Derdim oy değil ama yorum istiyorummmm
Liyan'ın yaşını söylediğim bölümü hatırlayanlar.
Bölüm şarkıları
• İmerafera
• Hazan vakti
• illede sen
•pınar başında bulanır
• yo era ninya
• hayır olamaz

Sonda ali var.
26. BÖLÜM
Salep
Gözlerimi ne zaman kapatsam aklıma ya Sinan'ın sözleri geliyor ya da cihanın kaban'ın içindeki tacım.
Sinan a haklılık payını hem veriyor hem vermiyordum.
Özgüven siz olup olmadığımı düşünüyordum.
Ben bunca zamandır. Bu yaşıma kadar. Bunlar ile büyümüştüm
Bunları görmüştüm.
Bana özgüvenin ne olduğunu kimse söylememiş değildi.
Krizlerin neden olduğunu araştıran hiç olmamıştı.
Cihan hareketlendiğin de gözlerimi kapattım.
Mırıldanmasını, montunun gıcırtılarını duyuyor. gözlerimi açmamak için büyük bir çaba gösteriyordum.
"Efendim." Dediğinde gözlerimi iyice sıkarak söyleyecekleri ne dikkat kesildim.
"Pehlivan iyi mi? " Diye sorduğunda pehlivan a ne olduğunu gerçekten merak ediyordum.
"Uyutun biraz, ali nerede? " Ali değil miydi bu timin komutanı neden cihanı uyandırıyorlar dı ki şimdi.
Zaten yeni gelmişti. Üstelik hepsini cihan idare edecekse timin komutanı o olmalıydı.
"Ali'yi yalnız bırakmayın ilaçlarını alsın pehlivanı'nda yanından ayrılmayın sevgilisini arasın biri yanında olsun moral versin çocuğa,"
"kerim konuşsun kızla onun ağzı iyi laf yapar. Kızı da korkutmayalım. "
"Haydi görüşürüz. " Dedikten sonra
Ayağa kalktığını hissettim. "Kapının önünde sigara içip geliyorum liyan, " Dediğinde şaşkınlıkla gözlerimi araladım. Kapıdan çıkan bedenini görüş açımdan çıktığında bende oflayarak yataktan kalktım.
Peşinden dışarı çıkmak için bir kaç dakika bekledikten sonra bende dışarı çıktım. Kapının önündeki merdivenlerde oturduğunu görünce usulca yanına giderek bende onun gibi oturduğum da başını hafifçe çevirip bana baktıktan sonra sigarasını diğer eline aldı.
"Bende içiyorum biliyor musun? " Dediğimde inanamayarak bana döndü. "Küçüksün daha liyan ne sigarası? " Diye sorduğunda omuz silktim.
"21 yaşındayım. " Dediğimde kaşlarını çattı. Bacaklarımı kendime çekerek başımı dizlerimin üzerine yasladım.
"Geçen hafta doğum günüm dü. " Dediğimde başını bana çevirdi. İnanmadığını belli edercesine gözlerini kısarak bana bakmış ardından, " Geçse de, kutlu olsun liyan." Dedi.
"teşekkür ederim. " Dedim.
Sigarasın dan bir nefes daha alarak yere doğru üfledi.
"İçmek ister misin diyerek sana uzatmamı bekleme, " Dediğinde gülümsedim. "Beklemiyorum."
"Ne zaman içtin ilk, " Diye sorduğunda tek gözümü kapatarak hesaplamaya çalıştım.
"Küçükken kuzenlerim ile kağıttan yaparak içerdik, " Dediğimde gülümsedi. Gülümsesede sanki gülüşü soluktu.
"Ucunu yakarak mı? " Dediğinde başımı olumlu anlamda salladım.
"Sadece seninle konuşmayı başlatmak için dedim içmedim sigara sadece kağıt yakarak içerdik."
"Pehlivan a ne olduğunu merak ediyor musun? " Diye sorduğunda başımı hevesle olumlu anlamda salladım.
"Diz kapağından aşağısı kesilecek dediler. " Dediğinde ellerimle dudaklarımı kapattım.
"Tek bir doktor dedi. Ülkede bir çok doktor var. Buluruz bir çaresini inanıyorum ama ihtimali bile çok kötü, " Dediğinde başımı sallayarak onu onayladım.
"Pehlivan ne dedi, " Dediğimde gözleri seyirdi. "İyi değil. hatta," Diyerek yutkundu. "Ölümü düşünecek kadar iyi değil, " Diyerek bir nefes daha aldı sigarasından dumanı yere üfleyerek sigarayı da yere atmış ve üzerine basmıştı.
"İntihar etmez değil mi? " Diye sorduğumda başını iki yana salladı.
"Bilmiyorum."
"Ama cihan, " Dediğimde yüzünü bana çevirdi. "Pehlivan çok iyi biri, " Dedim.
Başını onaylar anlamda salladı.
"İyi biri, " Diyerek beni tekrar etti.
" Köye giriş çıkış yasağı ne zaman bitecek? " Diye sorduğumda başını iki yana salladı.
"Bilmiyorum. Ama yarın bir otobüs gelecek daha konuşmadık albay ile ama belki geri döner otobüs sen de gitmek istiyor musun? " Dediğinde sadece yüzüne baka kaldım.
"Serkan ı arayayım mı? Ona söylesem." Dediğimde başını olumlu anlamda salladım.
"Serkan ile aranda herhangi bir şey var mı? " Diye sorduğunda başımı olumsuz anlamda iki yana salladım.
"O sana farklı bir gözle bakıyor olabilir mi? " Diye sorduğunda
"Hayır." Dedim.
"Liyan neden şırnak a geldiniz? " Diye sorduğunda yutkundum.
"Ailenin haberi yok, iki kuzen neyinize güvenip geldiniz. Üstelik sınıra yakın. " Dediğinde
" Ne demeye çalışıyorsun? " Diye sordum.
"Sen anlattıktan sonra bende düşündüğüm şeyi sana söyleyeceğim."
Dediğinde başımı öne eğdim.
"Yalan yok, " Dediğinde başımı kaldırarak ona baktım. "Yalan yok liyan bana sakın yalan söyleme, " Dediğinde "söylemedim ki hiç, " Demiştim.
" O gün ne oldu da geldiniz? " Verdiğim cevabı es geçerek yeni bir soru sormuştu.
"Mardin de dayımlar var. Onlara götürecekti beni, "
"Baban neden götürmüyor. "
"Dayımlar babamı sevmez, "
"Serkan senden büyük mü? " Dediğinde başımı olumlu anlamda salladım. "Yirmi beş yaşında, " Dedim.
"Başka senin öz abin ya da annen götürseydi ya da uçak ile de gidebilirdin. " Dediğinde derin bir nefes verdim.
"Tek çocuğum. Abim ya da bir kardeşim yok. "
"Annen dayınlar ile konuşmuyor mu annen ile gitseydin. "
"Annem yok." Dediğimde kısık ama bir o kadar da şaşırmış olan bakışlarının bir an donduğunu hissettim. " Amcam ve halamlar var ama gelmezler onlar da uçakla gitsem de serkan ile gidecektim. Arabayla gitsem de, serkan araba kullanmayı sevdiği için arabayla gidelim dedi. "
"Serkan'ın da mı dayısı? " Dediğinde "hayır." Dedim.
"O niye geliyor o zaman seninle
Uçakla tek başına gitsen dayın havalimanından almaz mıydı? Ya da otobüs ile gitsen otogardan. "
"Alırlardı."
"Neden o zaman. "
"Amcamlar izin vermez babaannem de izin vermez tek başıma kaç saatlik yol sonuçta, "
"21 yaşındayım demiştin az önce, " Dediğinde omuz silktim. "İzin vermezler yanımda biri olmadan, "
"Arkadaşın var mı liyan, " Dediğinde gözlerine baktım. "Serkan var. "
"Kız arkadaşın peki? "
"Yok, "
"Annen den bahsetsen üzülür müsün?" Dediğinde omuz silktim,
"Bilmem, " Dedim. Daha önce kimse ile konuşmamıştım. Kimseye anlatmamış ama anlatılanları dinlemiştim.
Cihan elini sırtıma atarak başımı göğsüne yasladı. ellerimin karının üzerine koyarak,
"O beni özlüyor mudur? " Dedim.
"Ben onu özlemiyorum. " Dediğimde sırtımdan geçirdiği elini omuzuma çıkarmış ve omzumu hafifçe sıkıp bırakmıştı. "Özlemez mi? " Dediğinde özlediğini vurlamak istesede emin değildim.
"Bilmiyorum." dedim.
"Feminist biriydi dedi dayım." Diyerek başımı yukarı kaldırarak cihanın yüzüne baktım. Sonra söyleyeceklerim den vazgeçerek tekrar başımı eğdim.
"Hayatımda kimse ölmedi demiştin? " Dedi Haklıydı. "Öldüğünü hatırlamıyorum. Acısını hiç yaşamadım. Eksikliğini de öyle eğer olsaydı nasıl olurdu bilmiyorum." Diyerek yutkundum cümleleri kafamda toplayamıyordum.
"Eğer hatırlasaydım yani herhangi Bir anımızı hatırlasam. Yokluğunu hissederdim. Biraz tanısam. " Diyerek sustum. "Cihan anlatamıyorum. " Dediğimde cihanın omuzumda ki eli daha da sıkılaşırken diğer eli ile saçlarımı yüzümden çekti.
"Anlatıyorsun, " Dediğinde başımı iki yana salladım. "Anlatamıyorum." Diye sızılandım. "Nefes al, " Diyerek saçlarımı okşamaya devam etti.
Nefes almaya çalıştıkça nefesim takılı kalıyordu sanki. "Alamıyorum." Dediğimde "alıyorsun, ağlama ve düşünme." Dediğin de başımı iki yana salladım. "Alamıyorum."
Ellerini şakaklarıma indirdi. Hafifçe baskı uygulayarak masaj yaparken
"Düşünme, " Dedi.
"Liyan toparlan lütfen sabaha kadar anlata bilirsin ben anlayana kadar kendini anlatana kadar konuşa bilirsin." Dediğinde gözlerimi kapattım. Ellerim ile kulaklarımı kapattığım da cihan şakaklarımdaki elini indirdi.
Aradan geçen dakikaların ardından biraz daha iyiydim. Başımı göğsünden kaldırdığımda bakışlarımızı buluşturduk, "serkan benim iyiliğim için bırakmış, " Dediğimde elini uzatarak saçımı omuzumun arkasına bıraktı. " Sana böyle mi söyledi? "
"Hıhı. O gün kavga ettik, " Diyerek burnumu çektim. "Ama neden ettiğimizi söylemesem olur mu? " Dediğimde başını olumlu anlamda salladı.
"Eğer yarın otobüs gelecek ise ben arayıp sorayım mı? Beni merkezden alabilir mi diye, " Dediğimde başını hafifçe sağa doğru eğdi.
"Gerek yok liyan eğer çok gitmek istiyorsan mardin ya da nevşehir. Biletini ben alırım. Bizim çocuklar bırakır seni havaalanına, " Dediğinde "olmaz, " Diyerek red ettim.
"Serkan size para vermesi gerek hem de nereye gideceğimi bilmiyorum. Serkan'ın bana söylemesi gerek, "
"Ettiğiniz kavga yüzünden mi? " Dediğinde başımı olumlu anlamda salladım.
"İki ailemde biliyor hangisi daha az kızar bilmiyorum. Arayıp sormam gerek. " Diyerek gülümsedim.
"Kalk yerde oturma üşüteceksin gir içeri, " Dedi ve ayağı kalktı. Onun arkasından bende ayağı kalktığımda
Bana doğru eğildi. "Ayrıca para vermeyi unut para muhabetlerini sevmem liyan, " Dedi.
Başımı olumsuz anlamda salladım.
"Vericem hep-" Derken "liyan, " Diyerek susturdu beni.
"Bu muhabbetleri sevmiyorum. Liyan bu konuşmayı kapatalım ki ne senin kalbin kırılsın ne benim değil mi? " Dedi.
"Bende birine borçlu kalmayı sevmem, " Diyerek ellerimi göğsümde birleştirdim.
"İçeri girelim liyan üşüyeceksin. " Konuyu kapatmaya çalışınca omuz silktim. "Kapatmayacağım konuyu kabul edeceksin girmeyeceğim içeri. "
Diyerek yere çömeldim. Ellerim hala göğsümde iken hala inat etmeye devam edecektim. Haklıydım çünkü
Ama cihan beklediğimin aksine ısrarcı olmadı. Hatta bir kaç dakika benim kalkıp içeri girmemi bekledi.
"Gitmeyecek misin? " Dediğinde başımı iki yana salladım. Konuşmazdım da onunla
"Peki, " Diyerek uzattığı ellerini görünce başımı kaldırıp yüzüne baktığımda bir anda elleri ile kollarımın altından tutarak kaldırdığında "cihan! " Diye bağırdım.
Ayağa kaldırdığında belimden tutarak havaya kaldırmış ve omzuna almıştı.
Elleri bacaklarımda iken ellerimi sırtına koydum. Omzu karnıma baskı yapıyordu. "Bırak, "
Okulun içine girdiğimizde hala çırpınıyordum. Odaya girince yere bıraktı. Bir yere kaçmamam için tam önümde durmuş hareketlerimi takip ediyordu. "Yatağa gir ve uyu, " Dediğinde "tamam, " Diye mırıldandım. Başım çok dönüyordu.
"Aniden attın başım döndü. " Dediğimde gülümsedi.
Belimden tutarak ileri doğru yürürken bende geri geri gitmeye çalışıyordum. Belimde ki elleri yön verirken ayaklarımın yatağa değmesi ile durmuştu. "Üflesem düşer yatarsın yatağa, " Diyerek divana oturduğunda bende yatağa attım kendimi. "Başım çok dönüyor, " Diye sitem ettim.
🪅🪅🪅
Gördüğüm kabusun korkusu ile sıçrayarak uyandığımda cihanda benimle birlikte uyanmıştı. Derin derin nefes alıp verirken cihan, " İyi misin? " Diye sormuştu. Başımı olumlu anlamda salladım. "İyiyim."
"İçim geçmiş, " Diyerek yatakta oturdu.
Ayakkabılarını giyerek "gidelim hadi iyi hissetmiyorsun burada, " Dediğinde başımı olumlu anlamda salladım. Kabanını bana uzattı. "Sen bunu giy ben battaniyeleri kaldırayım, " Dedi.
Elinden montu aldım. Yavaş hareketlerle montu girerken o da battaniyeleri dürerek dolaba koymuştu.
"Uyurken çok sayıkladın, " Dedi.
" Bir benim adımı söylemedin, " Diye eklediğinde hızla ona döndüm.
"Başka kimin adını söyledim. "
"Herkesin." O da bana döndükten sonra, " Gidelim hadi. " Dedi.
Birlikte okuldan çıktık. Arabaya binene kadar ne o ne ben konuştum.
Arabaya yerleştikten sonra, "telefonu verir misin serkanı arayıp gelmesini isteyeyim. " Dediğimde bana dönerek yüz ifadem e bakmış ardından telefonu çıkarıp vermişti.
Serkanın numarasını tuşlarken içimde anlamlandıramadığım bir his vardı.
Telefonun arama tuşuna basarak kulağıma götürdüğümde işaret parmağımlada yan tuşundan telefonun sesini kıstım.
Telefon bir kaç çalıştan sonra açıldığında, "liyan, " Diyen serkanın sesini duyunca istemsizce gülümsedim. "Benim."
"Neredesin." Diye sordum. "Bir saniye, " Dediğinde ise onu bekledim. Muhtemelen odadan çıkıyordu.
Cihana göz ucuyla baktığımda tek odağı yoldu yoldan başka bir yere bakmıyordu. "Nevşehirdeyim." Diyen Serkan'ın sesi ile bakışlarımı cihandan ayırdım.
"Yarın bir otobüs gelecekmiş giderken benide merkeze kadar indirecek-" Derken cihan sözümü, "belki, " Diyerek kesmişti.
"Yani gelme ihtimalim var beni alır mısın merkezden. " Diye sorduğumda sıkıntılı bir nefes verdi. "Liyan bilmiyorum. " Dediğinde sessizce kuracağı cümleyi bekledim.
"Dayınlar buraya geldiler. Halamlar... yani hepsi delirdi. Celil dayın evi kurşunladı. " Dediğinde gözlerimi sımsıkı kapattım. Korkarak, " Babam iyi mi? " Diye sorduğumda "herkes iyi ve sinirli, " Diye yanıtladı.
"Kemal in yanında değil misin? " Dediğinde "hayır." Dedim.
"Hangi karakoldasın? " Diye sorduğunda cihana döndüm. "Ben hangi karakolda kalıyorum. " Diye sorduğumda cihan sıkılmış bir şekilde bir nefes verdi. "Burada tek bir karakol var liyan. " Dediğinde serkan a söyleyecek iken, "duydum." Demişti.
"Yanındaki kim sana sarkıntılık yapan o* evladı mı?" Dediğinde hızla cihana döndüm. Cihan'ın tepki vermediğini görünce rahat bir nefes verdim. Duymamıştı.
"Serkan iyiyim ben aklın bende kalmasın. " Dediğimde huysuzca küfür etmişti.
"ben kemale ulaşamıyorum ulaştığım an söyleyeceğim seni gelip alması için tamam mı? " Dediğinde
"Tamam. Ulaşmaya çalışırsın." Diye yanıtladım.
"Ben yarın gelmeyeyim mi? " Dediğimde
"hayır. Kemal gelip seni alacak köyden aşağı inme liyan sakın." Dedi.
Cihanı gözümün ucu ile kontrol ederek, " Bir önceki dediğinde ciddi miydin? " Diye sordum.
"Neyde? "
"Evlilik." Dediğimde "hıı, " Diye bir tepki verdi. "Sinirle öyle söyledi liyan saçmalama izin verir miyim evlendirmesine, " Dediğinde rahatladığımı hissettim.
"Kapatalım şimdi ortalık durulsun kemal ile gelirsiniz. " Dedi
"Tamam görüşürüz. " Dedikten sonra aklıma gelenler ile, " Serkan. " Dedim
"Efendim."
"Benim paraya ihtiyacım var. Borcum var da, " Dediğimde "haklısın canım," Dedi.
"İban atsınlar bana söylersin iki haftadır yanlarındasın fazlasıyla gönderirim merak etme, akıllarında bir tutar var ise çekinmeden söylesinler. " Dediğinde gülümsedim. "Teşekkür ederim. "
"Rica ederim. İyi bak kendine görüşürüz. " Diyerek telefonu kapattım cihana dönmeye korksam da, "biraz daha kal dedi, " Diye mırıldandım. "Zaten kemal gelicekmiş beni almaya bir iki gün belki en fazla kalabilir miyim? " Diye sorduğumda
Cihan sessiz kaldı.
"Kalmayayım mı? " Diye sorarak ona döndüğümde ifadesizdi. "Eğer sorun olacaksa kem-"
"Bu adamı tanıyor musun kemali. " Diye sorduğunda "hayır." Dedim.
"Nasıl güveniyorsun o zaman? " Dedi. Sesi yine sabahki gibi öfkeli çıkmıştı.
Arabayı durdurdu ama hala bana bakmıyordu. "Cihan." Dediğimde gözlerini kapatım bir kaç saniye sonra geri açtı. "Bana gelince neden sesin titriyor liyan neden korkuyorsun? " Diye sorduğunda sesi ağlamaya itiyordu beni.
"Bana bile bile hala güvenmezken kemal midir nedir. Nasıl güvenip onun yanında kalmayı düşünüyorsun," Söylediklerinin hepsinde haklıydı. Ama ben serkanın arkadaşı olduğu için güveniyordum.
Serkanın kötü biri olsa benim onun yanında olmama izin vermezdi.
"Ben sana git mi dedim. İstemiyorum seni mi dedim de böyle yapıyorsun. Sana dediğim şeyi duymadın mı? Belki geri gidebilir dedim. Eğer burada kalmak istemiyorsan diye eğer benimle bizimle brada kalmaktan ciddi anlamda rahatsız oluyorsun diye söyledim. sana git demedim. " Dediğinde sağ gözümden bir damla yaş düştü.
"Serkana benden bizden ne diye bahsettin de bizi." Diyerek sustu. Söylemediğinden değil benim yanımda küfür etmediği içindi.
Biraz daha sakin ama hala duygu ve öfke dolu sesi ile, "bize öyle diyor liyan. Hakkındır. De istediğini git alçaklardı de, " Diyerek gözlerini kapattı. "İstediğin küfürü et ama sen et liyan. Hakkındır. Ama ben sana ne zaman ne yaptığımı da söyle aliyi her defasında karşıma aldım. "
"O günden bahsediyorsan eğer sana tekme attığı ben karşıdan izledi olarak mı görüyorsun liyan." Başını iki yana salladı.
"O gün eğer ben komut vermesem ben araya girin demesem kerimler aliyi tutabilir miydi? Sana ne zaman ne sorsam cavp vermedin liyan serkan kim diyorum soyadı ne diyorum istemiyorum istemiyorum sıkmak istemedim. "
"Ben serkanın seni orada birine birililerine sattığını bile düşündüm. Ve hala daha öyle düşüyorum kahretsin ki ama geçip sana bir kez bile söylemedim. Sen serkan serkan derken kırılma istedim."
"O gün cebimden iatediğin kadar para alsaydın gözüm gözmezdi. Ali geçip cüzdanın dan kart aldı vs dese dönüp bakmam ama albayın odasındaydın liyan ne düşünme mi istiyordun ama ben seni ne alinin eline bıraktım ne sana zarar vermesine göz yumdum."
"O odaya dayımın odası olmasına rağmen ben o şekilde girsem adıma soruşturma başlatılır liyan. Ben onada göz yumdum. Ve eğer sen kavga ettik öyle oldu böyle oldu diye bana anlatsan benim içimde yine herhangi bir düşünce olmazdı. "
"Ve para da dedim sana para muhabbetini sevmiyorum dedim. İstemiyorum dedim. Benim yanımda inat eder gibi borcum var borcum var ben sen kırılma diye ne zaman sussam sen beni kırdın liyan. Askerliğim bile yanabilirdi. Ama ben yine sana güvendim. Güvenimi boşa çıkarmadın ama, " Diyerek sustu.
"Karşılığı bu muydu demiyorum. Çünkü bir karşılık bekleyerek yapmadım. Kal istediğin kadar liyan istediğin kadar kal."
"Benim derdim para değil liyan. Gözünün içine bakıyorum canın bir şey istiyor mu mutlu musun üzgün mü canın bir şeye mi sıkkın sana verdiğim değerin." Başını iki yana salladı.
Arabayı tekrar çalıştırdığında
Cebinden sigara paketini çıkardı.
Benim burada olmamı göz ardı ederek sigara yaktığında başımı cama yasladım.
Ben sessizce ağlarken o ise art arda 4 sigara içmişti. Bana kızgın olsa da kendi dumanı bana gelmesin diye kendi penceresini açmış ve dışarı üflüyordu her defasında.
Ona doğru döndüğümde bunun farkında olmasına rağmen bana dönmedi. Bir şey demedi.
Sigarayı iki parmağının arasında sıkıştırmış bir nefes çekerek sigara olan elini pencereden dışarıda arabanın tavanında duruyordu eli
Karakola vardığımızda arabayı park edip kontağı kapattı. Emniyet kemerini açtığında bende yavaş hareketlerle kemerimi çıkarmıştım.
"Liyan, " Dediğinde hevesle ona döndüm. Bakışları yine bende değil karşıda idi Bu beni biraz üzsede dudaklarımı birbirine bastırıp söyleceği şeyi bekledim. "Yine de, eğer kırdıysam seni özür dilerim." Dedi.
Ve Benden bir cevap beklemeden arabadan indi. Bende kendi kapımı açarak arabadan inip kapıyı kapattım.
Peşinden hızlı adımlarla yürürken sanki aniden arkasını dönüp senin ne işin var burada diyecek gibi hissediyordum.
Karakola girdiğimizde ilk olarak benim yattığım odaya girdik. Odada olan sinan cihanı görünce ayağa kalktı. "Toplantı yapıldı. " Dediğinde cihan başını salladı. "Biliyorum."
Cihanın arkasında durmak gereğinden fazla gergin olmamı sağladığı için yatağa doğru gidip yatağa oturdum.
Sinan, "Albay ile görüşmen gerek, " Dedi.
Cihan, "görüştükten sonra bir iş verilmezse dinlenirim. Kışlada olurum. " Dediğinde bakışlarımı yere indirdim. Beni burada bırakıp kendisi başka yere mi gidecekti?
Cihan ve sinan konuşmayı bitirince ciham çıkmıştı odadan. Onun çıkması ile kendimi yatağa bıraktım.
Sinan, " Ne oldu size? " Dediğinde yattığım yerde omuz silktim.
"Artık beni sevmiyor. " Dedim.
Sinan yatağın yanına gelerek üstten bana bakıyordu. "Siz sevgi miydiniz. " Dediğinde hızla başımı iki yana salladım.
" Sana ilanı aşk falan mı etmişti. " Diye merak ile sorarken sadece yaakta yatıyor ve gözyaşlarımın akmasına izin veriyordum.
" Hayır. Aramızda bir şey yok nereden çıkardın onu, " Dediğimde tek kaşı havalandı. "Artık beni sevmiyor dedin, "
"Eskiden sevmiyorsa da değer veriyordu. Artık onuda vermiyor istemiyor beni. " Diyerek gözlerimi elimin tersi ile sildim.
" Ne oldu? " Diye sordu.
"Serkanı aradım gelmesi için. Ona kızdı birde serkan ile konuşmalarımızı duydu haklıydı. Ama ben ne yapacağımı bilemedim artık bana değerde vermeyecek istemiyor da, "
"Offf ağlamadan anlat anlamıyorum. " Dediğinde omuz silktim.
"Yok bir şey, " Diye mırıldandım.
Anlatsam da anlamayacaktı
"Bu serkan seni bırakan, " Dediğinde yataktan doğrularak sırtımı duvara yasladım. "Evet, " Dedim.
"Hala güveniyor musun ona Hala konuşabiliyor musun? " Başımı olumlu anlamda salladım.
"Tuhaf, o kadar mı çok seviyorsun serkan ı" Dediğinde omuz silktim.
"Liyan cihana hiçbir şey söylemeyeceğim yemin ederim. " Dediğinde gözlerimi kapattım. "Konuşmak istemiyorum. " Dedim.
"Seni gecenin bir vakti yolun kenarında bırakan bir adama hala aşıksın öyle mi? " Dediğinde kulaklarımı kapattım.
"Kaçamazsın liyan. Eğer sevsen kaçmaz bana karşılık verirdin. Söyle hadi ne olduğunu söyle, "
"Cihan haklı. " Diye mırıldandım.
"Noktasından virgülüne kadar haklı ama beni kırdı. bende anlatamıyorum. Anlatmak istemiyorum. Hiç bir şeye hazır değilim. Ben kendimi anlatmaya alışkın değilim. "
Yatağa oturarak kendini geriye doğru itti. Benim gibi sırtını duvara yasladı.
"Cihan senin iyiliğin için çabalıyor liyan inan bana ama eğer seni kırdıysa onun yerine ben özür dilerim. Kavga ettiğiniz belli ama cihan bu aralar biraz fazla gergin. " Diyerek nefesini sesli bir şekilde dışarı bıraktı.
"Pehlivanı anlatmıştır belki, onun gerginliği var. Ali ayrı dert, ilçeden gelecek olanlar var onların hazılığı mental olarak çok yorgun. Sinirini senden çıkarmıştır. "
"Serkanı neden seviyorsun liyan, " Dedi. Beklemediğim soru ile dona kalırken sinana döndüm. "Neden sordun. " Dedim.
"Sevgilin olduğunu sanmıyorum ama seviyorsun sanırım her zaman serkan sekan, " Gülümsedim.
"Başka kimin adını söylemeliyim ki, "
"Annen, baban, abin, ablan. " Omuz silktim.
"Neden sevgili olamayız serkan ile? " Diye merak ettiğim şeyi sordum.
"Kusura bakma ama seven insan bırakıp gitmez dağın başında kurdun kuşun arasında, "
Haklıydı. Ama ne diyebilirdimki Serkana benim için uğraşırken,
"Neden seviyorsun Serkan'ı, " Diye sorduğunda alayla güldüm.
"Başka sevebileceğim kimse yok ki, "
Bu dediğim onu güldürmüştü. "İlla birini sevmek mi zorundasın. " Dedi.
"Serkan ı seviyorum çünkü o bana hiç kötü davranmadı. Hep iyiydi. "
"Kuzenin olduğu için olabilir mi acaba bu iyiliği belki kardeşi olduğun için iyi davranıyordur. "
"Öyle zaten. Ama ben onu çok seviyorum diğer kuzenlerime göre her şeyden koruyor beni biliyor musun? " Dediğimde başını olumlu anşamda salladı. "Tahmin etmesi güç ne yazık ki, "
"Ama serkan iyi biri. " Başını tekrar salladı. "Olabilir."
"Sen sadece sana iyi davranıyor diye mi seviyorsun. " Dediğinde başımı ağır ağır salladım. Bu yetmez miydi onu sevmem için
"Peki arkadaşların ne diyor. Serkan nasıl biri arkadaşlarının gözünde? "
"Tek arkadaşım serkan. "
"Kız arkadaşın yok mu? " Dediğinde gülümsedim. Cihanda aynısını söylemişti. " Yok. "
"Okuyor musun? "
"Açıktan acil çağrı hizmetleri, liseyide açıktan okudum. "
"Cihan ile eskisi gibi olamaz mıyız? " Diye sordum. Şuan bile aramızın soğuk olması içime tarifsiz duygular hissetmeme neden oluyordu.
"Sinan sen konuş lütfen liyan iyi biri de barışsın benimle, " Dediğimde dudakalarında bir tebessüm oluşu.
"Sana küsmemiştir. Cihan kimseye küsmez. "
"Ama soğuk bana, " Diye sızılandım.
"Sana salep yapayım mı? " Dediğinde başımı iki yana salladım.
"Uyumak istiyorum. " Dedim.
"Uyu, " Diyerek yataktan kalktı.
"Sen gidecek misin? " Dedim
"Çağırırlarsa, "
"Ali girmesin burada eğer gidersen kapıyı kilitleyip anahtarı götürür müsün? " Başını tamam dercesine salladı. "Aklın kalmasın. "
Bitti.
Bölüm düşünceleriniz ✨
Okumak istediğiniz sahneler


Okur Yorumları | Yorum Ekle |
18.02k Okunma |
1.13k Oy |
0 Takip |
49 Bölümlü Kitap |