Ateş elini elimden çekip saçlarımı geriye attı ve bana gülümseyerek baktı. Bende ona baktığımda göz göze geldik. Bakışlarım ateşin dudaklarına kaydı. Beni şuan da öpse geri çekilir miydim?
Sanırım çekilmezdim. Ondan eskisi kadar korkmuyordum ya da nefret etmiyordum.
Elini yanağımda gezdirmeye başladı. Bu hareketi çok hoşuma gitmişti ve bende kafamı eline koydum. Gözlerime derince bakıyordu. Gözlerim arada dudaklarına kayıyordu ve ateş bu halime gülümsemişti.
Alnımdan öpüp geri çekildiğinde elini yanağımdan çekti ve kolunu omzuma attıp beni kendisine çekmişti. kendimi ona yasladım ve saçımdan öpüp önüne dönmüştü.
Ethan. Abi lucian senle konuşmak istiyor.
Lucian da kimdi? oda mı vampirdi acaba ya da kurt adam?
Ateş. Benim onunla işim yok!
Dedi sertçe. Bu lucian her kimse ateş ondan nefret ettiği belliydi. Ethan bana baktı ve sonradan gitti. Acaba ateşe lucian kim diye sormalı mıydım?
Neva. Ateş.
Ateş. Efendim güzelim?
Neva. Bu lucian kim?
Dediğimde ateşin çene kasları gerildi ve benden bakışlarını çekip başka tarafa baktı. Neden benden gözlerini kaçırmıştı ki?
Ateş. Aria nın sevgilisi ve vampir, ondan uzak durucaksın anladın mı beni neva!
Dediğinde bana sinirli bir şekilde bakıyordu. Neden bu kadar çok sinirlenmişti ki anlamıyordum. Alt tarafı bir soru sordum diye miydi.
Bazen gerçekten ateşi anlamak çok zor ama bazende çok kolay oluyordu. Ateş yanımdan ayrılıp başka yere gidince arkasından baka kaldım.
Nereye gitmişti ki şimdi bu?
Gitsem peşinden kızar mıydı?
Olduğum yerde kaldım ve hiç bir yere gitmedim. Masadaki içki dolu bardakla bakışmaya başlayınca sinirle bardağı alıp kafama diktim.
Hani neden hemen kızmıştı ki?
Ben sadece bir soru sordum o da meraktandı?
Soracağım her şeye kızıcaksa işim zordu!
Masada bir tane içki şişesi vardı ve şişeyi alıp bardağımı doldurdum. Bilmem kaç bardak içmiştim ama içtikçe içiyordum. Tam tekrar doldurduğum bardağı içiceken yanıma birinin geldiğini görünce gelen kişiye baktım.
Teni çok solgundu ve dudakları olduğundan çok fazla koyu bir renkteydi. Gözleri sarı rengindeydi ve bu gözümden hiç kaşmamıştı. Boyu benden baya uzundu ama ateş kadar uzun değildi bundan emindim.
Lucian. Selam neva ben lucian.
O an ateşin dediği aklıma geldi. Onunla konuşmamam gerektiğini söylemişti. Ama şuanda o burada değildi ve ben istemesemde onunla konuşacaktım bundan emindim.Çoktan sarhoş olmuştum.
Neva. Ne istiyorsun?
Lucian. Tanışmak.
Neva. Neden?
Lucian. Bu kadar güzel bir hanımefendi ile herkes tanışmak ister.
Dedi ve elimden tutup öptü. Ona ters ters baktım. Bu ciddimiydi ya hem aria ile sevgiliydi hemde benimle tanışmak istiyordu. Elimi hemen geri çekip önüme döndüm.
Aria bununla neden sevgili olduysa. Çocuk çapkına benziyordu ve bunu zaten beli ediyordu konuşması ve sırıtmasından.
Lucian. Ne o benle konuşmak istemiyor musun ateşin mühürlüsü, korkma ateş sana zarar vermez benle rahatça konuşa bilirsin.
Dedi. Ona baktım ve gözlerimi devirdim. Masadan ayrılmak için harekete geçmiştim ki az daha yere düşüyordum ve lucian belimden tutmuştu. Düşmeme engel olmuştu.
Biraz göz göze geldik ama hemen geri çekilip onu ittim. Bana ne hakla dokunuyordu ki?
Neva. Bir daha bana dokunma!
Lucian. Sen hala bizlere emir veremeyeceğini anlyamadın mı?
Ne saçmalıyordu bu ya?
Tekrar yürümek için harekete geçmiştim ki bileğimden tutup gitmemi engelledi. Ona döndüğümde uzağımızda ateşi gördüm. Sinirle bize bakıyordu. Yumruklarını sıkıyordu ve ben korkmaya başlamıştım bile.
Lucian. Çok güzelsin bence daha iyilerine layıksın hım ne dersin, mesela ben?
Gözlerimi ateşten çekip luciana baktım ve bir anda kendimden beklemediğim bir şekilde lucianın yüzüne tokat attım. Sanırım bu hareketimi beklemiyor olacaktı ki kafası yan dönmüştü.
İlk defa birine gücüm yetmişti ama o kişide bu hareketimi beklemdiği için gücüm işlemişti.
Bir anda biri lucianın ensesinden tutup onu yere atıp yumruk atmaya başladı. Kim olduğuna baktığımda ateşi gördüm.
Çok sinirliydi ve bu siniri ile onu öldüre bilirdi. Başım dönmeye başladı.
Ateşi tutmaya çalışıyordum ama nafile işe yaramıyordu. Siniri herşeyden önceydi onun için.
Birinin kolumdan tutması ile kim olduğuna baktım. Eylülü görünce rahatlamıştım. Eylül beni ateş ve luciandan uzaklaştırıp uzağa götürdü.
Remy ve kaan ateşle lucianı ayırmaya çalışıyordu. Herkes onlara bakıyordu ve kendi aralarında bir şeyler diyorlardı.
Eylüle baktığımda bana endişeli bir şekilde bakıyordu. Onu endişelendiren neydi?
Eylül. İyisin demi?
Neva. Hıhı iyim noldu ki neden endişelendin?
Konuşmakta zorlanıyordum ve bunun sebebi de sarhoş olduğumdan kaynaklıydı.
Eylül. Sen içtin mi?
Neva. Bilmem içtim mi?
Eylül. Off neva inanmıyorum sana!
Diye bana kızdı. Ben napmıştım ki ya alt tarafı biraz içmiştim. Ethanın ne ara geldiğini anlamadım ve ona ters ters baktım.
Ethan. İçtiğin iki metre öteden bile a anlaya biliyorum yenge!
Dedi ve benim kolumdan tutup evin içine sürüklemeye başladı. Noluyordu ya niye sürekli beni bir yere sürüklüyorlardı. Kolumu çekmeye çalıştım ama olmadı ethan bırakmıyordu.
Evden çıktığımızda arabaların önünde durduk. Ethan cebinden arabanın anahtarını çıkartıp arabanın kapılarını açtı. Kapıyı açıp beni arka koltuğa oturtu. Eylülde diğer taraftan bindi ve kapıyı kapatı.
Ethan kapıyı üstümüze kapatıp kitledi. Kapıyı açmaya çalıştım ama imkansız açılmıyordu.
Neva. Kapıyı kapattı.
Dedim ve gülmeye başladım.Eylül bana ters ters bakıp sabır diliyordu.
Eylül. Sen içmezdin neden içtin ki?
Neva. İçmedim ben!
Eylül. Aynen içmedin o yüzden ayakta durucak halde değilsin!
Neva. Kızma bana zaten ateş bana çok kızıcak.
Dedim ve gözlerim dolmaya başladı. Önüme döndüm ve kollarımı göğüsünde topladım.
Eylül. Neden kızıcak acaba! Sana içme dememişmiydi sen neden içtin ki? Hem sen daha iyileşmedin ve dedesi öyle şeyleri sana yasaklamasına ramen sen içtin!
Ağlamaya başladım. Eylül bana şaşkınlıkla bakıyordu. Hem kızıyordu hemde onun yüzünden ağladım diye bana şaşkınca bakıyordu.
Kimse beni anlamıyordu. Neden kimse beni anlamaya çalışmıyordu?
Araba tekrardan açıldı ve ateşler arabaya bindi. Ateş yanıma binince ona bakmamak için kendimi zar zor tutum. Remy yolcu koltuğuna geçmişti ethanda sürücü koltuğuna. Kaan ise eylülün yanındaydı.
Kafamı kaldırıp ateşe baktığımda zaten bana baktığını fark ettim. Çok sinirliydi ve bu gözlerinden bile anlaşılıyordu.
Kaan. Arabayı sür ethan.
Dedi ve ethanda arabayı çalıştırıp eve doğru sürmeye başladı. Ateş gözlerini benden ayırmıyordu bense korkudan ona bakamıyordum bile.
Şuna da içtiğim için pişman değildim ama ateş beni buna pişman ettirecekti bundan emindim. Ethan şarkı açtı ve ethan ile birlikte bağıra bağıra şarkı söylemeye başladık taki ateş bağırana kadar.
Ateş. Kapat lan şarkıyı!
Demesi ile masumca olduğum yere sindim korkudan. Allahım şu kurtun sinirini al sakinlik ver.
Bir süre sonra ethan arabayı durdurunca geldiğimizi anladım. Ateş arabadan indi ve bende ta iniceken beni kucağına alması ile çığılık atmam bir oldu.
Ateşe baktığımda bana ters ters bakıyordu elimi ağızıma götürüp ağızımı kapattım. Ateş evin içine girdi ve direk bizim odamıza çıkmıştı. Odaya gelince beni yatağa oturtu. Dolaba ilerledi ve dolaptan iç çamaşırlarımdan çıkartınca kızarmaya başladım.
Pijamalarımı da alıp banyoya koydu ve yanıma gelip beni kaldırdı. Tam geri çekiliceken izin vermedi.
Neva. Ya bırak ben yapa bilirim.
Ateş. Neva beni daha fazla delirtme kızım ayakta durucak halde değilsin!
Neva. Ya banane bırak.
Ateş. Sus bana karşı gelme!
Dedi. Elbisemi çıkartı ve karşısında sadece iç çamaşırlarım ile kalmıştım. Şuanda o kadar çok utanıyordum ki yerin dibine girmek bir daha çıkamamak istiyordum.
Elimden tutucaken elimi geri çektim ve ona baktım o da bana bakıyordu.
Neva. Ben yaparım!
Dedim ve tam yürüyeceken yere düşüyordum ki ateş beni kucağına alıp banyoya girdi. Küveti su ile doldurmuştu.
Beni suya oturtu ve kendisi de üstünü çıkartıp suya girdi. Sadece baksırı ile kalmıştı. Ona bakmamaya özen gösteriyordum.
Şampuan alıp saçlarımı yıkamaya başladı. Ne kadar istemesemde o beni dinlemiyordu.
Bir süre sonra banyodan çıktık ama ben çıkmak istemiyordum ve ateş beni zorla çılarmıştı.
Neva. Banane ben çıkmak istemiyordum neden beni çıkartın.
Ateş beni dinlemedi ve bana kıyafetlerimi verip banyodan çıktı. Üzerimi değiştirdikten sonra banyoda beklemeye başladım. Neyi beklediğimi bilmiyordum ama öylesine bekliyordum
Kapı açılınca ateş ile göz göze geldik. Bana çatık kaşlarla bakıyordu. Yanıma geldi ve beni kucağına alıp odaya götürdü. Yatağa yatırıp odadan çıktı.
Gıcık ne olacak. Ne güzel küvete rahatça oturuyordum neden çıkartı ki?
Ben bunları düşürken kapı açıldı ve içeriye ateş girdi. Elinde bir fincan kahve vardı ve karşıma oturup kahveyi bana verdi.
Ateş. Çabuk iç!
Neva. İstemiyorum.
Ateş. İstiyor musun diye sormadım iç dedim!
Neva. Ya neden sürekli sinirlisin ki azcık sakin ol ya.
Ateş. Al kahveni iç dedim neva işleri zorlaştırma güzelim
Kahveyi alıp yavaşça içmeye başladım. Ateş ise beni izliyordu. Izliyecek başka bir şey mi yoktu da beni izliyordu.
Ateş. Sana içme dedim içkiyi neden içtin?
Neva. Peki sen neden yanımdan ayrılıp beni yanlız bıraktın?
Ateş. İşim vardı.
Neva. Ne işiymiş o.
Dedim ve kahveyi tek dikişte içip yere koydum. Ateş sadece beni izliyordu. Sırıtım ve yanına gidip oturdum.
Ateş. Soruma cevap ver!
Neva. Bilmiyorum.
Dedim ve elimi yanağına koyup yanağını okşamaya başladım. Ateş bana bakıyordu bende ateşe ve bakışlarım dudaklarına kayınca güldüm.
Yavaşça dudaklarına yaklaşıp öptüm. Ateş beni yatak ile arasına alıp bana karşılık vermeye başladı.
Geri çekilip bana baktığında bende ona bakıyordun ve ensesini okşuyordum.
Ateş. İstemediğin şeyleri yapma neva.
Neva. İstemediğimi nereden çıkardın ateşim?
Dediğimde ateş sırıtı. Neden sırıtmıştı ki. Ona sırıtmak çok yakışıyordu.
Ateş. Ateşim öyle mi?
Neva. Evet sen benim mühürlüm değil misin?
Dedim ve elimi ensesinde gezdirmeye başladım. Ateş sabır dilercesine yükarıya bakmış ve sonradan tekrar bana dönmüştü. Bana baktığı an dudaklarına yapışmıştım.
Geri çekildiğimde sırıtmaya başladım.
Neva. Biliyor musun çok yakışıklısın ama yakışıklı olduğum kadarda sinirlisin.
Ateş. Öyle mi bebeğim?
Başımı kararlıkla olumlu anlamda sağladım. Evet yakışıklı olduğu kadarda sinirliydi.
Neva. Siniri olduğun zamanlar beni çok korkutuyor.
Dedim ve ona dolu gözlerle bakmaya başladım.
Ateş. Zaten korkmalısın.
Neva. Neden biz evlenince de mi bu şekilde davranacaksın bana?
Ateş. Benle evlenmek mi istiyorsun?
Neva. Neden olmasın.
Ateş. Aklımı başımdan alıyorsun neva.
Neva. Nası ben bir şey yapmıyorum ki.
Ateş. Uyu güzelim uyu.
Neva. Ya hayır istemiyorum.
Dedim ve ona sıkıca sarılıp boynuna öpücükler kondurmaya başladım. Öpücük kondurmam ateşin hoşuna gitmiş olucak ki kendisini bana bastırmıştı.
Gülümsedim ve ateşine yanağından öptüm. Belki kendime geldiğimde bunları yaptım diye pişman olucaktım ama şuan bunları yaptığım için pişman değildim.
Tekrar ateşin boynunu öpmeye başladım. Yavaşça, nazikçe öpüyordum ve bu ateşi deli ediyordu.
Ateş geri çekilip bana baktı. Bende ona baktım ve sırıtmaya başladım.
Ateş. Neva pişman olacağın şeyleri yapma güzelim.
Neva. Pişman olacaksam ben oluyorum sen değil.
Dedim kararlılıkla. Ateş bana öyle mi dercesine bakmaya başladı ve bende ona öyle dercesine kafamı sağladım.
Ateş. Off neva uyu hadi.
Neva. Hayır bana emir verme.
Ateş. Güzelim kaşınma!
Neva. Kaşınmıyorum.
Aklıma bana ceza verecek mi diye bir düşünce geldi. Acaba bana ceza verecek mi?
Neva. Ateşim.
Ateş. Söyle güzelim.
Neva. Bana içki içtim diye ceza verecek misin?
Ateş. Vermemi mi istiyorsun?
Bir şey demedim ve sadece ona baktım. Bir anda sırıtı ve boynumdan öptü.
Ateş. Ceza vermeme gerek yok zaten şuan yaptıkların için yarın pişman olup utanacaksın ve zaten bu sana ceza olur.
Diyip göğüs kafesimden öpmeye başladı. Arada öpüyor ve emmiyordu. Ellerimi saçlarında gezdirmeye başladım ve bu hareketim ile ateş kendisini bana çok bastırmıştı. Kendisini bastırması ile nedense utanmıştım.
Bir süre sonra geri çekilip bana baktı. Çok tatlı görünüyordu ve gülümseyip ellerimi yanaklarına koyup dudağına buse kondurdum.
Ateş. Uyu hadi güzelim.
Neva. Neden uyumamı bu kadar çok istiyorsun ki?
Ateş. Soru sorma uyu dedim.
Oflayara kafamı yastığa koyup gözlerimi kapatım. Bir süre sonra zaten yavaş yavaş gözlerim kapanmaya başladı.
☆☆☆
Gözlerimi şiddetli bir baş ağırısı ile açtım başım o kadar çok ağırıyordu ki utanmasam ağlayacaktım.
Yataktan kalkıp banyoya ilerledim ve elimi yüzümü yıkadıktan sonra odaya geri döndüm. Odaya gelince dün gece olanları düşünmeye başladım. Aklıma ateşi öpmelerim gelmişti ve utanmıştım.
Ben ateşin yüzüne nasıl bakacaktım. Off neden gidip içtiysem. Yatağa baktığımda yatağa uzanmış bir şekilde beni izleyen ateşi gördüm.
Onu görünce utanmıştım ve hemen dolaptan kıyafet alıp banyoya girdim. Üzerimi değiştiridikten sonra aynada kendime baktım. Aklıma dün gece ateşin göğüs kafesimi öpmesi geldi ve t-shirtımı aşa indirip göğüs kafesime baktım.
morarmıştı ve bazı yerlerde de kızarıklar vardı. Bunları görünce utanmıştım.
Allahım beni yerin dibine sokta kurtulıyım.
Dedim. Ateşin beni çağırdığını duyunca kapıyı açıp çıktım. Üstünü değiştirmiş beni bekliyordu. Yanına gittiğimde elimden tutu ve aşa indik.
Nasıl hiç bir şey olmamış gibi davranıyordu. Merdivenlerden aşa indik ve kahvaltı masasına oturduk. Hepsi buradaydı. Kahvaltıya başladık ama benim hiç bir şey yiyesim yoktu.
Ateş. Kahvaltını et!
Neva. Başım ağırıyor.
Dedim. Evet doğru söylüyordum başım o kadar çok ağırıyordu ki ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. Ateş derin bir nefes alıp verdi ve yanağıma öpücük kondurup kullağıma yaklaştı.
Ateş. Kahvaltını et yoksa başın hep ağırır ve bende öperek geçiririm ya da sen öpersin beni.
Dedi ve sırıtıp geri çekildi. Utanmıştım ve yavaştan kahvaltımı etmeye başladım. Gıcık beni utandırmak için elinden ne geliyorsa yapıyordu ve her seferinde de başarıyordu.
Kahvaltıdan sonra koltuklara yerleştik ve ben kafamı ateşin bacağına koydum. Başımda ki ağırı hala gitmemişti. İlaç içmek istemiştim ama ateş izin vermemişti.
Ateş elini saçlarımda gezdirmeye başladı ve yavaş yavaş baş ağırımın gittiğini fark ettim. Gücünü kullanarak ağırımı yok etmişti. Kafamı kaldırıp ona baktığımda bana ciddi bir şekilde bakıyordu.
Bir süre bakıştık ama gözlerimizi birbirimizden ayırma sebebimiz dışarıdan gelen bağırma sesiydi. Ateş ve kaanlar oldukları yerden kalkıp dışarıya çıkmışlardı. Bizde peşlerinden gitmiştik.
Dışarıya çıkınca lucianı gördük. Bu sefer neden gelmişti acaba?
Okur Yorumları | Yorum Ekle |