Ablaları kızlara sihir öğretir

Ablaları kızlara sihir öğretir

Zaman da bir çığ gibiydi.

LEE GUMIHO GÜNLÜKLERİ: NEONUN KRALİÇESİ Yazan: Lee Gumiho (Gerçek Efsaneler Kendi Hikâyesini Yazar) --- Neon ışıklarıyla yıkanmış bir şehir. Sihirle titreşen sokaklar. Ve bir kraliçe: dokuz kuyruğu kadar sırrı olan bir ruh... Lee Gumiho, bir zamanlar sıradan bir kızdı. Ta ki kendi kaderini yazmaya karar verene kadar. Şimdi o, geceyle konuşan, yıldızlarla dans eden, kalpleri söküp tekrar yerine takan bir güç. Ama bu güç kolay kazanılmadı. Düşmanlar gizli. Aşklar yakıcı. İhanetler parlak gülümsemelerin ardına gizlenmiş. Ve bu evrende sadece bir kural geçerli: Kendi efsaneni yazmazsan, başkası senin sonunu yazar. “Lee Gumiho Günlükleri”, cyberpunk parıltısı ve mistik doğa enerjisiyle örülü bir dünyada geçen, kalp atışlarını hızlandıracak bir yolculuk. --- > 💬 "Korkmuyorum karanlıktan. Ben karanlığı yönetenim." – Lee Gumiho

Aile evinde çatı katında yayıncılık yapan bir kız, markete giderken karşılaştığı teyzeye yardım etmek ister. Fakat başına geleceklerden habersiz bir şekilde.

Karen Davis aslında annesi Charlet Davis ve babası Noah Davis ile yaşayan on beş yaşında normal bir kızdır. Ama bir gün ona Hogwarts Cadılık ve Büyücülük okulundan bir mektup gelir. Karen ne olduğunu ilk başta anlayamaz fakat o gece ailesinin ondan on beş yıldır sakladığı bir sırrı öğrenir. Bu gerçeği öğrendikten sonra okula gitme kararı alır. Bakalım Karen bir muggle olarak neler yaşayacak. Uyarı:Küfür ve alkol kullanımı gibi olumsuz örnek oluşturabilecek davranışlar mevcuttur.

Sadece restoranta yemek yemeye giden AYÇA K.`nin başına gelenlerden sonra Ayça K. Nasıl kurtulacak?

Evren değiştiren kız

2 düşman kralık bir savaşın içindedir,fakat bu savaşta asıl yok olan kralıklar değil kalplerdir...

Kalbinin durmasına hazır ol

Bu kitapta küfür ve kötü yerler içerir. KİŞİ KADROSU ANA KARAKTERLER EMİLY JACK BORİS AVA

Bir prensesin bir gecelik zevki dört krallığın kaderini değiştirebilir mi? Bir kıta. Bir ada. Üç yaşayan krallık. Ve bir "ölü" krallık. Ateşin yurdu Eldoria, toprağın bilgeliğiyle hükmeden Durnemar, ve buzun sessizliğiyle çevrili Helgrith... Azuria Kıtası`nda uzun yıllardır süren kırılgan barış, gerçekten bir prenses yüzünden bozulabilir miydi? Eldoria Prensesi Cecilia El Hugh, her prens ve prensesin 17. yaş gününde katıldığı, üç krallığın da hazır bulunduğu kutsal Kan Bağı Töreni için hazırdı. Ritüeller tamamlandığında, gözleri yalnızca bir kişiyi aradı: Durnemar`ın veliaht prensi Chester Du Xievar. O, onun çocukluk aşkıydı. O, onun gizli sevgilisiydi. O gece, kimse görmeden tenleri ve kalpleri birleşti. Ve o an yalnızca bir sır doğmadı-Azuria`nın karanlık tarihi de kıpırdanmaya başladı. Bu birleşme, sonsuza dek mühürlenmiş sanılan "ölü krallık"ı uyandıracaktı...

Henüz açıklama yok sonra ekleyeceğim

Ekmek büyük bir maceraya atılacaktır ve bu macera onun dünyanın en deneyimli adamı olmasını sağlayacak mıdır?

İridessa, krallığın pek bilinmeyen bir kasabasında yaşayan, ücra bir çiçekçi de çalışarak geçimini sağlayan bir kızdı. Belki de daha fazlasıydı, ama bilinen buydu... Krallığın başına Kral Arex`ten sonra geçen oğlu Hector Harlond ile halktan küçük bir azınlık şikayetçiydi. Tahtın sahibi Hector olmamalıydı onlara göre. Bu azınlık grubun lideri Dante, uzun zamandır gözlemlediği İridessa`nın yanına gider ve ona üç kese altın teklif edip ondan kralı etkileyip saraya sızmasını istemiştir. Bu teklifi kabul eden İridessa, aslında sanılan gibi altın için bu zorlu ve oldukça tehlikeli teklife onay vermemişti. İridessa göründüğünden daha fazlasıydı. Sanıldığından daha gizemli, bilinenden farklıydı. Amacı, arzusu farklıydı. Asıl isteği, yıllar önce ondan alınan kıymetli bir şeyi geri almaktı. Ama o şeyi almak için çıktığı bu yolda hiç bilmediği, tanımadığı bir his ile karşılaşacaktı. Aşk. Aşkı Kral Hector ile tanıyacaktı ve bu aşk ona bazı pes edişler ve vazgeçişlere neden olacaktı. Zamanı geldiğinde pişman mı olacaktı? Yoksa gurur mu duyacaktı? Bunu görecektik.

Saçlarından almıştı kaderi karanlığını. Masum bakan yalancı gözlerindeydi o mahur kaderi görmüştü en başında kralı. Gücün verdiği güçsüzlük yorgun düşmüş küçük köylü kızının hikayesi, Tenler ve Demler`de gizlidir hazin düşleri.

Amorvia Diyarında büyük bir savaş sonrası çoğu büyücü can veriyor. Sadece Amorvia diyarında bir büyücü hayatta kalıyor. Bu büyücü Amorvia Diyarının en güçlü ve her bilgiyi bilen bir büyücüdür. Ve Amorvia Diyarının tüm krallıkları bu büyücünün peşine düşüyor. İşte asıl kıyamet şimdi başlıyor.

Bundan uzun zaman önce farkı mertebede ki iki ırk sonsuzluğu duyurur ve bunu evrene yayar ama kendi savaşlarınıda ayaklarına çağırmıştır .

Her çağın unuttuğu bir bedel vardır. Her krallık, bir sırrı mezara gömer. Ve her yıldız… zamanı geldiğinde yeniden parlar. Veyrun, yasakla kuruldu. Büyü susturulmadı — zincirlendi. Sözcükler unutturuldu, kan yazıları silindi. Ama güç… unutmaz. Toprak hatırlar. Gölge fısıldar. Yıldız işaret eder. Dört yöne bölünen bilgelik şimdi sessiz: 🔥 Ignisya — ateşin susturulmuş öfkesi 🌑 Umbrelis — karanlığın konuşmayan dili 🌿 Florwyn — doğanın kapanmış yarası ✨ Lunara — yıldızların unuttuğu ad Ve şimdi biri geldi. Ne seçilmiş, ne çağrılmış… Doğmuş. Kraliçenin kanı, yasak bir bağ taşıyor. Adımları sessiz kapıları açar, sesi mühürlü kitapları konuşturur. Ama her yasak, yalnızca güçle değil, gölgeyle yazılır. Ve kim yasakla yürürse… bedelini kendisiyle öder.

Hayatı boyunca hastalıkla mücadele eden bir kadın kendini 72 yılında bir leydi olarak bulursa...

-Yarisma için yazilsi

Bazı sırları normal insanlar göremez

Hepimizin içinde, bazen dünyayı değiştirme, bazen de sadece kendi sorunlarımızı çözme arzusu yatıyordu. Fakat özel güçlerin cazibesi kadar sorumluluğu da büyüktür. Gücün yanlış ellerde nasıl bir tehlikeye dönüşebileceğini bilmiyoruz. Bu yüzden önemli olan sahip olunan güç değil, o gücün nasıl kullanıldığıdır.

Yargının Gölgesi Bir adaletin doğuşu hikâyesi – Nisa Ersil Hukuk fakültesinden mezun olan genç bir kadın, yıllardır hayalini kurduğu adaletin aslında sadece kâğıt üzerinde var olduğunu fark eder. Gerçek dünyada adalet, gölgelerle pazarlık eder… Geçmişinde gizlenen bir suçun izini sürerken; yozlaşmış mahkemeler, kaybolmuş dosyalar ve susturulmuş tanıklar arasında sıkışır. Ancak o sıradan biri değildir. Savaş artık sadece mahkeme salonlarında değil, sokaklarda, insanların ruhlarında ve vicdanlarında verilmektedir. Elinde bir terazi, diğer elinde kana bulanmış bir kılıç... Bedeni yaralı ama bakışları dimdik. Adaletin sadece kelimelerden ibaret olmadığını herkese gösterecek kadar cesur. Ama her ışığın bir gölgesi vardır. Ve bazen, adaleti ararken insan kendini karanlığın içinde bulur. Fantastik, polisiye ve dramatik öğeleri bir araya getiren Yargının Gölgesi, hem içsel hem toplumsal bir savaşın hikâyesi. Ve bazen en büyük dava, insanın kendi vicdanında başlar...

Karanlıktan kaçarken, aslında kendime koşuyordum… Kristal Krallığı’nın asi prensesi Rose, istemediği bir evliliğin eşiğindedir. Özgürlüğüne uzanan kaçış yolu, onu kaderin gölgelerle ördüğü karanlık bir sırra sürükler: Gölge Krallığı’nın gizemli prensi Adrian. Bir anlaşma. Bir maskeli sevgi oyunu. Ve beklenmedik duygularla yüzleşme... Ancak bu sadece bir kalp hikâyesi değil. Dört krallığı birbirine bağlayan unutulmuş bir geçmiş, kayıp akrabalar ve kanla yazılmış yasaklar... Işıkla gölge arasında, aşkın sınır tanımadığı bir destan başlıyor