devam ediyor 20s önce güncellendi
Gölgenin Tahtı
@anonim_civcivv
Okuma
147
Oy
108
Takip
14
Yorum
208
Bölüm
9
Renisa Delacroix, rüya gördüğünün farkındaydı. Ama bu rüya… farklıydı.
Havadaki nemli sis tenine yapışıyor, çıplak ayakları taş zeminde yankılanıyordu. Önünde büyük bir göl uzanıyordu, su o kadar karanlıktı ki içinde bir şeyler hareket ediyormuş gibi görünüyordu. Ve orada, gölün tam ortasında o vardı.
Uzun, siyah bir pelerin rüzgârda savruluyordu. Yüzü gölgelerin arasında saklıydı ama Renisa onun gözlerini görebiliyordu—buz mavisi, ruhunu delip geçen gözler.
O adamı tanımıyordu… ya da belki de tanıyordu.
Adam ona doğru bir adım attı. Derin, yankılanan sesi rüzgârla birleşerek fısıldadı:
“Sonunda…”
Bir adım daha attı.
“Zaman geldi, Renisa.”
Kalbi deli gibi çarpmaya başladı. İsmini biliyordu.
“Beni bul.”
Ve o anda dünya paramparça oldu.
Renisa çığlık atarak uyandı.
Odanın içinde bir anlığına hala gölgelerin titreştiğini sandı. Derin bir nefes alarak yataktan kalktı, alnından ter süzülüyordu. Bu rüya yıllardır onu takip ediyordu. Ama bu sefer farklıydı. Adam ona daha yakındı… ve ilk kez onun sesini duymuştu.
Titreyen ellerini saçlarına daldırdı.
O gece, rüyalarının peşinden gitmeye karar verdi.
Renisa Delacroix, yıllardır her gece gördüğü aynı rüyadan kaçamayacağını fark eder. Ancak, 18. doğum gününde, rüyası gerçeğe dönüşür ve hayatı sonsuza kadar değişir. Gölgeler Krallığı’nın prensesi olduğu ortaya çıkar ve onu bulmak için yıllardır bekleyen Kael, Renisa’nın karşısına çıkar. Güçlerini keşfederken, hem geçmişinin gizemleriyle hem de gölgeler dünyasının karanlık sırlarıyla yüzleşmek zorunda kalacaktır. Renisa, hem kendi kimliğini hem de kaderini keşfederken, onu bekleyen tehlikeler her geçen gün daha da yaklaşır.