Selammmmmm bölüm getirdim size 💜
4.Bölüm
serkan'ın sesimi duyduktan sonra kapatmasının üzerinden nerdeyse bir buçuk saat geçmişti
cihan bana kendi odasını göstermiş anahtarını elime verip gitmişti. bir yanım telefonu keşke isteseydim diye pişmanlıktan kıvrılırken bir yanımda fazladan iş çıkarma diyordu. sonuçta özeli olabilirdi telefonda ve de vermek istemeyebilirdi. yine de hiç bilmediğim yerde aylarca kız görmeyen erkeklerle aynı ortamda olmayı sevmemiştim.
yatağında oturmuş pencereden dışarı bakıyordum. yatak pencerenin karşısındaydı. ve pencerenin önünde de bir yatak vardı. ilk geldiğimde o yatağın sahibi gelir. diye korkmuş olsam da cihan uyarmıştır diye düşünerek rahatlamaya çalışmıştım. ama yine de ne olur ne olmaz diyerek kapıyı iki kez kilitlemiştim. uyumak istesem de gece uyuyamam diyerek uyumamıştım.
geçen dakikaların ardından kapı tıklandı. Yönümü kapıya çevirdim. Açıp açmamak arasında kalırken kapı tekrar tıklanıp cihan'ın "liyan" diyen sesini işittiğimde yataktan inerek kapının kilidini açtım.
kapıda cihan arabadaki iki adam biri olan ali ve tanımadığım bir üniformalı adam daha vardı. onları bi anda karşımda görmemle gerilemiştim. bir kaç adım geri giderek hem mesafe açtım hem de geçmeleri için yol vermiştim.
cihan elindeki 2 yemek tepsisiyle girdiğinde birini bana uzatmıştı. Tepsiyi elinden alarak odada yatağın yanına gidip, yatağın üzerine bıraktım. Onlarda arkamdan gelmiş kapıyı kapatmışlardı.
Cihan " Ye onu" dediğinde bakışlarımı tepsiye çevirdim. Markarna ve pilav vardı. En son serkan ile akşam yemeyi yemiştik aç olmam gerekirken aksine bir şey yemek istemiyordum.
" Beğenemedin mi " diyen aliye göz devirdim benimle ne alıp veremediği varsa aşırı derecede üstüme geliyordu, ve buna bakışları bile yetiyordu.
"Beğenmemiş olsam sen yenisini mi yapacaksın, " diyerek ona döndüm "yap o zaman beğenmedim"
Dediğimde arabada olmayan sonradan gördüğüm adam, arabada olanın kulağına bir şeyler demişti.
Ali, " Dilin çok çabuk açıldı iki saat önce titremiyor muydun? " dediğinde cihan a döndüm. Cihan da " tamam ali konuşmasın mı hiç" diyerek susturmuştu Ali'yi ve ali yine cihan onu haksız bulmasının siniri ile bana bakıyordu.
"Sende ye hadi açsındır." Diyerek yemeği işaret ettiğinde yavaşça yatağa giderek tepsiyi kucağıma alarak yatağa oturdum.
Sanki bana bakıyorlarmış gibi hissediyordum. Ama bakmadıklarına eminim ama yinede utandığımdan yiyemiyordum. Açta değildim zaten.
Cihan elindeki tepsiyi alıp aramıza mesafe bırakarak benim gibi tepsiyi kucağına alarak oturdu kaşığı eline alarak pilav alıp ağzına götürürken "yesene sende" demişti.
Utana sıkıla kaşığı elime alarak yoğurt yemiştim. Kafamı kaldırdığımda karşı yatakta arabada ki ve yeni gördüğüm adam vardı.
İkisinin bakışı benden uzak olsada masaya yaslanan alinin uyuz bakışları üzerimdeydi.
Cihan hala yemeğini yerken bende Ali'nin bakışları altında yemeye çalıştım.
"Abi bende az buçuk acıktım ya " diyen arabada olan adam, bakışlarını cihan a çevirdi, cihan ise ağzına attığı ekmek ile " olabilir, " demişti.
" Yani gel ye falan dersin diye acıktım ya hani."
" Aşağıda yeseydin. "
" Reis ona bakılırsa sende yedin aşağıda" dediğinde cihan güler gibi bir hareket yaparak önüne geri döndü,
Cihan umursamazken, Nedense ben kötü hissetmiştim belkide yediğim onun hakkıydı belkide sayıyla dağıtılıyordu ve bana vermek için az katmışlardı kendilerine,
" Ben" diyerek titreşimli çıkan sesimin düzelmesi için boğazımı temizleyip "benimkini ye çok açsan... Ben aç değilim. " diyerek tepsiyi ona uzattım.
Arabada olman ise "yok kız ye sen, " Diyerek tepsiyi işaret etti. "Olsun." Diyerek ısrar ettiğimde başını yukarı kaldırarak red etti,
"Cihan verir bana, " Dediğinde cihan hiç'te verecek gibi durmuyordu.
Tekrar itiraz edecektim ki bu sefer cihan, " Ye sen, aç olduğundan değil o uğraşacak illa benimle, hem aç olsa alır aşağıdan. " Dediğinde adam onaylarcasına gülüp omuz silkti.
" Gel sinan!" Diyerek tepsideki peçete ile ağzını sildi. Gel benimkini ye" dediğinde Sinan'ın üst dudağı kıvrılmıştı, cihan sertçe "yemeğimi ye" dediğinde bu sefer ben karşı çıkmıştım.
" Aç değilim midem de bulanıyor hem, benimkini yiyebilir. " Gerçekten de daha fazla yiyemeyecektim. Dünden sonra iştahım kesilmişti.
Adının sinan olduğunu öğrendiğim adam, " Seninkini de cihanınkini bitirince yerim. " Diyerek göz kırptığında
Cihan " dört kaşık yedi, " Diyerek karşı çıkmıştı. bakışlarımı ona Çevirdiğimde "bayılıp kalacak açlıktan sende gel zıkkımlan. " Dediğinde sinirlendiğini hissediyordum.
Sinan ise unursamadan cihanın elindeki tepsiyi alarak masaya kurulmuş cihanın kaşığını alarak makarnadan başlamıştı yemeye, Ali ise bu halini görünce yüzünü buruşturmuştu. cihan a bakıp sonra bakışlarımı tepsiye çevirdim.
" Ye sen bakma ona. "dediğinde omuz silkerek önüme döndüm
" Aç değildim zaten tek başına yerken utanırsın diye eşlik ediyordum. Yesin o sende ye hadi bitsin. " diyerek tepsiyi işaret etti. Bakışlarımı tepsiye çevirerek kaşığı tekrar elime aldım. Bu benim bahanem olabilirdi. Yememk için
Zor bela ayıp olmasın diye Tepsideki yemekleri bitirmiştim. Boş tepsi elimde iken masaya götürüp bırakmak istiyor ama ali orada olduğu için iki adım olan yere gitmek istemiyordum. Buradaki kimseyi tanımıyordum. Cihan sinan ve ya diğer oturan ama ali onlardan daha başka bir şekilde beni rahatsız hissetmeme neden oluyordu.
Cihan bakışlarını telefondan çekerek bana baktığında gözleri kucağımda duran tepsiye kaymış telefonu yatağa bırakarak ayağa kalkıp tepsiyi almıştı.
Masaya bıraktığında ali alay eder gibi bir şeyler söylese de tam duyamamıştım.
bakışlarım tekrar yere indi yüzüne bakarsam sanki yanlışlıkla tükürecek gibi hissediyordum. Cihan Ali'yi uyarırken
Bakışlarımı yerden çekip sinan a ve adını bilmediğim arabada olmayan adam a çevirdim.
İkiside ali ve cihan a bakıyordu
Sinan da oturduğu sandalyeyi alıp karşıma yerleşmişti.
Ali olduğu yerden milim oynamadan elleri göğsünde bize bakıyordu
Sinanın da gelmesi ile nedensizce gerilmiştim. Ayıp olmasın diye kendimi tutuyrodum. Ama Sinan'ın da gelemsi ile geriye giderek sırtımı duvara yaslayarak bacaklarımı kendime çekip kollarım ile sardım.
" Ne oldu " dediğimde
Cihan karşı yataktan aldığı vattaniye ile gelmiş battaniteyi çıplak olan bacaklarımın üzerine bıraktıktan sonra aramızda mesafe bırakarak yanıma oturmuştu.
" Kerim ben. " demişti karşıma sandalye çeken arabada olmayan adam.
Ali kafasını kaldırıp " Kimsin!" dedi sadece adımı söylesem yine dalga geçerdi ne dememi bekliyordu ki
Cihan a baktığımda göz göze geldik
" Kaç yaşındasın" diyen sinan a dönüp " Yirmi, " dedim. " Tüh be" diyerek sağ elinin sırtını sol avucuma vurdu.
'vah vah' der gibi
Kerim başını olumsuz anlamda salladığında cihan " dün gece hakkında konuşmak ister misin? " diye sormuştu. Bakışlarımı ona çevirdiğim de " sonrada konuşabiliriz ama konuşmamız gerek" demişti
" Ne söyleyeyim"
" Neden ordaydın." Diyen ali ye bakıp " beni bulduğu yerde mi" demiştim vakit kazanıp düşünmek için " aynen öyle" dediğinde " hiç" demiştim sadece " cevap bekliyorum hâlâ" diyerek masadan ayrılıp yanıma doğru yaklaştı.
" Orda olmanın iki sebebi olabilir." Dedi bana iyice yaklaşırken " ya sende onlardansın ya da" diyerek göz kırpmıştı
" ya da fahişesindir. İş görüyordun."
Geldim geldim 🥂
Yani nasıl morel verilir bilemşyorum başka bir konu olsa hallederdikte işte
Ve merak ettiğim bir şey var sizce serkan neden liyan ı dağda bıraktı
Yeni bölüm hatrı sayılır oy ve yorumdan sonra gelecek dikkat edin
Ve ve ve gelmemeyengidenkedii için yazılmıştır iyiki doğdunnn çok mutlu hep mutlu yıllar.
Seviliyorsunuz
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
18.02k Okunma |
1.13k Oy |
0 Takip |
49 Bölümlü Kitap |