Her şey tek bir cümleyle başladı;Evleniyorsun Evet evleniyordum hemde öz annemin katiliyle

Daha öncesinde çok güçlü bir aile, tek bir savaşla yıkılmıştır. Hayatta kalan, yıkılan gücü tekrar ayağa kaldırabilecek son kişidir. Bu bir yeniden doğuş hikayesidir.

BİR GÜN BİR KASABADA ROMANOF ADINDA BİR KIZ DOĞAR.ADALETİN OLMADIĞI BİR YERDİR.ASLA BİTMEYEN İDAM VE HAPİS CEZALARI.ROMANOF BÜYÜR TANIŞTIĞI BİR GRUP ARKADAŞLA ADALETİN PEŞİNE DÜŞERLER...TÜRLÜ ZORLUKLARLA KARŞILAŞIRLAR...

22 krallık. Bir akademi. Ve kaderi değiştirecek bir kehanet. Adeline, Aviar Krallığı’nın inatçı ve zeki prensesi olarak Imperium Akademisi’ne adım attığında, sıradan bir öğrenci olduğunu sanıyordu. Fakat adı dillerde dolanan bir kehanet ve karanlıkla iç içe geçmiş gizemli bir prens, kaderini tamamen değiştirecek. Günışığı Prensesi kim? Altın gözlü yabancı neden herkesi etkisi altına alıyor? Ve Gölge Prens Atlas, Adeline’e neden bu kadar yakın? Taht oyunları, ihanetler, sırlar ve yavaş yavaş uyanan bir güç... Işıkla gölgenin savaşı başlamak üzere.

Yaşanmışlıklar belkide insanı olgunlastiran tek şeydir. Ama bazen öyle yaşanmışlıklar vardır ki, zaman döngüsünü bile değiştirir. Tıpkı Hicranin gerçekleri öğrenmek için hiç bilmediği amansız bir yolculuğa çıkması gibi...

Kader, yıldızların ellerindeyken, karanlık bir geçmişin gölgesinden kurtulmak, sadece bir kraliçe için değil, tüm diyar için hayatta kalmanın tek yolu olabilir.

Görmeye çalıştığım her şey bulanıktı, duymaya çalışıtığımda ise boğuk. Ancak bağırışlar, çığlıkları ayırt edebiliyordum. Şaşkın, telaşlı ve acı dolu feryatlar. Koşuşturmaya benzeyen ayak sesleri çok yakınımdan gelip geçiyordu. Bir yerlerde bir şeyler devriliyor ve daha fazla gürültüye neden oluyordu. Kulaklarımda susmak bilmeyen bir çınlama vardı. Sırtım ağrıyor, tüm bedenim, özellikle de soğuk betona temas eden tenim için için sızlıyordu. İçime biraz olsun hava çekmek için ağzımı açıyor ancak inleyerek geri kapatıyordum. Ellerim ve yanağımın altındaki cam parçaları her hareketimde tenimi daha fazla kesiyordu. B: 10/7/2024 F: ?

Kanlı Ay`ın kaderini yaşayan tam yin bedenli Elinda ve onunla aynı kaderi paylaşan tam yang bendenli Elijah.. Belkide bu seferki tutulmada kaderleri sonsuza dek değişebilecek.

Her insanın bir dönüm noktası olurdu tamamen değiştiği kendini bile tanıyamadığı o dönem noktası... Sara Hazel simyanın tamamen değişimi sadece etrafındaki kişiler olabilirdi kendine ait kalıcak tek şey ormandaki huzuruydu.bu dönem noktası etrafındaki ölesiye sevdiklerinden ölesiye nefret etmesiyle başlamış hayatının tamamen değişmesine sebep olmuştu

Ben Rivera Rushell. Zyran, hem üvey babam hem de bir avcı. Zyran`ın habei olmadan yaşadığım krallığı terk edip başka bir krallıkta yaşamaya karar verdim. Planımı gerçekleştireceğim gün Zyran bana bir görev verdi ve bu görev benim için son görevdi. Tabii Zyran`ın bundan haberi yoktu...

Bundan birkaç yüzyıl önce Eflak Voyvodası Vlad Dracula’nın vampir olduğuyla ilgili söylentiler çıkmıştı… ZARUR-İ ISIRIK “Bazı ısırıklar kaderindir.“

Dünyanın dengesi, elementlerin uyumuyla ayakta duruyordu. Ateş, Su, Hava, Toprak, Metal, Bitki, Kan, Buz, Yıldırım, Lav, Ruh ve Işık-Gölge... Her biri kendi ulusuna, kendi tapınağına ve kendi koruyucusuna emanetti. Ama bir gün, bilinmeyen bir güç bu dengeyi paramparça etti.Elementler arasında düşmanlık başlattı,Ulusları çatışmaya sürükleri.Bu bozulmaya öfkelenen ruhlar,insanlığa sırt çevirdi.Kutsal bağlar kesildi,Tapınaklar sessizliğe gömüldü,Kendi büyülü dünyalarına çekildiler...Ancak bir gün yıldızdan doğan Azer kendine yeni bir taşıyıcı seçti. Kaerith...

Veronica Elizabeth Winter, Eldora Akademisi’ne giden 16 yaşında bir cadıdır. Yeni okul yılı başlamıştır ve bu yıl, tüm hayatını değiştirecek büyü sınavına girmek üzeredir. Veronica, her şeyin sıradan ilerleyeceğini düşünür. Ancak kader, onun için bambaşka planlar yapmıştır… Veronica bu yıl, sihir temasını belirleyecek Sihir Sınavı’na girecektir. Sınava girmeden önce sınavın ve sonucunun çok da önemli olmadığını düşünür. Ancak sınavın sonucu sihir temasının karışık, yani her büyü türünü yapabileceğini gösterir. Ve bu sonuç, onun hayatında sandığından çok daha büyük bir rol oynayacaktır. Sınavdan sonra okulda garip olaylar yaşanmaya başlar. Bazı öğrenciler halüsinasyonlar görmeye ve delirmeye başlar. Öğretmenler, bu olayların bir lanet sonucu olduğunda hemfikirdir. Sonunda, sihir temaları çok güçlü olduğu için Veronica ve en yakın arkadaşları Lily ile Mizuki, lanetin kaynağını bulmakla görevlendirilir. Peki, kızlar lanetin sebebini bulup öğrencileri kurtarabilecek midir? “Lanetin büyüdüğünü her zerremizde hissedebiliyorduk. Öğrencilerin hayatlarının yükümlülüğü omuzlarımızdaydı. Yaptığımız en ufak hata, onların hayatına bedel olabilirdi. Onları kurtarabilecek tek kişi de bizdik.”

Normal hayatları olan 5 genç arkadaşın birbirinden ayrı ve özel kolyeleri vardı ama bu kolyeler sıradan değildi. Farklı bir boyuta geçişin başlangıcıydı bu kolyeler. Onlar birbirleriyle sonsuz oldular. Ölümlerini birlikte yazdılar. İki farklı geçit arasındaki kapıydı onlar.

Altı farklı aura türü ve bu güçleri kontrol etmeyi sağlayan altı efsanevi elmas... Peki ya aurasızlar? Onlar neden hiçbir güce sahip değil ve gerçekten tamamen çaresizler mi? Rolina Kales, küçük yaşta ailesini kaybetmiş bir kızdır. Onun ailesi artık yalnızca, yetimhanede tanıştığı iki kardeş ve onu şövalye yapan kraldan ibarettir. Oysa Rolina`nın bir şövalye olması imkânsızdır. Çünkü o, aurasızdır. Ta ki bir gün, efsanelerle anılan yedinci mor bir elmasın varlığına dair bir kehanet ortaya çıkana kadar... Warshlette ülkesinde bu elması bulmak üzere bir ekip kurulur. Rolina da seçilenler arasındadır. Ama neden? Güçsüz olduğu düşünülen bir kız neden bu kadar önemli bir göreve çağrılır? Cevaplar, sadece elmasın içinde değil... Rolina`nın kaderinde saklı.

Annesinin vefatından sonra babasına düşman olan Baran annesinin intikamını almak için önüne bir sürü engel alır. Babasının ölümünden sonra ruhlar bir grubu ele geçirir ve Baran`ın en büyük düşmanlarından olan Hakim Çağrı`ya sihirli kolyeyi verir. Kolyeyi kullanarak sihir yapan Çağrı, Baran ve Dünya`daki farklı ülkelerden farklı kişileri Dünya`ya milyonlarca ışıkyılı uzaktaki, içinde yaşam olan bir gezegene gönderir. Orada yaşayanlar ise yeni gelenlere birçok kötülük yapar...

Krallığın son varisi… Prenses Elira, güzelliğiyle büyülediği kadar karanlık bir sırrı da içinde taşıyor. Taht onun hakkıydı ama ailesi, onu hep ikinci plana itti. Onlar sevgiden bahsederken, Elira güç için büyüdü. Taç için bir gece… Ailesini kendi elleriyle yok etti. Şimdi krallığın tek hükümdarı o. Ama kalbinde filizlenen bir şey var: aşk. Yasak, tehlikeli, ve belki de onu zayıflatacak tek şey. Prenses şimdi bir seçim yapmak zorunda: Aşk mı? Taht mı? Yoksa ikisi birden… bedeli ne olursa olsun?

Arya Ayşim Işık pardon Teğmen Arya Ayşim Işık dünyada yalnız hisseden kayıp bir kız en büyük hayali asker olmaktı oldu da ama hiç bilmediği bir sırrın peşine düştü ve başka diyarın kapısında buldu kendini... Ve nerden bilebilirdi ki aşkı da burda bulacağını... Ya Asteria kalıp aşkına sahip çıkacak ya da annesine geri dönmeye çalışacak... Fantastik bir diyar da biraz mola vermeye hazır mıyız? Cevabınız evetse bu kitap tam size göre... İlk hikayem bir şans verirseniz sevinirim. İlk bölüm biraz heyecan var, ama sonrası akıcı ve heyecanlı bir serüven sizi bekliyor . Teşekkürler... İyi , kötü tüm yorumlara açığız.

Üç peri kardeş. Bir lanetli düşman. Ve beklenmedik bir aşk… Ela, sarı saçları ve ela gözleriyle parlayan en küçük peri kızıdır. Ablaları Melisa ve Melek’le birlikte barış içinde yaşarken, gölgelerden gelen eski bir tehdit dünyalarını sarsar. Kurt adamlar geri dönmüştür… Hem de intikam için. Ela’nın kalbini çalan yakışıklı yabancı, aslında onların en büyük düşmanıdır. Ama kaderin karanlık bir oyunu vardır: İntikam ile aşkın sınırı, bazen bir bakış kadar incedir… Peri kanatlarının çırpındığı, kurtların uluduğu bu büyülü dünyada, Ela kalbinin sesini mi yoksa geçmişin acılarını mı seçecek?

Maria,betty,diana adlı 3 kız glen adlı bir kişi tarafından kumpasa uğrar ve glenin karanlık gerçeği ile yüzleşirler white room da hapis olurlar bu yerden ya kaçacaklar yada kaderlerine teslim olacaklar.

Sisli Tepe: Adının hakkını veren, her köşesi kadim bir lanetin fısıltılarıyla dolu kasvetli bir kasaba. Yıllar önce Tanrı`ya kurban edildiği söylenen insanların gölgeleriyle dolu bu yerde, en büyük korku yeniden gerçeğe dönüşüyor. Lise öğrencisi Aurora için kabus, "abisi gibi sevdiği" yakın arkadaşının korkunç bir cinayete kurban gitmesiyle başlar. Polis yetersiz kalırken, Aurora dönem ödevi bahanesiyle cinayeti araştırmaya koyulur. Ancak karşısına çıkanlar sadece bir katil değil, aynı zamanda cinayet mahallerindeki ritüelistik motifler ve eski kurban evinden sızan boyutlar arası varlıklar olur. Herkesin görebildiği ama yalnızca Aurora`nın rastladığı bu somut varlıklar, genç kızın akıl sağlığını zorlarken, onu yalnız ve tehlikeli bir mücadelenin ortasına atar. Sisli Tepe`nin laneti mi canlanıyor, yoksa çok daha kadim bir kötülük mü iş başında? Aurora, bu fısıltıların ardındaki gerçeği çözebilecek mi?

Yıllar önce bir kahin ortaya çıkar ve gelecekte Aotrix krallığının iki prensesinin de kaçırılacağını söyler. Fakat her şey bununla sınırlı değildir. Kahin Kral`a bir mektup bırakır ve mektuptaki kehanette şöyle yazar: "Son yaklaşıyor. Son başlangıçtır, başlangıçta sondur. Tanrıçalar onu istiyor. Prenses intikam istiyor. Ya kanımızla boğulacağız ya da dokuzuncu elementi bulun. Ebedi son yaklaşıyor. Tüm diyar değişecek. Uzaklardan gelenler öfkeli, Krallıklar yok olacak. Hepimiz birleşeceğiz, Fakat bunun uğruna yok olacağız."

Ölümü getirenlerin ve kaderi çevirenlerin olduğu bir krallıkta 19 yaşındaki Zedia, babasının ani ölümüyle sarsılır ve katili bulmak için bir yolculuğa çıkar. Bu yolculukta yardım istediği ilk kişiyse ne yazık ki babasının katilidir. Karşılaştığı her insanın kaderinde yazdığını ve yaşadığı her olayın yeni bir gizemi aydınlattığını fark eden Zedia, bir kaderin dönüm noktası olduğundansa habersizdir. Üstelik bu yolda kalbini ikiye bölecek aşkın evli bir kral ve babasının katili bir adam arasında olacağını asla tahmin etmemektir. “Kalbin iki farklı duyguyla bölünecekmiş ve hangisini yaşamayı seçtiğin hepimizin kaderini belirleyecekmiş.”

Annem alkol bağımlısı babam ise öldü yaşamaya dair bir sebebim kalmadığı zaman telefonuma gelen bildirim ile intihar etmekten vazgeçtim. ya oraya gidip ölücektim ya da ordan çıkıp yeni bir hayata başlayacaktım. Ama bunların hepsi ya bir oyunsa

Yaşama yürüdüğümüzü sanıyorduk ama her yolun tümseğin sonu yine ölüme çıkıyordu biz hiç yaşamamış yaşamaya layık görülmemiş çocuklarız