Abim hala beni arıyordu. Ve biri suya girdi, umarım abim değildir diye iç geçirdim. Fakat abimdi. "BULDUM SENİ" diye bağırarak koşmaya başladı. "BEN EBELİCEM" diye bağırdım. Arka taraf daha yakındı. Arka tarafa doğru koştum koşarken birinin elleri benim belime dolandı ve kendine çekti. Ağzımdan minik bir çığlık koptu. "Sapık herif bırak beni" diye bağırdım. Ve dudaklarıma değen, elleri beni susturmaya yetti. "Abin duyacak" dedi, ellini ağzımdan çekti. "Zaten ebelendim ben salak, bıraksana hem sen beni? " dedim hala elleri belimdeydi."Bırakmayacağım, belkide sana bu şekilde sahip olmak istiyorum. "dedi." Bırak ya valla bağırırım. Bi dakika bi dakika ne? "dedim.Ne demişti o az önce? "Sen az önce ne dedin? " diye sordum. Ellerini belimden çekti ve elleri saçlarına gitti. Utandığında hep böyle yapıyordu sanırım. "Hiç boşversene" dedi. "Pısssıkkkk" dedim ve gözüme doğru elimle aşağı çektim. "Yemezler rrr. "" Aşıksın sen bana ha"dedim baktı bana sadece. "Ne alaka iki flörtleşdik diye aşık mı olunur? " "Olunmazmı?"diye sordum. " Arnısa sınırlar sınırlar. "dedi.Arasla aramızda 3 yaş vardı. Benden uzundu hemde fazlasıyla.Parmak ucuma çıkarak omzuna bi tane vurdum. " Sus oğlum, sen bana aşıksın ya söyle tamam yani"dedim ve gülümsedim. Sadece bana salakmısın dercesine baktı. "Of tamam be bişi demedik" dedim ve arkama dönüp gittim.
Aras'ın ağzından...
Aşk neydi? Saçma bir histi. Hem can acıtırdı hemde insanlara neşe verirdi. Aşkı saçma bulurdum her zaman. Öyle bir his yok sanırdım. Ama varmış işte hissediyorum, Arnisa ona zarar vermekten korkuyorum. Dokunsam kırılacakmış gibi hissediyorum. Ama Aktan onu kırmıştı. Ben ise onu tamir etmeye çalışıyordum.
Arkasına dönüp gitmişti.Gerçekten aşıkmıydı yoksa kendisini milletinden kandırıyordu?Yıllarca hissetmediği şeyi Arnisada'mı hissediyordu?
Saklandığım yerden çıktım. Uraz salağı bulamamıştı. Yavaşça yürüyerek gittim. Boştu ebeledim. "Ebe kim? " diye sordum. Alp Arnisa'yı gösterdi. Ebe oydu. Ve Arnisanın o sesi duyuldu. "HİLECİLER SİZİ EBE BENİM DİMİ OF YA BANANE SİZ HİLE YAPTINIZ KESİN" diye bağırdı.Ama o kadar yalandan bağırdığı belliydiki herkes gülmemek için zor duruyodu. Arnısa bana doğru yöneldim. "Ebeleiceksin" dedi ben küçükkende saklanbaçta iyiydim ebelenmezdim."Ebeler sen ebelenirim."dedim.Bana bakıp gözlerini kıstı."İddaya girelim"dedi minik parmağını öne uzattı bende uzattım "Ne istiyorsun? " dedim.O ise biraz düşündü ve "Buldum.Eğer ebelersem benim istediğim ebeleyemezsem senin istediğin birşey yapıcaz. " dedi. Olaylar bir şekilde kafamı salladım. Saymaya başladı. Alp ve Uraz saklanmıştı şimdiden.Bende buldum ve saklandım.
Arnisa'nın ağzıyla...
"100!!"diye bağırdım. Off burda nerede bulacaktım ki? Çok büyüktü burası. Gezinmeye başladım havuza girdim.
Kimse yoktu arka bahçeye gittim şansa Alp orada malı gibi bir şeyin arkasındaydı. " EBEEEE, EBEE"diye bağırdım. Sıra Aras daydı iddayı kazanmalıydım. Ben her zaman kazanırım. Koşarak baktım. Burda k ömürlük gibi bir yer vardı. Kapısını açtığımda abımı bulmuştum. Koşarak onuda ebeledim.
Asıl Aras nerdeydi? Cehenemin dibinde olabilir miydi? Ve arkadan gelen "Ebeledim " diyen sesle başımı oraya çevirdim. Aras saydığım duvarın orada duruyodu. Ne nasıl olabilirdi bu? Az önce orayı gezdim, "Hilecisin" dedim kısık sesle, "Evet öyleyim Onsra" dedi. Alp duvara yaslanmıştı. Ve saymaya başlamıştı. Aras beni kolumdan çekti ve bir yere götürdü. Ve bana yaklaştı. " İsteğimi be zaman alabilirim? " diye "Arsız, edepsiz, sapık, pislik, odun, öküz, hilecisin yok sana hiçbir şey isteme birşey. " dedim. Ne isteyecekti. İstemesin, hile yapmış sonuçta."İsteyeceğim şeyi anlayamadın mı? " diye sordu. "Nerden anlayayım, ben zihin okuyanıyorumki" dedim. "Yaklaş" dedi. "Bismillahirrahmanirrahim Noluyor lan orada? " diyen Alp'in sesini duydum. Ebelenmiştik.Ve ikimizde bir birimize yakınken yanlış pozisyondayken ebelenmiştik. Alp'ın koşarak ebe ebe diye bağırmasını duydum.Aras'ın zerre umrunda olmadığı belliydi."Sonra alırım ben hediyemi" dedi ve gitti. Bende peşinden gittim. Arkasından onu takip ediyordum ve şlap yerken bütünleştim. Ve bacağım taşa takılıp düştüğüm için taşa sürtmüştü. Kanıyordu.Acıyla izlediğimden dolayı Aras bana bakmıştı. Bacağımı gördüğünde hemen gelip beni kucağına aldı.Yüzünü yakından inceleme fırsatı bulmuştum.Yüz hattlatı belirgindi fakat değil gibiydi. Bacağımı sıktığında acıyla izledim "Gerizekalı napıyosun dizim ve aşağısı çok kötü zaten" dedim ve ona baktım. Bana bakıyordu"Yüzümü incelerken öyle demiyordun? "Siktir yüzünü incelerken demiş sıkmıstı. (İlk önce yara şöyle diz ve ayak arası, fakat yarısı. Taş büyük ve keskin düşerken çiziyor. Bundan dolayı kesiliyor.) " Bırak beni. "dedim il il etmeden popomu üstüme düşünce canım daha da acımıştı. Ayağa kalkmaya çalıştım. Aras arkasına bakıp gidiyordu. " Aras götüne kurşun yersin inşallah "diye bağırdım. Beni takmadığından yüzüme dahı bakmadı.
Yavaşça kalktım ama eve gitmek yerine Çardak gibi bir yer olan yere gittim. Oturdum ve ağlamaya başladım. Ağlamak güçsüzlüktür derdi hep annem. Annemin bu lafı yüzünden düştüğümde ağlayamamıştım. Eve gidince yatağımda ağlamıştım. Küçük bir çocuğun canı yanarken ağlamamıştı fakat şuanmı ağlıyordu?
Bacağımdaki yaradan çok kan akınca eve gitmeliydim. Topallayarak eve girdim. Abimler hep beraber üstlerini değiştirmiş oturuyorlardı. Beni fark etmemişlerdi. Yavaşça yürüyerek ayrı olan odama çıktım yerler kan olmuştu. Kimin umrundaydıki. Odamda ilk bikinilerimiçıkardım ve giyeceğim iç çamaşırı ve kıyafetleride alaraktan, banyoya girdim. İlk yardım seti oradaydı. İlk önce yarayı temizledim ve daha sonrasında sargı beziyle sardıö. Yıkanmam lazımdı.Bacağıma değerse bir şey olmazdı. Ama yinede havlu aldım ve üstüne bağladım. Sıvak şu yavaşça bedenimden süzüldü. İlk başta şampuanladım ve durulandım.
Banyodan çıktıktan sonra yavaşça yavaşça sargı bezini çıkardım. Yaraya sürdüğüm baticonu yeniledim ve tekrar sardım. Üzerimde bornoz vardı.Yavaşça bedenimi kuruladım ve giyindim. Altıma giydiğim pijamayı uzun seçmiştim ki yara gözükmesin. Çorapları unutmuşum koşarak çorapları almaya gittim.Kapının kilidini açtım ve içeriye girdim çoraplarıda giy indikten sonra aşağı indim. Abim beni fark etmişti. "Arnisa kapıda bi çocuk var ben onun arkadaşım diyor" dedi "Kim var şuan başında"" Aras var ben hallederim dedi" ne koşarak daha doğrusu koşamayarak gittim. Bora,Boray'dı.Şaşırmıştım şahsen. Yanına gittim. Aras'ı çektim ve Boraya sarıldım. Oda bana sarıldı "Hoşgeldinn" dedim oda "Hoşbulduk " dedi "Seni biriyle tanıştıracağım. Bak" Ve Bensu... "B-bensu? " dedim Bora ise bize bakıp "Tanışıyor musunuz?"dedi Bensu hemen atladı ve " Evet tanışıyoruz hayatım arkadaşım kendisi "dedi" Sevgili mısınız? "diye sordum ikiside kafa salladı ve içeri geçin anlamıyla evi gösterdim.Yavaşça içeri doğru girdiler. Aras'a ters bi bakış attım. Oda bana bakıp sırıttı. Aptal çocuk.
Abimler Bensu ve Bora yı görünce ayağı kalktılar ve el sıkıstılar. " Eee dedim ne içersiniz,Kahvemi çaymı colamı? "dedim.
Ayağa kalktım " Ne içersiniz Kahvemi çaymı colamı? "
Bunu sanki daha öncede yaşamıştım. Ama sonu hüsranla bitmişti. Hepsi bu sefer kahve dediğinden mutfağa doğru yürüdüm. "Yardıma geleyim mi? "
"Yardıma geleyim mi? "
O zaman onu yanıtsız bırakmıştım. "Gel, hadi belki arkadaş oluruz."dedim.Belki bi ihtimal ısınabilirdim, sevebilirdim. Ben sadece onu Aktan yüzünden sevmemiştim. Belki severdim. Benle beraber mutfağa doğru ilerledi...
Silam 1000 kelimeyi geçti bu bölüm umarım beğenir sizin<<333
Oy vermeyi unutmayınız...
Whatsapp kanalı kurdum gelirseniz abimin arkadadı hakkında herşeyi öğrenebilirsiniz!!!. .
Okur Yorumları | Yorum Ekle |