren: Abi şu oyunun sesini kısarak oynar mısın, beynimin içinde silah patlama sesleri duyuyorum!
Kaan: Özelden neden yazmıyorsun?
Ceren: Mesajımı görmüyor az önce de aradım ama kapattı.
Kaan: Yanına gidip oyunun sesini kısmasını söyleyemiyor musun?
Ceren: Üşeniyorum.
Alya: Erdem yine mi o oyunu oynuyor?
Ceren: Evet ya akşamdan beri oturmuş oyun oynuyor!
Rüzgar: Erdem’e söyle beni de alsın oyuna. İsteğimi kabul etsin.
Esin: Ben de oynamak istiyorum.
Erdem: Ceren senin yüzünden vuruldum!
Alya: Ceren kaç çabuk kesin şimdi abin yukarı geliyordur.
Ceren: Kapım kilitli merak etmeyin.
Alya: Abine güven olmaz.
Erdem: Ceren kapıyı aç, konuşmamız lazım.
Ceren: Abii n’olur biraz kıs şu oyunun sesini, başım çatlıyor!
Erdem: Ben de oyunu kazanmaya çalışıyordum ama dikkatimi dağıttın, sinirleniyorum sen böyle yapınca!
Ceren: Sadece azıcık kıs, tamam mı?
Erdem: Tamam tamam, kısacağım ama bir daha oyunun ortasında böyle yapma.
Rüzgar: Erdem benim isteği kabul ettin mi? Ben de oyuna girmek istiyorum.
Esin: Rüzgar sıraya gir canım, çünkü ben de bekliyorum.
Leyla: Sen de mi oynayacaksın? Aman Esin ne anlıyorsun Allah aşkına şu oyundan!
Esin: Burada başka türlü vakit geçmiyor.
Sinan: Ben de oynayacağım.
Esin: Bismillah, kör oldum galiba çünkü savcım mesai saatinde oyun oynuyor.
Rüzgar: İftira, yalan! Sinan’ım yapmaz.
Esin: Vallahi öğlede dışarı bile çıktı. Tabii ya, ben bir çay molasına gideyim dediğinizde anlamalıydım bunu.
Sinan: Tüh bak açık vermişim!
Leyla: Ay Esin ben bile Sinan’ın kahveden başka bir şey içmediğini biliyorum, bu yalana nasıl kandın?
Esin: Kızım hazır fırsatını bulmuşum, şimdi adamı yolundan döndürmek işime gelmezdi.
Leyla: İyi de Sinan nereye gitti öğrenmedin mi?
Esin: Hakikaten savcım nereye gittiniz?
Yıldız: O gün bir ara yanıma gelmişti.
Esin: Ooo savcım Allah mesut etsin.
Sinan: Neyi mesut edecekmiş?
Esin: Siz sevmediğiniz insana bir dakikanızı bile vermezsiniz ama Yıldız’ın yanına gitmişsiniz.
Sinan: Yani buradan nereye varacaksın çok merak ediyorum!
Esin: Düğün ne zaman?
Sinan: Ortalığı karıştırma, yok öyle bir şey.
Leyla: Sinan net çocuktur. Yok diyorsa var olma ihtimali sıfırdır.
Esin: Savcım, cüzdanınızda Yıldız’ın fotoğrafını gördüm buna ne diyeceksiniz?
Sinan: Senin koymadığın ne belli?
Esin: Ben koymadım.
Sinan: Ben de koymadığıma göre, sen koydun ama yalan söylüyorsun.
Esin: Yahu beni bu kadar iyi tanımanız gerçekten tüylerimi ürpertiyor. Evet fotoğrafı ben koymuştum!
Rüzgar: Yavrum sen psikopat mısın madem sen koydun o zaman niye koymadım dedin?
Esin: Bundan önce Yıldız’ın fotoğrafını cüzdanına koyup koymadığını öğrenmek için yapmıştım.
Sinan: Öğrenemezsin.
Esin: Aha bu da en azından bir şeyi kanıtlar! Bakın öğrenmezsin dedi yani ortada bir şey var ve öğrenmemem gerekiyor.
Leyla: Yıldız’ın ağzından laf al. Sinan’ı konuşturmak imkansız.
Yıldız: Bugün yanıma geldi biraz sohbet ettik gitti sonra.
Leyla: Sonra ne oldu?
Yıldız: Bir şey olmadı.
Leyla: Acaba?
Yıldız: Olsa bilirdim Leyla.
Rüzgar: SLDJSPSJWOS
Kaan: Bensiz ne oyunuymuş lan, ben de oynayacağım!
Ceren: Aman, sen eksik kalma!
Kaan: O abinin bileceği iş, sen karışma!
Erdem: Tamam, tamam! Hepinizi alacağım oyuna. Biraz sabırlı olun.
Mert: Birader, bu kadar da bağımlı olunmaz ki. Arada bir çık da nefes al.
Alya: Mert haklı, biraz da dinlenmeyi dene Erdem. Sevdiklerinle vakit geçir biraz!
Erdem: Tamam hanımefendi, size de biraz vakit ayıracağım, söz.
Leyla: Alya sana iyi gelmiş, cevap verirken çok sakinsin.
Erdem: Alya’nın işe yaradığını nerden biliyorsun?
Leyla: Alya az önce sevdiklerinle vakit geçir dedi ve sen de “Sana da biraz zaman ayıracağım” diyerek Alya’yı sevdiğini itiraf ettin.
Ceren: Teşekkürler Leyla, abimin devreleri yandığı için düşünmeye başladı.
Alya: Hadi bakalım, her şey yoluna girdiğine göre herkes işine dönebilir mi?
Rüzgar: Ben hala oyundayım. Erdem, unutma!
Erdem: Unutmadım Rüzgar, tamam Lan! Oyun için hazır ol!
Ceren: Abim yine oyuna başladı ve ben yine bu sese dayanıyorum!
Kaan: Kulaklık tak.
Ceren: Başım ağrıyor, sessizlik istiyorum.
Leyla: Bana gel burası çok sessiz. Hatta ıpıssız!
Levent: Akşam olunca köpekler havlıyor.
Kaan: E ben böyle işe başlarım lan! Kesin siz sevgilisiniz ama söylemiyorsunuz.
Leyla: Hayır değiliz.
Rüzgar: Lan o daha kötü aga, o daha kötü! Madem sevgili değilsiniz o zaman akşam vakti Levent’in senin evinde ne işin var?
Sinan: Geceleri masal okumaya mı gidiyorsun yoksa.
Levent: Her gün gitmiyorum, sadece o gün gittim.
Rüzgar: Siz ikiniz artık yanlış anlaşılmaya çok müsaitsiniz.
Kaan: Evlenirlerse hem şaşıracağım hem de hiç şaşırmayacağım bir çift olacak!
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
5.14k Okunma |
506 Oy |
0 Takip |
45 Bölümlü Kitap |