Abim atlasın üzerine gidiceken remy araya girdi ve abimin kolundan çekip geriye çekti.
Rüzgar. Bir daha kardeşim hakkında bir şey dersen senin için hiç iyi olmaz atlas!
Dedi. Atlas abi güldü ve bana baktı. O bana bakınca hepsinin bakışları bana döndü. Remy ve abim aynı anda konuşarak bana kızdılar.
Remy&rüzgar. Senin burada ne işin var!
Niye burada olmam sanki kötü bir şeydi ki? Ne saklamaya çalışıyorlardı alt tarafı kavga ediyorlardı birini öldürmuyorlardı ya. Bir şey demedim ve abime baktım. Abim derin bir nefes alıp verdi ve yanıma gelip bana sıkıca sarıldı. Bu neydi ki şimdi neden durup dururken gelip bana sarılmıştı ki?
Daha fazla düşünmek istemedim ve bende abime sarıldım.
Rüzgar. Sana kızdığım için özür dilerim abicim.
Dedi ve geri çekilip alnımdan öptü. Sırf bana kızdı için pişman olup mu sarılmıştı. O zaman diğer yaptıkları için sarılmak tan daha fazla bir şey yapması gerekirdi.
Atlasın sesi ile hepimizin bakışları ona döndü. Bana bakıyordu ve içki şişesini bana doğru sağlayarak konuşuyordu. Sarhoş olduğundan dolayı doğru düzgün konuşmuyordu.
Atsal. Ya kızım sen o kadar güzel baktım ki bana ben aşık olmaktan başka hiç bir şey yapamadım yapamazdım da bana neden bunu yaptın, kendine aşık ettin sonra yüz üstü bıraktın neden neva neden?
Neva. Beni kullanan biri ile ölürüm de olmam.
Dedim ve koltuğa geçip oturdum. Eylül yoktu acaba neredeydi. Ellerimle uğraşırken abim yanıma oturdu. Ona baktığımda o önüne bakıyordu ve kafasını kaldırıp bana baktı. Gözlerinde pişmanlık vardı. Yaptıkları için çok pişmandı bunu anlamıştım.
Eylül aşa indi ve ethanı o halde görünce ilk şaşırdı ama sonra gözlerini devirip abisi ile evden çıktı. Ethan bana bakıp başı ile görüşürüz diyip o da evden çıktı.
Evde sadece ben, abim ve remy kalmıştı. Acaba abime ateşi anlatsam ne tepki verirdi ya da kurt adamları anlatsam?
Anlatmak istiyordum ama bunu ateşe danışmadan yapamazdım. Buraya geldiysem düşmanlar benim canımı yakmak için abime bile zarar vere bilirdi de. Remyye baktım ve gözlerimle kapıyı işaret edip odama doğru çıktım. Remy de peşimden geldi. Odama gelince remy bekledim ve o da içeriye girip kapıyı kapatı.
Remy. Noldu yenge?
Neva. Abime her şeyi anlata bilir miyim?
Remy. Her şeyi derken?
Neva. Ateşi sizi mührü kurt adamları vampirleri?
Remy. Ben karışamam abime sor.
Neva. Sence izin verir mi?
Remy. Sanmıyorum, neden bir anda böyle bi karar aldın ki?
Neva. Bilmiyorum, bu yaşıma kadar abimden hiç bir şey saklamadım saklamakta istemiyorum.
Remy bana baktı ve bir derin nefes alıp verdi. Abim öğrenirse ne tepki verirdi?
Abim fantastik olaylara inanan biridir hep ve ben her seferinde ona gerçek olmadıklarını söylerdim ama şimdi...
Abim haklıydı onlar gerçekti.
Aşadan cam kırılma sesi gelince remy ile göz göze geldik. Koşarak aşa indik. Abim elinde bi topla pencereden dışarıya bakıyordu. Dışarıda ki çocuklardan biri içeriye topu atmış ve camı kırmış olmalıydı. Abim sinirle topu sağlayıp dışarıya attı. Geri dönüp bize baktı ve küfür ederek yerine oturdu. Telefonundan tamirciyi aradı ve çağırdı.
Ona bir şey oldu diye ödüm kopmuştu cidden. Umarım ona bir şey olmazdı çünkü benim ondan başka hiç kimsem yoktu...
Rüzgar. Ne oldu neden öyle bakıyorsunuz?
Neva. Sana bir şey oldu sandık!
Rüzgar. Bana ne ola bilir ki kardeşim vampirler gelip kaçıracak değil ya?
Ne demezsin abi. Bide onları görsen çok korkunçlar şeytan görsün yüzlerini.
Remy. Bilemeyiz her an her şey ola bilir.
Rüzgar. Değil mi?
Remy başını olumlu anlamda sağlayıp abimin yanına oturdu. Şuan şaşkınlıkla onlara bakıyordum. Bu kadar kısa sürede nasıl bu kadar yakın olmuşlardı?
Cidden anlayamıyordum. Ben daha ateşe alışmam bir sürü zaman almışken remy ve abim bir kaç saate birbirine alışmışlardı bile.
Gözlerimi devirip odama çıktın. Yatağıma oturup telefonumla ilgilenmeye başladım. Telefonumla ilgilenirken penceremin camı açıldı ve içeriye ateş girdi.
Onu görünce nedensizce çok mutlu olmuştum. Yatağımdan kalkıp yanına doğru koştum ve ona sıkıca sarıldım. O da bana sarıldı ve boynumdan öptü.
Ateş. Bakıyorum da birileri çok özlemiş.
Neva. Noldu neden geldin kötü bir şey mi oldu.
Dedim konuyu değiştirerek çünkü biliyordum biraz daha böyle şeyler derse utanıcaktım. Güldü ve beni kucağına aldı. Bacaklarımı beline doladım ve o da koltuğa oturup belimi okşamaya başladı.
Ateş. Sadece seni özledim.
Neva. Çok mu?
Ateş. Çok.
Dedi ve dudaklarıma baktı. Bir süre dudaklarımda oyalandı. Tam öpüceken ben ondan önce davrandım ve dudaklarına yapıştım. Ateş kaşlarını çatmıştı ve o da bana bir süre sonra karşışık verdi.
Beni öperken bir yandan da belimi okşuyor ve beni kendisine çekiyordu.Geri çekilip ona baktığımda o geriye yaslanıp beni izlemeye başladı.
Ateş. Bana söylemek istediğin bir şey mi var?
Evet vardı ve bu nereden anlamıştı? Gene unuttum o zihnimi okuya biliyorfu ama ben öyle bit şey düşünmemiştim ki.
Neva. Evet var.
Ateş. Dinliyorum.
Neva. Abime gerçekleri anlata bilir miyim?
Ateş. Gerçekler?
Neva. Seni, kurt adamları vampirleri...
Ateş. Hayır!
Neva. Ama ateş...
Ateş. Hayır dedim güzelim daha fazla zorlama!
Neva. Neden anlatmama izin vermiyorsun ki?
Ateş. Bu seni ilgilendirmez!
Neva. Nedenmiş o?
Ateş. Ben öyle istiyorum bebeğim.
Tam kalkacaken beni belimden tutup daha çok kendisine çekti ve omzumdan öpmeye başladı. Bir şey demedim ve sadece onu izledim. Elimi saçlarına koydum ve saçları ile oynamaya başladım. Kafasını boynuma koydu ve bende saçını okşuyordum.
Aynı pozisiyondayken koltuktan kalktı ve yatağa doğru ilerledi. Yatağın önünde durunca beni yatakla arasına alıp üstüme yattı.
Çok fazla ağırlığını vermeden üstümde yatı ve kafasını gene boynuma gömdü. Ben saçını okşarken o sanırım çoktan kendisini uykunun kollarına bırkamıştı.
Kokusu çok güzeldi ve bu şekilde saatlerce dura bilirdim. Şuan fark ettimde ilk zamanlar ateşe dokunmak bile istemiyorken onun bana dokunmasını istemiyorken bile ben şuan ona dokunuyordum ve bana dokunması beni mutlu ediyordu.
Ben gerçekten ateşe aşık mı olmuştum? Ona baktığımda uyuduğunu fark ettim. Gülümsedim. Onu öpmek istiyordum ona sıkıca sarılmak ve hiç bırakmak istemiyordum. Kafamı yan yatırıp yanağından öptüm ve geri çekilip gülümseyerek ona baktım.
Onu öpmek bana huzur vermişti. Bu normal bir şey miydi? Bence birine aşık olduysan bu normaldir. Onun saçları ile oynarken gözlerim yavaş yavaş kapanmaya başladı.
En son hatırladığım ateşin boynumdan öpmesi ve gerisi yok.
Gözlerimi açtığımda ateş yoktu ve üzerim örtülmüştü. Saate baktığımda 20.35 geçiyordu. Yataktan kalkıp aşa indiğimde abim ve remy televiziyon karşısında yemek yiyorlardı. Onlara daha fazla bakmadım ve mutfağa ilerleyip kendime bir şeyler hazırladım.
Yemeyimi yedikten sonra odamdan telefonumu alıp aşa indim. Salona geçip ikili koltuğa uzandım. Koltuğa uzanırken abimlerde televiziyondan oyun oynamaya başladılar.
Aklıma eylül ile eski fotoğraflarımız gelince galeriye girdim. Galeriye girince gördüğüm fotoğraflara şaşkınlıkla baktım. Ben ve uyurken ateş benim telefonumdan bir sürü fotoğraf çekmişti.
Ben bunu nasıl fark etmemiştim ya da uyanmamıştım. Bir fotoğrafı açtım. Fotoğrafta dudaklarıma yapışmış ve bir eli yanağımdaydı.
Çok iyi çıkmıştık ama benim o beni öpmesin ramen uyanmama şaşırmıştım. Nasıl oldu da uyanmamıştım. En ufak sese bile uyanmışlığım oluyordu bazen. Fotoğraflara biraz daha bakarken üsten bir bilidirim geldi. Ateşten mesaj gelmişti. Mesajı açtım ve yazdığını okudum. “çok beğendiysen yenilerini çekelim güzelim”.
Beni mi izliyordu. Camlar ve perdeler kapalıydı göremezdi. Etrafıma baktığımda remynin bana sırıtarak baktığını gördüm. O an anlamıştım o ateşe demişti. Gıcık şey. Bir bildirim daha geldi. “odana çık yoksa ben aşa inerim”dedi.
Şuan nedense çok utanıyordum ve çekinerek uzandığım yerden kalkıp odama doğru çıktım. Odamın kapısını açıp içeriye girdiğimde koltukta yayılarak oturmuş ateşi gördüm. Ben içeriye girince sırıttı ve ayağa kalkıp tam dibim de durdu. Beni kapı ile arasına aldı ve önüme gelen saç tutamını geriye atı.
Okur Yorumları | Yorum Ekle |