(Çoğu bölüm kısa. belirtmek isterim. Çalıntı değildir. hiç bir kitaptan alıntılanmamıştı. tamamen benim hayal ürünümdür. Tüm hakları saklıdır.) En şık takımlarınızı giyin, en pahalı saatlerinizi takın, yüzünüze en masum gülümsemenizi takının beyler... Ben Ela Yazgı. Ada Yavuz. Ben nefes almayı zehir ettiğiniz her kadının ve çocukların sesiyim. (Bu hikayede gerçek unsura yer verilmemiştir. -yerse.) A: "Senin cehennemin ben olacağım!" Görevliler iki kolumdan da tutup beni ondan uzaklaştırmaya çalışıyorlardı. Karşımdaki adam ise ifadesizce karşımda dikiliyordu. Elleri ceplerinde, karşısında sinir krizi geçiren kadını izliyordu. A: "Bu burada bitmedi." Çığlıkları odada yankılanırken doktorlardan biri şırınganın keskin ucunu omzuna sapladı. Sanki bir hançer kalbine saplanmış gibiydi. Uyuşturucu sıvı iliklerine kadar işlerken son gücüyle bağırmaya devam ediyordu. "Ben düşmem!" Dizlerinin üzerine düştü. Göğüs kafesi sıkışmaya nefesi daralmaya başladı. Bedeni soğuk zemine yıkılırken kafasını tutamadı. Dudakları aralıktı ama ilacın etkisi çok güçlüydü. Gözleri açık kaldı. Yıkıldığı yerden yukarıdaki adamı izledi. O ise karşısında yıkılan kadını gözünü bile kırpmadan izledi. Sonra yavaşça çömeldi Kızın göze düşen bir kaç tutam saçı, yüzünden çekti. Dudakları kıvrıldı. O melodi odayı doldurdu. Bir küçücük aslancık varmış...

🦋Acımasız bir mafyanın yavaş yavaş zaafı olan dilsiz kız...🦋

Ben. Sidelya. 17 yıl sonra gerçek ailem sandığım ailemin aslında öz ailem olmadığını öğrendim

SPOİİ Ateş:kılıç,vera ölüyo... Kılıç:donakalmıştım o karanlıktan korkardı ve onu o karanlığa ben itmiştim...

Gönül’ün hayatı, doğduğu gün yazılmıştı. Annesi onu dünyaya getirirken son nefesini verirken, babası gözyaşı bile dökmeden camdan dışarı bakmıştı. O andan itibaren Gönül, bir kız çocuğu değil, bir "gelecek yatırımı" olmuştu. Dedesiyle babası, büyük bir inşaat şirketinin sahipleriydi. Onların gözünde kan bağından çok kazanç önemliydi Gönül 16 yaşında şirketin en güçlü ortağına “kurban” edildi. Bir törenle değil, bir ticaret anlaşmasıyla… Gelinlik değil, suskunluk giydi üzerine. Hep suskundu daha da sustu… Eşi de babasından farksız çıktı Gönül’ün gözlerinin içine hiç bakmadı, sesini sadece öfkeliyken duydu. Yıllarca bu sessizlikte çürüdü kalbi. Yalnızca oğlu doğduğunda ilk defa nefes aldığını hissetti. Onun gözlerinde, annesinin eksik kalan sevgisini tamamlamaya çalıştı. Ama ne zaman oğlu ile yaşayamadığı çocukluğu yaşamak istese, duvarlar üstüne yıkıldı. Ta ki o gün... Mardin’in o uçurumunun üzerinde, sadece öylece durmuştu. Sol yanında adaleti temsil eden geçmemiş yarası olan savcı, sağ yanında yıllarını tüketen adam... yanında ise elinden sımsıkı tuttuğu oğlu. Artık geçmişin gölgesiyle değil, geleceğin ışığıyla yürümek istiyordu.

Gece kralo Gündüz baylo

Mina ve Batu`nun hikayesi

Alpay Demir Saraçlı,o gün karşısında ki denize bakarak bir yemin etti; “Yemin olsun sana İstanbul,elimden kaçan o kadını bulacağım ve bir gün zorla ya da güzellikle karım yapacağım!Şimdi kaçmış olabilir,iyi kaçsın karışmıyorum.Zamanı geldiğinde bana gelecek!” Kardelen gitmeye çalışanların ama gidemeyenler hikayesi, Kardelen hayatını düzene sokmak için yalnız başına çabalayan bir kadının hikayesi, Ve Kardelen kaçtığı adama tutulan kadının hikayesi…

Bir elf in varoluşu

Insanlar niye kötüydü ki.Ve ya neden iyiydi.Cevap bulabiliyormusunuz?

Sekiz ay Yanlızca sekiz ay sürecek bir anlaşma o mafya babası duygulara yer vermeyen adam O ise annesini kurtarmaya çalılışan bir kadın plan basiti kağıt üzerinde evli gözükeceklerdi aşk yok duygu yok ama hiçbirşey planlandığı gibi gitmedi

İlk kurgumla herkese merhabalarrrr 🥰🥰🥰

Evet bugün günlerden 15 nisan en yakın arkadaşımı ziyaret etme günü yanına oturdum Hava güneşli seni en son gördüğüm günkü gibi gözlerimden bir kaç damla yaş aktı ağlama Kor ağlama Mavi seni böyle görse sana ne derdi kızardı sana elimdeki papatyaları mezarının üzerine bıraktığımda arkamda bir şey belirdi bir insan uzun boylu bir adam yanıma yaklaştığını fark ederek ellerimle göz yaşlarımı sildim "Neden ağlıyordun?" "Mezarlıkta gülmem mi gerek?" Kendimi tutamamıştım ve terslemiştim "Gülmen ağlamandan daha iyi" "Saçlama mezarlıkta kim ağlar?" Aptal mıydı bu adam yoksa benimle kafa mı buluyordu bir tane düzgün insan karşıma çıkmaz zaten benim

Tutkulu bir aşk, sarsıcı sırlar ve yürek burkan seçimlerle örülü bu "Destan", seni derinden sarsacak.

Kitabının açıklaması, okuyucunun kalbine dokunmalı ve hikâyenin ruhunu yansıtmalı. Aşağıda senin masalına uygun bir açıklama örneği hazırladım. İstersen bunu kullanabilir ya da birlikte değiştirebiliriz: “Parlayan Kırıklar”, hayalleri yavaşça unutan bir çocuğun, içindeki ışığı tekrar bulma yolculuğunu anlatan duygusal bir masal. Kutunun içine gizlenmiş duygular, gökten düşen bir yıldız ve inancın gücüyle yeniden doğan umut… Bu masal, kendini kaybolmuş hisseden herkese, aslında hiçbir zaman yalnız olmadıklarını fısıldıyor. Zayıflık bir eksiklik değil, bir ışık kaynağı olabilir. Yeter ki kalbindeki sesi duy ve pes etme.

(HAYAL ÜRÜNÜDÜR!!!!!)

İlk kitabım... Cringe olabilir

Gerçek ailem kurgusu kızımız hamile ve evli

Sıradan bir aile markete gidiyor. İki kız kardeşte evde kalıyor ailesi gittiği markette öldürülüyor kutap bu şekilde ilerliyor inşallah beğenirsiniz

Acı hayat hüzün nasıl oluyor...

Babası yüzünden sert ve zor bir hayat yaşayan Kumsal annesini 4 yaşında kaybetti. Sadece babası kalmıştı bu hayatta babası yüzünden kendini korumak zorunda kalmış ve bu yüzden psikolojisi bozulmuş 20 yaşında bir genç kızdı Kumsal. Psikolojisi bozulduğu için kendisini dövüşe silah kullanmaya vermişti ve artık çok iyi silah kullanıyordu yaşının aksine çok güçlü bir kızdı babası onu 18 yaşında evleneceğini söylediğinde çok sinirlendi masanın üstünde bulunan bıçağı aldı ve babasının boğazına, karnına ikişer darbe indirerek babasını öldürdü bu olay polislerin kulağına gitmiş olacak ki İki gün sonra bir ekip kumsalın evinin önünde durdu ellerine kelepçe takıp polis arabasına bindirdiler Bir hafta boyunca Nezarethanede kaldı ardından savcı ona tahrik ile adam öldürme suçundan 18 yıl hapis cezası verdi ve senelerdir hapis yatıyordu bir gün tam hapishaneden kaçacakken "Heyy! Kaçamazsın, yani bensiz kaçamazsın" diye bir ses duyar, arkasına döner ve...

Defne ve Alaz hikayesi çok yakında

Dünyada yankılanan kahkahalar, bastırılmış duygular, kıskanç bakışlar ve gizli temaslar... Aşk mı? Dostluk mu? Yoksa ikisinin arasında kaybolmuş, yan etkilerle sarsılan bir gerçeklik mi? Onlar birbirlerinden kaçtıkça, kader onları bir araya getiriyor. Çünkü bazı hislerin ilacı yoktur, sadece yan etkisi olur. Temas etmeden bağlanmak, bağ kurmadan kopamamak... İşte gerçek karmaşa burada başlar.

Bir geminin daha batış hikayesi... "Kendimi çok yalnız hissediyor insanlardan nefret ediyorum, hayatım altüst olmuştu daha ne kadar ileri gidebilirsin dediklerinde kimse bana inanmamıştı, ama ben her zaman insanlara ters hayata ise kırgındım buysa beni bir boşluğa sürüklemişti..."

Kanun Kalbi 1: Savcı Adalet soğukkanlıdır. Kalp ise asla... Savcı Derin Karaca, mesleğini bir zırh gibi kuşanmış, kuralları duvar gibi örmüş bir kadındı. Geçmişin açtığı derin yaraları, adaletin katı diliyle susturmayı öğrenmişti. Ancak bir dava gelir ki... sadece dosyaları değil, kalbinin en derin sırlarını da açar. Ali Demir. Geçmişi karanlık, bakışları net. Onun gelişiyle Derin`in dengesi sarsılır. Artık sadece adalet değil, duygular da yargı salonunda yerini alacaktır. Bir savcının kalbi ne kadar susabilir? Ve en önemlisi: Aşk, yasaların üstünde midir?