“Karanlıkla evlendim, ışığımı korumak için. Ama ya karanlık bana kendi fırtınasını öğretirse?” . Mihrimah’ın hayatı, sıradan bir psikolog olarak sessizce akıp giderken, ailesinin karanlık borçları onu şehrin en tehlikeli adamının dünyasına sürükler. Yağız Ali… Yeraltı dünyasının acımasız lideri. Soğuk, ketum ve kimseye güvenmeyen bir adam. Onunla yolları kesiştiğinde Mihrimah, sadece ailesini değil, kendi ruhunu da kaybetme tehlikesiyle yüzleşir. Bu, ne masum bir aşk ne de sıradan bir hikâyedir. Gölgelerin, suskunlukların ve kanla yazılmış yeminlerin arasında sıkışmış bir kalbin öyküsüdür. Mihrimah, kendi sessiz fırtınasında ayakta kalmaya çalışırken, Yağız Ali’nin kalbine dokunabilecek mi? Yoksa bu evlilik, onu en büyük yarasına mı dönüştürecek? Çünkü bazen en derin aşk, en ağır yarayı açar… Ve o yara, bir ömür mecruh bırakır.

Sadece bir numara en fazla ne olabilir ki?

Elif ve Aras tesadüfen tanışır. Başlangıçta yoğun bir tutku, büyük bir çekim vardır. Fakat zamanla Aras’ın karanlık yönleri, kıskançlıkları, kontrolcü tavırları ortaya çıkar. Elif hem ondan kopamaz hem de onun acımasızlığına dayanamaz. Hikâyenin ilerleyişinde aşk bir savaş alanına dönüşür: bir yanda kalbin kırılmaz bağı, diğer yanda ruhu yaralayan acımasızlık.

Arya yeni gittiği okulda bir karşılaşma sonucu yekta ile karşılaşır. Ve bu karşılaşma soncu kendilerini başka bir ilişki içinde bulurlar

“Güvenin olmadığı bir dünyada, en büyük ihanetin nereden geleceğini asla bilemezsin.” Karmen, masumiyetini çoktan geride bırakmış, acımasız bir dünyanın tam ortasında büyümüştü. Hayatta kalmak, onun için artık yalnızca bir içgüdü değil, nefes almak kadar doğal bir zorunluluktu. Ancak hiçbir şey, beklenmedik bir şekilde üstlendiği liderlik rolüne onu hazırlamamıştı. Düşmanları, dostlarından daha çoktu. Sadakat ile ihanet arasındaki ince çizgide yürürken, verdiği her kararın bedelini hem kanla hem de kalbiyle ödemek zorundaydı. Gücün, yalnızlıkla birlikte geldiğini ise çok geçmeden öğrenecekti. Şimdi tek bir kuralı vardı: Kaybedecek hiçbir şeyi olmayan birinin önünde kimse duramaz.

Arya , bir gün yolda giderken bir adama denk gelir ve adamda kızı görür görmez o kızı kaybetmemeye çalışır ve kızın kızın peşini bırakmaz ama kız doktordur ve peşini bırakmayan adamın kim olduğnu bilmeden, onu takmamaya çalışır ama taa ki o güne kadar

Aşkın hem umut verici hem de yıkıcı yüzü. Ayrılığın insanı olgunlaştıran, ama aynı zamanda kalıcı izler bırakan yönü.

Mira`nın arkadaşlarının isteğiyle yasa dışı boks maçına gider ve o günden sonra hayatı değişiklikler olur.

Karanlıkla ışığın, güçle sevginin ve yasakla tutkunun buluştuğu bu hikâyede, Afra ve Sercan aşklarını koruyabilecek mi, yoksa kader onları ayırmaya mı yazılı? Her şey… seninle başlayan bir aşka dönüşecek.

Bazı hikayeler bitmez sadece tekrar yazılacağı günleri bekler. Peki bizim hikayemiz tekrar yazılacak mıydı yoksa bir daha açılmamak üzere rafa mı kaldırılacaktı?

Yetimhanede büyümüş olan bir kızı avlatlık edinen adamla ilişkisi

Karanlığın Kanunu... Zara Sezer, keskin zekâsı ve adalet tutkusu ile nam salmış genç bir avukattır. Hayatını kanunlara adamışken, karşısına çıkan Lorenzo Bianchi, karanlık dünyasının sahibi, acımasız ama bir o kadar da tutkulu bir mafya lideridir. İki zıt dünyanın çarpışması kaçınılmazdır. Zara’nın küllerinden doğan gücü ile Lorenzo’nun yakan alevi, hem birbirini yok etmek ister hem de tamamlamak. Yasak bir aşkın, ihanetlerin ve sırların içinde savrulan ikili, adalet ve sevginin sınırlarında tehlikeli bir dansa başlar. Kül ve Alev, bir araya gelmenin imkânsız olduğu iki kalbin, kaderin ateşiyle yazdığı bir hikaye...

Mira bir olaylardan dolayı sevgilisinden ayrılır Sevgilisi miraya takıntılıdır ve ondan ayrıldığı için ondan intikam alır ama bu intikam mirada travma bırakır

Çocukluk arkadaşını bulan ve aşk yaşayan Selin

O çok yakışıklıydı yeşil avcı gözleri benim kalbimi hızlandırıyordu iri vücudu nefesimi kesiyordu , onun için kızların kavga ettiğini bile gördüm fakat benim gibi bir kıza kim bakar ki ?

Işılın babası ona şiddet gösteriyordu ışıl en sonunda evden kaçtı ve kaçarken dünyanın en büyük mafyasına yakalandı adı ateşdi ateş onu gördüğünde tutulmuştu ona sonra nefretten aşka

Bu kitabı beyaz leke`ye benzer yapmaya çalıştım inşallah beğenirsiniz

Ben mafya olduğunu bilmeden ona aşık olmuştum... Asya Kaplan Doğan Aslan

Öyle bir hayat varki baba tarfindan deli muamelesi görüyorsun anne tarafından terk edilmis sevdiği adamdan uzak kalmış

Daha önceki işinden, kaçtığı ailesi yüzünden ayrılmak zorunda kalan Feride, çalıştığı restorandaki şefin yardımıyla, Kılıç ailesinin yanında işe başlar: Birkaç ay önce saldırıya uğrayan Aliyar Kılıç, kendini dış dünyaya tamamen kapatmıştır çünkü bir daha gözleri göremeyecektir. Tek çaresi olacağı ameliyattır. Ameliyat gününe kadar Aliyar`ın yengesi, ona bu süreçte destek olacak ve gündelik işlerini yapacak bir yardımcı aramaktadır. Aliyar`ın kötü, bencil ve korkutucu bir adam olduğunu bilen herkes bu işten bir adım uzak durmaktadır. Fakat Feride, bütün her şeyi sineye çeker ve yine de bu iş için o konağa gider; bundan sonra Feride, Aliyar`ın gözleri olacaktır. Aliyar, tıpkı bir "yaka çiçeği" gibi Feride`yi yanında taşıyacaktır.

Küçük bir kasabadan büyük şehre gelen Helin, Ankara’da yeni bir hayat kurmaya çalışırken hiç ummadığı bir girdabın içine sürüklendi. Hayalleri vardı; kendi ayakları üzerinde duran güçlü bir kadın olmak istiyordu. Ama borçlar, yanlış kararlar ve aşk sandığı bir yanılgı, onu karanlık bir dünyanın tam ortasına sürükledi. Sevdiği adam bir mafya lideriydi. Aşkı, en büyük ihaneti oldu. Ama Helin pes etmedi.Helin artık bir kurban değil. O, kendi hikâyesini yazan bir kadın. Yanlış zamanda, yanlış adamla başlayan bu yolculuk, doğru intikamla tamamlanacak.

Yağmur sıradan okulunu okuyan bir kızdı. Ayrıca onun kansızlığı vardı.Okuluna giderken çok şiddetli sesler duyar.O sese doğru gider.Orada bir adamı yaralı bir şekilde görür.Ama korkudan yardım etmez.Polise söylemeye karar verir.Ama oradaki adamlardan biri liderine "Abi biri gördü" dedi ve Mafya Lideri "Onu bana getirmeden sakın gelmeyin!"

Duru, 10 yaşında ailesi tarafından sokağa atılan bir kızdır. Barbaros adında bir adma tarafından kurtarılır. Barbaros, eşi ve kızı, Duru`yu ailelerinden biri gibi sevmiştir. Duru onlarabu yüzden hep mahcup hissetmiştir. Aradan zaman geçer, Barbaros onu yanında çalıştırmaya başlar. Ancak bunlar normal işler değildir... "Bizi ölüm bir araya getirdi Atlas..." "Ya o ölüm bizi ayirirsa?.."

Babası seri katil mafyamızın babasını öldüren kızdan intikam almaya çalışırken kıza aşık olur

Rojin her gece kocası tarafından dayak yedi kimse rojinin ağlayışlarını duymadı Afran ` o benim kardeşimin karısı ` diyip sevdasını kalbine gömmüştü Harun öldüğünde Afran rojin ile evlenmek zorunda kaldı Afran rojinin vucudundaki morlukları görünce ağlamamak için kendini zor tutmuştu "Yaralarına merhem olucam " diye söz verdi rojine