23.bölüm



120 yorum 60 oy

Pehlivan karakteri erkek 🫂

23. Bölüm

~jilet izi bırakmak

Cihan gideli koskoca bir gün olmuştu. Henüz 24 saat olmamıştı.

Ama 24 Asır geçmişti sanki,

Derin bir nefes verdim. Burada kalmak umduğumdan daha zordu. Cihan varken oylanacak şeyler de oluyordu. Beni bir yerlere götüyordu. Sohbet ediyorduk, Ama şuan o da olmayınca sıkıntım kat be kat artmıştı. Evime dönmek istiyordum.

Ama önce cihanı görmek,

"Kız zilli gireyim mi içeri? " Pehlivanın seslenmesi ile göz devirdim. Zilli de ne demekti?

Dünden beri tuhaf tuhaf şeyler söylüyordu.

Üstelik benimle sanki kırk yıllık arkadaşız gibi davranıyordu.

Söylediğine göre ayağından yaralanmıştı bir operasyonda, o yüzden aksayarak yürüyordu sürekli ve yine dediğine göre haftaya bir ameliyata girecekmiş o kadar konuşkandı ki, hangi bölümün hangi doktorunda ve saat kaçta ameliyat a gireceğini bile biliyordum.

O yüzden ameliyat a kadar izinliymiş yatması gerekiyormuş bu oda onun dinlenmesi için olsa da cihan benim erkeklerle kalmamı istemediği için onun odasını bana vermiş, geceleri yatmak için bekleme salonundaki koltuklara gidiyor gündüzleri ise birlikte burada oturuyorduk,

"Kız valla ben izin aldım. Gelme deseydin. " Diyerek içeriye geldiğinde aksayan adımlarla odun ile yaktığımız sobanın başında aldı soluğu,

"Üşümüşüm be, " Dediğinde başımı olumlu anlamda salladım. Ne yapabilirdim ki? Hem bananeydi.

"Gece sobaya odun at dedim atmamışsın sabah tekrar yakmak ile uğraştım." dediğinde omuz silktim.

" Yatmadan önce attım. " Dediğimde bana karşılık olarak "gece atacaksın gece! gece 3 gibi, " Dediğinde "yuh, " Diye mırıldandım.

"Saat başı kontrol mu edeyim nasıl uyanacağım hem? " Dediğimde

"Valla ben bilmem soba söner ise sen yakarsın. " Demişti. Derin bir nefes vererek sırtımı duvara yasladım.

"Ayrıca sana bir hediyem var fare, " Dediğinde anlamayarak ona döndüm.

" Ben mi fare? " Diye sorduğumda karşılık olarak "heee, " Diye bir cevap almıştım. Yüzümü buruşturup önüme döndüğümde,

"Neyse fırfırello ne diyeceğim sana yerimi verdim. Değil mi sana? " Dediğinde başımı olumlu anlamda salladım.

"Sobanı yakıyorum. Yemeğini getiriyorum. " Dediğinde yine başımı salladım bir şey isteyeceği belliydi.

"Sıkılma diye konuşuyorum falan, " Dediğinde "eee, " Demiştim. Kısa kesmesi için.

"Yaani demem o ki benim manitaya bir atkı örsen? " Dediğinde "yoo, " Dedim.

"Banane git al çarşıdan." dediğimde omuz silkti. "Tiktok ta gördüm ya, " Dedi çocuksu bir nakarat ile, "sevgililer birbirine yapıyor hep bende ona yapayım. " Dediğinde koca cüssesine ve kalın ses tonuna rağmen nasıl böyle ince düşünen biri olabildiğine şaşırmıştım.

"E yap, " Dediğimde başını sağa doğru yatırdı. " Denedim. Vallahi denedim. Ama yapamadım ki, " Dediğinde gözlerim şaşkınlıkla açıldı.

" Denedin mi? Sen? " Diye sorduğumda başı ile onayladı.

"İnsan değil miyim ben, " Dediğinde "yok... Ben şaşırdım. Sadece" Dedim. "yapar mısın? " Diye sormuştu bir kez daha

"Yaparım." Diyerek nefesimi dışarı verdim. Oysa asla taviz vermeyecektim. Hem cihan tembih etmiş hemde ali gibi tepeme çıkar diye korkumdan sert duracaktım.

"İki ters bir düz yap, birde farklı bir ip ile ortasına 777 yazar mısın çok inanır böyle şeylere, " Demişti.

"Yok artık, nereden bileyim sadece dümdüz yapabilirim. " Dediğimde " O da olur. " Demişti. Ellerini birbirne sürterek avuç içine üfledi. " Üşümüşüm sahiden, " Diyerek etrafına baktı. "Senin kıro nerde, " Dediğinde "pehlivan, " Diyerek ona kızdım. " Luna onun adı, " Dediğimde başını olumlu anlamda salladı.

" Ne boksa nerde? " Diye bir kez daha sorduğunda "sobanın arkasında, " Diyerek kaşlarım ile yerini işaret ettim. Sıcak olduğu için sobanın arkasından kalkmak istemiyordu.

Tavşana bakarak, " İyi, " Demişti. "Ben yünü getiririm kışlada o, " Dediğinde başımı olumlu anlamda salladım.

"Hatta dur alıp geleyim. " Diye tekrar aksak adımlar ile kapıdan çıkıp gittiğinde derin bir nefes verdim. Oturduğum yerden kalkarak tavşanımın yanına gittim. Yattığı yerden alarak, kucağımda tüylerini okşadım. Sobanın arkasına yere bu sefer ben oturup tavşanımı dizlerime yatırdım.

Yazarın anlatımı;

2 gün sonra

Cihan bir taşa başını koymuş toprağın üzerinde uyurken diğerleri ateş yakmış başında oturuyorlardı. Koyu sohbetlerinin konusu sinan ve sinanın kullanıcı adıydı.

Ali, " Abi amcısın işte kes, " Dediğinde sinan sinirlenmişti. " Siktir lan, " Dediğinde serdar da aliyi desteklerken kerim sessiz kalmayı tercih etmişti.

Serdar, " Kız çekmek için koymadıysan o nicki, " Dediğinde sinan kulaklarına kadar kızarsa da pas vermedi. " Sizene abi ben karışıyor muyum size, " Demişti.

Serdar, " Durun lan okuyacağım mesajları tekrar, " Dediğinde sinan onu durdurmak için hareketlensede ali tarafından durdurulmuştur.

Serdar telefonundan mesajlara girerek " Nerede kalmıştık, " Diyerek mesajlardan kaldığı yeri araken sinan göz devirerek ayağını sallıyordu.

Serdar, " Buldum lan buldum." Diyerek boğazını temizledi. "Kız diyor ki, yani pehlivan, " Diyerek büyük bir kahkaha atmıştı. İki haftayı aşkındır pehlivan ın fake hesabından Sinan'ı işletiyorlardı.

Serdar okumaya başladığında sinan bir sigara yakmıştı.

" ' sinan aşkım bana yılbaşı hediyesi olarak ne alacaksın?? ' " Serdarın okuduğu mesaj ile sinan küfür etti.

" O pehlivan kendi konuştuğu kıza verdi dimi o hediyeyi, " Dediğinde onu kerim onaylamıştı.

"Aklını siktiğimin pezevengi, " Dediğinde serdar gülerek mesajları okumaya devam etti.

" ' sen ne istersen onu alırız bebeğim. '

' pandora alırsın değil mi? '

' gider alırız seninle, '

'Ama evden çıkamam ki sen alıp bize gönderr, '

'Hep böyle yapıyorsun, gecem yok gündüzüm yok, seni görmek istiyorum. Ayda yılda bir izin günüm var. ' " Herkes hep birlikte gülerken sinan da " Kapatın ya şunu, " Diyordu.

"Gecen gündüzün ne alaka lan bu amma drama queen çıktı."

" Daha bitmedi," Diyerek mesajları biraz aşağı kaydırdı.

" ' kokunu özledim güzelim. '

' hiç yan yana gelmedik ki, '

' sesinide duymadım ama sesine hasretim. '

'Yaa çok romantiksin ❤❤❤'

' sadece senden çok hoşlanıyorum. '

' gerçekten mi?'

' evet, seni ilk gördüğümden beri çok beyeniyorum. Hatta beyenmek ne kelime tıkıyorum.'

' anlamdım. Tıkıyor musun'

'Tapıyorum.'

'Ya cnm ❤❤'

' bir fotoğraf atsana,' " Yazan kısma geldiğinde sinan, "sikerim lan yeter, " Demişti. "Mesajlarınızı çok beyendik sinan okusun biraz daha, " Diyen kerim beyendik derken y harfini vurgulamıştı.

"Beyler burdan sonrası artı yirmi bir konuşması hazır mısınız? " Dediğinde sinan, " Serdar. " Diyerek serdarı uyarmıştı.

" 'Üzerinde hiç bir şey olmasın fıstığım. ' "

Diyerek sinanın attığı mesajı söylerken sinan hızla ayağını sallamaya devam ediyordu.

Ali, " Tamam lan tamam okuma, " Dediğinde serdar gülerek, "Kızdırmayalım. Uzmankıdemliasteğmen34 dümüzü diğerek kullanıcı adını söylemişti.

Serdar, " Asteğmenliğe güncellenme gelmiş, " Dediğinde bir kez daha hep birlikte gülmüşlerdi.

Cihan ise cebinde titreyen titreyen telefonu ile uyanmıştı.

İlk bir kaç saniye soğuktan ve sert zemine yattığı için uyuşan bedeninin ağrılarını dinleyerek hareketsizce kalmış ardından inleyerek yattığı yerden doğrulmuştu. Cebinden telefonu çıkarırken başını sağa ve sola doğru yatırarak ağrıyan boynunu kütletmişti.

Aldığı koku ile yüzünü buluşturarak ateş başındakilere " Kokular artmaya başladı. " Diye seslenmişti. Bulundukları alan güvenli olsada gelen ceset kokusu yoğun bir şekilde duyuluyordu. Cebinden çıkardığı telefonda arayan kişinin pehlivan ve saatin de 02.30 olduğunu görünce kaşları istemeden de olsa çatılmıştı.

Vakit kaybetmeden açtığında duyduğu ilk şey liyanın nefes alıp veriş sesleriydi. Telefonun açıldığını duyan liyan, " Cihan, " Diyerek adını söylediğinde cihan adını duyunca içindeki anlamlandıramadığı duygu içini yiyordu. "Liyan, bir şey mi oldu, " Dediğinde ateş başındakiler ona döndü. Cihan bir şey olmadığını söylerek oturduğu yerden kalkarak onlardan biraz uzaklaşmıştı.

" Liyan ne oldu? " Dediğinde liyanın hıçkırıklarını duymak onu endişelendiriyordu.

"Liyan, konuş benimle bir tanem ne oldu, " Dediğinde dudaklarının arasından çıkan bir tanem sözünü sanki çok sonradan kendi kulaklarına ulaşmıştı ellerini şakaklarına götürmüştü.

Liyan, " Cihan, " Diyerek ağlayarak bir şeyler anlatmış sinirli sinirli kelimeleri yutarak söylenmişti. Hiç bir şey anlamayan cihan, "liyan, sakin ol, " Dediğinde liyan ın nefes sesini işitti. " Baştan tane tane anlat olur mu? " Dediğinde liyan' ın " Pehlivan tavşanı mı yiyecekmiş, " Demesi yüzünde hem şaşkınlık hem de büyük gülümseme oluşturmuştu. "Ne? " Diye sorarken ağlamaya devam eden liyan, " Biraz daha zıplarsa yiyecekmiş çok cidiydi. " Diyerek hıçkırdında cihan gülerek başını iki yana salladı.

Cebinden çıkardığı sigarayı dudaklarının arasına götürken, "Baştan anlat ne olduğunu? " Demişti.

Liyan derin bir nefes alıp sakinleşmeye çalıştığında "tavşanımı istemiyor çok da sinirli, " Diye başlamıştı anlatmaya cihan dudaklarının arasına koyduğu sigarayı yakıp derin bir nefes aldı.

" Bekleme odası doğuk diye burada yatmasına izin verdim. " Dediğinde cihan sinirle gözlerini kapatıp açtı.

" Ben sana ne tembih ettim liyan? " Diye sorduğunda liyan sessiz kalmıştı.

" Sonra? " Dediğinde

Liyan, " Tavşanım odada oyun oynuyordu. Sonra uyandı kızdı. " Demişti.

Cihan, " Bu kadar mı? " Diye sorduğunda liyan, " Telefonunu aldım. Sana söylemek için ama telefonunda googlesinde son aramada, " Diyerek tekrar sesi boğuk bir şekilde çıkmaya başladığında

Cihan, " Liyan ağlama lütfen, " Diye uyarmıştı. "Ne vardı son arama kısmında, " Diye sorduğunda

liyan aldığı nefesi " Nefis yemek tariflerinde Tavşanlı pilav tarifine bakmış, " Diyerek vermişti. Cihan bu dediklerine, ses tonuna, anlatma şekline hepsi komik geliyor ve liyanın yanında olup yanındayken anlatmasını istiyordu.

" Başka sana bir şey dedi mi? " Diye sorduğunda

liyan, "Senin işin yok değil mi? " Diye sormuştu. " Yok merak etme. "

" Bana atkı ördürdü. " Dediğinde cihanın nefes sesini duyunca

" Kendim gerçekten istedim. " Demişti.

" Liyan sana ne derse desin yapmak zorunda değilsin. Ne yaparsa karşılık vericeksin. Hatta... " Diyerek kendi kendine gülümsedi cihan

"Orada dolap var. Gitsene yanına, " Dediğinde liyan etrafına göz gezdirmişti. "Çekmeceli mi? " Diye sorduğunda

Cihan, " Aynen öyle, " Demişti. Cihan sigarasından bir nefes daha çektiğinde yanına gelen serdar ile elini serdarın omzuna atarak sıkmıştı.

"Şimdi çekmecelerin birinde bir kutu olması lazım eğer yoksa çekmecenin içine atılmış tıraş bıçağı bul bir tane, " Dediğinde serdar göz kırparak "hayrıdır," Demişti.

Cihan başını aşağı yukarı doğru salladığında yüzünde haylaz bir gülümseme vardı.

"Buldum." Diyen liyanın sesini duyunca "paketi aç, " Demişti. "Elini kesme sakın!" Diye uyardığında liyan onaylar anlamda mırıldanmıştı.

"Ne yapacağım şimdi? " Dediğinde.

" Git pehlivanın ayak ucuna, " Liyan dediklerini bir bir yeri getirirken cihan tüm soğukkanlılığı ile liyana komut veriyordu.

"Elindeki jileti ayağının altını çiz, "

Liyan, " Ne yapayım? " Diye bir kez daha onaylamak için sorduğunda ciham gayet rahat bir tavır ile

" Çiz. " Demişti.

"Saçmalama yapmam böyle bir şey, " Dediğinde cihan liyanın ikna olacağını bilerek " Sen bilirsin," Dedi.

"Tavşanın ile tavşanlı pilav yaptığında bana da ayırın bir tabak. " Dediğinde liyan " Cihan, " Diye sızılandı.

"Sen kız pehlivana ellemesin tavşanımı, " Dediğinde cihan bu konuda liyana taviz vermemek konusunda kararlıydı. " Hayır liyan, ben seni korurum. Senden ben sorumluyum seni korumak benim görevim." Diyerek sigarasından derin bir nefes çekti.

" Tavşanınıda korumak senin görevin, tavşanını koru liyan. "

"Ama yapamam, " Dediğinde cihan başınımolumauz anlamda salladı. Bu kız ile işi vardı.

" Uyuyamadın değil mi? " Diye sorduğunda liyan sessiz kaldı. " Ve uyuyamacaksın sabaha kadar. Pehlivan odada diye, ama buna sebep olan sensin liyan izin vermeyeceksin." Dediğinde liyan cihana hak veriyordu. Ama bir yandan da kendine söz geçiremiyordu.

"Ben yokken tavşanını da kendinide savunacaksın liyan gözüm arkada mı kalsın? " Dediğinde liyan " Kalmasın, " Diye mırıldandı.

" Şimdi dediğimi yap ve jileti kullanarak kesik at, yapacak mısın? Tavşanın için. " Dediğinde liyan

" Hıhı, " Diye mırıldanmıştı.

"Bana çok kızar mı? "

" Kızamaz liyan, ayrıca fark etmez bile sabah fark eder." Liyan derin bir nefes vererek jileti uzattı.

" Ya derin kesersem, " Dediğinde cihan derin bir nefes verdi. Liyan cihanın nefes sesini duyunca " Tamam, tamam " Demişti.

"Sen derin mi kesersin bilmem ama senin tavşanını pişirmek için keseceği kesin, " Diyerek liyan ı yapmak için yüreklendiriyordu.

"Yazık olmaz mı? Tavşanına liyan, sen tavşanını korumadığın ve izin verdiğin için sana çok kırılacaktır. " Dediğinde liyan gözlerini kapatıp açtı bir kez

"Oysa tavşanın sana güveniyordur. Annesi yok belki de seni annesi yerine koyuyordur. " Dediğinde liyan nefesini tutarak uzattığı jilet ile pehlivanın ayağına uzun bir kesik bıraktı.

" Yaptım. " Dediğinde cihan gururlu bir gülümseme kondurdu yüzüne

" Afferin güzelime, "

"Sabah bana kızar mı? " Diye sorduğunda pehlivanın yüz ifadesine bakınca uyanacak gibi durmuyordu.

" Alışık o, şimdi kesik kaşınacaktır. Sabaha kadar yatağa sürter durur, sabah uyanınca da benim yaptırdığımı anlar. Ama olur da sana bir şey diyecek olursa karşılığını vericeksin." Dediğinde liyan karşılık verme konusunda emin olamasa da

" Tamam, " Dedi.

" Bunu hak etti liyan ajitasyon yaparsa eğer sakın yumşama liyan haklı olan sensin,"

" Yumşamam. "

" Söz ver bana, " Dediğinde liyan ofladı. Şuan haklı olduğunu düşünmüyordu. Canını yakmıştı.

"Oflama bana liyan söz mü dedim. "

"Söz, "

"Uyayabilecek misin? " Diye sorduğunda liyan, "sanmam, " Diye yanıtlamıştı. " İyi o zaman, " Diyerek telefonu ile ilgilenen serdarı ayağı ile ayağına vurarak gitmesi için başı ile işaret verdi. Serdar, " Vayy, " Der gibi dudak bükmüş başını sallamıştı.

Serdar cihamdan biraz uzaklaşsada hala yakındı ateş başında oturanlarda öyle

Cihan, "Konuşalım o zaman, hem sıkılmazsın, " Dediğinde liyan, " Telefonu izinsiz aldım. Yakalanırsam? " Demişti.

" Telefonu alacağını biliyordu. liyan bildiği için sen telefonu açar açmaz tavşanlı pilav tarifini gördün. Sana ne kadar ciddi olduğunu göstermek istedi. Ve sende ona ne kadar ciddi olduğunu gösterdin. "

" Tavşanı mı pişiremez artık değil mi? Korkmuş'tur benden, yapacaklarımdan yani "

" Sana yapılana karşılık vermezsen cesaret alırlar. Yapma cesareti bulurlar, liyan hakları sayarlar. "

" O zaman konuşuruz değil mi? " Dediğinde pehlivanın kızmayacağından emin olarak

" Günün nasıldı liyan? " Dediğinde liyan yüzüne bir gülümseme kondurdu. Bugün olanları anlatırken cihan onu büyük bir ilgi ile dinlemişti. Sorular sormuştu. Liyan anlattıktan sonra cihana sormuştu. Cihan orada yaşadıklarını anlatamayacağı için gerçek olmayan şeyler anlatmayı tercih etmişti. Konu konuyu açmıştı. Ve cihan da fark etmişti, liyan ilk defa kendisi ile bu kadar rahat konuştuğunu

Konu liyanın eğitimine geldiğinde cihan liyanı manüple etmişti resmen, liyan istediği mesleği yapma konusumda tekrar sınava çalışsa yapabileceği konusunda,

Tüm geceyi sohbet ederek geçirmişlerdi konuşmaları üç defa bir saatin dolması ile bölünsede bir kaç saniye bile geçmeden cihan geri arıyordu.

Saat 5 e yaklaştığında ali çıkmaları gerektiği için cihana seslendiğinde cihan, " Kapatmam gerek, " Demişti.

"Dikkat et, edin." Dedikten sonra vazgeçerek "ali etmesin ama, " Dediğinde cihan başını iki yana salladı. " Allah korusun, " Diyerek iç çekti.

" Liyan gelmezsem, gelemezsem... Yani, " Diyerek cümleyi kafasında ölçüp biçerken gözlerini sımsıkı kapattı. " Eğer dönemezsem üzülme olur mu? "

Sellam.

Önemli bir soru! ( eğer her okuyandan yanıt gelmezse yeni bölüm gelmez,)

Benim bir çok tanıdığım ve lise son sınıftayken sınıfıma gelen öğretmenin eşi kayseri'de görev yağıyordu ve sürekli göreve çıkıyormuş falan, bende sandım ki kayseride dağ taş köy var. Terör vardır. Bie okurum da dalga geçti kayseri ne alaka diye jdnsjd

Diyorum ki kayseride olduklarını mı değiştireyim yoksa iki üç bölüm sonra hepsi sınır köylerinden birine mi gitsinler.

Bu kadardı. Cevaplarını bekliyorumm çok çok çok sevgiler. 🫶