2. Bölüm

2. Bölüm

Solita
llsolita

2.Bölüm


Artık korkma


Liyanın Anlatımı


Araba yolda giderken göz kapaklarım ağırlaşmıştı. Yorgunluk bedenimi ele geçirmiş gibi uykunun içine çekmeye çalışırken bilincimi açık tutmaya çalışıyordum. Cihan en son asker olduğunu ve ona güvenmemi söylemişti.


" Nereye gidiyoruz" diye sorduğumda aynadan kısa bir bakış attı. "Kışlaya gitmem gerek. " Dediğinde yerimden doğrularak bedenimi sürücü tarafına çevirip aynadan bakışlarımızı buluşturduk


" Bende mi geleceğim. " Diye sorduğumda "buralar pek tekin değil oraya gidip ne yapacağımızı konuşuruz. Tamam mı? " Diye yanıtladı.


" Seni almaya gelecek hiç mi kimse yok? " Diye sorduğunda başımı olumsuz anlamda salladım. Serkan hariç kimse yoktu.


" Ailen var mı? " Gelen soru ile "var, " Diye mırıldandım. "Numaralarını ver ben arar konuşurum. " Diyerek elimdeki telefonu işaret etmişti.


"Konuşsanda bir işe yaramaz. " Diyerek derin bir nefes verdim. Ama yine de dayım belki bana yardımcı olabilirdi. Bu ihtimal ile ona söyleyecek iken dayımın numarasını bilmediğim aklıma geldi.


"Bana bir taksi çağırsak? " Diye sorduğumda cihan güler gibi oldu. "Şaka yapıyor olmalısın." Diyerek bakışlarını tekrar yola çevirdi.


" Ama gitmek istiyorum evime. " Diye sızılandığımda  "tamam." Diyerek sakinleşmem ya da ikna etmek için düşündü bir süre "kışlaya varalım. Yaparız bir şeyler bir çözüm yolu buluruz. " Dediğinde omuz silktim


" Ben oraya gelmek istemiyorum."


Dediğimde derin bir nefes verdi. "Liyandı değil mi?" Diye sorduğunda başım ile onayladım. Telefon ile konuşurken duymuş olmalıydı.


"Liyan... Seni götüreceğim evine söz veriyorum. korkma artık, gözlerinden bile belli oluyor korktuğun benden sana zarar gelmez  inan bana gözünü seveyim"


" Ben öyle yerlere gitmek istemiyorum. " Gelen yol ayrımından sağa kırarak dar yola girdi.


" Orda sana kimse zarar vermez." Dese de omuz silktim.


" Bana ne yapmamız gerektiğini söyle benimle gelmek istemiyorsan nereye gitmek istiyorsun? Yakın köylerde mi yaşıyorsun? " Diyerek yutkundu.


"Eğer öyle ise seni bırakabilirim evine, "


"Merkezde " diye mırıldandığımda gözlerini kısmıştı. "şırnak merkez? " Diye sorduğunda kafamı olumsuz anlamda salladım. "Nevşehir." Diye mırıldandığımda gözleri kısıldı.


"Yoksa ailen Şırnak'da olduğunu mu bilmiyor. " Dediğinde başımla onayladım. "Neyle geldin buraya? "


"Kuzenim getirdi. " Diye mırıldandım.


"Ailen çok mu kızar burda olduğunu öğrense? " Dediğinde kafamı tekrar salladım. Rahatsız olmuş gibi başı ile onayladı.


"Dinlen biraz. Daha yolumuz var. " Demişti.


Kafamı salladım sadece, uyumak istemiyordum. Üzerime örttüğüm monta biraz daha sarılarak başımı cama yasladım.


🍂🍂🍂


Gözlerimi araladığım da başucumda, elleri sırtımda olan cihan ile irkilerek ufak bi çığlık atmıştım. onu iterek uzaklaşmaya çalıştığım da ise ellerini daha da sıkı tutarak buna engel oldu.


" Yok bir şey tamam korkma boynun ağrıyacaktı o yüzden tamam mı? yatırıyorum seni sadece...  kapat hadi gözlerini, " diyerek tekrar uyumamı isteyerek beni geriye doğru yatırdı arka koltukta


Montu ile iyice üstümü örterek saçımı yüzümden çekti. " Titriyorsun yine korkma" dediğinde sımsıkı kapattığım gözlerimi açarak ona baktım. "sakinleş " diyerek geriye çekildi.


Kapıyı yavaşça örterek sürücü koltuğuna geçti. "Aç mısın? " dediğinde "hayır." Dedim net bir şekilde


"Su ister misin? "


" içmek istemiyorum" dedim. " Hala titriyorsun üzgünüm ben korkacağını düşünmedim."


" Bana neden yardım ettin. " dediğimde sürücü koltuğunda arkasına dönerek bana baktı.


" Askerim ben"


" Biliyorum"


" Biliyorsun ama anlamıyorsun demek ki benim görevim bu seni ordan almak zorundaydım. "


" Neden ateş ettin bana, " diye sordum. alınmışlık duygusu yüklü sesime engel olamadan


" Ben kötü birisi sandım seni, " dedi sanki çocuğa anlatır gibi bende suçlu bir çocuktum sanki onun karşısında,


" Saat kaç"


"04. 27 "


" Neden gitmiyoruz"


"Sakinleşmeni bekliyorum"


" Ben sakinim ki"


" Titrediğinin farkında bile değilsin. Korkma bu kadar benden "


" Elimde değil"


" Anlıyorum. "


" Sabah olsun istiyorum. " Diye mırıldanarak kafamı iyice yasladım yattığım yere


" Tamam. " Diyerek kontağı çalıştırdı. " Telefonu yine alabilir miyim" diye çekinerek sorduğumda " Arayan olunca o yüzden aldım." Diyerek kısa bir açıklama yaparak el freninin yanındaki alanda bulunan telefonu alarak bana uzattı " şifresini kaldırdım. İstiyorsan film izleyebilirsin. " dediğinde teşekkür ettim sadece telefona sarılarak bu sefer gözlerimi bile isteye yorgunlukla  kapatmıştım.


Yakından gelen seslerle kafamı yattığım yerden kaldırırken başucumda oturan ve gülerek bir şeyler anlatan adımın bakışları bana döndü " günaydın güzellik" dediğinde hızla doğrularak kendimi geriye atmıştım.


Sırtımı arabanın kapısına yaslayarak ondan uzak bir şekilde nefes nefese ona bakıyorum. O ise  hala şen şakrak öndeki adam ile konuşmaya devam ediyordu.


Elindeki gazeteye sarılı olan şeyi dudaklarının arasına götürerek bir yudum aldığında korkuyla yutkundum. İçtiği şey alkol muydu?


" Cihan" diye fısıldadım. Ellerimin ve hatta bedenimin titrediğini bu sefer hissedebiliyorum.


" Abi bu kız titriyor" diyerek elini bana uzatarak üzerime gelirken çığlık atarak kapıyı açmaya çalışmıştım açılmayan kapı ile daha da kokarken bir kez daha eli bana doğru yaklaşırken elini iterek


dizlerimi kendime çekerek yüzümü sakladım. " Git" diyerek bağırmıştım.


Araba ani bir şekilde durduğunda hıçkırarak ağlıyordum. " Liyan " diyen cihan ın sesini duysamda tepki veremiyordum. " Gitsin" diye fısıldıyordum sürekli


Arabanın kapısının açılma sesi geldi muhtemelen biri inmişti. Sonra o adamın olduğu taraftaki kapı açıldı.


"Liyan. Liyan bana bak hadi liyan korkma korkma hiç bir şey olmayacak tamam mı? " cihan yanıma oturarak benimle konuşmaya çalışıyordu.


" İnin arabadan" diyerek öndeki oturan adama inmesini istemişti. Yanımda oturan adam da. Zaten cihan oturacağı için inmişti. " Hadi artık" dediğinde ön kapı açılıp kapandı.


" Gittiler... Liyan korkma liyan bak bana diycem benden de korkuyorsun anasını satayım." Kendi kendine konuşur gibi


" titriyorsun kasma kendini ve kendine gelmeye çalış biraz... Telefonu al eline hadi korkma zarar vermem sana tamam mı"


Kafamı kaldırarak bana uzattığı telefonu aldım.


" Niye yanıma yanıma oturmalarına izin verdin" ağlayarak söylediğim için anlamadı diye düşünürken o yine anlamıştı. " Özür dilerim. Düşünemedim. onlarda asker  onlar da bizimle gelecekler. " Diyerek yüzümü inceledi ya da tepkilerimi ölçmeye çalıştı. "sadece korkma tamam mı? " demişti nasıl sakinleştireceğini bilmiyormuş ne derse sakin kalırım çözmeye çalışıyor gibi


" Oturmasınlar yanıma"


" Tamam tamam oturmazlar. İzin vermem tamam mı?" Dediğinde tamam dememi bekliyordu usulca kafamı salladığım da


" Dışarı çıkıp hava almak ister misin" Diye sormuştu.


" Hala gece mi " diyerek başımı arkamdaki camdan dışarı çevirdim.


" Gece hala"


" Ne zaman sabah olucak"


" Çok az kaldı. "


Diyerek "çıkalım mı dışarı hava almak ister misin" diye tekrar sormuştu. başımı olumsuz anlamda salladım.


" Susadım ben biraz." Tam olarak nasıl bir cümle kuracağımı toparlayamamıştım. Kem küm eder gibi söylemiştim.


Kafasını sallayarak koltukta geriye doğru kayarak arabadan çıktı bagajı açarak suyu alıp geri yanıma geldiğinde, bir litrelik su şişesini göstererek " bardaklar bitmiş böyle iç olur mu " diyerek şişenin kapağını açarak bana uzattı. ama titreyen elimi fark edince " ben içireyim ister misin? " Diye teklif sunmuştu.


Utanarak da olsa olumlu anlamda başımı salladım.


Tek iletişimimizdi.


Elini yavaşça uzarak " korkma" diye uyararak, eliyle çenemi hafifçe tutarak suyu içirdi.


Suyu geri çektiğinde " biraz daha içireyim mi? " Sorusuna olumsuz anlamda başımı, çenemdeki elinin izin verdiği kadarıyla salladım. Dudağımın kenarından akan suyu çenem de duran eli ile silerek şişenin kapağını kapattı.


" İyisin değil mi? "


" İyiyim"


" Gidelim mi?"


Başımı kaldırıp ona bakarak derin bir nefes verdim. ve " gidelim. " dedim nereye götürdüğünü bilmediğim. Tahmin edemediğim. Ne kadar uzaklıkta olduğunu kestiremediğim yere gidelim demiştim.


Ne kadar da ironikti.


Cihan geriye giderek dışarıdaki arkadaşlarını çağırdı. Arkadaşları geldiğinde "ali arabayı sen kullan." diyerek arka kapıyı kapatmıştı.


Tekrar bana bakarak " korkma artık. " demişti.


Arkadaşları yerlerine oturduğunda bu sefer arkadaşını yanıma oturtmamıştı.


Tekrar yola koyulan araba ile Kafamı arkama yaslayarak. Gecenin bitmesini diledim...


18. Mayıs


Geldim geldim


Sizce neler olucak ?


Liyan ismi güzel mi?


Kitabın adı ne olabilir?



Bölüm : 22.07.2024 00:44 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...