… Şahit olsun yakın, ırak Kanımla sulanan toprak Bu göğe yükselen bayrak Bu Tanrı`nın ordusu Bu dört yana savrulan Türk Bu acıyla doğrulan Türk Bu adıyla çağrılan Türk Bu Tanrı`nın ordusu Bu dört yana savrulan Türk Bu acıyla doğrulan Türk Bu adıyla çağrılan Türk Bu Tanrı`nın ordusu … 🇹🇷 Hikayemiz başlasın ozaman🇹🇷

bu hikaye yaşadığım olayları anlatacak bi günlük gibi olucak iyi seyirler okumar

Asker ne demektir? Asker sadece asker kelimesi ile mi ifade edilir? Sizce askerler sadece dağa çıkıp iki üç kişi vurup,sonra şehadet şerbetini içen midir? Bir asker sadece bunlarla kalmamalıdır,bir askere bu kadarcık şey yakışmamalıdır. Asker demek; fedakarlık demek,asker demek karda kışta biz evimizde rahat uyuyalım diye çalışndır. Bir asker bunlarla da sınırlı değildir. Asker denince kelimeler, sözler, cümleler kifayetsiz demektir...

Barlas Karşısındaki asker stajyere bir anlaşma sunar ve bu anlaşma tüm hayatlarını değiştirir. Kişi ve kurumlar tamamen hayal ürünüdür.

Sınırda olan bir kadın/Gece nöbeti tutan Asker

“Komutanın kardeşine aşık olduğunu söylemeyeceksin bana değil mi, Oğuz?” “Saçmalama, o kadar da kafayı sıyırmadım… Hem, aşk diye bir şey de yoktur zaten..” . . . . . Oğuz & Karaca’nın hikayesi.

Artık ismimi çalma. _Camgöbeği ve Alper Tunga`nın destanı! "Önüne baksana kızım!" diye patladı adam, önümden omuz atarak geçerken. Sert ve emredici bir ses tonu vardı, tam bir asker disiplini. Bakışları sertleşmiş, alnındaki damar belirginleşmişti. Sonra hızını alamadı, arkasından ekledi: "Şu hale bak, bir de camgöbeği gibi giyinmiş! Gören de sanacak defileye çıkıyor. Bu kadar süslü bebek de olmayın ya!" O an sinirlerim tepeme çıktı. Hızla döndüm, gözlerimi kıstım ve ellerimi belime dayadım. "Camgöbeği dediğin, buradan uzaya kadar senin suratını görmek zorunda kalan şu gözlerim olsa gerek, komutan. Hem ne giyeceğim sana mı soracağım? Süslü bebek değilim, en azından huysuz bir ihtiyar da değilim!" Adamın kaşları sözlere dahi çatılmamıştı. Ah hayır o bunların hiçbirisini bile duymamıştı oysaki! Adam çekip gittiğinde arkasından söylediğim birkaç cümle ile olduğum yerde kalakalmıştım. Bileğimdeki camgöbeği kordonlu saatime baktığımda yaklaşık iki dakika on yedi saniyenin kaldığını fark ederek apar topar on iki santim ince topuklu ve yine camgöbeği önü açık topuklularımla koşturmaya başladım. Ah kendi organize ettiğim defileye geç kalıyor olamazdım değil mi? Sanırım şu an olmak üzereydi. Koş Menekşe koş! Her şey birbirine karışıp mahvolmadan bir an önce yetişip durumu toparla.

Umarım beğenirsiniz:))

Bir operasyondayken yaralanıp hastaneye kaldırılıyorsunuz oradayken çocukluk arkadaşınızla aynı odaya düşüyor ama onu tanıyamıyorsunuz tanıdığınızda herşey değişecek

" Bazen en büyük savaş, cephede değil insanın içinde verilir." Ada Mira Saruhan, gölgeler içinde hareket etmeye alışkın bir MİT ajanıydı. Her görevi başarıyla tamamladı ,her tehdit karşısında dimdik durdu. Ancak bu seferki mücadele yalnızca fiziksel bir savaş olmayacaktı . Yüzbaşı Aras Alp Karasun ,geçmişindeki yaralarla yaşamayı öğrenmiş bir adamdı . Savaş alanında defalarca ölümle burun buruna gelmiş ama asla pes etmemişti . İkisi de aynı düşmana karşı savaşıyordu ama aynı safta olup olmadıkları henüz belli değildi . Çünkü bu sefer Savaş sadece düşmana karşı değil gerçeğin kendisine karşı verilecekti ... "Gölgelere adım attığında, geri dönüşün olmadığını biliyor musun ?"

Doktor ve asker kitabıdır

Hakkariye yeni atanmış bir hemşire gece evine giderken bir adam tarafından tecav#z edilmeye çalışılmış lakin izin vermeyince darp edilmiştir Bir asker onu bulur ve genç kızın sorumluluğunu üstüne alır ve herşey böyle başlar

Seni sevicem ama sadece seni

Kaderimiz önceden yazıldı bizlerse onların kuklasıyız

Yıllar önce tanışmış fakat nişan günü terk edilmiş bir kadın subayın ve erkek subayın yıllar sonra bir görev sayesinde tanışmışlardır . Görevde verilen şehit üzerine erkek subay sorumlu tutulmuş ve tayın istenmiş ilişki kesme süresinde ise Ankara’daki özel kuvetlerde bulunması üzerine arasında başlarından geçen olayları anlatıyor :) kısa bölümler şeklindedir her pazar atabilirsem atacağım :) Saygılarımla …:)

Veteriner olan Cansu, iş yerinde kavga eder. Kavga ettiği kişinin,ev arkadaşının abisi yüzbaşı olduğundan habersizdir...

“Sevdiğim için dünyayı, Vatan için sevdiğimi yakarım.”

Binbaşı Tunç Hatun Ilgaz, Kurtuluş Timi`nin komutanı olarak, nişanlısı Yüzbaşı Doğukan Uluğ Akıncı`yı teröristlerin elinden kurtarmak için ölümcül bir operasyona liderlik eder. Aylardır kayıp olan Doğukan`ın kurtarılması, sadece bir görev değil, Tunç için intikamın peşinden gitmek demektir. Yüzük parmağı kesilen Doğukan’ın acı dolu geçmişi, Tunç’un hırsla dolu ruhunu ateşlendirirken, Kurtuluş Timi`nin bağlılığı ve cesareti sınanır. Aksiyon, dram ve intikamın iç içe geçtiği bu hikaye, güçlü bağların ve ölüm kalım mücadelesinin gölgesinde ilerler.

Kitabın olay örgüsü,bir uzman çavuş batuhan burak ve hostes olan kardelenin imkansızı başarabilme hikayesidir.

Sadece biz mi kalıcaktık bu mermilerin arasında?

Yeni asker kurgum efenim, hepinizi davet ederim🫶 Sahra Zorlu Bora Kartal Sancak

Tim komutanlarını kaybettikten sonra izine ayrılan özel kuvvetler timi terör örgütü için önemli olan bir adamın yerinin bir anlık tespit edilmesi üzerine yalnızca bir hafta izin yapıp daha şehitlerini unutmadan yastan ayrılamadan geri toplanmıştı.

Kartal timi, en zorlu operasyonlar için seçilmiş, özel eğitimli birliktir. Strateji, dayanıklılık ve kardeşlik üzerine kurulu bu tim, düşman hatlarının ötesinde hayatta kalmak ve görevleri yerine getirmek için birlikte omuz omuza savaşırlar.

Dünyadaki adaletsizliği gören küçük UMAY AMBER büyüyünce savcı olmak ister... Askerlere olan tepkiler artıyor ve hiç münasebetli yerlere gitmiyor du bunu gören UMAY bu asılsız ittağların gerçekliliğini merak eder. UMAY askeri savcılık ve hakimlik sınavına başvurusu yapar ve kazanır UMAY. `ASTEĞMEN` görevine yeni timiyle ,başlar... "Hoşgeldiniz sayın savcım" "Hoşbuldum yüzbaşım"

"Bilmiyorduk, biz ölüyorduk. Bilmiyorduk biz yok oluyorduk. Bilmiyorduk biz kayboluyorduk ve biz bilmiyorduk gerçeği, ölümü, kaybolmayı, aşkı... `bir şiir yazdım` dedi, yazar. Göklerde seni anlattım, seni yazdım.. ve `bir şiir yazdım!` diye haykırdı yazar o zaman anladım ki o beni değil bizi yazmıştı... Nereden bilebilirdim ben bu şiirin konusunu? İçinde benim olduğumu? `bir şiir yazdım!` diye gürledi yazar, ve o an anladım ki o beni değil bizi ikimizi aşkı, kaderi ve gururu yazmıştı."