Her şiir, bir ruhun çığlığıdır; bazen fısıldar, bazen haykırır, ama her zaman bir şeyler anlatmaya çalışır. Bu kitap, kelimelerin, duyguların ve düşüncelerin bir araya gelip, birer şarkıya dönüştüğü bir yolculuğun parçasıdır. Birçok geceyi, sessiz anı, belki de unutulmuş bir hatıra ile birlikte geçirdim; her bir şiir, o anların birikimidir. Şiir, sözcüklerin ötesinde bir dil kurar; bir bakışta, bir dokunuşta, bir nefeste anlam bulur. Bu kitap, o anlamların, o ince hissiyatların izlerini sürmenizi, içinde kaybolmanızı istiyor. Belki de satırlarda aradığınız cevapları bulamazsınız, ama belki de sorularınızla daha yakınlaşabilirsiniz. Her bir şiir, kendine ait bir dünyadır, her biri birer küçük evrendir. Burada yer alan dizeler, yüreğimde şekillenen bir gerçeği, bir duyguyu, bir düşünceyi yansıtmak amacıyla var oldu. Onlar, yalnızca benim değil, belki de sizin, okurların da bir parçası olacak. Çünkü her şiir, okunduğunda yeniden doğar, her okuyanla bir başka biçim alır. Bu kitabı elinize aldığınızda, sadece yazdıklarım değil, sizin de iç sesinizin yankılarını duymanızı umuyorum. Şiir, bazen bir keşif, bazen bir teselli, bazen de yalnızca bir yoldaş olur. Bu satırlarda, belki bir parça huzur, belki de bir kırıklık bulacaksınız. Okumak, bir şeyler kaybetmek değil, aksine bir şeyler kazanmak demektir. Beni, bu yolculukta yalnız bırakmadığınız için teşekkür ederim. Şiirimin bir parçası olduğunuz için… İyi okumalar ve derin bir yolculuk dilerim.

Kendi yazdığım şiirleri sizlerle paylaşıyorum. Yargılayabilirsiniz. Yanlışlarımı söyleyebilirsiniz. Şiir okumak istiyorsan içeride gelebilirsin.

Lavinia sonsuzluktaki sonsuzluk demek..

2002 yılında Sakarya Adapazarı`nda doğdu. Üç kardeşten en büyüğüdür. İlkokulu Adapazarı Aykut Yiğit İlkokulu`nda, ortaokulu Adapazarı Aykut Yiğit Ortaokulu`nda bitirdi. liseyi adapazarı Tes-İş Anadolu Lisesi`nde bitirdi Erzurum Atatürk üninersitesinden menzun olan genç şair, doğuştan Serabral Palsi ( kas rahatsızlığı ) hastasıdır. Şiiri `iç ses`in dışa vurumu olarak gören, her şeye rağmen umudun peşinden gitmenin önemini yaşantısıyla öğreten genç şair, asıl yolculuğun duygulara yapılan yolculuk olduğuna yürekten inanmaktadır

Bir insan aşık olmadan önce hayallere dalmaması lazım yoksa aşk esir alır ve bir daha hayata dönmicene yemin eder

Ruhlarının derinliklerine inip kendini hissetmek isteyenlerin diyarı...

acı, yüreğimde yetişen bir çiçek. yaşlarım, can suyu. ellerimle diktim onu. mutlulukla aldım saksısını.                     bilmiyordum, ne yaptığımı. filizlendi. karanlık çökerken izledim. daha da hızlandı büyümesi. karanlıktan aldı boyunu. karanlıkta aldı. ellerimle diktim. acıyı yüreğime ellerimle aldım. (2023)

Şiir sevenler gurubu...

Ege Akdemir`in O Kadın Serisinin 3. Kitabı.

Şiir denemesi

İçimde öldürdüğüm kişilere... Bana veda etmeyenlere bir veda ve son veda Kalbinde mezarlık taşıyanlara Sevmekten vazgeçmek zorunda kalanlara En çokta kalbimdeki cesedin sahibine

İlk defa yazıyorum Yorumlarınızı bekliyorum

İşte bu bu benim benliğim; Safi rüzgâr, Safi deniz !

İpsiz sapsız gibi yamacım, Eski Kafalı diyorlar bana, ama sorsanız en güzel şey bence böyle olmak, Yalnızlığımda kurduğum hayaller sevginin ne olduğunu gösterdi bana, şimdikilerin elinde oyuncak olan o duygu eskiden sayfa sayfa şiir yazdırırmış insanlara, belki tekrardan o günleri geri getiremem ama ilerdeki yarıma onu beklerken içimdeki buhranları anlattığım onu tanımadan özlediğim zamanları kalemimle gösterebilirim belki

Satırlar arasının gizlenmiş ,gizli kalmış duygular

Yalnızlık, sevgi, umut ve hayal kırıklığı arasında bir yolculuk... Bu şiir kitabı, kelimelerin gücüyle, insan ruhunun en karanlık köşelerinden en parlak ışıklarına kadar uzanıyor. Her sayfada bir duygu, her satırda bir hayat var. Birbirine karışmış duygular, sözcüklerin sessiz yankılarıyla hayat buluyor. Eğer okuyarak kendinizi bulmak isterseniz, bu şiir kitabı tam da buna olanak tanıyor.

Her şiirin bir hikayesi vardır. Her yaşanmışlık hikaye roman ya da şiir olarak aktarılabilir. Bu kitapta şiirsel salata tadında okuyacaksınız.

Doğru Zaman, ölçülemez bir faktördür. Aslanların avlanma stratejisi, pusu-kuşatma ve baskın. (Sabır ve plan gerektirir). Gecikmeksizin harekete geç. Korku emaresi gösterme ve gözlerini Korkut.. TEK HAREKET BU...

İniş çıkışlarla doludur hayat. Bazen aldığını vermez bir dalgadır bu Dünya. Gecenin en karanlık anı Şafak vaktidir. Hayatta tesadüf yoktur. İnsan yaşamı boyunca en çok değişkenliğe uğrayan bir varlıktır ve her zaman sürprizlere açık olmalıdır.

İnsan yorulur. Kalp yorulur

Gözlerinde gözlerimin yansımasını görüyorum.

Papatyaların masumiyetine, umutlarına ya da dile getirilemeyen duygularına inandım hep. Bazen bir sevginin, bazen bir kırgınlığın sembolü oldular. Ama bu kitap sadece papatyaları değil, her insana dokunan hisleri anlatıyor. Özlemlerimi, hayal kırıklıklarımı, sevinçlerimi ve içimde sakladığım her ne varsa... Her papatya yaprağı bir sır taşır. Seviyor mu, sevmiyor mu? Ya da belki yalnızca bir umut, sessizce dile getirilen bir dilek... Papatyaların dilinde saklı olan bu küçük oyun, bazen bizim en derin duygularımızı fısıldar. Bu kitapta, her dize bir sır, her satır bir yolculuk. Hayallerin, kırgınlıkların, sevinçlerin ve özlemlerin içinden geçen bir yol. Kimi zaman içimdeki sessiz çığlıkları döküyorum, kimi zaman ise sadece kendimi arıyorum. Çünkü her papatya yaprağı gibi, bu satırlar da koparıldığında geride bir şey bırakıyor: Özlem, pişmanlık ya da kabulleniş... Bu kitap size yalnızca duygularımı değil, hayallerimi, kırgınlıklarımı ve affedemediklerimi de sunuyor. Bazı şiirler bir teselli, bazıları bir yara. Ama hepsi gerçek. Hepsi benim. Papatya kalpli insanları sevmeyin, canlarım. Onlar, ne sevdikleri belli ne de sevmedikleri. Ben bir papatya kalbi sevdim. Belki de en büyük hatam bu oldu. Ama asla pişmanlığım olmadı “Keşke tanımasaydım,” diyemedim.Deseydim onca anıya ne olacaktı? Ama siz sevmeyin...gerçekten zor...

Bir kızın aşk sandığı hastalığı .

Zaman bazı şiirleri bir karadelik misali yutarken bazıları zamana tutunmayı başarır. İşte bu şiirlerin kitabı....

Aşk uğruna sarfedilen çaba ve geriye kalan hayal kırıklarının kırıntıları…