23. Bölüm

Damad Bohçası

M.k
m.k


Keyifli Okumalar..✨🧸

~Asil AREYİZ~

"Asil,Asil." diye sürekli ismimin tekrarlanmasıyla, gözlerimi araladım. Annemin saçlarımı okşayarak beni uyandırmaya çalışmasına gülümsedim. "Kahvaltı hazır kızım, hadi elini yüzünü yıka da gel." dediğin de esnerken kafa salladım. Annem gidince yatakta bi kaç dakika durdum, tavanı izlerken aklıma Alaz ağa gelince, pencereye baktım. Hafif aralıklı penceremden çıkıp gitmişti. Yanım boştu,istediğim gibiydi. Sanki, sanki bu olanlar hiç yaşanmamış gibi bi his ve heyecan vardı üstüm de. Telefonuma baktığım da saatin 09:30 olduğunu gördüm. Yataktan çıkıp, elimi yüzümü yıkadım ve aşağıya indim. Hava biraz serindi ama yine de sıcak denilebilirdi. Avluya kurulan sofraya yukardan baktığım da babam, Miraç abi ve Camil abi oturup konuşuyorlardı. Mutfaktan çıkan annem tam bana seslenmek için kafasını kaldırırken beni görünce gülümseyip, kafasıyla masayı işaret edince merdivenlerden inip yanlarına gittim. Babamın arkasından yanağına sulu bi öpücük bırakıp, neşeyle "Günaydııın." dediğim de gülümseyip, "Günaydın kızım." dediğin de yanına oturdum. Masadakilere de selam verip kahvaltıya başladım. Herkes kahvaltı yaparken ara ara sohbet ediyorduk. Babam yine ne yediyse zorla bana da yedirmiş, miraç abi benimle dalga geçince Cemil abi ona kızmıştı. Miraç abinin telefonu çalınca sofradan kalkıp cevap vermişti ama telefona bakarken dişlerini sıktığını görmüştüm. Babamın ve Cemil abinin çayı boşalınca doldurmak için kalktığım da annem izin vermeyip, "Nereye serçe? Çaydanlıklar burda değil mutfak da, sera doldurur." dediğin de ona abartma anne! bakışı atsam da izin vermedi, evin yardımcılarından sera çayları doldurup getirmişti. Bu duruma Cemil abi sürekli gülüyor babam da gülmemesi için kaş göz yapıyordu. Onlara ters ters bakıp çayımı içmeye devam ettim. Hayır yani sanki ne yapacaktım mutfağına!? Miraç abi tekrar yanımıza geldiğin de "Ağam benim ufak bi işim var siz geçin ben ordan direk yanınıza gelirim." dediğin de babam kafasıyla onayladı. Ona ne oldu der gibi kafa salladığım da kafasını bi şey yok der gibi sallayınca gülümsedim. "Hanım, bugün misafir vardır bilirsin değil?" diyen babama merakla dönüp, "Kim baba?" dediğim de bana dönüp gülümsedi ve "Herkes seni görmeye gelmek istiyor kızım,amcanlar,yengenler,halanlar,kuzenlerin.. geleceğini öğrenen herkes beni aradı ben de herkesle beraber toplanalım dedim." dediğin de gülümseyip, "İyi etmişsin baba." derken gözlerimi kaçırdım. Çok kalabalık ortamlar da bulunmak sorun olmazdı ama herkesin benim için toplanacağını bilmek biraz şey hissettirmişti, tuhaf. Babam anlımı öpüp, "Biz de ikindi vakti geliriz, işlerimi halletmeliyim." dediğin de kafa salladım. Babamı kapıya kadar geçirmek için kalkacakken her iki omzumdan bastırıp, "Yemeğin bitmeden kalkmıyorsun." dediğin de somurttum. "Peki, görüşürüz." dediğim de kafasıyla selam verip güldü.

.

.

.

 

-Alaz ARNAZ-

 

Telefonumun çalmasıyla gözlerimi araladım, baş ucum da çalan telefonu elime aldığım da Azad Ağa yazısıyla şaşırmadığını söyleyemezdim. Telefonu açıp kulağıma koyduğum da "Sana atacağım konuma gelesin. Yalnız!" dedi ve telefonu kapattı. Sinirden gözlerimi kapatıp bi kaç saniye bekledim. Dün çok fazla içtiğim için başım ağrıyordu. Uzun süre olmuştu içmeyeli.. Hızlıca kalkıp duşa girdim, beni kendime getirecek tek şey soğuk bi duştu. Duştan çıkıp üstlerimi giyindikten sonra aşağıya indiğim de hazır olan sofraya baktım. Aç olmadığım için direk dışarı çıktım ve bi arabaya bindim, yanıma gelen ve arabalara binmek için hızlanan korumaları görünce onlara dönüp, "Siz gelmiyorsunuz, benim bi işim vardır halledip gelecem." dediğim de herkes şaşırmış olsada onları orda bırakıp arabayı sürmeye başladım. Arabayı sürerken aynı zaman da Azad ağanın attığı konumu açtım. Konuma baktığım da yarım saat gibi bi süre gösteriyordu. Biraz gaza basınca 15 dakikadan kısa süre de orda olacağımdan emindim. Yola giderken aklıma Asil geldi. Dün konuştuklarımız.. Çok uzun süredir içmediğim zıkkımı içmiştim dün. Tek merak ettiğim dün konuştuklarında ciddi miydi yada gerçekten hissettikleri bunlar mıydı? Belki de amacı canımı yakmaktı, umarım canımı yakmakdır..Azad ağanın attığı konuma yaklaşınca tenha bi yer seçtiğini anladım. Onun istediğini yapmıştım, hiç kimsenin haberi yoktu burda olduğumdan yada Azad ağayla buluşacağımdan. Boş bi araziye geçince Azad ağayı yalnız arabasının önüne yaslandığını gördüm. Arabamı boş araziye çapraz park ettikten sonra indim. Ona doğru yavaş yavaş yürümeye başladığım da elindeki sigarasını son kez içine çekip yere attı ve ateşini söndürmek için ayakkabısıyla ezdi. Yanın da durduğum da onun bana bakmadığı gibi ben de ona bakmıyordum. İkimiz de boş araziye bi süre baktık, sonun da Azad ağa, "Asili bırakacaksın." dediğin de sinirle yüzüm hızla ona döndü ama o hala bana bakmıyordu, sakince sözlerine devam etti. "Asil sana göre değildir, o senin bi süre oynayacağın bi çocuk da değildir. Yapamaz, küçüktür. Hangi kızı, kimi istersen usulünce gidip ben sana isterim lakin benim kızımı bırakacaksın Alaz ağa." dediğin de sinirden gözlerim seyiriyordu. Adi herif beni bu boktan konuyu konuşmak için mi çağırmıştı! Tam sinirle ağzımı açıp konuşacakken, Azad ağa benden hızlı davrandı ve devam etti, "Bak Alaz ağa belki bi gün senin de bi kızın olur, gençsin ister hatta hayal bile edersin. Lakin bu hayalini Asil üstünden kuramazsın çünkü bu dünyada da öbür dünyada da her iki elim senin yakan da olacaktır. Asil kendini iyi saklar onu anlayamaz, çözemezsin. Çünkü o daha 20'sine bile girmemiş bi çocuk. Seni karşıma aldım ve derdimi anlattım lakin eğer ki sen de bana karşı çıkarsan ben de farklı bir dilde konuşmak zorunda kalırım bilesin." derken kendinden emin ve sakin sesi beni daha da sinirlendiriyordu. Geldiğim andan beri bana bakmayan adam kafasını kaldırıp cevap almak için gözlerime bakmaya başlayınca, "En başta şunu söyleyeyim, Asili bırakmayacağım çünkü o benim! Benim karım." derken sesimi ayarlamak da bile zorlanırken dişlerimi fazlasıyla sıkıyordum. "Asil artık küçük değil, çünkü o artık benim karım. Size hala küçük gelebilir, küçük olsa bile benimle! Benim yanım da büyür." Tam konuşacakken onun yaptığını yaparak hızla lafa girdim, "Ve son olarak bir daha sakın beni bu boş mevzular için çağırmayın, benim zamanım sizin bu konuştuğunuz saçma konu kadar değersiz değil!" dedim ve hızla arkamı dönüp arabaya yöneldiğim zaman, "Alaz ağa!" diye bağırınca ona döndüğüm de bana silah çektiğini gördüm, benim de belim de silah vardı ama karımın babasına silah çekecek kadar ucuz bi adam değildim. Rahat tavrımda ona bakmaya devam ederken, bi kaç adım daha yaklaştı ve "Sağa demiştim ağa! Madem bu konu senin için değersizdir asıl sebebe geleyim." derken dudağının köşesi usulca kıvrıldı ve "Malum kızımın düğününü, kınasını, evden çıkışını yapamadık, lakin damat bohçasını da yapamadık. Asıl sebebim sağa damat bohçasını vermektir." dedi ve silahını nişan alıp, kalbimin biraz sağ tarafı nişan aldı ve gözünü bi kez bile kırpmadan ateş etti. Göğsüm de oluşan acı ile gözümü bi kez bi kırpmadan ona bakmaya devam ettim. Hala onun karşısın da dimdik duruyor ve onun gözünün içine bakıyordum. "Bu attığım sadece damat bohçası için unutmayasın, kızım için, benden aldığın haklar ve kızımı kaçırmanın hesabı da sorulacak!" derken sesi gür ama rahattı. Yavaş hareketlerle silahını beline yerleştirdi. Eğer bu orospu evladı biraz daha burda kalırsa bilincim kapanacaktı ve bu benim son istediğim şey bile değildi. Ona bakmaya devam ettiğim de bana son kez baktığın da "Şimdi kızımın yanına gideceğim ve ona anlatmadığın gerçekleri anlatacağım." derken rahatlığından ödünç vermeden arabasına ilerledi ve son gaz gaza basıp ortalığı toz duman ederek gözden kaybolunca hızla arabaya ilerledim. Elimle göğsüme yaptığım baskı ağrımı arttırsa da zar zor arabaya ilerledim. Arabadan hızla telefonu elime aldım ve hızla kutayı aradım. Nefes alış verişlerim hızlandıkça gözlerim kayıyordu. Kutay telefonu açtığın da "Alo?" dediğin de nefes nefese konuşmaya çalıştım. "Kutay, hı-hızlı ca attığım konuma gel!" dediğim de aklıma gelenlerle son kez kendimi zorladım ve "Sa-sakın Asile bi bi şey belli etme." dediğim de artık gözlerim dayanamıyordu, nefes alışlarım da zorlanmaya başlamışken telefonum çalmaya başladı. Kutaydan son duyduğum kelimeler ise Kutaydan "Abii, Abii noldu! Siktir! Yaralı olmalı!" dedi telefon kapanınca arayan kişinin Azad ağa olduğunu görünce şaşırmadığını söyleyemezdim. Son kez kendimi zorlayarak telefonu açıp, hoparlöre aldım. "Alaz ağa? Nasılsın? deyince Azad ağanın keyifli sesini duydum. Zorlanarak da olsa, "Hayırdır A-azad ağa çabuk özledin." derken zorlandığımı belli etmemek için konuştuktan hemen sonra nefes seslerimi duymaması için telefonu kendimden uzaklaştırdım. Gür bi kahkaha atıp, "Valla ne yalan söylim özlemedim ama sağa söylemeyi unuttuğum bi şey vardır." dediğin de derin bi nefes alıp, "Yaşlılıktan olsa gerek." dediğim de tekrar güldü ve "He ya olabilir ama bağa sorsan mutluluktan derim." dedi ve devam edip, "Hani ben sağa dedim ya seninle farklı bi dilde konuşmak zorun da kalırım diye, Hah! İşte ben bi de senin dilin de konuşayım dedim." dediğin de bilincim kapanmak üzereydi. Sessiz kalarak devam etmesini bekledim. "Asil'e gerçekleri anlattın mı? yada şöyle sorayım yurt dışında ki hikayeni ailenden başka bilen var mıdır?" dediğin de kaskatı kesildim. Ha-hayır! Öğrenmiş olamazdı, imkansızla eş değerdi! "Alaz ağa? Ses mi kesildi acep?" derken keyifli olduğunu özellikle belli ediyordu. "Azad ağa! Ne saçmalarsın?" derken bilincimin biraz daha açık kalması için yalvarıyordum. "Ne oldu Mardin ağası, yoksa kızıma gerçek hikayeni anlatmadın mı? Bak ben yalanı hiç sevmem amma kızıma yalan söylemeyi ise hiç hiç sevmem!" dedi ve cevap vermemi beklemeden telefonu yüzüme kapatınca kalakaldım. Arkam da beliren siyah konvoy arabalarla bizimkilerin geldiğini anladım. Daha fazla dayanamayarak bilincim kapandı ve gözlerimi yumduğumdaysa bile aklımdaki tek kişi karım.. Asildi..

.

.

.

Sizden tek isteğim kitabıma destek olmanız..🫶🏽🫶🏽🫶🏽🫶🏽
Evettt, bi bölüm daha sonuna geldik.. Nasıl buldunuz bu bölümü??

BEN BİLE OLACAKLARI MERAK EDİYORUM.. 🤭

ASİL VE ALAZ AĞANIN SONU NASIL GİDİYOR?
ALAZ AĞA'nın SAKLADIĞI ve ASİL'in İÇTEN İÇE HİSSETTİĞİ GERÇEKLERİ ÖĞRENEBİLECEK MİYİZ?

AZAD AĞA PEKİİ!! ONUN HAKKIN DA NE DÜŞÜNÜYORSUNUZ???

Bi sonraki kitap da görüşmek üzereee..✨🤎

 

Bölüm : 10.11.2024 00:29 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...