Hastasına yazacakken numaraları karıştırması sonucu Asker birine yazan Umay`ın ve Alperenin aşkını konu alan kitap

Altaylardan Tunaya

ALTAYLARDAN TUNAYA

Türkmen köyünde yaşayan Nilüfer Akşan köyünü teröristlerin istila etmesiyle esir düşer.Diğer tarafta ise Timiyle bu köyü kurtarmak için operasyona çıkan Gökalp Bozkurt .İkiside esir düşüp aynı yerde tutulursa ne olur.İki kalp birbirini nasıl karşılar

Herkesin ikinci bir yüzü, bir yaşamı, bir hayatı vardır.

Açıklama yok ama müq bir kitap olacağına inanıyorum oy vermeyi unutmayınızzz🫶🏻🫶🏻 Ve ayrıca kitabımı kopyalayan ve benzeri kurgulara değinen kişiler yasal işlem başlatılacaktır bilginize

Babasının ve Abilerinin görev yaptıkları şehire atanan Asena,Silopi`de beklenmedik bir şekilde hayatının aşkını bulacağından habersizdi.

Didemin yolu, şehit abisinin can dostuyla yıllar sonra Hakkarinin hem fiziken hemde ruhen en soğuk yerinde,Çukurcasında kesişir.İkiside hak yolcusudur,ikiside soğuk mazinin mağdurlarıdır.Ancak henüz ikiside olacaklardan bihaber mesleğinin sevdalılarıdır:) (Biraz islami hem soguk hemde sımsıcak bi kitap♡)

Ailesi için savaşan bir asker umutsuz geçen günler size hayatı anlatıcak bir deneyim

Asker&Polis Küçük yaşta ailesini kaybetmiş ve devlet tarafından büyütülen Aziz Sereyli şimdi korkusuz bir asker olmuş ve ailesini katledenlerin peşinde ölümün sinsi bir gölgesi gibi dolaşmaktadır. ... 19 Kasım 2017`de annesinin ve karnındaki kardeşinin gözleri önünde babasının düşmanı tarafından acımasızca katledilmesini izleyen bir kızdı o. Ve şimdilerde tek gayesi annesini ve daha doğmamış kardeşini elinden alan terör elebaşını bulup, onun acı çığlıkları ile tüm cihanı inletmek.

Babasını kaybeden bir küçük kızın avukat olma dileğiyle gittiği şehirde babasının en yakın arkadaşı ile tanışıp oğluyla aslında bebeklik arkadaşı olduğunu öğrenmesiyle başlar her şey.

Kaçırılan bir dişi kurt. Arayan bir erkek kurt. Demet Ada Süha ve Deniz Ege Karatürk` ün uzaklardan yeşeren aşk hikayesi. Vatan için canlarını vermeye hazır olan iki asker. Bir birlerini yıllarca unutmayan iki aşık. Biri kaçırılan diğeri arayan iki kişi.

Bir gün yeniden karşılaşıcaz. Ve o gün sen benim olucaksın.

“Her masal mutlu sonla biter sanıyordum ta ki kendi masalımı duyana kadar.” “Konu vatansa gerisi teferruat!”

Bir kadın düşün daha 17 yaşındayken tüm ailesini kaybetmiş, kendini vatanına adamış, asker olmuş

Bu Aybüke`nin hikayesiydi. Hayatı boyunca bir şeylere boyun eymek durumunda kalan bir kız çocuğuydu o. Babasından hep şiddet gören ama nir gün bunun son bulacağına inanan Aybüke`ydi...

Gerçek ailem erkek versiyon

Gökçen`in günü çok sıkıcı geçiyordu fakat o gün kendisine yeni bir eğlence bulmuştu.

HER MASALIN BİR BAŞLANGICI VARDIR

En can yakan yara, gönül yarasıymış meğer. Sevdiği kızın başkasıyla evlendiğini gören Yiğit Ali, yaşadığı yeri terk ederek Ankara`ya gider. Yıllar geçer ve Yiğit Ali, başarılı bir yüzbaşı olur. Fakat gönül yarası bir türlü geçmez. Tam her şeyden umudunu kesecekken, dünyalar güzeli Mihriban ile karşılaşır. Mihriban kardeşi Ege ile birlikte, değerli taş ticareti yapan Artem Volkov ve adamlarından kaçmaktadır. Volkov, taşlarını Mihriban`ın babasının çaldığını düşündüğü için onları aramaktadır. Kaçarken yolları Hakkari`ye düşer. Tevafuk bu ya, Yiğit Ali ve Mihriban karmaşık bir olayın içinde karşılaşırlar. Kader, onların kalplerinin iplerini kördüğüm ile birbirine bağlamıştır. Yiğit Ali`nin asla olmaz dediği şey olur ve Yiğit Ali, Mihriban`a aşık olur. (Tamamen kurgudur.) Derin bir nefes alıp verdim ve gözlerine baktım. "Yüzbaşı." Dedim. "Mihriban?" Dedi bana doğru eğilerek. Allah`tan masa küçük değildi. "Bak paramız yetmediği için öyle yaptık biliyorum yapmamamız gerekirdi bir daha yapmayız söz. Hem sizin aradığınız kadın da değilim ben. Rica ediyorum bizi bırakın gidelim." Dedim. Bu sefer kendimi iyi ifade ettiğimi düşünüyordum. Kendimden emin bir şekilde dik durdum. "Afedersiniz, yanlış anlaşılma olmuş. İsterseniz anı kalsın diye size hediyelik bir şeyler de verebiliriz Mihriban hanım." Dedi kollarını birbirine bağlayarak. Yüzünde anlam veremediğim bir gülümseme oluşmuştu. Ciddi olup olmadığını anlamaya çalışıyordum. Muhtemelen ciddidir dedim ve masadan destek alarak çabucak ayağa kalktım. "Hediyeye gerek yok iyi günler." Dedim ve hevesle kapıya doğru bir adım attım ki o an duyduğum yüksek ses yüzünden olduğum yerde kaldım. "Mihriban yerine otur!" Diye kükredi yüzbaşı. İşte bu ses tonu tam da binbaşı Özçelik`in sesine benziyordu. Yine de hiç hoş değildi beni kandırması.

Biraz da eğlenelim değil mi?

Bir asker ile farklı düşman timden askerlerin ikiside çok güçlüdür. Onlar intikam almak isterken birbirlerine çok bağlandığına ve aşk`ın başladığını anlamışlardır. Yinede kaçmadılar ve birbirlerine bağlandılar.

Ünlü bi şef olmak içim geldim buraya. Ama şimdi kurye oldum. Benim üstümden illegal işler yapılıyor. Bana yardım et.

VATANINA SEVDALI BİR ASKER VE KIZ

Açıklama yazdımmm